ARSLAN, STRATEJİK DÜŞÜNCE ENSTİTÜSÜ’NÜN KONUĞU OLDU

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 22 Haziran 2019 tarihinde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) tarafından organize edilen Cumartesi Sohbetleri programında Çalışma Hayatında Güncel Meseleler konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Toplantıya Genel Başkanımız Mahmut Arslan, HAK-İŞ Genel Sekreter Yardımcımız Erdoğan Serdengeçti, SDE Başkanı Doç. Dr. Muhammet Savaş Kafkasyalı, uzmanlarımız ve gazeteciler katıldı.

”Türkiye’nin İkinci Büyük İşçi Konfederasyonuyuz”

Stratejik Düzünce Enstitüsü Genel Merkezi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Genel Başkanımız Mahmut Arslan, katılımcılara HAK-İŞ Konfederasyonu ve yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgiler verdi. Arslan, “HAK-İŞ 1976 yılında kuruldu ve şu anda 43 yaşında. Bugün kendisine bağlı 22 sendikası ve 700 bin üyesi var. Hemen hemen her iş kolunda 1 sendikamız var. Bu sendikalarımızın büyük  bir bölümü toplu sözleşme yapma ehliyetine sahip ve sayısal olarak Türkiye’nin ikinci büyük işçi konfederasyonuyuz” dedi.

HAK-İŞ’in ilkeleri hakkında katılımcılara bilgiler veren Arslan, “Kurulduğumuz yıllarda Türkiye’de binden fazla işçi sendikası vardı. Peki o zaman HAK-İŞ’e neden ihtiyaç duyuldu? HAK-İŞ Sendikal harekete yeni bir açılım getirmek için kuruldu. O zamanlar sendikalarda işvereni yenmek, işvereni teslim almak ve işçilerin karşısında işverenlere geri adım attırmak amaçlanıyordu. HAK-İŞ buna itiraz olarak ortaya çıkmıştır. Bizler o zamanlarda işçi – işveren ilişkilerinin nasıl ve hangi zeminde sürdürülmesi gerektiği konusunda farkımızı ortaya koyduk” şeklinde açıklamalarda bulundu.

“Tüm Dünyaya Türkiye Modeli Sendikal Yapıyı Sunmak İstiyoruz”

HAK-İŞ Konfederasyonu olarak çatışma değil uzlaşma üzerine kurulu bir sendikal yapıyı dünyaya armağan etmek istediklerini arzuladıklarını belirten Arslan, “Bu konuda işverenlerimizle de konuşuyor, tartıyor ve dünyaya Türkiye modeli bir sendikal yapıyı sunmak istiyoruz. Bu kolay bir iş değil ama bizim bunu başarmamız gerekiyor” diye konuştu.

“Bizleri Duymadılar, Görmediler, Yok Saydılar”

31 Mart yerel seçimlerinden sonra bazı CHP’li ve HDP’li belediyelerde işçi çıkarma, işyerini değiştirme, ve sendikal baskıların yaşandığına dikkat çeken Arslan, “Bugüne kadar 14 bin 900 işçi istifa ettirildi. CHP ve HDP’li belediyelerden işten çıkarılan yaklaşık 760 civarında arkadaşımız var. Bu arkadaşlarımızın işe döndürülmeleri için eylem düzenledik. Bugün Bolu Belediyesi önündeki eylemimizin 61. Gününe girdik. Bolu Belediye Başkanımızla konuştuk ve “Ramazan Bayramı sonuna kadar bekleyeceğiz, bakın bu arkadaşlarımızı işe alın yoksa biz Ankara’ya yürüyeceğiz” dedik bizi dinlemediler, ciddiye almadılar. Bekledik ne CHP Genel Başkanı’ndan ne de yetkililerden bu konuyla ilgili bir açıklama gelmedi. Duymadılar, görmediler ve bizi yok saydılar” şeklinde konuştu.

“Bugün CHP Genel Merkezi’nde Olacağız”

Gerçekleştirilen “Emek ve Adalet Yürüyüşü”nün bazı çevreler tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçimlerini manipüle için düzenlendiği iddialarına cevap veren Arslan, “Biz çalışanlarımızın mağduriyetlerini gidermek için bir mücadele başlattık ve bu tamamen bizim kararımızdır ve gerçekten bu konuda bize yönelik büyük bir haksızlık var. Bugün yürüyüşümüzün 12. Günü. Gimat’tan CHP Genel Merkezi’ne bin 200 kişilik bir grubumuzla yürüyeceğiz ve CHP Genel Merkezi önünde 4 bin kişi civarında bir işçi topluluğu ile bir basın açıklaması yapacağız. Sayın Kılıçdaroğlu’nun “Gelin” demesi üzerine biz de geldik ve bu sorunu çözmek istiyoruz. Karavanımızın içinde masamız da kurulu hazır. Sayın Kılıçdaroğlu “Bu işi bitirelim, arkadaşlarımız işlerine dönsünler, sendikal baskılar kalksın” derse biz hazırız” şeklinde açıklamalarda bulundu.

“CHP Samimi Davranmıyor”

Arslan, “Biz kendilerini çok uyardık, 61 gündür eylemdeyiz. Ama CHP maalesef bu konuda samimi davranmıyor. 10 bin civarında üyemizin toplu sözleşme müzakereleri devam ediyor, CHP’li belediyeler geldi ve müzakereleri tıkadılar. Toplu sözleşme yapılmaz hale getirdiler. Yasal olarak yapılması gereken sözleşmeleri imzalamıyorlar” dedi.

Program Genel Başkanımızın konuşmasının ardından, soru-cevap kısmı ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.