MEB 2. EĞİTİM KONGRESİ
“Eğitimden Üretime Sektörle İş Birliğine”
Genel Başkanımız Mahmut ARSLAN ve Genel Sekreterimiz Dr. Osman YILDIZ,
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 24-25 Ekim 2016 tarihlerinde Antalya’da
düzenlenen “Eğitimden Üretime Sektörle İş Birliği’ne” Konulu 2. Eğitim
Kongresine katıldı.
Kongreye Milletvekilleri, kamu kurum ve kuruluşlarının başkan ve
yöneticileri, meslek kuruluşlarının, işçi, işveren ve memur
Konfederasyonlarının başkanları ve yöneticileri, Sivil Toplum Kuruluşlarının
temsilcileri yoğun katılım gösterdi.
Kongrenin açılış konuşmalarını Milli Eğitim Bakanı İsmet YILMAZ, Kongre
Başkanı Prof. Dr. Oğuz BORAT ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Memiş KÜTÜKÇÜ yaptı.
Kongrenin “Türkiye’nin 2023 Vizyonu ve Mesleki ve Teknik Eğitim” başlıklı
Açılış Panelinde Genel Başkanımız Mahmut ARSLAN bir konuşma yaptı.
ARSLAN, konuşmasına Kongreye başarılar dileyerek Konfederasyonumuzun aldığı
karar gereği, katıldığımız her toplantıda 15 Temmuz konusuna değiniyoruz.
İkinci kurtuluş savaşımızı verdiren, 15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan rahmet,
gazilerimize de acil şifalar diliyorum.
Ayrıca, Van Depreminde vefat eden 645 vatandaşımıza da Allah’tan rahmet
diliyorum.
18.000 konutu devletimizin kendisinin, 6000 konutu da vatandaşa yaptırmak
suretiyle toplamda 25.000 konutu yaptırmasından bir vatandaş olarak çok
memnunum.
Kongredeki katılımcılara teşekkür ederim.
HAK-İŞ Konfederasyonu, mesleki eğitim konusuna çok önem vermektedir. Bu
kapsamda, mesleki ve teknik eğitim konusunda 2. kongrenin düzenlenmesini önemli
buluyoruz.
Kongrede, muhatapların çoğunluğunun burada olması ve işçileri
temsilen HAK-İŞ olarak burada olmaktan da çok memnunuz. Kongreye emek veren,
kongreyi düzenleyen Mesleki ve Teknik eğitim Genel Müdürlüğünü tebrik ediyorum.
Sayın bakanımız da belirtiler. Mesleki ve Teknik Eğitim Strateji Belgesi
hazırlanıyor. Bu belge çok önemlidir. Strateji belgesi ile, 2 sene
sonraki kongrede belgede yer alan stratejileri ne kadar gerçekleştirdiğimiz
konusunda bir değerlendirme yapmış olacağız.
Ülkemizde, mesleki ve teknik eğitim de algı sorunu var. Başından itibaren
Mesleki ve teknik eğitimi tercih eden bir sistemi kurmamız gerekiyor.
İlkokuldan başlayarak kendi yeteneklerini tespit edebilecek bir eğitim kadromuz
yok. Mesleki ve teknik eğitimde arzu ettiğimiz hedeflerimize ulaşabilmemiz için
bu algıyı değiştirmemiz gerekiyor. Aileden başlayarak yönlendirmeye ve
rehberliğe ihtiyacımız var.
Mesleki ve teknik eğitimin, orta öğretimdeki payı %44 olarak sayın
bakanımızda belirtiler. Çağdaş gelişmiş ülkelerde bu oran %65'tir. Sayın
bakanımızın da bu oranı %60 lara, %65 çıkarmak arzusu ve hedefinde olduklarını
belirtmesi memnuniyet verici. Fakat bu oranı kaç yılda gerçekleştirmemiz
gerekiyor bu da strateji belgesinde yer alıyordur.
Organize sanayi bölgelerine gidildiğinde, devletin nitelikli mesleki ve
teknik eğitim mezunu yetiştiremiyor algısı var. Bununla birlikte, Ankara’da bir
kuruma baktığımızda yoğun bir başvuru var. Nitelikli elemanı kolaylıkla
buluyorlar.
Oysa, organize sanayi bölgelerinde kalifiye eleman yok. Burada işverenlere
görevler düşüyor. Meslek lisesi mezunlarını bir kısım tecrübeleri olmadığı için
vasıfsız çalıştıran işveren sorunumu var. Bu yüzden bu alandan mezun olanlar
vasıfsız işlerde çalışmak istemiyor. Mesleki eğitimden gelen öğrencilerin
sendikal yapının geliştiği yerlerde belirli bir kademeden başlatılması
önemlidir dedi.
ARSLAN, Özel sektörün de taşın altına elini koyması gerekiyor. Bu işe
tarihsel olarak baktığımızda mesleki eğitim bir sivil toplum örgütlerinin
üstlendiği bir iş. Yatırım ve katkı yapmaları gerekiyor.
Hayat Boyu Eğitimin altını çizmek de gerekiyor. Kişinin yeni kazandığı
nitelikler, tecrübelerin işletmelerde ödüllendirilmesi gerekiyor. İşletme de
yeni kazanılan niteliklerin bir karşılığı olmalıdır. Eğer karşılığı olursa,
hayat boyu öğrenmedeki mesafeyi artmış olacaktır. Milli eğitimin bu
konudaki katkılarını değerli buluyoruz.
HAK-İŞ olarak, mesleki eğitimin STK yapılanması olduğu gerçeğinden
hareketle MEYEBi kurduk. Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerdek MYK belgesi alma
zorunluluğu belgeleri üzerinden bir çalışma yaptık. 8 tespit ettiğimiz meslekte
hem sınav yapma ve belgelendirme yapma işini üstlendik. Bu konuda ciddi
çalışmalar yapıyoruz. Mesleki eğitim konusunda yaptığımız çalışmalar, projeler
var olan HBÖ sistemi ve yeni meslekler edindirme çalışmamız var. Son projemiz
Göç Projemiz bu konuya hizmet eden bir projedir aslında.
ÇIRAKLIK EĞİTİMİ
Genel Başkanımız Çıralık eğitimine de değindi. Kendi modelimizi
oluşturmakta sorunlar yaşadığımızı belirtti. Başka ülkelerdeki modellerin
ülkemizde birebir uygulanması sorunlar yaşanmakta.
Kültürünü değerlerini bir araya getirerek, yeni modern dünyanın
bileşenlerini de harmanlayarak bir sistemi oluşturabileceğimize inanıyorum.
Hayat boyu öğrenmeyi Ahilik sisteminde, Hacı Bayram Veli Hazretleri’nin iş
anlayışında da görüyoruz. Ahi Evran’ın başlattığı anlayışla iş ve ahlak
birlikte hareket etmektedir. Hacı Bayram Veli hazretleri ise dergahına iş
sahibi olmayanları almadığı biliniyor. Bir meslek sahibi olmanın önemine vurgu
yapıyor. Geçmişten günümüze meslek sahibi olmanın önemi vurgulanıyor.
Bu kongrenin mesleki ve teknik eğitim konusunda yeni ufuklar açacağına
inanıyorum.
Kongrenin Açılış Panelinde Genel Başkanımız Mahmut ARSLAN’ın yanı sıra;
Memur-Sen Genel Başkanı Ali YALÇIN, Türk-İş Genel Başkanı Ergün ATALAY,
General Elektrik Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Canan ÖZSOY, TESK Genel Başkanı
Bendevi PALANDÖKEN da birer konuşma yaptılar.
Açılış Panelinin ardından; MEB Bakanı İsmet YILMAZ Genel Başkanımıza
Katılım Belgesini verdi.
Açılış konuşmalarının ardından 2. Eğitim Kongresine Panel Sunumlarıyla
devam etti.
Genel Sekreterimiz Dr. Osman YILDIZ, “Eğitimden Üretime Sektörle İş
Birliğine” Temalı 2. Eğitim Kongresine''Sendikalar Gözüyle Mesleki ve Teknik
Eğitim''konulu panelde bir konuşma yaptı.
YILDIZ, Değerli Panelistlere ve siz değerli katılımcılara saygılarımı
sunuyor , Milli Eğitim Bakanlığı’na da bizi davet ettiği için teşekkür
ediyorum. Biz de son derece önemli buluyoruz bu toplantıyı. Bundan dolayı da
Milli Eğitim Bakanlığımızı tebrik ediyoruz.
Konfederasyonlarımızın görüşleri genel başkanlarımız tarafından sunuldu ama
ilave yapmak istiyorum.
YILDIZ, Mesleki eğitim ile ilgili süreçleri değerlendirebilmemiz için, mesleki eğitimi içselleştirmemiz lazım, kabul etmemiz lazım. Mesleki eğitimin hayatın ta kendisi olduğunu kabul etmemiz lazım. Eğer bu kabulü yaparsak, beraberinde bu politikaları başarılı yaparız diye düşünüyorum.
Mesleki eğitimde, meslek edinmeyle kastettiğimiz şey: yeterliliği olan
kişileri oluşturmamız gerekiyor. İşini düzgün yapan, işini çok seven kişiler
oluşturmamız gerektiğini düşünüyorum. Meslekle ilgili insanların gelecek
kaygısının olmaması, o yaptığı meslek üzerinden yükselmesinin söz konusu
olması gerektiğini düşünüyorum.
Yeni bir çerçeve oluşturmamı gerekiyor. İnsanların yaptığı işten keyif
alması, onur duyması onunla ilgili bir gelecek hayal etmesi son derece önemli.
Eğer böyle bir yaklaşımı ortaya koyarsak, benimsersek adım atmamız gereken
süreci başlatırız dedi.
YIDIZ, Türkiye’de birçok eğitim var, birçok kurs var ama yaptığımız işe
estetik kazandırma konusunda, keyif alma onura olma konusunda eksiğimiz
olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla Hangi işi yaparsak yapalım, bana göre hiçbir
işin birbirinden farkı yok. Ben öyle bakıyorum hayata. Ben her türlü işi de
yapmış biriyim. İşin farkı yok. İşten keyif alam, işi düzgün yapmanın getirdiği
bir keyif vardır.
İstihdam konusunda, hala kamunun çekici olduğunu düşünüyorum. Kamunun hala
istihdamda çok çekici olması, eğitimden-istihdama geçiş sürecini olumsuz
etkilediğini düşünüyorum. Oysa biz liberal ekonominin içerisindeyiz. Türkiye
liberalleşmiş bir durumda ekonomik anlamda. Ama hala bunun gereğini yapmıyoruz.
Beklenti hala kamuda.
Kamuda, İşçi olarak çalışanların sayısı 150.000, toplu sözleşme yapılıyor
bu rakam 200.000 i bulmuyor. Oysaki Türkiye’de çalışan sayısı 13 milyon. Bu
dengesizliğe rağmen hala istihdamda kamu ağırlığı var.
Memuriyet açısından baktığımızda, bildiğim kadarıyla 3 milyon memur var.
Oysa istihdamın 20 milyon toplam çalışan içerisinde kamunun ağırlığı 3 milyon.
Ama bütün beklenti kamuda. Çünkü orada güvenceli göründüğü için o tarafa bir
beklenti var. Bu kişinin bana göre tam yetişmemesini, mesleğini yapmamasını
eğitimini tam anlamıyla yapmamasını gerektiriyor. Özel sektörde, kendinizi
göstermemiz güvenmeniz gerekiyor.
Kamuya yönelmedeki beklentilerin hala çok olması, mesleki eğitim ile bir
sorun teşkil ettiğini düşünüyorum.
Mesleki eğitimle ilgili tüm dünyada bir beklenti var. AB sürecini de takip
ediyoruz. Ben AB Mesleki Eğitim Danışma Komitesi üyesiyim.
AB’ndeki bu tıkanma, çok farklı kavramlar üretiyorlar. 200 ye yakın yeni
kavramlar üretiyorlar. Uygulanması yılları bulsa da bir çaba var.
AB’nde mesleki eğitim alanında muhafazakar bir yaklaşım da var. Kendi
oluşturdukları bir sistemi yıllardır muhafaza ediyorlar ve bunun üstüne ne
koyabiliriz in arayışındalar.
Mesleki eğitimde sürekli sistem değiştirmek, yeni baştan yapma yaklaşımların
doğru olmadığını düşünüyorum.
Mesleki eğitim, eğitim kavramı içerisinde düşünülmesi gereken bir konu.
Temel eğitim herkes için geçerlidir. Nerede olursa olsun, eğitimdeki temel
verilerin bireye kazandırılmasını gerektiğini düşünüyorum.
Eğitim ile mesleki eğitim arasında bir bağlantı kurmamız gerekiyor.
HAK-İŞ olarak, tüm bu planlamaların yapılabilmesi ve herkese düzgün bir
gelecek oluşturulabilmesi için bir yerden başlamamız lazım. Toplumda öngörünün
olması lazım. Bunun için de, sektör komitelerinin kurulmasını öneriyoruz. Bu
sektör komiteleri, sendikacılık için gerekli, üretim için gerekli, ihracat için
gerekli. Her şeyin temelinde, bir sektör boyutunun olması gerekli. Türkiye’de
sektör el bir bakış, sektör el bir planlama maalesef Türkiye’de hala yok. Bu
açığın kapatılması lazım. Kendiliğinden sorunların tartışılıp bir perspektif
sunacağını düşünüyorum.
Bütün sendikalarımız faaliyet gösteriyor özellikle son süreçlerde.
Özellikle, HAK-İŞ olarak mesleki eğitim projelerinde son derece iyi gidiyoruz.
Bunun için yetişkin uzman bir kadromuz var. Bu alanda öncü çalışmalar
yapıyoruz. Modülere dayalı, eğitime dayalı projeler hepsi. Sertifikaya dayalı
bir sistemimiz var. Bunun da uzantısı olarak MEYEB’i kurmuş
bulunuyoruz. Aktif olarak faaliyetlerini yapıyor. Konfederasyon olarak bu
alanda öncülük yapan bir noktadayız. Yeterli mi değil. Ama bütün
sendikalarımız bunu kurgulamaya, uygulamaya başladılar. Bir öncülük
olduğunu düşünüyoruz.
Bir mesleki eğitimi HERKES için düşünüyoruz. Herkesin becerilerinin gelişmesi
bağlamında düşünüyoruz. Konfederasyonumuzda staj imkanı veriyoruz. Yılda 50-60
civarında, sembolik bir önemi var. Ama bunun yaygınlaştırılması gerektiğini
düşünüyoruz. Bu bakımdan bir işveren konumundayız. Deneyimlerimizi aktarmamız
lazım. Üniversitelerle işbirliklerimiz var. Yine meslek okullarıyla işbirliği
planlarımız var. Sınav merkezimizle katkı alıyoruz, sınav yapmada katkı
alıyoruz. Ve daha ilerisi okullaşma sürecinde yakın işbirliği içerisinde
bulunuyoruz. Eğitim oluşumlarını yakından takip ediyoruz yeni modelleri ve
takdir ediyoruz. Bu bağlamda Akıllı Kolejlerle de işbirliğimiz var.
Hangimiz hangi politikayı söylüyorsak bunu en güzel şekilde
içselleştirmemiz gerekiyor diyerek sözlerine son verdi.
Panele oturum başkanlığını Konfederasyonumuz'a bağlı ÖZ GIDA-İŞ Sendikamızın Genel Sekreteri Erdoğan Serdengeçti yaptı.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu