“MEDENİYETLER BULUŞMASINDAN KÜRESEL SENDİKACILIK İNŞASINA”

    

HAK-İŞ’in 12. Olağan Genel Kurulu ve 36. Kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında Genel Kurul çalışmalarının ardından akşamları da “Medeniyetler Buluşmasından Küresel Sendikacılık İnşasına”  sloganına uygun olarak çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi.

  

  

  

                Bu kapsamda, 21 Ekim 2011 Cuma günü Başbakan Yardımcısı Beşir ATALAY’ın teşrifleri ile Medeniyetler İttifakının tanıtımı ve Antakya Medeniyetler Korosu’nun müzik programı gerçekleştirildi.

   

 

 

    

“HAK-İŞ Her Zaman Türkiye’nin Sorunlarının Çözümüne Katkı Veriyor”

    

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, HAK-İŞ'in her zaman Türkiye'nin sorunlarının çözümüne katkı verdiğini söyledi. Atalay, Hak-İş'in, kurulduğu 1976'dan bu yana hiçbir zaman hukuki, ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel konulara ilgisiz kalmadığını söyledi. Türkiye'nin sivil ve demokratik anayasaya olan ihtiyacını HAK-İŞ'in her fırsatta yinelediğine dikkati çeken Atalay, HAK-İŞ'in hükümetin anayasa değişikliği çalışmalarını samimiyetle desteklediğini bildirdi. Atalay, HAK-İŞ'in anayasa değişikliği için verdiği desteğe teşekkür etti ve desteğin devamını diledi.

    

Atalay, HAK-İŞ'in 2007 yılındaki olağan genel kurulunda aldığı kararların, “Medeniyetler Buluşması”nın da hedefleri olan pek çok unsuru kapsadığını söyledi. Atalay, “Zaten ulusal ve uluslararası çapta hepimizin istediği daha özgür bir dünya. Herkesin düşüncesiyle, inancıyla daha özgürce yaşaması, terörün ve şiddetin olmaması, kimsenin kimseyi rahatsız etmemesi, diyalog içinde herkesin onurlu bir hayatı sürdürmesi, herkesin birbirine değer vermesi” diye konuştu.

   

“Medeniyetler İttifakı”nın toplumlar arasında köprüler kurmayı, diyalog ve hoşgörüyü geliştirmeyi hedeflediğine değinen Atalay, “Özellikle son dönemlerde baş gösteren kültürel gerilim ve gerginliklere karşı durmayı hedefliyor. Bu yönde farklı bir siyaset, farklı bir kültür ve farklı bir gelenek oluşturmayı hedefliyor. Dinler, gelenekler ve medeniyetler arasında karşılıklı güven tesis etmeyi hedefliyor. Birbirine karşı değil, birbirine saygı duyan ve birbiriyle birlikte diyalog içinde yaşamayı hedefliyor” dedi.

    

“Medeniyetler Buluşması” başlıklı bir toplantı düzenlenmesini önemsediğini belirten Atalay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İspanya Başbakanı Zapatero'nun eş başkanlığını yaptığı, ''Medeniyetler İttifakı'' projesinin 2005 yılında başlatıldığını hatırlattı. Projenin adeta dünyanın en önemli problemi olan dinler, medeniyetler ve farklı kültürler arasındaki buluşmayı, uzlaşmayı, barışı sağlamanın bir platformu haline geldiğini ifade eden Atalay, böyle büyük bir projenin eş başkanlığını yapmanın Türkiye için büyük bir onur olduğunu belirterek,  “Türkiye'nin bugünkü dünyada yükselen imajıyla orantılı, ona paralel büyük bir misyondur. Özellikle İslam dünyasının, İslam inancının, Müslümanların batı dünyasıyla arasındaki ihtilafları çözme, daha yakın bir araya getirme ve insanların kendi inançlarıyla, düşünceleriyle birlikte yaşamasını sağlayama yönelik büyük bir projedir bu” dedi.

                  

Projeye 110 ülkenin ortak olduğunu ve bu ülkeleri “Medeniyetler İttifakının Dostlar Grubu” olarak nitelendirdiklerini vurgulayan Atalay, uluslararası 20 kuruluşun da bu projeye katıldığını belirtti.

  

                   “Medeniyetler İttifakı”nın kültürler ve medeniyetler arasında kutuplaşmayı, gerilimleri ve çatışmayı önlemeyi, kültürler ve toplumlar arası ilişkilerin barışçıl, saygı ve anlayış temelinde geliştirilmesini hedeflediğine işaret eden Atalay, şöyle konuştu:

               

 

“İttifak, hükümetler, bölgesel kurumlar, sivil toplum kuruluşları, vakıflar ve özel sektörle ortaklıklara girerek farklı kültür ve toplumlar arasında, özellikle de Müslüman ve batı toplumları arasında köprü kurmayı amaçlamaktadır. 'Medeniyetler Buluşması', bir barış projesidir, çok seslilik projesidir, farklılıkları zenginlik kabul etme projesidir, her inanç ve düşünceye özgürlük ve saygı projesidir. Birbirine saygıyla bu dünyada rahatça yaşanabileceğini ispatlamanın, ortaya koymanın bir projesidir.”

   

 

     

Genel Başkanımız Mahmut Arslan da Anadolu'nun pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığını belirterek, küresel bir sendikal yapı inşa etmeyi arzu ettiklerini söyledi.

   

Yurtdışından genel sendikacı misafirlerimiz başta olmak üzere çok sayıda misafirin yoğun katılımıyla gerçekleştirilen akşam yemeğinde konuşmaların ardından “Antakya Medeniyetler Korosu” bir konser verdi.

 

  

 

  

  

  

    “TİKA Dertlilere ve Dertlere Çözüm Üretiyor”   

Genel Kurulumuzun ikinci günü olan 22 Ekim 2011 Cumartesi günü akşamı ise TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam katılarak, TİKA yoluyla Türkiye’nin dünyanın pek çok bölgesinde yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi. Daha önceden belirlenmesine karşın Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, yoğun programı dolayısıyla etkinliğe katılamadı.

   

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, “TİKA’nın Türkiye’nin önemli bir yüzü olduğunu” söyledi.  Arslan, Kafkaslar’da bulunan Türk Cumhuriyetlerinde ve dünyanın birçok yerinde TİKA’nın yaptığı eserlerin görülebileceğini vurguladı.

    

TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ise kurum hakkında bilgi verdi. Çam, TİKA’nın 1992’de özellikle Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetlerine destek için kurulmuş 20 yıllık bir teşkilat olduğunu, bugün 5 kıtada çok sayıda ülkede birbirinden farklı projelerle faaliyette bulunulduğunu vurguladı.

    

Dertlilere ve dertlere çözüm üretmeye çalışan bir kuruluş olduklarına dikkat çeken Çam, hiç kimseye karşı ayrımcılık, ayrıcalık, dışlama gibi bir durumun olmadığını bildirdi.

    

Konuşmaların ardından, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Halk Dansları Topluluğu folklor gösterisi ve Konya Mahvi Sema Topluluğu Sema gösterisi büyük ilgi topladı.