HAK-İŞ 3. EMEK FOTOĞRAFLARI YARIŞMASINDA ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU

HAK-İŞ Kültür Sanat Komitemiz tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen HAK-İŞ 3. Emek Fotoğrafları Yarışması ödülleri, 14 Eylül 2022 tarihinde HAK-İŞ Genel Merkezi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

Ödül Törenine, Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara İl Müdürü Ali Ayvazoğlu, Genel Başkan Yardımcımız Yunus Değirmenci, Genel Sekreterimiz Eda Güner, Genel Sekreter Yardımcımız Erdoğan Serdengeçti, Öz Sağlık İş Sendikamızın Genel Başkanı Devlet Sert, OLEYİS Sendikamızın Genel Başkanı Vedat Böke, Öz Taşıma İş Sendikamızın Genel Başkanı Mustafa Toruntay, Medya-İş Sendikamızın Genel Başkanı Sezai Ballı, HAK-İŞ Kültür-Sanat Komite Başkanımız Birsen Çiçek Odabaşı, HAK-İŞ’e bağlı sendikalarımızın genel başkan yardımcıları, fotoğraf sanatçıları ve basın mensupları katıldı.

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, bu yıl üçüncüsü düzenlenen fotoğraf yarışmasına her yıl katılımların artarak devam ettiğini ifade ederek, “Çekilen bazı fotoğrafların dünyayı nasıl sarstığını hep birlikte gördük. Aylan bebeğin cansız bedeninin bütün dünyayı nasıl harekete geçirdiğine, Afrika’daki aç kalmış bir çocuğun akbaba önünde çekilen fotoğrafının bütün dünya tarafından tartışıldığına şahitlik ettik. Bu noktada, fotoğraf sanatını çok iyi bilen insanların, bir fotoğrafla insanlara nasıl bir mesaj verileceğinin örneklerini yaşadık. Yarışmamıza katılan arkadaşlarımızın da bu konudaki gayretlerini ve çabalarını takdir ediyoruz” diye konuştu.

Emeğin kadrajına takılan binlerce fotoğrafın kıyasıya mücadele ettiği yarışmada, 4 kişiye ödüllerinin takdim edileceğini belirten Arslan, “Kültür Bakanlığımızın bu tür faaliyetlere destek vermiş olması çok anlamlı. Bakanlığımız sağlamış olduğu katkılar sayesinde bizler de bu konuda tecrübe kazanıyoruz” dedi.

Seyit Onbaşı’nın hayatını konu alan bir belgesel çekmeyi arzu ettiklerini ifade eden Arslan, “Bu belgeselin yanında işçi hareketinin, sendikal hareketin liderlerinden veya bu alanda dünyada bir kısım olağanüstü dönemleri gerçekleştiren sendika işçi liderlerinden bazılarının hayatlarını konu alan bir belgesel çekmek istiyoruz. Emek hareketi ile sinemayı, kültür sanatı bir araya getirmek istiyoruz” dedi.

Gündem ile ilgili konulara da değinen Arslan, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızla birlikte kamu çerçeve protokolünü imzalarken üç tane temel konuda mutabık kalmıştık. Bunlar, kadro alamayan taşeron şirketlerde ve KİT’lerde çalışan arkadaşlarımızın kadrolarının verilmesi, geçici mevsimlik işçilerimiz başta olmak üzere, Orman Genel Müdürlüğü ve Çaykur olmak üzere, mevsimlik geçici işçilerin kadro sorunlarının çözülmesi ve 696 ile kadroya geçen işçilerimizin, özlük haklarının iyileştirilmesiydi. Bu üç konuda Sayın Bakanımızla mutabık kaldık. Bu yılın sonuna kadar bu üç konuyu çözmek istiyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.

"Ücretlilerin gelirlerinin yüzde 40'ı kesintilere gidiyor"

Çalışanların ücretlerinden yapılan vergi kesintilerine de değinen Arslan, “Vergi dilimlerini adaletli bir noktaya getirmeliyiz. Özelde olsun kamuda olsun insanlar ihtiyaçlarını karşılamak için harcama yapıyorlar. Bu harcamaların vergiden düşüleceği bir modele ihtiyacımız var. Vergi meselesini köklü bir şekilde, bir reform bakış açısıyla yeniden tartışmalı ve bu konuda ciddi ve önemli adımlar atmalıyız” diye konuştu.

OECD ülkeleri arasında Türkiye'nin çalışanlardan en çok sigorta primi alan ve vergi kesintisi yapan ülkelerden olduğunu belirten Arslan şöyle konuştu:

"Yani biz ücretlilerin gelirlerinin yüzde 40'ı gelir vergisi, sigorta primi, işsizlik ödeneği ve benzeri kesintilere gidiyor. Bunun için talebimiz; vergi konusunun köklü bir reform bakış açısıyla tartışılması ve bu konuda önemli adımların atmasıdır. Dünyadaki bütün iktisatçıların, vergi dilimlerini yükselterek vergi gelirlerinin artırılamayacağını söylüyor. Bu kayıt dışına yarar. Ülkemizde de yüzde 30'un üzerinde kayıt dışı istihdam var. Kayıt dışı istihdam, kayıt dışı vergi demektir, kayıt dışı sigorta demektir. Vergi dilimi yükseldikçe kayıt dışına kaçanların sayısı artıyor. O zaman devlet vergi dilimlerini düşürerek, herkesten vergi alıp vergi gelirlerini artırmalı. Ekonomik krizin zirveye çıktığı, enflasyonun yüzde 80'leri aştığı bir dönemde vergi dilimlerini bir sınır getirilmeli. Ekonomik kriz sona erene kadar, enflasyon belirli bir notaya inene kadar bütün çalışanların vergi dilimlerini yüzde 10 ile sınırlandıralım. Kriz bitene kadar bu çalışmaları yapalım. Türkiye gibi ücretliler üzerindeki vergi yükünün en üst sıralarda olduğu ülkelerde vergi kayıplarının, kayıt dışının daha fazla olduğunu ortaya koyalım. Bunun yanına bu konudaki gelişmiş ülkelerdeki modelleri de koyalım. Bu sorunu beraber çözelim." 

Eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'a vergi konusunda bir brifing verdiklerini ve bu konudaki taleplerini ilettiklerini vurgulayan Arslan, "Vergi konusunda hazırladığımız raporu Sayın Bakan dikkatlice inceledi ve maalesef Gelir İdaresi Başkanlığına havale etti. Bu bizim için büyük şansızlık oldu. Orada yine tartışmalar oldu ve akim kaldı. Yeni Hazine ve Maliye Bakanımız randevu verdiğinde yine bu raporumuzu genişleterek ve olağanüstü bir dönemden geçtiğimizi anlatarak, Sayın Bakandan adım atmasını bekleyeceğiz. Zaten zar zor geçinen dar gelirlilerimizin sırtına vergi yükü de eklenince arkadaşlarımızın mecali kalmıyor." dedi.

Önceki günlerde Ermenistan tarafından Azerbaycanlı askerlere düzenlenen saldırıya da değinen Arslan, “Yaklaşık 50’ye yakın kardeşimiz Ermenilerin saldırısında şehit oldular. Bütün Karabağ şehitlerinde olduğu gibi dün kaybettiğimiz Azerbaycanlı kardeşlerimize, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Karabağ bizim için çok anlamlı ve önemlidir. Karabağ savaşında HAK-İŞ farklı bir sorumluluk üstlenmiş, mütevazi imkanlarını bir araya getirerek, savaşın tam can yakıcı döneminde Azerbaycanlı kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olmak üzere Bakü’ye gittik ve orada kendilerine destek olmaya çalışmıştık. Biz bir millet, iki devlet olarak her zaman olduğu gibi bugünde kardeşlerimizin yanında ve onlarla beraberiz. Onların şehitleri bizim şehitlerimiz, gazileri bizim gazilerimizdir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz” dedi.

Kültür ve Sanat Komitesi Başkanımız Birsen Çiçek Odabaşı, Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın liderliğinde emek ile sanatı aynı karede buluşturan faaliyetleri büyük bir başarıyla hayata geçirmenin gururunu yaşadıklarını belirterek, “HAK-İŞ’in çağrısına kulak vererek emeği sanatsal bir bakış açısıyla bizlere sunan, emeğin fotoğrafını çeken fotoğraf sanatçılarımıza, fotoğrafa gönül verenlere, teşkilat mensuplarımıza teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Bu yıl yarışmamıza emeği merkezine alan 1.124 fotoğrafla başvuruda bulunulduğunu hatırlatan Odabaşı, “Yarışmamıza katılan her bir fotoğraf karesi bizim için çok değerli ve büyük bir emeğin ürünüydü. Eserleri bu bilinçle ve büyük bir titizlikle inceledik. Değerlendirmeye aldığımız her bir karede emeğin binlerce rengine bir kez daha tanık olduk” şeklinde konuştu.

“Dereceye Girenler Belli Oldu”

Türkiye’de emeğin en büyük temsilcilerinden olan HAK-İŞ Konfederasyonu’nun, emeğin ve emekçinin görünürlüğünün artırılması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla düzenlediği HAK-İŞ 3. Emek Fotoğrafları yarışmasında dereceye girenler belli oldu.

HAK-İŞ Kültür Sanat Komitemiz tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığımız katkılarıyla gerçekleştirilen HAK-İŞ 3. Emek Fotoğrafları Yarışmasına 1.124 fotoğrafla başvuruda bulundu. Yapılan değerlendirmeler sonucunda 4 fotoğraf dereceye girerken, 50 fotoğraf da sergileme ödülü kazandı. 

Yarışmamızda, birincilik ödülünü “Ekmek” fotoğrafı ile Sabri Altın, ikincilik ödülünü “Arıza Ekibi” fotoğrafı ile Özkan Bilgin, üçüncülük ödülü “Süpürge Ustası” fotoğrafı ile Niyazi Gürgen, Özel ödülü ise “Tesi Kültürü Hâlâ Yaşatılıyor” fotoğrafı ile Musa Talaşlı aldı.

Ödül takdiminin ardından, Genel Başkanımız Mahmut Arslan, konfederasyonlarımızın genel başkanları ve Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcileri tarafından yarışmada ödül alan ve sergilenmeye layık görülen fotoğrafların yer aldığı “HAK-İŞ Emek Fotoğrafları Sergisi” açılışı gerçekleştirildi.