Genel Başkanımız Mahmut Arslan, HAK-İŞ ve MÜSİAD, ÇSGB tarafından yönetilen ve AB tarafından finansmanı sağlanan “İşçi ve İşverenlerin Uyum Kapasitelerinin Sosyal Diyalog Yaklaşımıyla Artırılması” Teknik Destek Projesi kapsamında 14 Şubat 2017 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen İş Yaşamı Becerileri Eğitimlerine katılarak çalışma hayatına ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Arslan, işçiler, işverenler, sosyal diyalog ve çalışma hayatı şeklinde 4 sütun üzerine inşa edilen teknik destek projesinin Adana, Ankara, Antalya, Artvin, Bursa, Denizli, Gaziantep, İstanbul, Kayseri, Kocaeli, Konya, Sakarya, Sivas, Şanlıurfa ve Trabzon illerinde gerçekleştirileceğini ifade etti. Arslan, “Ülkemizin 15 ilinde saygın işveren kuruluşlarımızdan MÜSİAD ile birlikte bu büyük projeyi başarıyla gerçekleştiriyor olmanın haklı gururunu ve sevincini sizlerle paylaşmak istiyorum” dedi.
Arslan, işçi ile işveren ilişkilerinin günümüzde soğuk savaş dönemindekinden farklı olduğunu belirterek, gelinen noktada, emek hareketinin sorunlarını işverenler ile çözmesinin önemine dikkat çekti. Bazı işveren temsilcilerinin çalışma hayatında 1980'li yıllarda yaşanan çeşitli olayları dikkate alarak iş yerlerinde sendikalaşmaya mesafeli durduğunu belirten Arslan, bu tutumun yanlış olduğunu, aradan geçen dönemde birçok alanda olduğu gibi sendikal alanda da değişimler yaşandığını ifade etti.
Arslan, çalıştığı işletmeyi tanımanın, risk ve tehlikelere karşı işverenleri uyarmanın çalışanların görevi olduğuna dikkat çekerek, “Bunu yapmayabiliriz ama işletmelerde hafif bir grip salgını olsa biz çalışanlara bu zatürre olarak dönebilir. Özel sektörde yaşanan en küçük krizin birinci hedefi çalışanlardır. İşçi azaltılmaya, ücretleri dondurmaya gidilir. Dolayısıyla serbest piyasa ekonomisinin, pazar ekonomisinin rekabet şartlarını dikkate aldığımız zaman karşımızda böyle bir tehdit olduğunu göreceğiz. O zaman iş yerlerimizde işlerin iyi gitmesi, üretimin ve rekabet gücünün artması, bilançoların denk olması, yeni yatırımların teşvik edilmesi gibi birçok konuya bizim de çalışanlar olarak taraf olmamız gerekir” diye konuştu.
Çalışma hayatının birçok sorunu bulunduğunu, bunların başında da taşeron işçilerin durumunun geldiğini ifade eden Arslan, yüz binlerce taşeron işçisinin bu konudaki çözüme odaklandığını söyledi. HAK-İŞ’in taşeron işçilerin sorunlarını ve çözüm önerilerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet üyelerine her fırsatta aktarmaya çalıştıklarını söyleyen Arslan, “Taşeron konusunda ne yazık ki hem 64. hükümetin hem de 65. hükümetin yaklaşımları bizim taleplerimizi karşılamaktan çok uzak. Taşeron konusunda getirilmek istenen düzenlemeler, HAK-İŞ'in ve üyelerimizin taleplerinin çok gerisinde” dedi.
HAK-İŞ'in taşeron işçilerin örgütlenmesine büyük emek verdiğini ve bunun sonucu olarak üyelerinin yarıya yakınının taşeron işçilerden oluştuğunu kaydeden Arslan, şunları söyledi:
“Bütün bunları yaparken 'Siz artık işçi değilsiniz, özel sözleşmeli personelsiniz' demek, bize rağmen yapılmış bir düzenlemeyi 'oldu bitti' olarak görüyoruz. Bunu asla kabul edemeyiz. Bu adaletsiz ve haksız, bizi yok sayan yaklaşımların kesinlikle masa başında düşünülmüş çözümler olduğunu ve bunu bizim kabul etmediğimizi herkese ifade etmeye çalışıyoruz. Yine de müzakere ederek bu sorunun çözümü konusunda biz kendi görüşlerimizi bilimsel yönleriyle, çalışanlarla yaptığımız toplantılarla konuşmaya devam edeceğiz çünkü bu bizim geleceğimiz için çok önemli bir mesele.”
Arslan, anayasa değişikliği referandumuna da değinerek, herkesin “evet” deme hakkı kadar “hayır” demeye de hakkı olduğunu belirtti. Arslan, “Tabii ki arzumuz 'evet'lerin çıkması. 'Hayır'lar çıktığı zaman da bizim gösterdiğimiz tepki bugünkü tepki olmalıdır. Yani, 'Herkes demokratik haklarını kullanmıştır, milli iradeye saygımız vardır, hayırlı olsun' diyeceğiz. Onun için ayrıştırmaya, kutuplaştırmaya çalışan dilden uzak kalmamız gerekiyor” dedi.
MÜSİAD Ankara Şube Başkanı İlhan Erdal da projenin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, HAK-İŞ ve MÜSİAD tarafından yönetildiğini Avrupa Birliği tarafından finanse edildiğini belirtti.
Sadece iktisadı düşünen bir sivil toplum kuruluşu olmadıklarını ifade eden Erdal, siyaset ve toplumla ilgili de söyleyecek sözü olan bir kuruluş olduklarını söyledi.
Erdal, MÜSİAD'ın 11 bin üyesiyle yaklaşık 1 milyon 600 bin kişiye istihdam sağlayan büyük bir aile olduğunu dile getirerek, kendilerini bir araya getiren projeyle işçiler ile işverenlerin uyum ve rekabet kapasitelerini artırılmasının hedeflendiğini bildirdi.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu