ARSLAN AÇIKLANAN YENİ ASGARİ ÜCRETİ
DEĞERLENDİRDİ
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, 2019 yılı için net
2 bin 20 TL olarak belirlenen asgari ücret hakkında açıklamalarda bulundu.
HAK-İŞ Genel
Başkanı Mahmut ARSLAN, yaptığı yazılı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:
“Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2019
yılı için geçerli olan yeni asgari ücreti 2 bin 20 TL olarak belirlemiş olması
önemli bir gelişmedir. İşçi-işveren ve hükümet temsilcilerinin üzerinde
uzlaşarak asgari ücreti tespit etmelerini, ülkemizin içinden geçtiği zor dönem
açısından önemli buluyoruz. Hayırlı olsun.
Öncelikle şunu ifade etmek gerekiyor ki; Asgari ücret
tanımı yanlış olarak kullanılmaktadır. Asgari ücret bir ülkede uygulanabilecek en
düşük, en az ücrettir. Asgari ücret belirlenirken asgari ücret tespit
komisyonunda işçileri ve işverenleri hükümeti temsil edenlerin bu gerçeği
kamuoyuna doğru bir şekilde anlatmaları gerekmektedir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu
toplantılarına işçi adına katılanlar ne yazık ki asgari ücreti yoksulluk
seviyesiyle, açlık sınırıyla vb bir kısım farklı değerlendirmelerle kıyaslayarak
toplumu, özellikle asgari ücretle çalışan milyonlarca insanımızı büyük bir
beklentiye sokmaktadırlar. Bu temsilciler, kamuoyunu yanlış yönlendirerek,
biraz da şov hevesleriyle kamuoyunu yanıltmaktadırlar. Asgari ücretin
belirlendiği her dönemde olduğu gibi bu dönemde de aynı şeyler tekrar
edilmiştir. Tüm işçiler adına komisyona katılan işçi temsilcileri Asgari Ücret
Tespit Komisyonu masasına 2 bin lira ve en az enflasyon farkı hedefiyle
oturdular. Her dönemde tekrarlanan
komedi tekrarlandı ve asgari ücret, 2 bin 20 lira ile neticelendi.
Toplantılara asgari ücretlileri temsil
etmek üzere bir hanımefendi kardeşimiz çağrıldı. O kardeşimizden asgari ücretle
nasıl geçinildiğini anlatması talep edildi. Şimdi komisyonda bulunan işçi
temsilcilerine sormak istiyoruz. 2 bin 20 lira ile bu hanımefendi kardeşimizin
talebi yerine geldi mi? Sorunları
çözülecek mi?
Biz asgari ücretle ilgili olarak, ciddi
araştırmalar, çalışmalar yapılmadan ayaküstü yapılan konuşmalarının ilerde
sorunlar doğuracağını söylediğimiz zaman bundan rahatsız oluyorlar. Milyonlarca
asgari ücretlinin insanca yaşayabileceği bir ücret alındı mı? Kendi yaptığınız
araştırmalarla her ay yoksulluk, açlık ve aylık gıda harcamaları sınırları
belirliyorsunuz. Komisyonda oy birliğiyle kabul ettiğiniz bu rakam, bu
seviyeleri yakaladı mı? Bu yönde kamuoyunu yönlendiriyorsunuz. İşçilere umut
dağıtıyorsunuz. Beklentiyi yükseltiyorsunuz. Sonra da 2 bin 20 liraya, asgari
ücretlilerin yüzde 70-80’inin memnun olduğunu söylüyorsunuz. Bu gerçekten
işçileri temsilen komisyona katılanların bu işi nasıl yanlış yönettiklerini,
nasıl yanlış bir çizgide gittiklerini göstermektedir.
Ancak her şeye rağmen belirlenen asgari ücretin, ülkemiz için çalışanlarımız için işverenlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Bakanın çaba ve gayretlerini yakinen biliyoruz. Bugüne kadar uygulanan politika, asgari ücretteki zam oranının enflasyondaki artıştan fazla olmasıydı. Hatta bazı dönemlerde yaşanan enflasyonun çok üzerinde asgari ücret artışları sağlanmıştır. Örneğin 2016 yılında net 1.300 lira asgari ücret olmuş, yüzde 30 oranında artış sağlanmıştır. 2017 yılında ise yine enflasyonun üzerinde bir artış sağlanmıştır. Bu yıl da kasım ayı itibariyle belirlenen enflasyonun üzerinde bir rakam belirlendiği görülmüştür. Bu nedenle asgari ücretin belirlenmesine büyük katkı sağlayan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Bakanımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.
“Türk
İşverenlerinin Başarılarının Altında İşçinin Alınteri Vardır”
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yer alan
işverenler için de şunu söylemek gerekiyor. İşverenlerimizin asgari ücret
tespit komisyonu süreci içerisinde 2 bin lira ve üzerindeki bir asgari ücretin
işletmeler açısından rekabet gücünü zorlayacağı, dolayısıyla bu konuda ciddi sıkıntılar
yaşanabileceği konusunda bazı açıklamaları olmuştur. Buradan bir kez daha ifade
etmek istiyoruz. İşverenlerimiz, bu ülkenin müteşebbisleri, dünyanın yaklaşık
150’ye yakın ülkeye ihracat yapıyorlar. 160 milyar dolarlık yıllık ihracatımız
var. İşverenlerimiz, ihracatçılarımız dünyanın en az 150 ülkesine ürünlerimizi
satıyorlar. Dünyanın 17. büyük ekonomisine sahibiz. Bütün bu başarı öyküsünün
içerisinde işçilerin ve emekçilerin önemli bir payı vardır. Bu paydan işçilerin
de azami düzeyde yararlanma hakları vardır.
Devletimiz 16 yıldır Türk girişimcisini
vermiş olduğu teşviklerle her alanda desteklemiştir. İstihdamı arttırmak,
bölgesel dengesizlikleri gidermek, Türk sanayicisinin rekabet gücünü arttırmak
için önemli hibeler verilmiştir. Devletimizin vermiş olduğu bu hibelerin
çoğunluğu istihdamı korumak içindir. Belirlenen asgari ücretin rekabet gücünü
korumak endişesiyle işçi çıkarmalarını sebep olmamalıdır. Bunu bahane ederek
hiçbir kimse asgari ücret yüksek çıktı diyerek, işçi çıkarmaya, istihdamı azaltmaya,
yatırımlarını kısmaya ve benzeri bir kısım yollara başvurmaya asla
yeltenmemelidirler.
Bunun yanı sıra, vatanını, ülkesini
milletini seven, üretim yapan, istihdam ve ihracat yapan, canla başla çalışan
samimi, dürüst işverenlerimize de teşekkür ediyoruz.
Özellikle asgari ücretin artışından dolayı
işletmelerin de yükünü hafifletmek için yapılan desteklerin devam edecek
olmasını da önemli buluyoruz. Bu konuda işverenlerle aynı şekilde düşünüyoruz.
Hatta bizim talebimiz işletmelerde sendikalı olan işyerlerinde indirimlerin,
vergi indiriminin daha fazla olmasını ve sendikal örgütlülüğü teşvik edici bir
düzenlemeye dönüştürülmesi gerektiğini talep ediyoruz.
“Asgari
Ücret Tespit Komisyonu Yeniden Belirlenmeli”
HAK-İŞ olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun
yapısına itirazımız var. Bu komisyonun özellikle işçi temsilcilerinin
belirlenmesi usulüne itirazımız var. Komisyon çoğulculuk ve katılımcı bir
yaklaşımla yeniden belirlenmelidir.
Bu vesileyle belirlenen asgari ücretin
başta çalışanlar, işverenlere, hükümetimize ve ülkemize hayırlı olmasını
diliyoruz.”
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu