ARSLAN: "HAK-İŞ'İ TÜRKİYE'NİN VE DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ YAPMAMIZ GEREKİYOR''
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, "HAK-İŞ'i Türkiye'nin ve dünyanın en büyüğü yapmamız gerekiyor. HAK-İŞ'in değerlerine, ilkelerine ve tarihi yürüyüşüne baktığımız zaman HAK-İŞ'in bugün 825 bin değil, 8 milyon üyeye sahip olması lazım. Bunu yapabilir miyiz, yapabiliriz" dedi.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 8 Ağustos 2023 tarihinde Kıbrıs’ta Hizmet-İş Sendikamızın Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı’na katıldı.
Toplantıya, Genel Başkanımız Mahmut Arslan, KKTC Kamu-Sen Sendikamızın Genel Başkanı Metin Atan, Hizmet-İş Sendikamızın Yönetim Kurulu Üyeleri, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Üyeleri ve basın mensupları katıldı.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, KKTC'nin Türkiye için büyük ve tarihi bir öneme sahip olduğunu belirterek, Türkiye'nin güvenliğinin ve Mavi Vatan'ın öneminin KKTC'den geçtiğini söyledi.
Ada'da Türkiye'nin varlığının tartışmaya açanların emperyalizmin sözcülüğünü yaptığını ifade eden Arslan, Türkiye'nin bugün olduğu gibi yarın da Ada'da olacağını vurguladı.
Arslan, HAK-İŞ'in Kıbrıs davasına her zaman sahip çıktığını belirterek, uluslararası arenada KKTC'yi ve bağlı sendikaları KKTC Kamu-Sen'i gündeme getirmeye devam edeceklerinin altını çizdi.
"Hizmet-İş Sendikamız Açık Ara Türkiye'nin En Büyüğü Oldu"
Hizmet-İş Sendikası'nın 14. Genel Kurulunun ardından yeni bir dönemin başladığını ifade eden Arslan, "Yeni dönemdeki ilk hedefimiz, 2023'ün ocak ayındaki sendika üye sayıları istatistikleri lehimize dönüştürmek oldu. Bütün teşkilatımıza yürekten teşekkür ediyorum. Çünkü büyük başarı hikayesine imza attılar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının son açıkladığı sendika üye sayısı istatistiklerinde Hizmet-İş Sendikası'nın açık ara Türkiye'nin en büyüğü olduğu ilan edildi. Sendikamız 276 bin üyeye ulaştı. Bu elbette ki büyük bir başarı ama iş kolumuzda 400 bin civarında sendikasız işçi var. Yetkili olduğumuz yerlerde sendikaya üye olmayıp dayanışma aidatı ödeyen 38 bin işçi var. Bunun için hedefimizi daha da büyütmemiz lazım. İş kolundaki bütün sendikasız işçileri sendikamıza dahil etme mücadelemize hız kesmeden devam etmeliyiz" dedi.
"Sendikal Hareket Durma Yeri Değil"
Sendikal hareketin durma yeri olmadığını, mücadele, azim, kararlılık ve inançla sendikal örgütlenme çalışmalarının sürdürülmesi gerektiğini dile getiren Arslan, "Biz hem ülkemizin hem dünyanın en büyüğü olmalıyız. HAK-İŞ'i Türkiye'nin ve dünyanın en büyüğü yapmamızı gerekiyor. HAK-İŞ'in büyümesi için üye sendikalarımızın büyümesi gerekiyor. HAK-İŞ'in üye sayısında 38 bin kişi artış sağladık, bunun 20 bini Hizmet-İş'ten geldi. Demek ki HAK-İŞ'i büyütmenin yolu Hizmet-İş'i büyütmekten geçiyor. Hem HAK-İŞ hem de Hizmet-İş aslında olması gerekene yerde değil. Daha da ilerlememiz gerekiyor. HAK-İŞ'in değerlerine, ilkelerine ve tarihi yürüyüşüne baktığımız zaman HAK-İŞ'in bugün 825 bin değil, 8 milyon olması lazım. Bunu yapabilir miyiz, yapabiliriz. Sendikamızı 276 binden 500 bine ulaştırabiliriz. Potansiyelimiz var. O zaman yeni hedeflere, yeni mücadelelere hazır olmamız gerekiyor. Bu toplantı yeni bir hamle ve heyecan oluşturma mücadelesi olacaktır. Bunu bu Hizmet-İş teşkilatında görüyorum." dedi.
"Yüksek Hakem Kurulu Yanlıştan Dönmeli"
Arslan, Kamu Çerçeve Protokolünün belediyelerde uygulanmamasının büyük bir sorun olduğunu belirterek, belediyeler ve belediye şirketlerinin de Kamu Çerçeve Protokolüne dahil edilmesi için mücadele verdiklerini söyledi.
Bu konuda seçimlerden önce eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile bir mutabakat sağladıklarını vurgulayan Arslan, yeni kabineyle birlikte söz konusu mutabakatta bir ilerleme sağlayamadıklarını ancak mücadeleye devam ettiklerini söyledi.
Yüksek Hakem Kurulu'nun diğer yıllardan farklı olarak bu yıl ilk kez Kamu Çerçeve Protokolünün prensip kararlarını dikkate alma eğiliminde olduğunu ama bu tutumun bazı belediye başkanlarının girişimleriyle değiştiğine dikkati çeken Arslan, "Yüksek Hakem Kurulu'na bir kez daha sesleniyoruz. Şubat ayından temmuz ayına ne değişti de bundan vazgeçtiniz. Ne oldu enflasyon mu düştü, belediyelerin imkanlarına ket mi vuruldu? Belediyeler maaş ödeyemez noktaya mı geldi? Bu yanlış karardan dönülmesi talebimizi ifade ediyoruz, aksi halde Yüksek Hakem Kurulu'nun bağımsız duruşuna leke sürülmüş olur, buna kimsenin izin vermemesi lazım." dedi.
"İlave Tediye İçin Yasal Düzenlemenin Yapılmalı"
Arslan, 6772 sayılı Kanun gereğince 52 günlük ücret tutarında kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde çalışan kadrolu işçilere ödenen ilave tediyelerin, kanundaki açık hükme rağmen yargı kararları nedeniyle mahalli idarelerin iştiraklerinde/şirketlerinde çalışan işçilere ödenmediğine belirtti.
Belediye şirketlerindeki işçilere yılda 52 günlük ilave tediye ödemesi yapılması talebini yineleyen Arslan, "Bunun için biz Kamu Çerçeve Protokolüne, 6772 sayılı Kanunla belediye şirketlerine 52 günlük ilave tediyenin verilebilmesi için yasal düzenlemenin yapılması içeren ilave madde koyduk. İnşallah yeni dönemde bunun hayata geçirilmesi için çabalarımızı sürdüreceğiz." diye konuştu.
Belediyelerde yaptıkları başarılı toplu iş sözleşmelerinin zaman içerisinde yüksek enflasyon sebebiyle eridiğini ifade eden Arslan, bunun için sözleşme imzaladıkları birçok belediyeden ek protokol talebinde bulunduklarını vurguladı.
İstanbul'da ilçe belediyelerinde çalışan işçilerin düşük ücretlerle mücadele verdiğini ve tüm girişimlerine rağmen belediye yönetimlerinin ek protokol yapmaya yanaşmadığını belirten Arslan, yaptıkları araştırmada belediye şirketlerinde çalışan işçilerin büyük bir bölümünün ek iş yapmak zorunda kaldığını söyledi.
"Enflasyon Ücretlilerin Milli Gelirden Aldığı Payı Azaltıyor"
Kamu Çerçeve Protokolünün imzalanmasının ardından kamuda farklı statüdeki çalışanların kamu işçilerinin ücretlerini gündem getirmeye başladığına dikkati çeken Arslan, zor şartlar altında kamu işçilerinin ücretlerinin kıyaslanmasına tepki gösterdi.
Belediyelerde çalışan işçilerin büyük bölümünün asgari ücret düzeyinde ücret aldığını belirten Arslan, şöyle devam etti:
"Biz kimsenin aldığı ücret fazla diyemeyiz. Bu enflasyonist sistem doğal olarak ücretlilerin milli gelirden aldığı payı azaltır, sermayenin milli gelirden aldığı payı yükseltir. Enflasyon böyle bir şey. Yoksuldan zengine akış olur. Temmuz ayı enflasyonu bizim aldığımız ücret zammını aldı götürdü. Çalışanları birbirine düşürecek sözler ayıp. Gel bakalım sanayide bir çalış. Hadi bakalım. Girmeyin bu işlere. Bütün emekçilerin daha fazla ücret almasını destekliyoruz ama kendi üyelerimizin de insan onura yakışacak bir ücret almasını talep ediyoruz."
Hizmet-İş Sendikamızın Kurucu ve Onursal Genel Başkanı Hüseyin Tanrıverdi ve KKTC Kamu-Sen Sendikamızın Genel Başkanı Metin Atan'da Hizmet-İş Sendikamızın Genişletilmiş Başkanlar Kurulunda birer selamlama konuşması yaptılar.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu