ARSLAN, AZERBAYCAN’DA SENDİKAL MÜCADELEYİ ANLATTI
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 6 Şubat 2018 tarihinde Azerbaycan’da AHİK tarafından düzenlenen “İşin Geleceği, Sürdürülebilir Kalkınma ve Sendikaların Görev ve Başarı Beklentileri” konferansı kapsamında gerçekleştirilen “Sürdürülebilir Kalkınma ve Sosyal Adalet Işığında İşin Geleceğinin Geleceği” panelinde konuştu.
“Sosyal Korumaları Güçlendirmemiz Gerekiyor”
Küreselleşme, dijitalleşme, Endüstri 4.0 gibi önemli kavramlar insanileştirilemezse, insan onuruna yakışan düzgün iş kavramıyla içi doldurulmazsa bütün olumlu gelişmelerin faturasını çalışanların ödemeye devam edeceğini vurgulayan Arslan, “Bu konuda bizim sosyal diyalog kavramının içini doldurmamız gerekiyor. Sosyal korumaları güçlendirmemiz gerekiyor. Bunu da ancak sendikalarla yapabilirsiniz” şeklinde konuştu.
“Küresel Alandaki Saldırılara Karşı En Önemli Mücadele Sendikal Mücadeledir”
Sendikalaşma, örgütlenme ve toplu sözleşme düzeninin bütün olumsuzluklara karşı bir çare, bir çözüm olduğunu anlatan Arslan, “İşte bizim bunları güçlendirmemiz gerekiyor. Toplu iş sözleşmelerinin kapsamını daha da geliştirmemiz gerekiyor. Sosyal adalet, sosyal koruma gerçekten küreselleşmenin ve küresel kapitalizmin bize dayatmış olduğu zorlukların sonucunda çöküyor. Sendikal mücadeleyi daha da yaygınlaştırmamız gerekiyor ve bütün alanlarda sendikal mücadeleyi daha da tahkim ederek güçlendirmemiz gerekiyor. Sendikal mücadeleyle beraber toplu sözleşme düzenini yaygınlaştırmamız gerekiyor. Küresel alandaki saldırılara karşı, bu alanda üzerimize yıkılan zorluklara karşı mücadele edeceğimiz en önemli argümanlardan bir tanesi sendikal mücadeledir” dedi.
“Avrupa Sendikalarıyla Daha Güçlü Bağlar Kurmamız Gerekiyor”
sendikalaşma oranlarında 20. Yüzyılın ortalarından itibaren bir düşüş olduğuna dikkati çeken Arslan, “Bir taraftan küresel kapitalizm, bir taraftan sendikaların küresel anlamdaki yeni gelişmelere ayak uyduramamasından kaynaklı yaşanan zorluklar sıkıntılarımızı daha da artırmaktadır. Bu konuda başta sendikal dünyanın en büyük örgütü olan ITUC olmak üzere, Avrupa sendikalarının diğer uluslararası sendikalarıyla daha güçlü bağlar kurmamız gerekiyor” diye konuştu.
ITUC ve ETUC’un temsil ettiği görüşlerin güçlendirilmesi, ILO’nun misyonundan vazgeçmemesi, bölgesel bir kısım alanlarda da sendikaların var olması gerekliliğine vurgulayan Arslan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Örneğin dünyanın ikinci büyük bloğu olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın 55 ülkesinin yer aldığı bloğun içerisinde sosyal komiteler yok. Ama G-20’nin içerisinde ekonomik ve sosyal boyutu görebilirsiniz. D-20’de de görebiliyorsunuz. Birleşmiş Milletler ve ILO gibi kurumlarda, Avrupa Birliği’nde ekonomik ve sosyal komiteyi görebiliyoruz. Ama İslam İşbirliği Teşkilatı gibi dünyanın en büyük ikinci organizasyonunun içerisinde herhangi bir ekonomik ya da sosyal komite benzeri bir komisyon yer almıyor. Aynı şekilde Azerbaycan ve Gürcistan’ın da içerisinde yer aldığı Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü uluslararası bir örgüt olmasına rağmen içerisinde ekonomik ya da sosyal komite yer almıyor. Dolayısıyla biz kendi sendikalarımızı güçlendirirken bir taraftan da uluslararası anlamdaki birtakım kuruluşların içerisinde bu tür kurumların yer alması için çaba göstermemiz gerekiyor. ITUC’un özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı, Karadeniz İşbirliği Örgütü gibi teşkilatların içerisinde ekonomik ve sosyal komitelerin kurulması konusunda desteğini istiyoruz.”
“Türkiye’nin En Büyük Konfederasyonlarından Birisiyiz”
HAK-İŞ Konfederasyonu hakkında bilgilendirmelerde bulunan Arslan, “HAK-İŞ Konfederasyonu 43 yaşında ve son açıklanan üye istatistiklerine göre 650 bin üyesi olan, Türkiye işçi sendikaları arasında en büyük konfederasyonlarından bir tanesi olma özelliğine sahiptir” dedi.
Arslan, “HAK-İŞ olarak 22 sendikamızla Türkiye’nin ekonomik, sosyal sorunlarına çözüm bulma konusunda önemli bir sivil toplum örgütü ve konfederasyonuyuz. ITUC ve ETUC’un üyesiyiz. Sendikalarımızın da ITUC ve ETUC ile ilişkileri geliştirmeleri için rol üstleniyoruz” şeklinde konuştu.
“Taşeron Sisteminin Kaldırılması Türkiye’nin Küresel Kapitalizme Meydan Okumasıdır”
Arslan, 26 Aralık 2017 tarihinde çıkarılan 696 Sayılı KHK ile kamuda taşeron olarak çalışan işçilerin devlet kadrolarına alınması konusuna da değindi.
Kamuda taşeron sisteminin kaldırılmasıyla işçilerin devlet kadrolarına alındığını anlatan Arslan, “Bu düzenleme, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin çalışma hayatında yaptığı küresel kapitalizme karşı çok önemli bir meydan okumadır. Biz taşeron sisteminin kaldırılmasını destekliyoruz. Taşeronun kaldırılması konusunda HAK-İŞ olarak öncülük yaptık” ifadelerine yer verdi.
“Panelin Konusu ILO’nun 100. Yıl Hedefleri Arasında”
“Sürdürülebilir Kalkınma ve Sosyal Adalet Işığında İşin Geleceğinin Geleceği” panelinin önemli bir konu olduğunu anlatan Arslan, “Bu konular ILO’nun 100. Yıl hedefleri içerisinde yer alıyor. Aynı zamanda 2017 yılında İstanbul’da gerçekleştirilen ILO 10. Avrupa Bölge toplantısında da bu konu konuşuldu. Sürdürülebilir kalkınma ve sosyal adalet ışığında işin geleceğinin geleceği konuları hem ITUC ve ILO gibi uluslararası kuruluşların gündeminde hem de sendikal düzeydeki sendikalarımızın doğrudan etkilendiği önemli bir konu olarak gündemde yer alıyor” diye konuştu.
“AHİK’in Azerbaycan’daki Rolünü Misyonunu Yakından Takip Ediyoruz”
“AHİK’in Azerbaycan’daki rolünü ve misyonunu çok yakından takip ediyoruz. 25 yıllık bir süreçte büyük bir başarıya imza attılar. Hem sendikalarını güçlendirdiler hem de Azerbaycan hükümetiyle olan ilişkilerinde yeni reformlara imza attılar. Çalışanların gelirlerini yükselttiler. Sendikanın pozisyonunu güçlü hale getirdiler. Siyaset ve sendika ilişkilerine daha farklı bakış açısı getirdiler” diyen Arslan, “AHİK’in Azerbaycan’daki rolünü ve misyonunu aynı zamanda uluslararası alanda birlikte olduğumuz platformlarda görmek mümkündür. AHİK’i bu başarılarından dolayı tekrar tebrik ediyorum” sözlerine yer verdi.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu