ARSLAN, ŞUBE GENEL KURULUNA TELEKONFERANSLA KATILDI

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 3 Ekim 2020 tarihinde Konfederasyonumuza bağlı Hizmet-İş Sendikamızın İstanbul 10 No’lu Şubesi’nin 1. Olağan Genel Kurulu’na telekonferans yöntemiyle katıldı.

Genel Kurula HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanvekili Av. Hüseyin Öz, HAK-İŞ İstanbul İl Başkanı Mustafa Şişman, Hizmet-İş Sendikası Yönetim Kurulu üyeleri, Hizmet-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Mustafa Canpolat, Hizmet-İş İstanbul Şube Başkanları, Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın İstanbul İl Başkanları, işyeri sendika temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, Hizmet-İş İstanbul 10 No’lu Şubesinin delegeleri ve basın mensupları katıldı.

Arslan Genel Kurula Telekonferansla Bağlandı

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Genel kurula telekonferans yöntemiyle katılarak Konfederasyonumuza bağlı Hizmet-İş İstanbul 10 No’lu Şube Başkanlığı 1. Olağan Genel Kurulu’nun İSPER A.Ş. emekçileri için hayırlı olması dileğinde bulundu.

İstanbul için tarihi bir gün geçirdiklerini belirten Arslan, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinde oluşturduğumuz yeni şubelerimizin toplu iş sözleşmelerini 2019 yılında gerçekleştirdik. Sözleşmeler 2020 yılında yürürlüğe girdi. Yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinde giriştiğimiz örgütlenme mücadelemiz önemli bir aşamaya geldi” dedi.

“Önce Örgütlendik, Sonra Şubelerimizi Oluşturduk”

Örgütlenme sürecinde önce örgütlülüğü, sonra toplu iş sözleşmesi süreçlerini tamamladıklarını anlatan Arslan, “Şimdi de örgütlenme esnasında verdiğimiz sözlerin gereği olarak şubelerimizi oluşturuyoruz. Yeni kurduğumuz şubelerimizin büyük bir sorumluluğu olacak. Hem yeni tanıştığımız arkadaşlarımıza sendikal mücadeleyi anlatacaklar hem de onların sorunlarını çözmek için büyük bir mücadele içerisinde olacaklar. Biz de Genel Merkez olarak her zaman olduğu gibi yeni şubelerimize destek olarak, üyelerimizin toplu iş sözleşmelerinden ve sosyal haklarından yararlanmaları konusunda destek olacağız” şeklinde konuştu. 

“Hizmet-İş Kongreleri Türkiye’deki Sendikacılığa İyi Örnektir”

Genel Kurulun yapılmasında emeği geçen herkese teşekkürlerini ileten Arslan, “Kongreler, sendikalar için önemli demokratik süreçlerdir.  Kongreler, işçi arkadaşlarımızın iradelerinin sandığa yansıdığı süreçlerdir. HİZMET-İŞ’in yaptığı her kongrenin Türkiye'de sendikacılığa dair iyi örneklerdir. Delegelerimizin demokratik ve özgür iradeleriyle yaptıkları seçimler sonucunda şubelerimizin yönetimlerinin belirlenmesi çok önemlidir. Demokrasi aynı zamanda disiplin ve dayanışma demektir. Ancak demokrasi her telden saz çalan, her aklına geleni konuşan ve her türlü davranışını denetlemeden hareket edeceğini sanan bir anlayış değildir. Elbette ki işçilerimizin iradesine saygı göstereceğiz ancak HAK-İŞ'in ve HİZMET-İŞ’in ilkelerine ters düşülmemelidir” dedi. 

“45 Yıllık Özgün Duruşumuz Önemli Kilometre Taşlarıyla Örülüdür”

HAK-İŞ ve HİZMET-İŞ’in ülkemizde ve dünyada çok özel bir yeri olduğunu vurgulayan Arslan, Konfederasyonumuzun kuruluşundan bugüne kadar geçen 45 yıl boyunca özgün duruşumuz çok önemli kilometre taşları ile örülüdür.  Konfederasyonumuzun ve sendikamızın kurulduğu tarihten günümüze kadar, ilkelerimiz doğrultusunda hareket etmeyi ve bu ilkelerin ışığında mücadele etmeyi temel prensip edindik. Bunun için çaba gösterdik ve böyle başardık” sözlerine yer verdi.

“Hedef ve İlkelerimizden Vazgeçmeden Anlayışımızı İleriye Götürmeliyiz” 

Hizmet-İş Sendikası’nın kurulduğu dönemden bu yana geçen 42 yıllık dönemde, Türkiye'nin en büyük işçi sendikası olmayı başardığını dile getiren Arslan, “1 üyemiz varken anlayışımız neyse 300 bin üyemiz varken de anlayışımız odur. Hedeflerimizden ve değerlerimizden vazgeçmeden, sayısal üstünlüğümüzü bir övünç olarak kullanmadan, fakat sayısal çoğunluğumuzun bizler için büyük bir sorumluluk getirdiğinin farkında olarak, bu anlayışı ilelebet taşımamız ve ileriye götürmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Yaşanan Haksızlıklara Adaletsizliklere ve Zulümlere Karşı Kayıtsız Kalamayız”

HAK-İŞ olarak hem emekçilere hem de ülkemize karşı sorumluluklarının olduğunu söyleyen Genel Başkanımız Mahmut Arslan, “HAK-İŞ Konfederasyonu’nun 2011 yılında aldığı tarihi bir kongre kararı var.  Ülkemizin, bölgemizin ve küremizin bütün mazlumlarının HAK-İŞ'ten alacağı var. Biz her zaman bu anlayışla hareket ediyoruz. Derisinin rengi, konuştuğu dil, yaşadığı coğrafya, inançları ne olursa olsun yeryüzünün bütün mazlumlarının bizden alacaklı olduğunun farkında olarak hareket etmek zorundayız. Bize emanet edilen görevleri layıkıyla yapmamız gerekiyor.  Ülkemizin milyonlarca çalışanının büyük sorunları var. Bütün bu sorunların farkında olarak sorumlulukla hareket etmek zorundayız. Sadece bu ülkenin sınırları içerisinde değil, yeryüzünün bütün coğrafyasında yaşanan haksızlıklara adaletsizliklere ve zulümlere karşı kayıtsız kalamayız. Sendikamız ve Konfederasyonumuz nerede bir zulüm varsa, nerede bir haksızlık varsa zulmün ve haksızlığın karşısında olmuştur. Bu yüzden Somali’deyiz, Filistin’deyiz, Yemen’deyiz, Afganistan’dayız, Suriye'deyiz, Bosna’dayız. Dünyada bize ihtiyacı olan kim varsa, ezilen, haksızlığa uğrayan, zulüm gören kim varsa onların karşısında olmak zorundayız” dedi. 

Azerbaycan’a Destek 

Dost ve Kardeş ülkemiz Azerbaycan’ın topraklarına yönelik yapılan saldırılara karşı giriştiği operasyona tam destek verdiklerini söyleyen Arslan, “Geçtiğimiz günlerde, Azerbaycan Hemkarlar İttifakları Konfederasyonu (AHİK) Genel Başkanı Settar Mahbeliyev ile görüştük. Kendilerine Konfederasyonumuzun görüşlerini ve desteklerimizi ilettik.  Ayrıca Türkiye AB-KİK heyeti ile ortak açıklama yaparak, Azerbaycanlı kardeşlerimizin işgal edilmiş topraklarını Ermenilerden kurtarma adına başlattıkları onurlu ve haysiyetli mücadelelerini desteklediğimizi açıkladık.  Umudumuz ve duamız odur ki; 30 yılı aşkın süredir işgal edilmiş olan Azerbaycan toprakları Ermeni işgalinden kurtulur. Topraklarını terk etmek zorunda kalan Karabağlı kardeşlerimiz bundan sonra kendi topraklarında özgürce yaşarlar. Azerbaycanlı kardeşlerimize başarılar diliyoruz. Allah yar ve yardımcıları olsun” diye konuştu.

Arslan: “Tedbiri Elden Bırakmayalım”

Koronavirüs sürecinde HAK-İŞ’ten büyük beklentilerin olduğunu anlatan Arslan, “Salgın döneminde ısrarla söylediğimiz gibi dikkat etmemiz gerek üç husus var. Birincisi şartlar ne olursa olsun maskemizi kendimizi ve çevremizi koruyacak biçimde doğru bir şekilde takmamız gerekiyor. İkincisi sosyal mesafeye dikkat etmemiz gerekiyor. Üçüncüsü ise hijyen ve temizlik kurallarına dikkat etmemiz gerekiyor. Bu konuda devletimizin ve hükümetimizin bizden beklentileri var. Servislerimiz, toplanma yerlerimiz, yemekhanelerimiz ve benzeri yerlerde mutlaka bu kurallara uyulması konusunda temsilcilerimizin ve yöneticilerimizin azami gayret göstermesi gerekiyor. Henüz aşı bulunmadı. Ne yazık ki salgın hastalık nedeniyle her gün vatandaşlarımızı kaybetmeye devam ediyoruz. Bu hastalığa yakalanan tedavisi tamamlanan kardeşlerimizin anlattıklarına baktığımızda gerçekten büyük bir travma yaşadıklarını görüyoruz. Onun için hasta olmamak için hem kendimizi, hem ailemizi, hem de çevremizi gözeterek hareket etmek zorundayız. Bize bir şey olmaz demeyelim ve tedbiri elden bırakmayalım” şeklinde konuştu.

“İstikametimiz İstanbul Emekçilerinin İstikametidir”

HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanvekili Av. Hüseyin Öz, demokratik olduklarını iddia eden birtakım sendikaların Hizmet-İş Sendikası üyelerine baskı yapmaya çalışıp başarısız olduklarını belirterek, “Sözde demokrat sendikalar tarafından üyelerimize çok büyük baskılar yapıldı.  Özellikle işveren üzerinden algı oluşturmaya çalışarak baskılar zirve noktasına kadar taşındı. Tüm bunlara rağmen sendikamız İstanbul Büyükşehir ve bağlı işletmelerinde başarılı bir örgütlenme çalışması yürüttü. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ile sorunumuz olmadı ve bundan sonra da olamaz. Son derece modern bir ilişkimiz var. Biz bir emek ve işçi örgütüyüz. İstikametimiz İstanbul emekçilerinin istikametidir. Her zaman çalışanlarımızdan yanayız. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve bağlı işyerleri ile iştiraklerinde yetki tespitini Sendikamız Hizmet-İş lehine vermiştir. Ancak sözde demokrat olduklarını iddia eden birtakım sendikalar, bakanlığın kararının siyasi olduğunu sendikamızın hukuku katlettiğini iddia etmektedir. 1994–2010 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı 5 iştirakin birlikte işletme yetkisini alan bu malum sendika şimdi bizleri hukuksuzlukla ve siyasi olmakla suçluyor. Herkes şunu iyi bilmelidir ki bizim tek dayanağımız işçilerimizdir” dedi.