ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİNE KATILDIK

08 Eylül 2023 17:20, Haberler


ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİNE KATILDIK

Genel Sekreterimiz Eda Akbulut, 8 Eylül 2023 tarihinde Bandırma Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi tarafından düzenlenen, 22.Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Kongresi’ne katıldı.

Kongreye, Genel Sekreterimiz Eda Akbulut'un yani sıra Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, TÜRKİŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat ile çok sayıda Akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

Prof. Dr. Serap Palaz Çakır’ın moderatörlüğü’nde, Cumhuriyetin 100. Yılında Sendikaların Gözünden Çalışma İlişkileri ve Sosyal Politikalar: Riskler, Fırsatlar ve Beklentiler konulu panelde Genel Sekreterimiz Eda Akbulut, Sosyal Diyalog ve Endüstri İlişkiler Sistemi, Sendikal Örgütlülüğün Teşviki, Enflasyon Sorunu ve Vergide Adalet, Mevsimlik ve Geçici İşçilerin Sorunların Çözümü, Kamu Çerçeve Protokol Sözleşmesi’nin Uygulanması, Belediye Şirketlerine İlave Tediye Ödenmesi, 696 Sayılı KHK İle Kapsam Dışı Bırakılan İşçilerin Kadroya Alınması, ILO C190 Onaylanması, Sürdürülebilir Sosyal Güvenlik Modeli, Dijital Dönüşüm ve Sendikacılık konularında konuşma gerçekleştirdi.

Genel Sekreterimiz Akbulut, sosyal diyaloğun önemine vurgu yaparak, “üç işçi Konfederasyonu ve bir işveren Konfederasyonu olarak bir arada olmak sosyal diyalogunda en güzel örneğini bizlere gösteriyor” dedi 

HAK-İŞ’in bir işçi örgütü, emek örgütü olarak en büyük çabasının, işçi-işveren, devlet-toplum ilişkileri arasında uzlaşma ve diyalog inşa etme çabası olduğunu vurgulayan Akbulut, “Türkiye’de endüstri ilişkiler sistemini, yani işçi-işveren ilişkilerini uzlaşmaya dayalı, diyalogu esas alan, birbirimizi anlamaya, dinlemeye ve duymaya çalışarak, birbirimizin ne demek istediğinin farkında olarak, ortak bir mücadelede tutmaya ihtiyacımız var” dedi.

Türkiye’de 2023 yılı Temmuz ayında 16 milyon 413 bin 359 sigortalı işçinin 2 milyon 421 bininin sendikalı olduğunu ve ülkemizdeki sendikalaşma oranının yüzde 14 düzeylerinde olduğunu ifade eden Akbulut, “Sendikalaşmanın teşvik edilmesi ve örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması en büyük çabamız. Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılarak toplu pazarlık kapsamının genişletilmesini, sendikal örgütlenmenin olduğu işyerlerine ilave desteklerin verilerek, sendikal örgütlenmenin teşvik edilmesini gerekliliğini savunuyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan Orta Vadeli Program hedeflerinde enflasyonun tek hanelere düşürülme hedefinin HAK-İŞ tarafından da çok olumlu bulunduğunu belirten Akbulut, “Enflasyon yüksek olan ülkelerde ücretlilerin aldığı ücretlerden sermayeye kayma oluyor. Bu durumda en çok emekçi ve ücretliler mağdur oluyor. Bu sebeple enflasyonla mücadele konusunda atılacak adımların çok önemli olduğunu vurgulamak isterim. Mevcut enflasyonist ortamda çalışanların enflasyon karşısında korunması için taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz” dedi.

HAK-İŞ olarak, mevsimlik, geçici ve kamu işçilerinin çalışma sürelerinin uzatılması ve kadro alabilmelerine yönelik düzenlemenin olumlu bulunduğunu belirten Akbulut, “Hak kayıplarının engellenmesi ve yeni mağduriyetlerin yaşanmaması adına bu kapsamdaki işçilerin sorunlarının tam çözümü için yeni yöntemler gerekmektedir” dedi.

Kamu Çerçeve Protokol Sözleşmesi ile son dönemde ücretler ve sosyal haklar ile bir çok kazanım sağlandığının altını çizen Akbulut, KÇP’nin uygulanması yönünde sorunlarla karşılaşıldığını belirtti. Akbulut, “Sayın Cumhurbaşkanının imza töreninde yapmış olduğu açıklamalarda, belediyelerle bağlı kuruluş ve işletmeleri ile belediye şirketlerinde çalışan işçilerin de Kamu Çerçeve Protokolü kapsamında bulunduğunu açıkça belirtilmişti. Ancak, Belediyelerde maalesef ki Kamu Çerçeve Protokolü uygulanmıyor. Belediye ve belediye şirket işçilerinin, içinden geçtiğimiz bu zor dönemde, asgari ücret düzeyinden kurtarılarak, kamudaki emsalleri ile aynı insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak ücrete ulaşabilmeleri için KÇP’nin Belediye ve belediye şirketlerinde uygulanması çok önemlidir” dedi.

696 Sayılı KHK ile kapsam dışı bırakılan işçilerin kadroya alınması konusunda açıklamalarda bulunan Akbulut, “Alt işveren bünyesinde çalışan işçilerin bir kısmının kapsam dışı bırakılması, uzun yıllardan bu yana kamu kurumlarında ve KİT’lerde çalışan bu işçilerimizin mağduriyetine neden olmuştur.  Bu kapsamda HAK-İŞ olarak, söz konusu işçilerin kadro talebini yinelemekteyiz” dedi.

Çalışma hayatındaki şiddet ve taciz küresel bir sorun olup ve toplumun tüm kesimini kapsadığını ifade eden Akbulut, ILO C190’ın kadın-erkek olmak üzere tüm çalışanları ilgilendirmesi açısında önemli bir sözleşme niteliği taşıdığını ifade etti. Akbulut, “ILO’nun C190 nolu çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesine ilişkin sözleşmesi onaylanmalıdır. HAK-İŞ olarak, ülkemizin ILO’nun sözleşmesini onaylaması talebimizi yineliyoruz” dedi. 

HAKİŞ olarak, bireyi temel alan, adil dağıtım modeline dayalı, nesiller arası adaleti sağlayan, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sisteminin herkes için vazgeçilmez bir hak olduğunu ifade eden Akbulut, “Adil dönüşüm süreci, dijitalleşme, yeşil ekonomi ve yeni işler gibi çalışma hayatının değişimine yönelik süreçler göz önünde bulundurularak sosyal güvenlik sistemlerinin değişmesi ihtiyacı vardır” dedi.

İşsizlikle mücadele çerçevesinde işgücü piyasasına ilişkin sosyal politika önerilerinin sadece “esnek çalışma düzenlemeleri” ekseninde tartışılmasının eksik bir bakış açısı olduğunu belirten Akbulut, “Güvenceli esneklik ve çalışma sürelerine ilişkin tartışmaların insana yakışır iş düzgün perspektifiyle gerçekleştirilmesi gerekmektedir” dedi.

HABERE AİT GÖRSELLER :

08 Eylül 2023 17:20, Haberler


© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu