“TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ YASA TASARISI TBMM TATİLE GİRMEDEN ÇIKARILMALI”

08 Haziran 2012 14:00, Basın


“TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ YASA TASARISI TBMM TATİLE GİRMEDEN ÇIKARILMALI”

 

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, TBMM Gündeminde bulunan Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı hakkında değerlendirmelerde bulunmak üzere bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına, Genel Başkan Yardımcılarımız Settar Aslan ve Mustafa Toruntay, Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız ile Sendikalarımızın Genel Başkan, yönetim Kurulu üyeleri ve uzmanlarımız da katıldı.

 

 

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 12 Eylül askeri darbesinin ürünü 2821 ve 2822 sayılı yasaların değiştirilmesi amacıyla hazırlanan Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nın 31 Ocak 2012 tarihinde TBMM’ye gönderildiğini ve tasarının komisyonlardaki görüşmelerinin tamamlanarak 12 Mart 2012 tarihi itibariyle TBMM Genel Kuruluna indiğini anımsattı. Arslan, “Ancak Tasarı, halen TBMM gündeminde beklemektedir. Ne zaman görüşüleceğine dair de bir takvim bulunmamaktadır. Bu durum HAK-İŞ topluluğunu derinden üzmektedir” dedi.

 

HAK-İŞ’in Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısının Kanunlaşması için büyük bir mücadele verdiğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilen üçlü danışma kurulu toplantılarına, teknik komite çalışmalarına aktif olarak katıldığını anlatan Arslan, TBMM Komisyonlarındaki çalışmaları yakından takip ettik. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başta olmak üzere diğer bakanlar ve pek çok işveren örgütü ile Tasarının yasalaşması konusunda yoğun bir görüşme trafiği gerçekleştirdik” dedi.

 

Arslan, Bakan Çelik'in 'Taraflar uzlaşamasa bile, yasayı parlamentoya götüreceğiz' dediğini anımsatarak, "Sorumluluk Bakan Çelik'in üzerinde. Bakan'ın inisiyatif almasını istiyoruz. Yasanın çıkmasını kim engelliyor, niye engelliyor Bakan Çelik açıklasın" dedi.


Türkiye'nin her alanda gelişirken, çalışma hayatını düzenleyen mevzuatta, hükümetin statükonun yanında yer almasını anlayamadıklarını belirten Arslan, "Bu tavır Türkiye parlamentosunun tavrı olamaz" dedi.  Henüz yasayla ilgili bir çalışmanın Meclis'te yapılmadığını kaydeden Arslan, "Biz bir taraftan 12 Eylül darbesini yapanları yargılayacağız ama 12 Eylül generallerinin bize zorla dayattığı yasalara sıkı sıkıya bağlı kalacağız. Ona sahip çıkacağız. Bu çifte standardı HAK-İŞ olarak kınıyorum. Bu ikiyüzlü politikaları reddediyoruz ve bunu asla kabul etmiyoruz. Darbelerle hesaplaşacaksak, sadece 95 yaşındaki Kenan Evren'le yargılayarak, darbelerle hesaplaşamazsınız. Darbelerle hesaplaşmak, darbe zihniyetini yargılayıp, mahkum etmekten geçiyor" şeklinde konuştu.

 

Bakan Çelik'in “bu yasa neden çıkarılamıyor” sorusunun cevabını vermesi gerektiğini aktaran Arslan, 1 Şubat'tan itibaren çalışma hayatının kilitlendiğini söyledi. Kendilerini kandırılmış ve aldatılmış hissettiklerini ifade eden Arslan, Bakan Çelik'in masa başında verilen sözlere uymasını talep etti. "Bugün Sayın Bakan'ın yapacağı tercihler sınırlanmıştır. Sayın Bakan'ın bu yasayı parlamentodan çıkarmaktan başka bir seçeneği gözükmemektir" dedi. Arslan, olayın artık Nasreddin Hoca fıkrasına döndüğünü belirterek, Çalışma Bakanı Faruk Çelik’i kastederek, "Yağ var, un var, şeker de var. Usta da kendi olduğuna göre, o zaman helvayı yapsın. TOBB tamam demiş, TİSK tamam demiş. Biz de… o zaman ne bekliyoruz. Tamam deniyorsa niye bekliyoruz" dedi.  

 

“ÇALIŞMA HAYATI FİİLEN KİLİTLENDİ”

Toplu İş İlişkileri Kanununun çıkmamasına bağlı olarak işkolu istatistikleri yayınlanamadığını belirten Arslan, “Çalışma hayatı fiilen kilitlenmiştir. 1 Şubattan bu yana sendikalara yetki tespitleri verilemiyor ve toplu iş sözleşmesi müzakereleri yapılamıyor. Dolayısıyla binlerce işçi sözleşmesiz kalmış durumdadır. Elimizdeki son verilere göre 178 bin çalışan ve 725 işyeri ve işletmenin Toplu İş Sözleşmesi yapabilmek için yetki beklemektedir. Yasa çıkmadığı için bu yetki işlemleri askıya alınmış durumdadır” dedi. Arslan, haziran sonu itibariyle bu yasanın çıkmaması durumunda TBMM’nin tatile gireceğini anımsatarak, bu süreçte yetki tespitleri verilemediği için eylüle kadar toplu iş sözleşmesiz kalacak işçi sayısının 500 bini bulacağını ifade etti. Arslan, “Yetki tespitleri verilmediği sürece çalışma hayatı bir kaosa sürüklenecek, sendikal yaşam tasfiye edilecektir. Sayın Bakanı ve Hükümeti uyarıyoruz, bu böyle gitmez. Bu sürdürülebilir bir yapı değildir” dedi.

 

Arslan, “HAK-İŞ olarak, kaygılarımıza ve eksik bulduğumuz yanlarına rağmen Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısının biran önce Komisyondan geçen haliyle yasalaşmasını istiyoruz. Tasarının yasalaşmasının daha fazla gecikmesi, ertelenmesi veya vazgeçilmesi halinde çalışma hayatımızdaki sendikal yapı tamamen ortadan kalkacaktır” dedi.

 

1 Şubattan bu yana toplu sözleşmelerin yapılamadığında çalışanların 1980 darbesi öncesine döndüklerini kaydetti. Yasayı 1 yıl daha ertelemek tercihinin, hükümetin ve Bakan'ın statükoya teslim olmasının göstergesi olduğunu dile getiren Arslan, işverenlerin 'En iyi sendika, ölü sendika' yaklaşımında olduğunu belirtti.

 

Arslan, Başbakan Erdoğan'dan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den randevu talep ettiğini ve bir rapor hazırladıklarını söyledi.

 

 

 

 

 

 

HABERE AİT GÖRSELLER :

08 Haziran 2012 14:00, Basın


© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu