ARSLAN: ALT İŞVERENLİK UYGULAMASI ÇALIŞMA HAYATININ DENGELERİNİ BOZMAKTA, EKONOMİK VE SOSYAL OLARAK BÜYÜK BİR TAHRİBAT YARATMAKTADIR.
HAK-İŞ Genel Başkanı Sayın Mahmut ARSLAN 12 Nisan 20123 tarihinde Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanı’nın çağrısıyla sosyal tarafların katılımıyla gerçekleştirilen Üçlü Danışma Kurulu Toplantısında görüşülen “Alt İşverenlik/Taşeron Çalışma” konusuna ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“12 Nisan 2013 tarihinde gerçekleştirilen Üçlü Danışma Kurulu toplantısında tartışılan Alt işverenlik/Taşeron çalışma konusu ülkemizde her geçen gün daha da yaygınlaşarak, çalışma hayatının en temel sorunu haline gelmiştir.
Örgütsüzlüğü, güvencesiz çalışmayı, kayıtdışını, kuralsızlığı tetikleyen, insan onuruna yaraşır düzgün iş tanımını yok sayan bu uygulama, çalışma hayatının dengelerini bozmakta, ekonomik ve sosyal olarak büyük bir tahribat yaratmaktadır. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak konuya ilişkin görüşlerimiz toplantıda dile getirilmiş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına rapor olarak iletilmiştir.
HAK-İŞ Konfederasyonu olarak kölelik sistemiyle eş değer bir hale gelen ve kabul edilemez bulduğumuz alt işverenlik uygulamasını teşvik eden politikaların terk edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede mevcut durumun ıslah edilmesine yönelik çalışmalar ülkemizin de kabul ettiği 94 sayılı ILO Sözleşmesi ve yargı kararları doğrultusunda acilen başlatılmalıdır.
Alt işveren işçilerinin, aynı işi yapan asıl işverenlere ait işçilerin tabi oldukları çalışma şartları (ücretler dâhil), iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri, işçilerin sendikal örgütlenme ve toplu sözleşme haklarını kullanılması gibi konularda yaşadıkları eşitsizliğin önüne geçilmelidir.
Bu kapsamda 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2.maddesine, 5538 sayılı Kanun ile 01.07.2006 tarihinde, sosyal tarafların mutabakatı olmaksızın, ilave edilmiş olan 8. ve 9. fıkraların yürürlükten kaldırılması, 5763 sayılı Kanun ile 15.05.2008 tarihinde değiştirilen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 3.maddesinin 2.fıkrasının, mahkeme kararları ile kesinleşen müfettiş raporlarının, asıl işverenler tarafından re’sen uygulanmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Alt İşveren işçilerinin ücret alacakları, senelik izinlerinin hak edilmesi ve kullanılması, kıdem tazminatı ile İşverenlerin değiştiği durumlarda yaşanan mağduriyetlere ilişkin İş Kanununda yer alan düzenlemeler güçlendirilmelidir.
Diğer taraftan 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 8. ve 15.maddeleri Anayasal ve yasal güvenceye bağlanmış olan toplu sözleşme özgürlüğünü sınırlayıcı nitelikteki hükümlerinin değiştirilmesi önem arz etmektedir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre ihalesi yapılacak olan Hizmet Alımlarına İlişkin Fiyat Farkı Hesabında Uygulanacak Esaslara ilişkin düzenlemenin, asgari ücret ve diğer işçilik maliyetlerindeki değişiklikten kaynaklanan farkların düzenlendiği 8. ve 9. maddesi ile “Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği”nin 10.maddesinde, “Kamu İhale Genel Tebliği’nin 78., 79., 81. ve 83. maddesinde yer alan, toplu sözleşme özgürlüğünü ve çalışanların haklarını kısıtlayıcı hükümler kaldırılmalıdır.
Kamu işyerlerinin istihdam ihtiyacı; asıl işleri de kapsayacak şekilde alt işverenlik müessesesine müracaat ederek değil, bilimsel çalışmayla uzman ekiplerce yapılacak iş değerlendirme çalışmaları sonucu belirlenecek norm kadro çalışmasıyla çözülmelidir. Kamu işyerlerinde, belirlenen norm kadrolarla yapılacak asıl işlerin dışında kalan işler içinse 4734 ve 4735 sayılı kanunlar ile alt mevzuat metinleri 94 sayılı ILO sözleşmesine uygun hale getirilmelidir. Çalışma şartlarında hukukun delindiği, düşük ücretli ve sendikasız bir yapı oluşturma niyeti ile istismar edilen alt işverenlik uygulamasına ilişkin ciddi bir çalışma yapılmalıdır.”
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu