ARSLAN’DAN BM
GENEL SEKRETERİ ANTÓNİO GUTERRES’E MEKTUP
ARSLAN: “İSRAİL
HAPİSHANELERİNDE TUTULAN MASUM FİLİSTİNLİ MAHKÛMLAR İÇİN BM’NİN HAREKETE
GEÇMESİNİ İSTİYORUZ”
HAK-İŞ Genel Başkanı ve Uluslararası Kudüs ve
Filistin’e Destek Sendikalar Birliği Başkanı Mahmut ARSLAN, İsrail
hapishanelerindeki masum Filistinli mahkumlara karşı uygulanan insanlık dışı
muamelelere dikkat çekmek ve mahkûmiyetlere son verilmesi için BM Genel
Sekreteri António Guterres’e bir mektup yazdı.
İsrail’in hiçbir
gerekçe göstermeden çocuk ve kadınları tutukladığını ve masum Filistinli
mahkumların hapishanelerde her türlü insanlık dışı muameleye maruz kaldığını
ifade eden Arslan, “İsrail Devleti, öncelikle hapishanelerinde tutuklu bulunan
kadın ve çocuklar başta olmak üzere mahkumların bir an evvel serbest bırakmalı
ve mahkûmlara yapmış olduğu insanlık dışı muamelelere son vermelidir” dedi.
Arslan, mektubunda şunları kaydetti:
“HAK-İŞ Konfederasyonu ve başkanlığını
yürüttüğüm Uluslararası Kudüs ve Filistin’e Destek Sendikalar Birliği olarak,
İsrail hapishanelerindeki masum Filistinli mahkûmlara karşı uygulanan insanlık
dışı muamelelere dikkatinizi çekmek ve bu mahkûmiyetlere son verilmesi için BM’nin
harekete geçmesi talebimizi sunmak istiyoruz.
İsrail, hiç gerekçe göstermeden masum
Filistinlileri, kadın ve çocuk ayrımı yapmadan tutuklamaya, hapishanelerde
mahkûm etmeye devam etmektedir. Filistinli tutuklular, İsrail Cezaevi
İdaresi'nin uyguladığı baskıcı politikalar nedeniyle son yılların en kötü
şartları altında yaşamaktadırlar. Bu baskılar, her geçen gün artarak devam
etmektedir.
Filistinli
Mahkûmları Araştırma Merkezi’nin yayınladığı rapora göre, 2018 yılının
sonunda İşgal Güçlerine bağlı farklı noktalarda bulunan 23 hapishanedeki
Filistinli tutuklu sayısı 5 bin 700 'e ulaşmış bulunmaktadır. Bu mahkumlardan
47'si 20 yılı aşkın süredir cezaevinde bulunmakta, 250 mahkum ise çocuklardan oluşmaktadır.
Ayrıca İsrail tarafından Kudüs'te 95’e
yakın çocuğa keyfi karar çıkararak ev hapsi cezası verilmiştir. İsrail
Hapishanelerinde tutulan, Filistinli tutuklulardan 1.100’ünde ileri derecede sağlık sorunları bulunmaktadır.
Bunlardan 27 tanesi ise kanserdir.
Sadece 2018 yılı içerisinde bile 450’si çocuk, 74’ü genç kız ve kadın, 22’si
ise 55 yaş üzeri kişiler olmak üzere, toplamda 1.800 Filistinli
tutuklanmıştır.
Vurgulanması gereken bir başka konu ise kadın tutuklularla ilgilidir. 1967
yılından bu yana İsrail yaklaşık 16 bin
Filistinli kadını gözaltına almıştır. Kadın tutuklular, gözaltı ve sorgu
sırasında sözlü ve fiziksel tacize maruz kalmaktadır.
Filistinli Mahkûmlar, Cezaevlerinde Sistematik Baskılara Maruz kalmaktadır. Filistinlilerin cezaevlerindeki
hücrelerine taciz ve mobbing amaçlı ani baskınlar düzenlenmektedir. İsrail
güçleri, bu baskınlarda biber gazı, ses bombası, plastik mermi, cop ve köpek
kullanmışlardır.
Gözaltı merkezlerinde ise, devam eden
baskı politikalarının başında ‘’Hücre hapsi, para cezası, özellikle koğuş ve
hücrelere yönelik baskınlar sırasında ağır darp, aile ziyaretlerinden mahrum bırakılma,
mahkûmların kitaplarına el konulması, verilen su miktarının düşürülmesi,
güvenlik kameraları ve sinyal karıştırıcı cihazlar kurularak iletişimlerine
engel olunması, tutukluların tedavi ya da muayeneden mahrum bırakılması, hasta
tutuklunun aylar ya da yıllar sonra sırası gelecek bir tedavi listesine
alınması, İsrail askerleri tarafından yaralanan Filistinlilerin herhangi bir
müdahale olmaksızın o şekilde gözaltına alınması" şeklindeki uygulamalar
gelmektedir.
İsrail Devleti, hapishanelerinde tutuklu
bulunan kadın ve çocukları bir an evvel serbest bırakmalı ve mahkûmlara yapmış
olduğu insanlık dışı muamelelere son vermelidir.
HAK-İŞ Konfederasyonu ve başkanlığını
yürüttüğüm Uluslararası Kudüs ve Filistin’e Destek Sendikalar Birliği olarak,
bütün dünyayı İsrail’in bu zulmünü kınamaya ve beraber hareket etmeye ve
mahkûmların serbest bırakılması için baskı yapmaya davet ediyoruz.
BM Genel Sekreteri olarak, İsrail
Hükümetinin Filistin'de yaptığı hukuksuz ve gayri insani saldırganlığı
durdurmaya, masum Filistinli mahkûmları serbest bıraktırmaya ve baskılarını
sonlandırmaya yönelik gücünüzü kullanma talebimizi sunarız.”
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu