HAK-İŞ’TEN FRANSA’YI PROTESTO GÖSTERİSİ

HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay ve HAK-İŞ’e bağlı sendikalarımızın başkan ve yöneticimizin başkanlığındaki HAK-İŞ Ankara Şubelerine bağlı işyerlerinden oluşan kalabalık bir işçi grubu HAK-İŞ Konfederasyonu önünde toplanarak, "Vur vur inlesin, Sarkozy dinlesin", "Fransa Şaşırma Sabrımızı Taşırma", "Sözde Soykırıma Hayır" sloganlarıyla Fransız büyükelçiliğine yürüdü. Toruntay başkanlığındaki HAK-İŞ heyeti "Özgürlük Ayıbını Kınıyoruz - HAK-İŞ" yazılı siyah çelengi Fransız elçiliği duvarına bıraktı.

HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, burada yaptığı konuşmada, “Biz demokrasinin, haklar ve özgürlüklerin savunucusu olan emekçiler olarak, Fransa’nın bu davranışını kınıyoruz ve telin ediyoruz. Fransa’nın bu insanlık suçu yanlışından biran önce geri döneceğine inanıyoruz. Fransa halkının ve emekçilerinin sağduyusunun Fransa’nın yanlış yapmasına engel olacağına inanıyoruz” dedi.

Toruntay, konuşmasında şunları kaydetti:

                “Bugün burada, Fransa’nın insan haklarını, düşünce ve ifade özgürlüğünü hiçe sayan yaklaşımını protesto etmek için bir araya geldik.

                HAK-İŞ olarak, Genel Başkanımız Mahmut ARSLAN’ın imzasıyla Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin Fransız Meclisinde oylanacak olması nedeniyle Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ETUC) ve Fransa’da örgütlü olan CGT, FDI, CFTC ve CFDT  adlı 4 işçi Konfederasyonuna bir tepki mektubu gönderdik.

                Uluslararası tarihçileri ve araştırmacıları bir araya getirerek sözde Ermeni soykırımı iddialarının incelenmesi ve aydınlatılması yönünde Türk Hükümeti bugüne kadar pek çok öneride bulunmuştur.

                Türkiye İşçi Hareketi, tarihin objektif bir şekilde değerlendirilmesinden yanadır ve tarihin politik hesaplarla şekillendirilmeye çalışılmasından son derece rahatsızlık duymaktadır.

                Bu anlamda, Türk Hükümetinin tarihi tarihçilere bırakma düşüncesine katılmakta ve bu konuda bütün ülkelerin destek vermesini beklemektedir.

                Türkiye İşçi Hareketi, konunun uluslararası tarihçi ve araştırmacıları bir araya getirerek incelenmesini kabul etmeyenlerin farklı amaçlar taşıdıklarına veya söz konusu dönemde kendi suç ve hatalarını gizlemek istediklerine inanmaktadır.

                Ayrıca, Ermeni soykırımını reddetmeyi suç sayan bir yasayı kabul eden veya tartışan ülkelerin demokrasi ve insan hakları anlayışlarının sakat olduğuna inanmaktadır. 

                Tarih boyunca yüzünü Avrupa’ya dönmüş olan Türkiye’yi, asılsız iddia ve anlamsız taleplerle yıpratmak isteyenler her zaman var olmuştur.

                Ancak inandığı doğruları söylediği için kendisini veya bir ulusu haksız bir şekilde soykırımla itham edenlere karşı çıktığı için bir insanı suçlu görmek, hatta bu uygulamayı yasalaştırmak nasıl bir bakış açısıdır, anlamak mümkün değildir.

                Düşünce ve ifade özgürlüğünü yasayla kısıtlamak bu yüzyılın ya da Avrupa Birliği’nin değerleri olmadığı gibi; 22 Aralık 2011 günü, aydınlanma çağının beşiği olan ve söz konusu dönemde yaşananları gayet iyi bilen Fransa’nın Milli Meclis’inde görüşülecek olması ise içler acısı bir durumdur. 

                Türkiye İşçi Hareketi, böyle bir konuda Fransız Sendikalarının, Avrupa işçi hareketinin ve bütün Fransız vatandaşlarının hatta Ermeni vatandaşlarının sessiz kalmayacağına, düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan ve yaşanmış gerçekleri bir kenara bırakarak tarihi, siyasi amaçlarına göre şekillendirmek arzusunda olanlara karşı tepkisini göstereceğine inanmaktadır.

Fransa, bu girişimi ile insan haklarını, düşünce ve ifade özgürlüğünü hiçe saydığını göstermektedir.

Bu davranış ile Fransa’nın haklar ve özgürlükler maskesi düşmektedir.

                Biz demokrasinin, haklar ve özgürlüklerin savunucusu olan emekçiler olarak, Fransa’nın bu davranışını kınıyoruz ve telin ediyoruz.

                Fransa’nın bu insanlık suçu yanlışından biran önce geri döneceğine inanıyoruz.

                Fransa halkının ve emekçilerinin sağduyusunun Fransa’nın yanlış yapmasına engel olacağına inanıyoruz.