ARSLAN
ÇALIŞMA HAYATI VE GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ
Genel Başkanımız Mahmut
Arslan, 13 Kasım 2024 tarihinde Hizmet-İş Sendikamızın Genişletilmiş Başkanlar
Kuruluna katılarak, çalışma hayatı ve gündeme ilişkin önemli açıklamalarda
bulundu.
Genişletilmiş Başkanlar
Kuruluna Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın yanı sıra Genel Başkan
Yardımcılarımız Yunus Değirmenci, Devlet Sert, Mehmet Ali Kayabaşı, Genel
Sekreterimiz Eda Akbulut, Genel Sekreter Yardımcımız Fatma Zengin, Hizmet-İş
Sendikamızın Genel Başkan Yardımcıları, Konfederasyonumuza üye sendikalarımızın
Genel Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Hizmet-İş Sendikamızın Kurucu Başkanı ve
Onursal Başkanı Hüseyin Tanrıverdi, Hizmet-İş
Sendikamızın Genişletilmiş Başkanları Kurulu Üyeleri ve basın mensupları
katıldı.
“Biz Büyük Bir Aileyiz”
Genel Başkanımız Arslan,
HAK-İŞ ailesinin sorumluluklarının farkında olarak hareket eden, çalışma
hayatının en etkin, en güçlü, en saygıdeğer kuruluşlarından olduğunu belirtti. Arslan,
HAK-İŞ ve bağlı sendikaların bu sorumluluğun farkında olarak çalışmalarını
sürdürdüğünü ve HAK-İŞ’in büyük bir aile olduğunu vurguladı. Arslan, “Her gün
bir yenisini ilave ettiğimiz etkinliklerimiz, mücadele alanlarında daha fazla
yer almamız, ülkemizin ve dünyanın her konusunu, her gündemini gündem haline
getiren ve bu konuda dolu dolu bir mücadeleyi sürdüren konfederasyonumuz ve
bağlı sendikalarımızın bu toplantımızda yer alması aslında bunun bir
işaretidir. Biz büyük bir aileyiz. Bu büyük ailenin parçaları olarak, bir
bütünün parçaları olarak, önümüzdeki dönemde de daha güçlü bir HAK-İŞ, daha
güçlü bağlı sendikalarımız olarak, inşallah bu mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
“Mücadelemizi
Sürdüreceğiz”
31 Mart Yerel Seçimleri
ile birlikte Hizmet-İş Sendikamıza karşı bir operasyon ile karşı karşıya
kalındığının altını çizen Arslan, seçimin hemen ardından başta DEM Partili
belediyeler ve muhalefet belediyeleri olmak üzere işçilere karşı büyük bir
baskının başladığını ifade etti.p Hizmet-İş Sendikamız tarafından büyük eylem
ve grevlerin devam ettiğinin altını çizen Arslan, 5 bin civarında arkadaşımız
işten çıkarıldı, 5 bin civarında arkadaşımız da Hizmet-İş sendikamızdan istifa
etmediği için sürgün edildi. Bu eylemlerde prensibimiz şu; İşten çıkan
arkadaşlarımız işe dönene kadar ve işlerine kavuşana kadar mücadelemizi
sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
“Teşkilatımızın Gayretine
ve Samimiyetine Teşekkür Ediyorum”
Hizmet-İş Sendikamızın
eğitim ve istişare toplantılarına bu yıl 4500 temsilcinin katıldığını ve
kararlılıkla mücadelenin sürdürülmesi adına güçlü bir teşkilatın sahada
olduğunu ifade eden Arslan, “Yaklaşık 4.500 temsilcimizle yaptığımız bu
çalışmalarda gördük ki bu mücadeleyi gerçekten kararlı bir şekilde sürdürecek
teşkilatımız var. Onun için teşkilatımızın bu gayretini, bu samimiyetini, bu
işlemliklerinden dolayı sizlerin huzurunda onlara bir kez daha teşekkür etmek
istiyorum” dedi.
Arslan, Belediye
Şirketlerinde Çalışanların Sorunlarına Değindi
Belediye şirketlerinde
çalışan işçilerin ivedilikle çözüm beklediği sorunlara değinen Arslan, 6772
sayılı kanunla verilmesi gereken ilave tediye haklarının yasada açık hüküm
bulunmasına rağmen Yargıtay’ın aleyhte karar vermesinin kanun düzenlemesi
gerektirdiğini belirtti. Kamu Çerçeve
Protokolü sürecinde de bakanlıkla hem ilave tediye hem de kadro alamayanların
kadro alması adına iki ayrı protokol imzalandığını ifade eden Arslan, Bakanlığın
iradesinin ortada olmasına karşın parlamentoda kanunla bu konunun çözülmesi
için çabamızın devam ettiğini kaydetti. KÇP’nin beledilerde de uygulanması
yönündeki HAK-İŞ’in büyük bir kararlılık sergilediğini ifade etti. Arslan,
belediyeler dahil kamuda 696 ile kadro alanların yaşadığı tayin ve becaiş
hakları için de HAK-İŞ’in mücadelesini devam ettirdiğini ifade etti.
“Türkiye Sendikal
Hareketi'ne Nefes Aldırmamız Gerekiyor”
Konfederasyonumuza bağlı
sendikaların mevzuat ve örgütlenmenin önündeki engeller kaynaklı birçok sorunla
karşı karşıya olunduğunu ifade eden Arslan, “Yetki mücadelesini başarmışız,
üyeliği yapmışız. Ancak iş kolu davaları ve yetki davalarının uzun sürmesinden
dolayı pek çok sendikamız yetkiyi aldığı zaman üyesini kaybetmekte” dedi. Arslan,
“Örgütlenmenin ve sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılması, başta iş
güvencesi olmak üzere ciddi yeni bir düzenlemeyle inşallah Türkiye Sendikal
Hareketi'ne nefes aldırmamız gerekiyor” dedi.
Sendikal örgütlenmenin
önündeki engeller ve işverenlerin keyfi uygulamaları sebebiyle ülkemizin dört
bir yanında eylem ve grevlerimizin devam ettiğinin altını çizen Arslan, İzmir
Kemalpaşa’da Lezita grevimiz, Hatay Yolbulan grevimiz ve Bursa Gemlik Borusan
Port grevlerimizdeki direnişimizin devam ettiğini kaydetti.
“Dezavantajlı Grupları
Örgütlemek İçin Çalışıyoruz”
Toplumdaki dezavantajlı ve
örgütlülüğünün önünde engel olan tüm kesimleri örgütlemek adına da Hizmet-İş
sendikamızın büyük mücadeleler verdiğini hatırlatan Arslan, “Geçmişte konut
kapıcılarını, daha sonra taşeron şirket işçilerini, şimdi de ev işçilerini,
daha sonra da kâğıt toplayıcıları ve mevsimlik tarım işçiler dahil olmak üzere
toplumdaki dezavantajlı ve örgütlülüğün önünde engel olan bütün emekçileri
sendikal mücadele ile buluşturmamız gerekiyor. Bu bizim sorumluluğuz” dedi.
“Ev İşçilerini Örgütlemek
de Bizim Sorumluluğumuz”
TÜİK istatistiklerine göre
rakamları 1,5 milyonun üzerinde olan ev işçilerini örgütlemek adına Hizmet-İş
sendikamızın sorumlu davrandığını kaydeden Arslan, “Sendikamızın bu konuda
almış olduğu kararlar, ortaya koymuş olduğumuz hedefler doğrultusunda ev işçilerini
de hem çalışma hayatının bir parçası olarak iş kanunu kapsamını alıp hem de
sosyal güvenlik haklarının güvence altına alındığı yeni bir düzenlemeyi yapmak
ve onları da sendikalarla buluşturmak üzere büyük bir çaba sarf ediyoruz” dedi.
Örgütlenme önündeki tüm engellere rağmen bu mücadeleyi ilmek ilmek dokuyarak
bugün 22 bin üye sayısına ulaşıldığını belirten Arslan, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığımız ile yakında yasal mevzuat çalışması için bir araya
gelineceğini ifade etti.
“Üç Konfederasyon Ortak
Çalışmamızı TBMM’ye Sunacağız”
Ülkemizi ve çalışma
hayatımızı yakından ilgilendiren vergi, gelir dağılımı adaletsizliği ve refahın
adil paylaşımı konusunda HAK-İŞ Akademi tarafından önemli çalışmalara imza
attığını kaydeden Arslan, çalışmanın sonuçlarının da kamuoyu ile paylaşıldığını
belirterek, önümüzdeki hafta üç konfederasyonun çalışmalarının
ortaklaştırılarak TBMM’de grubu olan siyasi partilerle taleplerin
paylaşılacağının bilgisini verdi.
Vergi konusunda bir
adaletsizlikle karşı karşıya olunduğunun altını çizen Arslan, HAK-İŞ’in çözüm
önerilerini sıraladı. Arslan, ücretlilerden kesilen vergilerin kısa vadede bir
üst dilime geçme uygulaması yerine geniş bir yelpazeye yayarak vergi dilimi
düzenlemesi yapılması, kriz dönemlerinde verginin yüzde 10 ile
sınırlandırılması, aile yükümlülüklerine göre bir vergi düzenlemesi yapılması,
işverenlerde olduğu gibi işçilerde de özellikle temel tüketim harcamalarının
vergiden düşülmesi, verginin adil paylaşımı ve dağıtılması konularında yasal
düzenlemenin bir an önce yapılması gerektiğini ifade etti.
“Bu Tablo Ülkemize
Yakışmıyor”
Gelir dağılımı
adaletsizliği konusunda OECD rakamları ile ilgili bilgiler veren Genel
Başkanımız Arslan, ülkemizin OECD üyesi 55 ülke arasından gelir dağılımı
adaletsizliği açısından en kötü dördüncü ülke olmasının ülkemize yakışmayan bir
tablo olduğunu belirtti. Arslan, “Bu ülkenin kaynakları, imkanları, bu ülkenin
gerçekten elde ettiği imkanlara karşın bu bize yakışmıyor. Türkiye dünyanın en
kötü dördüncü gelir dağılımı adaletsiz olan ülke olamaz. Türkiye'de eğer milli
gelir büyüyorsa, büyüme varsa, Türkiye büyüyorsa, zenginleşiyorsa buradan
çalışanların da yeterli payı alması gerekiyor” dedi.
Sendikal örgütlüğün
sağlanması ile gelir dağılımı adaletsizliği başta olmak üzere pek çok sorunun
çözüleceğini kaydeden Arslan, sendikal örgütlenme ile kayıt dışı istihdamın
azaltılacağını ve ölümlü iş kazalarının engelleneceğini ifade etti.
“Tartışılması Gereken
Asgari Ücretin Ne Olacağı Değil Nasıl Oluşturulacağıdır”
Genel Başkanımız Arslan, asgari
ücret tartışmaları ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulunarak,
“Tartışılması gereken asgari ücretin ne olacağı değil nasıl oluşturulacağıdır”
dedi. Arslan, bugünkü asgari ücret tespit komisyonun yapısından sağlıklı
sonuçlar çıkamayacağını, 1970’li yılların mevzuatıyla gerçekleştirilmiş yapının
temsiliyetinin yetersiz olduğunu vurgulayarak, “İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz
hep yanlış gider” benzetmesinde bulundu.
Asgari Ücret Tespit
Komisyonunun yapısının değiştirilmesi ile sağlıklı sonuçlar elde
edilebileceğini ifade eden Arslan, “Daha çok katılımcı, daha fazla kapsayıcı ve
daha geniş kitleleri içine alan bir model ortaya çıkarabilirsek asgari ücret
tespiti yapıldığı zaman toplumun geniş kesiminin evet bu bizim için yeterlidir
dediği bir noktaya gelebiliriz. “Aksi halde bugünkü Asgari Ücret Tespit
Komisyonu mevzuatıyla bir ay süreyle maalesef bir komedi izliyoruz” dedi
“Emeklilik Sistemi Adaletten Uzak”
HAK-İŞ olarak, ‘Emeklilik
Sisteminin Güncel Sorunları ve Çözüm Önerileri Raporu’nu 6 Kasım 2024 tarihinde
bir basın açıklaması ile de yeniden gündeme getirdiklerini belirten Arslan,
Arslan, “Emeklilik sisteminin mevcut yapısı işçiler ve emeklilik hakkı kazanacak
olanlar için adaletsizliklerle dolu. Özellikle daha fazla prim ödeyen kişilerin
daha düşük maaş almalarına sebep olacak bir adaletsizlik var. 2024 yılında
emekli olmayı planlayan ancak emekliliğini erteleyen bir çalışan 2025’te emekli
olması durumunda %35 oranında bir kayıpla karşılaşacak. 2025 yılında emeklilik
hakkını elde edecek olan için büyük bir sıkıntı var. Bu sene emekli olamıyor.
Emeklilik hakkı gelmemiş, 2025 yılında emekli olduğu zaman da bu sene emekli
olana göre yüzde 35 gelir kaybına uğruyor. Bu haksızlık, bu adaletsizlik çünkü
daha fazla prim ödüyor. Daha çok prim ödeyen yüksek emekli maaşı almalı” dedi.
“Terör Saldırılarını
Lanetliyoruz”
Son dönemde ülkemizdeki
gelişmelerin önüne geçmek adına gerçekleştirilen terör saldırılarını kınayan
Genel Başkanımız Arslan, ülkemizin gözbebeği kurumlarından olan TUSAŞ’a
gerçekleştirilen saldırı başta olmak üzere tüm terörle mücadelede kaybettiğimiz
şehitlerimize Allah’tan rahmet gazilerimize ve yaralılarımıza acil şifalar
diledi. HAK-İŞ’in terörün her türüne karşı olduğunun altını çizen Arslan, “Bu
işin aması fakatı yok, Onun için HAK-İŞ, dün ne söylemişse bugün aynı yerdeyiz.
Doğu ve Güneydoğu'da terörün zirve yaptığı dönemlerde sadece biz vardık orada. O
günde, bugün de PKK terörü dahil bütün terörizme karşı mücadeleyi net bir
şekilde yapan tek örgüt HAK-İŞ'tir. Bundan dolayı da her zaman gurur duyduk. Bundan
sonra da aynı çizgide devam edeceğiz” dedi.
Nizip Devlet Hastanesinde
çalışan üyemizin katledilmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Arslan,
saldırıyı lanetledi. HAK-İŞ’in kadın cinayetleri ile ilgili 25 Kasım’da bir
kampanya başlatacağını ifade eden Genel Başkanımız Arslan, tüm cinayetlerin son
bulmasını temenni etti.
“Gazze’de İnsanlık Ölüyor”
Gazze’de tüm dünyanın gözü
önünde insanlığın katledildiğini, bir soykırım yaşandığını ifade eden Genel
Başkanımız Arslan, HAK-İŞ’in kuruluşundan bu yana her zaman Filistin’in yanında
olduğunu ifade etti. Filistin’de sadece Filistinlilerin değil tüm insanlığın
katledildiğini hatırlatan Arslan, uluslararası toplumda sadece HAK-İŞ’in bu
soykırıma sesini yükselttiğini, başkenti Kudüs olan özgür ve bağımsız Filistin
devleti kuruluncaya kadar mücadelemizin devam edeceğini belirtti.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu