ARSLAN: “DARBE ÜRÜNÜ YASALAR BİRAN ÖNCE DEĞİŞTİRİLMELİDİR”
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yıldönümü nedeni ile yaptığı açıklamada, darbe ve ihtilal dönemlerinde en büyük zararı emeği ile geçinenlerin gördüğünü ve 12 Eylül’ün çalışma hayatına en önemli yansımasının da 2821 sayılı Sendikalar ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt yasaları olduğunu hatırlattı.
ARSLAN, örgütlenmenin ve toplu pazarlık sisteminin önündeki en önemli engellerden biri olan, darbe ürünü bu yasaların biran önce değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yıldönümü nedeni ile yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:
“ Demokratik sürece ve siyasi işleyişe yapılan müdahalelerin sonunda ülkemiz, temel hak ve özgürlükler; ekonomi, siyaset ve sosyal açıdan geriye giderken, uluslararası demokratik platformlarda düşük sınıf ülke muamelesi görmüştür.
1980 ihtilalinin üzerinden otuziki yıl geçmesine karşın, süreçten etkilenen, idari, mali, sosyal ve kültürel yönden temel hakları ellerinden alınan önemli bir kesim, haklarını geri almak için mücadele vermektedir. 12 Eylül’ün çalışma hayatına en önemli yansıması da 2821 sayılı Sendikalar ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt yasalarıdır. Örgütlenmenin ve toplu pazarlık sisteminin önündeki en önemli engellerden biri olan, darbe ürünü bu yasaların değiştirilmesi öncelikli ve vazgeçilmez talebimizdir.
12 Eylül’le hesaplaşmanın sadece 12 Eylül darbesini yapan Generallerin yargı önüne çıkarılmasıyla değil, tümüyle darbe yasalarının çöpe atılması ve Türkiye’nin bu ayıptan kurtulmasıyla olacaktır.
1980’de yapılan bir müdahale ile değiştirilen ve çalışma hayatını yakından ilgilendiren bu yasaların aradan otuziki yıl geçmesine rağmen hala değiştirilemiyor olması, darbe ve ihtilal dönemlerinde en büyük zararı emeği ile geçinenlerin gördüğünün en temel kanıtıdır. Bizler çalışanlar olarak, ancak demokratik gelişmiş ve kalkınmış bir ülkede hakkımızı alacağımıza inanıyor, ülkemizde demokratik işleyişe yönelik karşı çıkışları nereden gelirse gelsin tasvip etmiyor ve kınıyoruz. 12 Eylül 1980 askeri darbesini meşrulaştıran toplum hayatına nüfuz etmiş tüm sembol ve ürünlerin vakit kaybetmeden temizlenmesini, binlerce çalışanın mağduriyetini gidermek için Toplu İş İlişkileri Kanununun yasalaşmasını talep ediyoruz.
AB üyesi, demokratik bir ülke ve çağdaş bir hukuk devleti olma iddiasında olan Türkiye’nin Anayasasındaki temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan, demokratik süreci engelleyen ve toplumun tercihlerini sınırlandıran ne kadar düzenleme varsa hızla yeni bir anayasa ile değiştirilmelidir. Anayasasının bütün anti demokratik unsurlardan arındırılması temel talebimizdir. Önemli olan sivil, demokratik yeni bir anayasanın hayata geçirilmesidir. Çünkü ancak yeni, sivil ve demokratik bir anayasa Türkiye’nin kredibilitesini daha da artıracak, gücüne güç katacak ve topluma iyi bir yol haritası oluşturacaktır.”
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu