YILDIZ, ITUC AFRİKA EĞİTİM PROGRAMINA KATILDI

Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız, 11 Şubat 2019 tarihinde Togo'nun Başkenti Lome'de ITUC-Afrika Yıllık eğitim programının açılış toplantısına katıldı.

Kıta dışından tek şeref konuğu olarak programa katılan Yıldız, burada bir konuşma yaptı.

Yıldız konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Hepinizi HAK-İŞ Konfederasyonu adına saygıyla selamlıyorum. Burada, kardeşlerimizin arasında olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.

Sayın Başkanımız Mahmut ARSLAN'ın başarılı bir eğitim dönemi geçirmeniz konusundaki başarı dileklerini sunuyorum.

Bu toplantıya katılmamız için HAK-İŞ'e yapılan bu nazik davet için Değerli Kardeşim ITUC-Afrika Genel Sekreteri Sayın Quasi'ye derinden teşekkürlerimi sunuyorum.

Bu davet bizi gerçekten onurlandırmıştır.

Konfederasyonumuz HAK-İŞ, mümkün olduğunca bütün imkanlarıyla ITUC-Afrika ile sürekli ve derinleşen ilişkilerin geliştirilmesi konusunda kararlıdır.

Değerli Kardeşim Quwasi'yi daha yakından tanıdıkça kendisiyle sendikal hareketin geleceğini ayrıntılı konuşuyoruz. Gururla gördük ki Afrika sendikal hareketini merdivenin üst kısımlarına çıkarmak için etkin bir liderlik yapmaktadır.

ITUC'un gurur verici bir üyesi olan HAK-İŞ, ITUC-Afrika gibi çok sayıda bölgesel kuruluşa da saygıyı ve sahiplenmeyi öne çıkararak ITUC çatısı altında işbirliğimizi uluslararası düzeyde sürdüreceğiz.

Sendikal hareket birçok hususun yanında liderlik gibi temel hususlara ihtiyaç duymaktadır. 

ITUC'un son kongresinde Saygıdeğer Genel Sekreter Sharan Burrow'un önderliğindeki yeni yönetim sayesinde dünyadaki tüm çalışanları daha güçlü yapacak ve onlar için hayatı daha kolaylaştırıcı bir unsur olacaktır.

Sendika liderlerinin yaklaşımları, usulleri, söylemleri, değerleri, hedefleri, kişilikleri başarı, güçlü ve etkin bir sendikacılık için son derece önemlidir. Eğer liderlerimize inanıyor ve güveniyorsak öncelikle onların özelliklerini ve becerilerini övmemiz gerekiyor. Bu amaçla Sayın Burrow ve Quasi'ye atıfta bulunuyorum. 

Önümüzde çok iyi dizayn edilmiş, kapsamlı, net ve amaca yönelik bir eğitim programı görüyoruz. Bu program, sendikacılığı kalkışa geçirecek yeterliliğe sahiptir. Program sayesinde sendikal liderler geliştirebilinecektir. Yeterlilik odaklı daha çok eğitim programını birlikte geliştirmeliyiz. 

Bu program, sendikacılığın statükosunu ve yerleşik davranışları açıkça eleştirerek, Afrika Kıtası için daha güçlü bir sendikal mücadeleyi hedeflemektedir.

Toplantının kavramsal çerçeve notunda Afrika sendikal hareketinin problemleri 10 temel başlık altında sıralanmaktadır. Bunlar çoğunlukla sendikal hareketin iç problemlerinden oluşmaktadır. Bu sorunlara ve meydan okumalara karşı sendikal hareketin çözüm bulması gerektiğini bilmemiz gerekiyor.

Yol ve yöntemleri biz bulacağız ve kaynaklarımızı seferber edeceğiz. Çünkü ancak sendikalar sorunların ne anlama geldiğini düzgün ve doğru bir şekilde izah edebilirler. Bu durum bizi kararlı, üretken, pozitif ve sonuç odaklı bir yaklaşıma sahip olmamıza iter. 

Toplantının kavramsal çerçeve notu STK kavramı ile başlıyor. Burada AB'nin çok sevdiğim bir STK tanımını paylaşmak istiyorum. STK sorumlu bay ve bayanların bir araya gelerek, toplumsal iyiyi desteklemek amacıyla pozitif değerler etrafında kurduğu örgütlerdir. Bu, bize toplumların pozitif gelişim ve ilerlemesi için sorumlu olmayı gösterir.

 Bu amaçla sendikalar olarak biliyoruz ki tüm dünyada;

-daha fazla işçiyi örgütlenmeyi gerçekleştirmek,

-başarılı toplu pazarlık görüşmelerini sağlamak,

-etkili sosyal diyaloğu yürütmek,

-işçilerin ücretlerini, maaşlarını ve gelirlerini korumak ve arttırmak,

-kendi evimizi toparlayıp kurumsal kapasite ve demokratik işleyişimizi geliştirmek 

-kayıt dışı ekonomiyle mücadele etmek,

- kadınları her boyutta güçlendirmek,

-daha fazla insan hakları, sendikal haklar, göçmen hakları elde etmek; 

Zor ve yorucudur fakat bir o kadar da değerli ve onurlu bir iştir.

Sorunlara karşı mücadele etmek, öneri getirmek, başarı örnekleri sunmak sendikaların işi ve görevidir.

Çünkü biz biliyoruz ve inanıyoruz ki;

-sendikalar bizi daha da güçlendirir,

-sendikalar işçi gücünü arttırır,

-sendikalar umut ve geleceğin adıdır.

Güvenilir örgütler olustumayı başardığımızda emekçiler için de güveni oluşturmuş oluruz. Değişim bizim için yenilenmek etkin ve gelişmeye açık olmak sendikal değerlere daha güçlü sahip çıkmak anlamına gelmektedir.  Üretim ve teknolojide radikal değişimler olabilir. Ancak sendikalar için emeği savunmak vardır ve bu değişmez.

HAK-İŞ, sendikal mücadele için tam bir umut, inanç ve motivasyona sahiptir.

Bu çerçevede HAK-İŞ olarak son zamanlarda;

- 4 kez büyümeyi başardık,

- Kadınları, örgütlenme ve liderlik konusunda güçlendirmeyi başardık,

- Türkiye'de, dünyadaki neo-liberal politikalara karşı büyük bir gelişme olan taşeron işçileri örgütlemeyi ve taşeron sistemini sonlandırmayı başardık.

Bu başarıları birçok diğer başarının yanında elde ettik, aslında ‘kuralları değiştirdik’

Uzun bir yolumuz olduğunu biliyoruz ama bu uzun yolculuğa devam etmeye hazırız.

Sendikaların özel sektör çalışanlarının daha hızlı örgütlenmesi için işverenlerle bir sosyal diyalog modeli geliştirmesinin gereğine inanıyoruz.

Bu yolculukta, politik irademiz olduğu müddetçe daha güçlü, ITUC’a sahip olduğumuz müddetçe küresel dayanışma ve işbirliğimiz olduğu müddetçe sendikal mücadele için her zaman umutlu, iyimser ve güçlü olacağız.

Ayrıca bizim için uluslararası sosyal standartları belirleyen ILO vardır. İkinci yüzyılına giren ILO'nun devreden ve askıda kalan bazı temel sorunları da çözeceğine inanıyorum ve diliyorum.

Şimdiden Haziran ayında yapılacak olan kongremiz için HAK-İŞ Kongresi için hepinizi içtenlikle davet ediyoruz.

Bu okulun açılışında daha mükemmel bir ITUC-Afrika ve daha mükemmel Afrikalı işçiler için büyük başarılar diliyorum."