SOSYAL DİYALOG PROJEMİZİN KAPANIŞ TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Avrupa Birliği'ne Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Bileşeni kapsamında, Konfederasyonumuz HAK-İŞ'in faydalanıcısı olduğu ‘İşçi ve İşverenlerin Uyum Kapasitelerinin Sosyal Diyalog Yaklaşımıyla Artırılması Teknik Destek Projesi’ kapanış toplantısı ve ödül töreni 15 Kasım 2017 tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi.
Toplantıya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Avrupa Birliği (AB) Bakan Yardımcısı Ali Şahin, MÜSİAD Genel Başkanvekili Ali Gür, AB Türkiye Delegasyonu Müsteşarı François Begeot, Proje Takım Lideri Michael Heathcote, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcılarımız Mehmet Şahin, Mustafa Toruntay, HAK-İŞ Genel Sekreteri Dr. Osman Yıldız, MÜSİAD Ankara Şube Başkanı İlhan Erdal, MÜSİAD yönetici ve üyeleri, konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın başkan ve yöneticileri, ileri düzey eğitimlerine katılan kursiyerlerimizin katılımlarıyla gerçekleştirildi.
“Proje Kapsamında 8 Bin 244 Kişiye Ulaştık”
Toplantıda konuşan Genel Başkanımız Mahmut Arslan, proje kapsamında Adana, Ankara, Antalya, Artvin, Bursa, Denizli, Gaziantep, İstanbul, Kayseri, Kocaeli, Konya, Sakarya, Sivas, Şanlıurfa ve Trabzon olmak üzere toplamda 15 ilde HAKİŞ ve MÜSİAD camialarından 8 bin 424 kişiye ulaşılarak projenin öngörülen hedeflerin yüzde 10’luk artışla tamamlandığını söyledi.
“Emekçiler, Başkentte Karma Bir Türkiye Fotoğrafı Oluşturmuşlardır”
İleri Düzey Eğitim Programına 62 farklı ilden kursiyerlerin katıldığını açıklayan Arslan, “Edirne’den Kars’a, Antalya’dan Artvin’e, Mersin’den Tekirdağ’a, 62 farklı ilden Ankara’ya gelerek 13 günlük eğitim kampına katılan emekçiler, başkentte karma bir Türkiye fotoğrafı oluşturmuşlardır” dedi.
“İleri Düzey Eğitimleri 10 Ay Süreyle 17 Grup Olarak Gerçekleştirildi”
Proje kapsamında verilen İleri Düzey Eğitimlerinin 9 Ocak–21 Ekim 2017 tarihlerinde yaklaşık 10 aylık süre boyunca Ankara’daki bir otelde yatılı olarak 40’arlı gruplar şeklinde 17 dönem şeklinde uygulandığını belirten Arslan, “İleri Düzey Eğitim Programının 16. döneminde Öz Gıda-İş Sendikamız üyesi Rize’den gelen Hüseyin Birinci kardeşimizi kaybettik. Rahmetli Hüseyin Birinci Beyin eşi Sevgi Hanım ve iki çocuğu Oğuzhan ile Cebrail Bedirhan Birinci bugün aramızda bulunuyorlar. Hoşgeldiler, sefalar getirdiler. Rahmetli Hüseyin kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Kederli ailesine ve dostlarına baş sağlığı ve sabırlar diliyorum” diye konuştu.
“Projemiz Mutluluklara da Vesile Olmuştur”
Projenin mutluluklara da vesile olduğunu belirten Arslan, “İleri Düzey Eğitim Programı 3. Döneminde Hizmet-İş Sendikamız Antalya Şube Sekreteri Halil İbrahim Anlak Bey, eğitim sırasında tanıştığı Müge Şeker Hanımla hayatını birleştirdi. Eğitim programlarına çocukları kucağında gelen anne-babalarla, çiftlerle karşılaştık. Eğitimlere gösterilen bu ilgiyi görmek bizleri çok memnun etmiştir” ifadelerini kullandı.
“7 Farklı Sektör İçin Yol Haritaları Ortaya Konulmuştur”
HAK-İŞ-MÜSİAD ortak çalışmalarının, ülke ekonomisinin büyümesine, istikrara, işçi-işveren ilişkilerinin gelişmesine, iş barışının güçlenmesine belirgin katkılar yaptığını vurgulayan Arslan sözlerine şu şekilde açıklık getirdi; “Projemiz uygulama dönemi boyunca, farklı ve yenilikçi eğitim programları verilerek hem işçilerin ve işverenlerin bilgi ve birikim düzeyi yükseltilmiş, hem de kamu hizmetleri, gıda, metal, ormancılık, tekstil, taşıma ve turizm sektörleri bütün yönleriyle analiz edilerek geleceğe dönük projeksiyonlar üretilmiştir. Bu kapsamda eğitici kılavuzları hazırlanmış ve 7 farklı sektör için yol haritaları ortaya konulmuştur.”
“Ortaya Çıkan Sinerjinin Gelecekte de Sürdürülmesini Temenni Ediyoruz”
Temennilerinin proje uygulama dönemi boyunca başlatılan çalışmaların ve ortaya çıkan sinerjinin akamete uğratılmadan gelecekte de sürdürülmesi olduğunu anlatan Arslan, “Bu doğrultuda, proje ortağımız MÜSİAD yanında, çalışma hayatının diğer aktörlerinden de bu anlamlı projenin çıktılarını ve sonuçlarını daha ileri noktalara taşımalarını bekliyor, yaygınlaştırmalarını umuyoruz. Ayrıca, Türk endüstri ilişkilerinde sosyal diyalog bakış açısıyla sosyal ortaklık anlayışını benimsemiş, yeni bir endüstriyel ilişkiler bakış açısının ortaya çıkacağına dair umudumu canlı tutuyorum” sözlerini kullandı.
65. hükümetin taşeron sorununu çözmek için göstermiş olduğu iradeyi ve çabayı memnuniyetle karşıladıklarını dile getiren Arslan, “Taşeron konusunda hem temsil anlamında hem de bu konudaki öncü mücadelemiz anlamında bizim taleplerimizin, görüşlerimizin çözüm konusunda değerlendirilmesi ve bunlara dahil edilmesini umut ediyor ve bekliyoruz” dedi.
“Taşeron İşçi Sayısı HAK-İŞ’in Üye Sayısının Yarısına Tekabül Ediyor”
HAK-İŞ olarak en başından itibaren artık taşeron sisteminin sürdürülebilir olmadığını ve bu sistemin Türkiye’ye uygun olmadığını ve bu sistemin mutlaka yeniden gözden geçirilerek çözülmesi gerektiği konusundaki görüşlerinin büyük ölçüde kamuoyu ve hükümet tarafından kabul gördüğünü açıklayan Arslan, “Bugün tespit edilebilen ve bizim üye sayılarımız içerisindeki taşeron işçilerin oranı yaklaşık olarak HAK-İŞ’in üye sayısının yüzde 50’sine tekabül ediyor. Yaklaşık olarak 300 bine yakın taşeron işçi HAK-İŞ’e bağlı sendikalara üyedir. Üyelerimiz bizden taşeron sorununun kökten çözülerek kamu kurumlarında işçi olmalarını sağlayacak bir çözümü, bir modeli beklemektedirler” şeklinde konuştu.
Taşeron sorununun çözümünde, müzakere süreçlerinde her konuyu görüşmeye, her konuyu birlikte müzakere etmeye ve birlikte çalışmaya hazır olduklarını anlatan
“ÖSP’yi Asla Kabul Etmiyoruz”
Arslan, “Bizim asla kabul edemeyeceğimiz bir tek konu var. Özel sözleşmeli personel statüsünü asla kabul etmiyoruz ve desteklemiyoruz. HAK-İŞ olarak bizim talebimiz, taşeron şirketlerde çalışan arkadaşlarımızın her birinin kamu çalışanı, kamu işçisi olarak istihdam edilmeleridir” şeklinde konuştu.
“Esnekliğe İhtiyacımız Var”
Geçici mevsimlik işçiler konusuna da değinen Arslan şu ifadelere yer verdi; “Geçici mevsimlik işçiler konusunda 2006 yılından beri var olan bir sorunun da altını çizmek istiyorum. Bu işçilerimizle ilgili yasal birtakım engeller var. Engellerden bir tanesi kamuda geçici işçilik ne yazık ki yasal mevzuattan dolayı 5 ay 29 günden fazla olmuyor. İşyerinde işlerin olmasına rağmen bugün sayısından daha fazla çalışma yapılamıyor. Bu konuda bir esnekliğe ihtiyacımız var. En azından işletmelerin ihtiyacı oranında bu çalışmaların yapılabileceği bir düzenleme yapılmasına acilen ihtiyacımız var. Bu ve benzer sorunların çözümü konusunda HAK-İŞ olarak müzakereyi, masada olmayı, taleplerimizi HAK-İŞ’e yakışan bir şekilde kamuoyunda gündeme getirmeyi bundan sonra da devam edeceğiz.”
“Projenin Önemli Sonuçlara ve Hedeflere Ulaştığını Görüyoruz”
Kapanış programda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, projenin hazırlanmasında, uygulanmasında ve sonuçlandırılmasında görev alan herkese teşekkürlerini iletti.
Proje kapsamında yapılan özverili çalışmaların önemli bir örnek oluşturması anlamında önemli bir yer tuttuğunu belirten Sarıeroğlu, “Proje kapsamında yapılan faaliyetlere baktığımızda, katılımcı profiline baktığımızda, projenin hedeflediği amaçlara baktığımızda gerçekten önemli sonuçlara ve hedeflere ulaştığını görüyoruz” şeklinde konuştu.
“Türkiye Sosyal Diyalogta Önemli Bir Aşama Kaydetti”
Sosyal diyaloğun sihirli bir kelime olmadığını vurgulayan Sarıeroğlu, “Sosyal diyalog, sorunların çözümü anlamında önemli bir araç. Türkiye bu anlamda çok önemli bir aşama kaydetti. Eskiden çatışan ve kavga eden işçi-işveren taraflarımız bugün birçok konuda bir araya gelerek birlikte çalışıyorlar. Bu birlikte çalışmanın sonucunda da ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda üst seviyelerdeki başarılara imza atmış durumdayız” dedi.
“Taşeron Konusundaki Yaklaşımımızı Şeffaf Bir Şekilde Ortaya Koyuyoruz”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak taşeron konusundaki yaklaşımlarını ilk günden itibaren şeffaf bir şekilde ortaya koyduklarını açıklayan Sarıeroğlu, “Bu konunun yıl sonuna kadar bitmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak değil aynı zamanda Maliye Bakanlığımızla birlikte çalışıyoruz. Sayın Başbakanımızla bu konuyu görüşüyoruz ve sunum aşamasına geldik” sözlerini kullandı.
“Projenin Önemli Sonuçlar Doğuracağına İnancımız Tamdır”
MÜSİAD Genel Başkanvekili Ali Gür, “ İşçi ve işverenlerin birbirini daha iyi anlayacağı, geleceği tesis edeceğine inandığım bu projenin önemli sonuçların olacağına olan inancımız tamdır” dedi.
Gür, “MÜSİAD ve HAK-İŞ olarak küresel rekabetle baş edebilme kapasitemizi birlikte artırabilmek için İşçi ve İşverenlerin Uyum Kapasitelerin Sosyal Diyalog Yoluyla Artırılması Teknik Destek Projesini başlattık. Bu çalışmalar inşallah önümüze çok güzel yol haritaları koyacak. İşçi ve işverenler olarak birlikte yürüme noktasında önemli sonuçlar almamıza sebep olacaktır” diye konuştu.
“Heyecan Verici Bir Proje”
Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Ali Şahin, İşçi ve İşverenlerin Uyum Kapasitelerin Sosyal Diyalog Yoluyla Artırılması Teknik Destek Projesi kendilerine ilk geldiğinde heyecan verecek olan bir proje olduğunu ve çok önemli çıktılara sebebiyet verecek bir proje olduğunu fark ettiklerini belirterek, “Proje analiz edildiği zaman çok fazla bir emeğin olduğunu ve ince ince nakış gibi dokunduğunu, bu aşamada önemli gayretlerin sarf edildiğini görüyoruz” diye konuştu.
Projenin İşçi ve işverenlerin uyum kapasitelerini artırmayı hedefleyen bir proje olması nedeniyle çok önemli olduğunun altını çizen Şahin, “Proje insanlar arasındaki sosyal diyalog uyum kapasitesini öylesine artırmış ki projede tanışıp evlenen insanlar bile olmuş” sözlerini kullandı.
Projenin sonuçlarının bir diğerinin insanların hayat boyu öğrenme kapasitelerinin artırılması konusunda projenin önemli bir işlev gördüğünü anlatan Şahin, “Projenin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım sürecine önemli bir ivme kazandıracağını düşünüyorum. Bu konuda önemli bir destek olduğunu düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.
Proje takım lideri Michael Heathcote ise proje hakkında bir sunum gerçekleştirerek açıklamalarda bulundu.
Sunumda, projenin amacı, hedefleri ve bu kapsamda yapılan faaliyetleri anlatan Heathcote, sunumunda projede ne gibi başarılı faaliyetlere ulaşıldığını belirterek, projenin sonunda 3 farklı önemli sonucun ortaya çıktığını anlattı.
20 ay süren projenin aktif ve başarılı bir şekilde geçtiğini anlatan Heathcote, proje kapsamında katılımcıların uyum yeteneklerinin artırılması için birçok uyum faaliyeti gerçekleştirildiğinin altını çizdi.
Protokol konuşmalarının sona ermesinin ardından HAK-İŞ ve MÜSİAD arasında ikili işbirliği protokolü imzalandı. Protokolü onur konuğu olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Ali Şahin ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Müsteşarı François Begeot imzaladı.
Programın sonunda eğitimlerde birinci olan kursiyerlere plaket ve çeyrek altın takdim edildi.
İleri Düzey Eğitim Programının 16. döneminde Öz Gıda-İş Sendikamız üyesi olarak Rize’den gelen Hüseyin Birinci’nin eşi Sevgi Birinci ve iki çocuğu Oğuzhan ile Cebrail Bedirhan Birinci ailesine HAK-İŞ Konfederasyonu tarafından 5 Bin Türk Lirası değerinde sosyal yardım çeki, GFA/Ankon Konsorsiyumu tarafından Bin Euro değerinde sosyal yardım çeki hediye edildi.
Protokol konuşmalarının ardından HAK-İŞ Genel Sekreteri Dr. Osman Yıldız moderatörlüğünde, MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Hikmet Köse, Aksaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Volkan Işık, Gazi Üniversitesi Araştırma Görevlisi Okan Güray Bülbül’ün panelist olarak katıldığı ‘Sosyal Diyalog ve Uyum Yeteneği’ paneli gerçekleştirildi.
Panelde, proje sonunda ortaya çıkan olumlu çıktılar, projenin çalışma hayatına ne gibi katkıları olduğu, gelecekte üretilecek başka projelerde nelerin olması gerektiği konuları detaylı olarak ele alındı.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu