28 ŞUBAT SÜRECİNİ 23. YILINDA NEFRET VE UTANÇLA ANIYORUZ
DARBE SÖYLENTİLERİNİ NEFRETLE KINIYORUZ
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, 28 Şubat 1997 Postmodern darbesinin 23. yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, HAK-İŞ’in 28 Şubat sürecinde demokrasi ve milli iradeden yana göstermiş olduğu tavırdan dolayı ağır bedeller ödediğini söyledi.
Arslan, “HAK-İŞ, bütün antidemokratik süreçlerde olduğu gibi 28 Şubat sürecinde de milli iradeden yana aldığı tavırla Türk demokrasisi ve sendikal hareketinin onurunu kurtarmıştır” dedi.
Arslan, 28 Şubat Postmodern Darbesi’nin 23. yıldönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:
“HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 44 yıllık onurlu tarihimizde olduğu gibi bugün de darbe, muhtıra ve başka kılıflara bürünmüş antidemokratik müdahaleleri reddediyoruz. Bu tür yollara tevessül edenleri şiddetle kınıyoruz. Türkiye artık eski Türkiye değildir, darbe söylentilerini yayanlar hedeflerine ulaşamayacaklardır.
28 Şubat bu ülkenin gerçek sahiplerinin tasfiye edilmeye çalışıldığı bir süreçtir. 28 Şubat sürecini 23. yılında nefret ve utançla anıyoruz.
28 Şubat süreci Türk demokrasisi açısından tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. Ulusal ve toplumsal onurun ayaklar altına alındığı bu süreçte kız öğrenciler başörtülerinden dolayı üniversite kampüslerinde coplanmış, ikna odalarına alınmış, eğitimden mahrum bırakılmıştır. Başörtülü kadınlar ehliyet ve pasaport alamamıştır. Maalesef bir kısım sivil toplum örgütleri bu utanç verici sürecin taşeronluğunu yapmıştır. 28 Şubat’ta oluşturulan Beşli Çete, işverenlere, esnaflara ve emekçilere ihanet etmiştir.
HAK-İŞ, bütün antidemokratik süreçlerde olduğu gibi 28 Şubat sürecinde de milli iradeden yana aldığı tavırla Türk demokrasisi ve sendikal hareketinin onurunu kurtarmıştır. HAK-İŞ, 28 Şubat sürecinde demokrasi ve milli iradeden yana göstermiş olduğu tavırdan dolayı ağır bedeller ödemiştir.
28 Şubat’la mücadelenin tamamlanabilmesi için o dönemde hükümeti yıkma görevi üstlenen medya örgütlerinden iş dünyasına, meslek kuruluşlarından işçi örgütlerine, yargı mensuplarından üniversite mensuplarına ve siyasetçilere kadar, süreçte aktif rol alan bütün kurum ve kişilerden hesap sorulmalıdır. Aksi halde 28 Şubat daha uzun süre konuşulmaya devam edecektir.
Son günlerde ABD odaklı kuruluşlar tarafından hazırlanan raporda “Türkiye’de yeni bir darbe olabilir” ifadelerinin yer alması, Türkiye üzerine oynanan oyunları göstermektedir. Tedavüle sokulan darbe söylentilerini kınıyor, darbe heveslilerini uyarıyoruz, bu ülkede bundan sonra artık tüm darbe girişimleri karşılıksız kalacaktır. Nereden gelirse gelsin her türlü darbeye ve başka kılıflara bürünmüş antidemokratik müdahalelere karşı olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.
HAK-İŞ Konfederasyonu, kurulduğu günden beri darbelere, olağanüstü dönemlere, demokrasiye yönelik bütün müdahalelere karşı demokrasiden, milli iradeden, haktan, halktan ve özgürlükten yana tavır almıştır. 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi de millet iradesinden yana tavır almış ve bunun bedellerini ağır bir şekilde ödemiştir. Çünkü Türkiye’de demokrasinin askıya alındığı bütün süreçler çalışanların ve emekçilerin zarar görmesine neden olmuştur.
Darbeye karşı tankların, tüfeklerin ve silahların karşısında göğsünü siper eden kahraman halkımız, bundan sonra da hiçbir darbe girişimine müsaade etmeyecektir.”
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu