ARSLAN, ŞUBE GENEL KURULUNA KATILDI

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 3 Ağustos 2022 tarihinde Hizmet-İş Sendikamızın Elazığ Şubesinin 8. Olağan Genel Kurulu’na katıldı.

Coşku içerisinde gerçekleştirilen Genel Kurula; Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Hizmet-İş Sendikamızın Genel Başkan Yardımcısı Halil Özdemir, AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ, Akçakiraz Belediye Başkanı Sabahattin Kaya, Elazığ Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Pirinççi, AK Parti Elazığ Eski İl Başkanı Ramazan Gürgöze, HAK-İŞ Elazığ İl Başkanımız Kazım Cavlı, konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın Elazığ Şube ve İl Başkanları, sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin Elazığ temsilcileri, delegeler ve basın mensupları katıldı.

Arslan: “Elazığ, ülkemizin birlik ve beraberliğinin de sembolü”

Konfederasyonumuza bağlı Hizmet-İş Sendikamızın Elazığ Şubesinin  Genel Kurulu Elazığ’a ve emekçilere hayırlar getirmesini temenni eden Genel Başkanımız Mahmut Arslan, “Elazığ’daki sendikal mücadelemizi 1994 yılında başlatıp bugünlere gelmemize destek veren bütün kardeşlerimize teşekkür ediyorum. O ilk günkü mücadelemizin içerisinde yer alıp hâlâ belediyemizde çalışan kardeşlerimiz var. Elazığ’da 27 yıllık bir geçmişimiz var. İnşallah bu 27 yılları katlayarak devam edeceğiz” dedi.

Elazığ’ın ülkemizin birlik ve beraberliğinin de sembolü şehirlerimizden biri olduğunu kaydeden Arslan, “Elazığlı kardeşlerimiz Ülkemizi içeriden ve dışarıdan bölmek isteyen uluslararası emperyalist güçlere ve ihanet şebekelerine hiçbir zaman fırsat vermediler” dedi.

“Ülkemizin dayanışmasını tehdit eden unsurlar oldu”

Son yıllarda yaşanan ulusal ve uluslararası gelişmelere değinen Arslan; “2013’te başlayan Gezi Olayları’yla ülkemize yaşatılan darbe girişimleri, 15 Temmuz, 17-25 Aralık ve benzeri şu anda Ukrayna-Rusya Savaşı, uluslararası finans çevrelerinde geliştirilen yeni kriz alanları. Bütün bunların her birisi Türkiye’nin istikrarını, birlik ve beraberliğini, dayanışmasını tehdit eden unsurlar olmuştur. Türkiye, bir taraftan kendi geleceğini inşa ederken, diğer taraftan içeride ve dışarıda bulunan ihanet şebekeleriyle de mücadele etmek zorunda kaldı” diye konuştu.

 “2013 yılında Türkiye’nin IMF’yle olan bütün ilişkileri kesildi''

EYT sorununun 23 yıldır düzeltilmeye çalışıldığını kaydeden Arslan, şu ifadelere yer verdi: “2013 yılında Türkiye’nin IMF’yle olan bütün ilişkileri kesildi ve bundan sonra IMF’yle hiçbir program yapılmayacağı ilan edildi. 17 yıla yakın zaman geçti, Allah’a çok şükür IMF kapılarına mahkûm edilmedik ama ne yazık ki bizi onlara mahkûm etmek isteyen siyasetçiler var.  Kanuna rağmen ne yazık ki 99 öncesi işe girenler EYT’yle karşı karşıya kaldılar. 1999 Temmuz ayında, Ankara Kızılay’da, ‘Mezarda emekliliğe hayır!’ diye hep beraber bağırmıştık. IMF, primlerini ödediği hâlde çalışanlarımızın emeklilik haklarını elinden aldı. EYT’yi 23 yıl sonra düzeltmeye çalışıyoruz. IMF ile 18 defa anlaşma yapıldı. Her anlaşma ekonomik, sosyal krizlere neden oldu. Cumhurbaşkanımız, IMF defterinin kapatıldığını defalarca vurguluyor. Bu, ülkemizin bağımsızlığı için önemlidir. IMF baskılarına, terör örgütü saldırılarına rağmen ayakta kalıyorsak, çok ciddi bir başarı öykümüzün olmasındandır. Ama bunun bir de bedeli oluyor ve bunu ülkece ödemek zorunda kalıyoruz. Bu topraklar, bedelleri ödenmeyecek kadar büyük ve kutsal topraklardır” ifadelerine yer verdi.

“Ek zam taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz”

Yaşanan enflasyon artışları nedeniyle yapılan iyileştirme ücretlerinin gerekliliğini vurgulayan Arslan, şunları söyledi: “Ocak ayından bu yana enflasyon rakamları ortada. Kadrolu arkadaşlarımızın toplu sözleşmesi yapılırken enflasyon bu kadar yüksek değildi. Enflasyona bağlı sözleşme metni yazılmamış. O günkü şartlar doğrudur belki. Bugün artık sembolik hale geldi. Emekçi arkadaşlarımızın ek zam talebinden daha doğal ne olabilir? Sayın Cumhurbaşkanımız bunun farkında olarak inisiyatifler aldı. Asgari ücreti yüzde 50’den fazla artırdı çünkü toplumun buna ihtiyacı var. Kamuya, belediyelerimize düşen bunun altında kalmamak, üzerine çıkmaktır. Hep beraber bu sorunları çözeceğiz. Bu, kardeşlik hukukun gereğidir.”

Kamu Çerçeve Protokolü

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın iradesiyle 1 milyona yakın taşeron işçisinin kadroya alındığını hatırlatan Arslan, “Kadro alamayan 70-80 bin civarında işçi var. Sayın Bakanımızla geçen yıl Kamu Çerçeve Protokolü’nü yaparken; 696 ile kadroya geçen arkadaşlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesi, emeklilik, tayin, becayiş gibi sorunların çözümü, geçici mevsimlik işçilerin sorununun, Orman Genel Müdürlüğü’ndeki, şeker fabrikalarındaki, ÇAYKUR’daki arkadaşlarımızın kadro sorununun çözümü ve 696 kapsamına giremeyenlerin kadrolarının verilmesi konularında 3 tane anlaşma yaptık, sözleşmeye de koyduk. Bu sorunların çözülmesi noktasındaki aciliyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza hatırlatıyoruz. taleplerimizi ısrarla sürdürmeye devam ediyoruz” diye konuştu.

Genel kurulda AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ, Akçakiraz Belediye Başkanı Sabahattin Kaya, HAK-İŞ Elazığ İl  Başkanımız Kazım Cavlı, Memur-Sen Elazığ İl Başkanı İbrahim Bahşi ve Hizmet-İş Genel Merkez Kadın Komite Başkanı Hatice Ayhan da birer selamla konuşması gerçekleştirerek, hayırlı olsun dileklerinde bulundu.