YILDIZ, CHP TAŞERON İŞÇİLİK ÇALIŞTAYINDA KONUŞTU
HAK-İŞ Genel Sekreteri Dr. Osman Yıldız, 18 Kasım 2017 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Emek Büroları tarafından gerçekleştirilen ‘Taşeron İşçilik Çalıştayı’na katıldı.
Çalıştaya HAK-İŞ Genel Sekreteri Dr. Osman Yıldız, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun yanı sıra, Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanvekili Av. Hüseyin Öz, konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın başkanları, yöneticileri ve hukuk müşavirleri katıldı.
“Son Yıllarda Taşeron Uygulaması Zirve Yapmıştır”
Çalıştayda konuşan HAK-İŞ Genel Sekreteri Dr. Osman Yıldız, taşeron işçilik uygulamasının tarihi bir geçmişi olduğunu ve tarihsel olarak ekonomik sistemde bir karşılığı olduğunu belirterek, “Son yıllarda taşeron uygulaması zirve yapmıştır. Bu yükselişte uygulanan ekonomik yaklaşım, anlayış ve politikanın bir etkisi ve yansıması olmuştur” dedi.
“Taşeronlaşma Sendikal Hareketin Korkulu Rüyası Olmuştur”
Taşeron uygulamasının sadece Türkiye’de değil bütün dünyada yaygınlaşmış, sendikal hareketi tehdit eden ve hala da tehdit etmeye devam eden bir uygulama olduğuna dikkati çeken Yıldız, “Başlangıçtan itibaren sendikal hareket devre dışı kalınca taşeron işçilerin emekleri de korumasız kalmıştır. Taşeronlaşma sendikal hareketin korkulu rüyası olmuştur” ifadelerini kullandı.
Sendikacılığın temelini, örgütlenme, toplu sözleşme ve grev gibi temel hakların oluşturduğunu söyleyen Yıldız, “Taşeron işçiler için de işe örgütleyerek başlarsak çözüm yolunun açılacağına inandık. Çok şükür süreçte öyle gelişti. Taşeron işçilerimiz artık önemli oranda örgütlü hale geldi, toplu iş sözleşmeleri başlangıçta biraz yavaş da olsa şimdilerde hızla tamamlanıyor” diye konuştu.
5 Haziran 2017 tarihinde CHP tarafından düzenlenen Kıdem Tazminatı Çalıştayına katılarak görüşlerini dile getirdikleri gibi bugün de Taşeron İşçilik Çalıştayında da görüşlerini belirtmek ve bu soruna bir çözüm üretmek için çaba gösterdiklerini bildiren Yıldız, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na seslenerek, “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan örgütlenme konusunda da bir çalıştay düzenlemesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Hükümetin kendi çalışmasını yapmasının doğal bir durum olduğunu fakat bu konuda sendikalarla uygun, etkili ve yeterli bir diyalog süreci ortaya koymasını talep ettiklerini ve beklediklerini dile getiren Yıldız, “Çünkü taşeron işçilere yönelik hükümetin daha önce ortaya koyduğu ÖSP gibi çözümleri beğenmediğimizi, karşı çıktığımızı belirtmek istiyoruz. Hükümetin yeniden bu ve benzeri, düzgün ve uygun olmayan çözümler getirmesini istemiyoruz” açıklamasında bulundu.
HAK-İŞ olarak taşeron işçilerin sorunlarının çözümü için ‘Kadrolu İşçi’ önerisini yaptıklarını anlatan Yıldız, sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Taşeron işçilik gibi geçici mevsimlik işçilerin de istihdamlarının artırılması sorunları bulunmaktadır. Bu sorun da kanayan bir yara halini almaktadır. Bu sorunun da etraflı bir şekilde tartışılıp çözüm üretilmesinin aciliyetine vurgu yapmak istiyoruz. Geçici mevsimlik işçilerimiz de önemli bir teyakkuz oluşturmuştur.”
“İstiyoruz ki Sosyal Taraflar Bir Araya Gelerek Bu Konular Müzakere Edilsin”
Protokol konuşmalarının ardından ‘Türkiye’de Dünden Bugüne Taşeron İşçilik’ paneli gerçekleştirildi. Konfederasyonumuza bağlı Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanvekili Hüseyin Öz panelist olarak katıldı.
CHP’nin taşeron işçilik gibi önemli bir konuyu gündeme almasının oldukça önemli bir durum olduğunu belirten HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanvekili Hüseyin Öz, “Bundan sonraki süreç içerisinde inanıyoruz ve istiyoruz ki sosyal taraflar bir araya gelerek bu konular müzakere edilsin. Bundan sonra da bu konu tarafların ortak iradesine uygun bir şekilde şekillensin istiyoruz” diye konuştu.
HAK-İŞ olarak 2014 yılına gelirken bir anket çalışması yaptıklarını anlatan Öz, “Taşeron işçilerimizin yakındığı çok önemli meseleleri anket çalışmasıyla tespit ettik. Taşeron işçilerimiz bu ankete göre ‘korkmadan kamuda çalışmak istiyorum’, ‘eşit işe eşit ücret istiyorum’, ‘kamu işçisiyle aynı koşullarda çalışıyor, aynı işi yapıyorum ama aynı ücreti alamıyorum’ diyorlar” açıklamasında bulundu.
“ASS Modeline de ASP Modeline de ÖSP Modeline de SSP Modeline de Sonuna Kadar Karşıyız”
Öz, “HAK-İŞ olarak 2014’ten bugüne yaptığımız bütün çalışmalarda inatla söylüyoruz. Önümüze getirilen bize rağmen, çalışanlara rağmen getirilmek istenen ÖSP meselesi çalışanlarımızın direnciyle ortadan kalkmıştır. Bugün de aynı noktadayız. ASS modeline de ASP modeline de ÖSP modeline de SSP modeline de sonuna kadar karşıyız. Biz taşeron işçisi için istisnasız kadro istiyoruz. Bunun yolunu hep beraber açmamız gerekiyor. Bu yüzden istiyor ve bekliyoruz ki hükümetin bu toplantıdan sonra taşeron meselesinin ne şekilde çözüleceği hususunda öncelikle konunun tarafı olan konfederasyonları masaya davet etsin” şeklinde konuştu.
Çalıştayda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, taşeron konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Taşeron işçilerin kıdem tazminatı haklarının yasal olarak bulunduğunu ancak fiilen bu hakkın olmadığını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Taşeron işçiler aynı iş yerinde sürekli çalışıyorlar, bir bakıyorsunuz sürekli firma değişiyor. Bunlar kıdem tazminatı haklarını alamıyorlar. Bu durum insan haklarına aykırıdır. İşçilere kıdem tazminatını vermemek için her türlü yolu deniyorlar” diye konuştu.
HAK-İŞ Genel Sekreteri Dr. Osman Yıldız’ın örgütlenme konusunda da bir toplantı yapılması gerektiği talebini önemli bulduklarını belirten Kılıçdaroğlu, 12 Eylül darbe hukukunun sendikalar üzerine getirdiği örgütlenme yasaklarının kaldırılması ve bunun mücadelesinin yapılması gerektiğini, sosyal devletin, çalışılabilecek ortamı yaratmak ve iş bulmak zorunda olduğuna işaret etti.
Türkiye'de herkesin huzur içinde yaşamak istediğini anlatan Kılıçdaroğlu, gelecek nesillere güzel bir Türkiye'nin bırakılması gerektiğini, çalışan, üreten ve emek harcayan bir işçi olan taşeron işçilerin haklarını teslim etmenin 80 milyonun ortak görevi olduğunu söyledi.
HAK-İŞ GENEL SEKRETERİ DR. OSMAN YILDIZ'IN KONUŞMASI:
HAK-İŞ KONFEDERASYONU GENEL SEKRETERİ
OSMAN YILDIZ
CUMHURİYET HALK PARTİSİ
TAŞERON İŞÇİLİK ÇALIŞTAYI
18 Kasım 2017, Ankara
Cumhuriyet Halk Partimizin saygıdeğer Genel Başkanı, sayın yöneticileri, milletvekilleri,
Konfederasyonlarımızın saygıdeğer başkanları,
Sendikamızın değerli yöneticileri ve temsilcileri
Değerli akademisyenlerimiz,
Değerli basın mensupları,
Hepinizi şahsım ve HAK-İŞ Konfederasyonu adına saygıyla selamlıyorum.
CHP’ye bu toplantıyı düzenlemesinden ve bizi davet etmesinden dolayı teşekkür ediyorum. Genel Başkanımız Sayın Mahmut ARSLAN’ın katılamamasından dolayı özürlerini ve çalıştaya başarı dileklerini iletmek isterim.
CHP çalışma hayatının temel konu ve sorunlarına ilişkin bugüne kadar önemli toplantılar gerçekleştirmiştir.
CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU, bizi bir araya getirerek maden kazaları, taşeron işçilik ve kıdem tazminatı başta olmak üzere temel konuları birlikte değerlendirme fırsatı vermiştir.
Bugün de kapsamlı taşeron çalıştayına misafir oluyoruz.
Taşeronun işçilik uygulamasının tarihi bir geçmişi olduğunu biliyoruz. Tarihsel olarak ekonomik sistemde bir karşılığı vardır. Bu nedenle bir uygulama tarihi ve buna bağlı hukuki referansları olmuştur.
Ancak son yıllarda taşeron uygulaması zirve yapmıştır. Bu yükselişte uygulanan ekonomik yaklaşım, anlayış ve politikanın bir etkisi ve yansıması olmuştur.
Taşeron uygulaması sadece ülkemizde değil bütün dünyada yaygınlaşmış, sendikal hareketi tehdit etmiş hatta tehdit etmeye devam etmektedir.
Başlangıçtan itibaren sendikal hareket devre dışı kalınca taşeron işçilerin emekleri de korumasız kalmıştır.
Taşeronlaşma sendikal hareketin korkulu rüyası olmuştur.
HAK-İŞ Konfederasyonu olarak bu korkudan uyanmamız gerektiğini tartıştık ve ciddi adım attık.
Taşeron işçilik konusunda ciddi araştırmalar yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Yaptığımız bu araştırmaları da kamuoyunda paylaşmaya devam ediyoruz.
Bu korkulu rüyaya en temel çözümün sendikacılığın en temel değerlerinde saklı olduğunu düşündük ve yola koyulduk.
Sendikacılığın temelini, örgütlenme, toplu sözleşme ve grev gibi temel haklar oluşturduğunu biliyoruz.
Taşeron işçiler için de işe örgütleyerek başlarsak çözüm yolunun açılacağına inandık. Çok şükür süreçte öyle gelişti.
Taşeron işçilerimiz artık önemli oranda örgütlü hale geldi, toplu iş sözleşmeleri başlangıçta biraz yavaş da olsa şimdilerde hızla tamamlanıyor.
Grev hakları da var.
Hükümet bu örgütlenme sürecinin başında 6552 sayılı kanunu çıkararak süreçteki çözümlerin yolunun açılmasına yardımcı oldu.
Taşeron işçilerimiz kamu işçisiydi ancak bu yeni durumda şimdi kamunun daha tartışmasız çalışanı haline gelmiştir.
Bunlar yaklaşık 5 yıllık serüvenimizin özeti olmuştur.
Şimdi önümüzde ikinci aşama diye bildiğimiz bir süreç var.
Bu süreç taşeron işçilerimizin kadro sorununun çözümü sürecidir.
Hükümetimiz yaklaşık 2015 yılından beri taşeronda kadro ifadesini kullanmaktadır. Bu konuda Hükümet, kanun taslağı çalışmalarının olduğunu ve Meclise sunma hazırlığında olduğunu belirtiyor. Yeni bir kanunun çıkartılmasında birkaç kez ortaya süre konuldu şimdi de benzer şekilde tarih telaffuz ediliyor.
Ancak henüz bir taslak metin ya da ayrıntısı sözlü olarak da olsa paylaşılmış değildir.
Hükümetimizin bugüne kadar böyle bir taslağı paylaşmaması kendi içinde anlaşılabilir durumdur diye düşünüyorum. Çünkü sayısı bile henüz netleşmemiş milyonla ifade edilen büyük bir kesimden bahsediyoruz.
Hükümetteki bu gecikmeyi bu büyük kitlenin sorunlarını kalıcı bir şekilde çözme kaygısı olarak nitelemek mümkün diye düşünüyoruz. Ancak biz sendikalar için sosyal diyalogun önemli olduğunu vurgulamak istiyorum.
Hükümetin kendi çalışmasını yapması kadar doğal bir durum olamaz. Ancak bizimle uygun, etkili ve yeterli bir diyalog sürecini ortaya koymasını istiyoruz ve bekliyoruz. Çünkü taşeron işçilere yönelik hükümetin daha önce ortaya koyduğu ÖSP gibi çözümleri beğenmediğimizi, karşı çıktığımızı belirtmek istiyoruz. Hükümetin yeniden bu ve benzeri, düzgün ve uygun olmayan çözümler getirmemesini istiyoruz.
Biz HAK-İŞ Konfederasyonu olarak taşeron işçilerimizin sorununun çözümü için ‘Kadrolu İşçi’ önerisini yapıyoruz.
Taşeron işçilerin sorununun adil, kalıcı ve etkin olarak kadrolu işçi kavram ile gerçekleşeceğine inanıyoruz.
Biz HAK-İŞ Konfederasyonu olarak sadece ‘’taşerona hayır diyerek dünyayı durdurmadık.’’ Ancak soruna sendikacılığın en temel ilke ve değerleri ile cevap vermeye çalıştık.
HAK-İŞ olarak sendikacılıkta konular olarak tabu olmadığına inanıyoruz. Ancak şablonlara da sıkışmamız gerektiğine inanıyoruz.
Sendikal mücadelede sınır tanımadığımızı ortaya koyuyoruz. İlerlemeye inanıyoruz. Taşeron işçilerimiz için sorunun çözümünü kadrolu işçi ile taçlandırabilirsek, yaygın olarak uygulanan ekonomik model ve politikanın gidişatı üzerinde etkili olacağını ve geleceğini yönlendireceğine inanıyoruz.
Taşeron işçilik gibi ayrıca geçici mevsimlik işçilerinde istihdamların artırılması sorunları bulunmaktadır. Bu sorun da k anayan bir yara halini almaktadır. Bu sorunun da etraflıca tartışılıp çözüm üretilmesinin aciliyetine vurgu yapmak istiyoruz. Geçici mevsimlik işçilerimiz de önemli bir teyakkuz oluşturmuştur.
Bizim için yeter ki diyalog, etkin full müzakere olsun.
Bugün burada bu konu, panellerle ilgili taraflarla etraflıca tartışılacak. Tartışarak, uzlaşarak bir sonuç bildirisi çıkacağını umuyoruz.
Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu nezdinde Cumhuriyet Halk Partisine bu toplantıyı düzenleyip, taşeron işçilik gibi önemli bir konunun tartışılmasına ve çözüm üretilmesine katkı sağlanmasına yardımcı olduğu için teşekkür ediyoruz.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu