HAK-İŞ, olarak “15 Temmuz Türkiye’yi İşgal ve Hain Darbe Girişiminin” 1. Yıldönümünde 15 Temmuz bilincini diri tutmak, Türkiye’yi işgal ve darbe girişimini unutmamak ve unutturmamak amacıyla bir anma etkinliği düzenledik.
HAK-İŞ’in 15 Temmuz anma etkinliği 14 Temmuz 2017 tarihinde gerçekleştirildi. HAK-İŞ Genel Merkezi önünde toplanan yaklaşık 2 bin kişilik HAK-İŞ heyeti Genel Başkanımız Mahmut Arslan başkanlığında ellerinde Türk bayrakları ile Kızılay Güvenpark’a doğru harekete geçti. HAK-İŞ’in anma etkinliğine Genel Başkanımızın yanı sıra, Genel Başkan Yardımcılarımız Mehmet Şahin, Mustafa Toruntay, Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız, Sendikalarımızın başkan ve yöneticileri ile 15 Temmuz gazilerimiz ve şehitlerimizin aileleri ile üyelerimiz yoğun katılım gösterdi.
HAK-İŞ’in “15 Temmuz İhanetini Unutmayacağız – Şehitlerimizi Rahmet ve Minnetle Anıyoruz” pankartı eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüş sırasında “Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez”, “HAK-İŞ Burada Hainler Nerede” sloganları atıldı, “Millet Darbecilere Darbeyi Vurdu”, “Şehitlerimizi Rahmetle Anıyoruz” pankartları taşındı.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, yürüyüşün ardından Kızılay’da toplanan HAK-İŞ üyelerine seslendi. Arslan, şunları kaydetti:
“Bugün bundan tam bir yıl önce 15 Temmuz gecesi Türkiye karanlık bir noktaya doğru itilmek istendi. Başta Ankara olmak üzere İstanbul ve Türkiye’nin değişik bölgelerinde ülkemizin silahlı kuvvetlerinin içerisine yuvalanmış şerefli üniformayı giymiş ihanet şebekesi teröristler, ülkemizi işgal ve darbe girişiminde bulunmuşlardı. O gece uzun bir geceydi. Maalesef vatan savunması için yetiştirdiğimiz, teröristlere karşı mücadele için yetiştirdiğimiz Özel Harekat şubesine bomba ile saldırdı hainler. Çok sayıda evladımızı orada kaybettik. Milli iradenin tecelliğahı olan TBMM’ye saldırdı hainler orayı bombaladılar. Başta İstanbul’daki 15 Temmuz köprüsü olmak üzere devletin kritik noktaları hainler tarafından tutulmuş ve TRT’den hainlerin bildirisi zorla okutulmuştu. Orada bir şey oldu Milletin lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ‘bunu kabul etmiyoruz ve meydanlara gelin’ demişti ve Türkiye meydanları doldurdu. Hainlerin tuzaklarını bozdu. Millet iradesi galip geldi. İhanet şebekeleri mağlup oldu” dedi.
Türkiye üzerine tuzak kuran yeryüzündeki hakim güçler ne söyledi, ne istedi ise bunun tam aksinin gerçekleştiğini ve milletin dediğinin olduğunu ifade eden Arslan, “Mazlumların, mağdurların birarada olması, dayanışma içinde olması hainlerin tuzaklarını bir bir çökertti” dedi.
HAK-İŞ’in o gece ilk harakete geçen örgütlerden biri olduğunu söyleyen Arslan, yurtdışında olmasına karşın o gece saat 22:30 sırasında hainlerin planlarını anladıklarını ve HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları ve Genel Sekreteri ile hemen harekete geçerek, ihanete karşı bütün HAK-İŞ teşkilatının güçlü bir direniş ortaya koymasını sağladıklarını anlattı. Arslan, şöyle devam etti:
“Bu direnişin elbette bir bedeli vardı. Biz, bu bedeli ödedik. Yol arkadaşımız birlikte uzun süre çalışma yaptığımız, sendikal mücadelede yanımızda olan Celalettin İbiş kardeşimizi Genel Kurmayın önünde şehit verdik. Bugün aramızda bulunan Kazım Çakır, Ahmet Arık ve Abdullah Sezgin onunla birlikte aynı yerde ağır yaralandılar ve gazi oldular. TÜRKSAT’ta Türkiye’nin haberleşme merkezini ele geçirmek isteyen hainlere direnen Ahmet Özsoy ve Ali Karslı’yı orada şehit verdik. Hakan Gülşen eniştesi ve abisi ile beraber Külliyede hainlerin bombaları ile şehadete yürüdüler. HAK-İŞ, çoğu ağır yaralı 100’e yakın gazisi ve 4 şehidi, binlerce onbinlerce mağduru olan bir Konfederasyon. Bu ihanet şebekesinin en büyük mağdurlarından biriyiz. Sadece HAK-İŞ’in değil ülkemizin her köşesinde bu ihanet şebekesinin bu teröristlerin ülkemize yaşatmak istediği kan ve gözyaşını durduran 250 şehidimizi bir kez daha rahmet anıyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı ve minnetlerimizi sunuyoruz. İyi ki o gün meydanlardaydık. İyi ki hainlere karşı onların tankları ve tüfeklerine karşı elinde Türk bayrağı ile göğsünü siper ederek bu ihanet şebekesinin ihanetine geçit vermedik. Ağır bedeller ödedik. Ağır travmalar yaşadık. Gencecik çocuklarımızı bu ihanet şebekesi şehit etti. Elinde Türk bayrağı ile sadece milli iradeye, özgürlüğüne sahip çıkan, ülkesinin işgaline karşı çıkan yavrularımıza acımasızca ateş ettiler. Tankların altında ezdiler. HAK-İŞ olarak, 15 Temmuz’u asla unutmayacağız ve unutturmayacağız.”
HAK-İŞ’in 15 Temmuz’un ardından geçen bir yıllık sürede yaptığı bütün toplantılarda 15 Temmuz’un unutulmaması amacıyla bu konuya özel yer verdiğini anımsatan Arslan, “Bundan sonra da her 15 Temmuz unutulmayacak ve unutturulmayacak bir gün olarak tarihte yerini alacaktır” dedi.
“Mahkeme Salonlarında Artık Şov Yapmasınlar”
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, HAK-İŞ’in son bir yıl içerisinde FETÖ’ye karşı yürütülen mücadeleyi sonuna kadar desteklediğini belirterek, “İhanet odaklarının biran evvel yargı önüne çıkarılarak en ağır şekilde cezalarını çekmesini istiyoruz. Bu ihanet şebekesinin teröristlerinin mahkeme salonlarında artık şov yapmasınlar. Bunlara şov yaptırmasınlar. Biran evvel yargı gereken kararı verip bunlara cezasını versin. Milletin acıları ile alay eden hainler biran evvel cezalarını bulmalıdır. Biz Türkiye Cumhuriyeti adaletine güveniyoruz. TBMM’nin bu konuda da gereken kararı alacağına inanıyor ve bunu bekliyoruz” dedi.
“Ülkemizin potansiyeline güveniyoruz. Ülkemizin geleceğine güveniyor ve inanıyoruz” diyen Arslan, yaşadığımız bunca soruna, içerdeki ve dışardaki hainlerin bunca tuzaklarına rağmen bu milletin dimdik ayakta kaldığını görmenin, bütün dünyadaki şer güçlerini şaşırttığına dikkat çekti. Arslan, “Onlar ellerini ovuşturmuşlardı, 15 Temmuzda müttefik diye geçinen ihanet odakları Türkiye’nin düşmesini beklediler. Ama bir şeyi unutmuşlardı milletin, liderini seçtiklerini önünde görürse arkasından yürüyebileceğini hesaplamamışlardı. Onun için bu darbenin, işgal girişiminin önlenmesindeki en önemli unsur, milli iradenin temsilcisi olan Sayın cumhurbaşkanımızın o kritik saatlerde milleti sokağa çağırmasıdır” dedi.
“Mücadeleye Devam” Çağrısı
Arslan, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Başbakan, siyasi partiler, TBMM, Milletvekilleri, Sivil Toplum Kuruluşları, medya ve millet hep birlikte hareket ettiğine ve “Mesele vatansa gerisi teferruattır diyerek” hainlere karşı mücadele ettiğini anımsattı. Arslan, “Bu birlikteliğimizi sakın ha bozmayalım. Bugün dünden daha fazla dayanışmaya, kardeşliğe. birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Su uyur düşman uyumaz derler, bu ihanet odakları içerde ve dışarda bütün güçleri ile çalışmaya devam ediyorlar. Bunların farkında olarak milletimize, ülkemize, geleceğimize ve değerlerimize sahip çıkarak, bu mücadeleyi geleceğe taşımamız gerekiyor” dedi.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu