ARSLAN, KKTC’DE BAŞKANLAR KURULUNA KATILDI

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 15 Kasım 2018 tarihinde Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası’nın katkılarıyla KKTC’de gerçekleştirilen konfederasyonumuza bağlı Hizmet-İş Sendikası Genişletilmiş Başkanlar Kuruluna katıldı.

Toplantıya, Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın yanı sıra Genel Başkan Yardımcılarımız Mehmet Şahin, Mustafa Toruntay, Cengiz Gül, Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız ile KKTC Kamu-Sen Genel Başkanı Metin Atan'ın da aralarında olduğu HAK-İŞ'e bağlı sendikalarımızın genel başkanları, Hizmet-İş Sendikası Kurucu Genel Başkanı Hüseyin Tanrıverdi ile Hizmet-İş Sendikası Yönetim Kurulu üyeleri, şube başkanları ve basın mensupları katıldı.

“Kıbrıslı Türk Kardeşlerimizin Mücadelesine Destek İçin Buradayız”

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Hizmet-İş Sendikası Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısının, dünyaya mesaj vermek için KKTC’de yapıldığını söyledi.

Toplantının KKTC’de gerçekleştirilmesinin temelindeki amacın işbirliği olduğunu belirten Arslan, “Her zaman KKTC’nin yanında saf tuttuk. Türkiye için KKTC, KKTC için de Türkiye vazgeçilmezdir. Türkiye’de KKTC’yi yavru vatan, KKTC’de de Türkiye’yi anavatan olarak görüyorlar. Türkiye ile KKTC’nin arasını zehirlemek isteyenlere karşı mücadele ediyoruz. Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin mücadelesini yalnız bırakmıyoruz. Bugün bunun için buradayız. Bir yurttaş olarak KKTC’yi Türkiye’den ayrı görmüyoruz. Tarih boyu KKTC mücadelesinin bizim mücadelemiz olduğuna inandık. KKTC’nin yaşadığı sorunlar bizim sorunlarımız, yaşadıkları güzellikler bizim güzelliklerimizdir. İki devlet olmamıza rağmen bir toplumun parçalarıyız. Kim ne mücadele verirse versin, kimse bizi birbirimizden ayıramaz” dedi.

Bazı kesimlerin KKTC davasını yanlış yorumladığına işaret eden Arslan, “Aramıza barikatlar kurmayalım. Var olan barikatları kaldıralım” dedi.

“KKTC KAMU-SEN İle Dayanışma İçindeyiz”

Arslan, “KKTC’de toplanmamızın bir başka nedeni de Kıbrıs Kamu-Sen ile dayanışma içindir.  Burada HAK-İŞ üyesi KKTC Kamu-Sen var. Toplantımızı bu sendikamızın katkılarıyla gerçekleştiriyoruz. Kamu-Sen, Kıbrıslı Türklerin bağımsızlık mücadelesini özdeşleştirmiş bir sendikamızdır. Sendika genel başkanı ve yöneticilerini hem ulusal duyarlılıklarından hem de toplantımıza katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Kamu-Sen’le yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Arslan, KKTC’nin 35. Yılını kutladı

Hizmet-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısını, KKTC’nin Cumhuriyet Bayramı olan 15 Kasım’da gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Arslan, KKTC’nin 35. Yılını kutladı.

Arslan, Kıbrıs’ta kalıcı çözümden yana olduklarını ancak iki toplumun birlikte devlet oluşturma hayalinin her gün biraz daha zayıfladığını söyledi.

“KKTC İlelebet Yaşasın”

Arslan, “HAK-İŞ ısrarla çözümü savunmuştur. Annan Planı’nı savunmuştur. Uzlaşma tek taraflı olmuyor. Karşılıklı olur. Yunanistan’ın, Kıbrıslı Rumların ve uluslararası toplumun adil bir barış istemediğini gördük. KKTC’nin 35. Yılını kutladığı bu günlerde diliyoruz ki KKTC ilelebet yaşasın. Adada yaşayan kardeşlerimizin uluslararası tanınırlığını da sağlayacak güçlü bir cumhuriyet olması konusunda üzerimize düşen sorumluluğu üstlenmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Özel Sözleşmeli Personel Çözümünü Çöpe Attırdık”

Kamudaki taşeron işçilerin kadroya alınmasını Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihindeki en önemli reformlardan birisi olarak nitelendiren Arslan sözlerine şöyle devam etti: “Bu büyük fotoğrafın içerisinde eksiklikler var. Bu eksiklikleri giderme konusunda ayrı bir mücadeleyi aynı azim ve kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. İsteğimiz, taşeronla ilgili Kararnamenin talep ettiğimiz bütün yönleri kapsaması şeklindeydi ama bu yönde gerçekleşmedi. Bütün eksiklilerine rağmen bugün taşeron konusunda geldiğimiz noktanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Unutmayın, Sayın Ahmet Davutoğlu'nun taşeron işçiler için açıkladığı çözüm, 'Özel Sözleşmeli Personel' statülü çözümdü. Maliye Bakanlığı bu çözümün tanıtımına kadar tüm hazırlıklarını yapmıştı. Bu bizim için karanlık bir noktaydı. Bugün geldiğimiz noktayı incelediğimizde eksiklerine rağmen, hatalarına rağmen biz 'Özel Sözleşmeli Personel' çözümünü çöpe attırdık. Aynı partinin bir başka hükümetiyle her şeyi yeniden inşa ettik. Bunu asla unutmayalım, bunu unutursak haksızlık ederiz. Hem Sayın Cumhurbaşkanına hem de bu konuda mücadele eden arkadaşlarımıza haksızlık etmiş oluruz. Biz artık geriye dönülmeyecek bir başarıyı elde ettik. Kamu işçiliğini yeniden inşa ettik. Bugün başka bir yerdeyiz.”

“Bakan Selçuk İle 4 Saatlik Bir Görüşme Gerçekleştirdik”

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile 4 saati bulan bir görüşme yaptıklarını anlatan Arslan, görüşmede kadroya geçen taşeron işçilerin sorunları, kadroya alınmayan taşeron işçiler ile geçici ve mevsimlik işçilerin durumunu gündeme getirdiklerini söyledi.

“KİT'lerle İlgili Düzenlemenin Doğru ve Adil Olmadığını Söyledik”

Bakan Selçuk’a HAK-İŞ’in uzun süredir üzerinde çalıştığı çalışma hayatı genel raporu ile taşeron konusunda ayrıntılı rapor sunduklarını belirten Arslan, şu açıklamalarda bulundu:

“Temel olarak taşeron işçilerin Kararnamede yer alan 3 yıllık geçiş sürecinin 1 Ocak itibariyle değiştirilmesini talep ettik. Kamu sözleşmelerine taşeron işçilikten kadroya geçen arkadaşlarımızın da kamu sözleşmeleri kapsamına alınarak yeni bir yaklaşımın önünün açılmasını istedik. Kadro alamayan kamudaki arkadaşlarımızın kadro sorununun ivedilikle çözülmesini istedik. KİT'lerde çalışan arkadaşlarımızın bu kapsamın içerisine alınarak kamudaki taşeron işçi arkadaşlarımızla aynı statünün sağlanıp, kadrolarının verilmesini talep ettik. Bakanlar Kurulu tarafından özellikle KİT'lerdeki taşeron işçilerle ilgili getirilen düzenlemenin doğru ve adil olmadığını, bunun değiştirilmesini ve mevcut kadro kararnamesinin uygulanmasını istedik. Geçici ve mevsimlik işçilerle ilgili gelinen durumun çok önemli olduğunu ancak buna belediyelerin de dahil edilmesini istedi. Belediyedeki çalışanlar için de ilave tediyenin uygulanmasını talep ettik.”

“Kadro Alan İşçilerin Çalışmadığı Algısını Bozmak Bize Düşüyor”

Kadroya geçen taşeron işçilerin çalışmadığı yönünde bir algı oluşturulmaya çalışıldığına dikkati çeken Arslan, “Ne yazık ki Sayın Bakanımız dahil pek çok kamu görevlisi ve siyasetçi bu algıdan etkilenmişler. Taşeron işçilikten kadroya geçenlerin yeterince çalışmadıkları, kamu hizmetlerinin aksadığı şeklinde bir algı oluşturuluyor. Bunu yapanların taşeron işçilerin kadro almasını istemeyen çevreler oldukları belli, kızgınlıkları, itirazları ve rahatsızlıkları var. Bir kısım çevreler de gerçeği görmeden, bilmeden, anlamadan bu insanların üzerine haksız bir şekilde gitmeye devam ediyorlar. Yetersiz personelin faturasını daha fazla çalışarak yerine getirmeye çalışan insanların çalışmadığını söylemek büyük bir haksızlıktır. Bu algıyı bozmak bize düşüyor” şeklinde konuştu.

Arslan Bakan Selçuk ile görüşmede, “Asgari ücretin, ekonomik sıkıntıların getirdiği zorlukları aşabilecek oranda olması ile Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısı dahil bütünüyle masaya yatırılmasını talep ettik. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun antidemokratik, işçileri temsilden uzak yapısının daha katılımcı bir yapıya kavuşturulmasıyla ilgili önerilerimizi sunduk” ifadelerini kullandı.

“Doğru Söyleyenlerin Sayısı Giderek Azalıyor”

HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin, bütün dünyada totaliter ve milliyetçi şovenist zihniyetlerin giderek arttığını belirterek, “En son Brezilya’da faşist yaklaşımlar iktidara geldi. Biliyoruz ki, böyle durumlarda gelecekte dünyayı pek hayırlı bir sonuç beklemiyor. Türkiye olarak ne yapmalıyız onu düşünmeliyiz. Siyasi anlamda, askeri kapasitemiz anlamında neler yapmalıyız. Dünyaya böylece adalet anlayışını haykırabiliriz. Aksi takdirde seyrettiğimiz dizilerde herkesi yeneriz, ama uyandığımızda acı gerçekle yüz yüze kalırız. Hepimize daha fazla görev düşüyor. Başkalarını eleştirerek bir yere varamayız.  Bir şey yaparken önce Allah’ın rızasını gözeteceğiz. Arkadaşlarımız hep iktidarda kalacak mı diyeceğiz diye bakmayacağız. Biz hancıyız onlar yolcu. Sendikacılığı iktidara gelelim diye yapmıyoruz, bir iddia olarak yapıyoruz. Yoksa kuru bir uğraştan başka bir şey değil. Doğruları söyleyenlerin sayısı her geçen gün giderek azalıyor. Sorumluluk hepimizde. Bazı şeylerde niye sıkıntı duyuyoruz diyerek yeni sisteme de bu gözle bakıyoruz. Bunun için de fikirlerimizi söylememiz lazım. Arkadaşımızın bir yanlışını söyleyemiyorsak en büyük vebal bizdedir” diye konuştu.

“Türkiye ile Et ve Tırnak Gibiyiz”

Konfederasyonumuza bağlı Kıbrıs Kamu-Sen Genel Başkanı Metin Atan, KKTC’de böyle anlamlı bir günde bu toplantının gerçekleşmesinin önemini vurguladı. 

Atan, “Biz bugüne kadar bedeller ödedik. Türkiye ile et ve tırnak gibiyiz. Nasıl HAK-İŞ ile aynıysak Türkiye ile de öyleyiz. Bugüne kadar Türkiye’ye bağımlı kaldık, bundan sonra da bağımlı kalacağız. Bazı ekonomik sıkıntılarımız olabilir. Bu sıkıntıları hep birlikte aşacağız” dedi.