ARSLAN,
ORDU’DA AÇIKLAMALARDA BULUNDU
Genel Başkanımız Mahmut
Arslan, 9 Aralık 2024 tarihinde, başta
asgari ücret olmak üzere, Türkiye çalışma hayatı ve dünyada yaşanan gelişmeler
hakkında açıklamalarda bulundu.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan'ın Ordu’da
gerçekleştirdiği basın toplantısına, HAK-İŞ Ordu İl Başkanı ve Hizmet-İş
Sendikamızın Ordu Şube Başkanı İsmail Zerey, Hizmet-İş Sendikamızın Bölge Şube
Başkanları, işyeri sendika temsilcileri, komite başkan ve yardımcıları,
üyelerimiz ve basın mensupları katıldı.
Genel Başkanımız Mahmut
Arslan, konfederasyonumuz bünyesinde kurulan HAK-İŞ Akademi’nin önemli
çalışmalara imza attığını belirterek, çalışmalar hakkında bilgi verdi. Arslan,
yüzden fazla alanında uzman akademisyenle vergi, refahın adil paylaşımı ve
emeklilik sistemi konusunda önemli raporların hazırlandığını ve kamuoyu ile
paylaşıldığını ifade etti. Raporların HAK-İŞ, TÜRK-İŞ ve DİSK olarak ortak bir
çalışmaya dönüştürüldüğünü ve her konfederasyonun üç ayrı ilde mitingler
gerçekleştirdiğini belirten Arslan, mitingler sonrası ortak ve geniş bir
deklarasyon ile mecliste grubu bulunan siyasi partilerin ziyaret edilerek,
vergi, emeklilik sistemi ve asgari ücret raporlarının dosya halinde kendilerine
teslim edildiğini hatırlattı.
Ortak Çalışma Vurgusu
Üç ayrı konfederasyonun rekabet
içerisinde olmasına karşın hem işçiler hem demokrasi hem de emek hareketi için
ortak çalışma anlayışı içerisinde hareket etmenin önemli olduğunu belirten
Arslan, üç konfederasyonun son olarak asgari ücret ile alakalı olarak bir araya
geldiğini ve kamuoyu ile bugün bir ortak bildirinin paylaşıldığını vurguladı.
“Adaletsiz ve Haksız Vergi
Sistemi Acilen Değiştirilmeli”
Vergi konusunda önemli
açıklamalarda bulunan Arslan, ocak ayında 100 lira alan işçinin aralık ayına
geldiğinde maaşının 80 liraya düştüğünü hatırlatarak vergi dilimlerinin yeniden
değerlendirme oranına göre arttırılması gerektiğini ve daha kısa sürede bir üst
dilime geçmemek için vergi dilimleri arasındaki makasın açılması gerektiğini
ifade etti. Bununla birlikte vergi sisteminden kaynaklı olarak işçilerin, kendi
hesabına çalışanlar ve orta ölçekli işletmelerden daha fazla vergi ödediğini,
sistemin az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alan bir halde olduğunu
vurgulayarak adaletsiz ve haksız vergi sisteminin acilen değiştirilmesi
gerektiğinin altını çizdi.
Son zamanlarda Türkiye’de
meydana gelen enflasyonist dönemde ücretlilerin gelirlerinin giderek azaldığına
vurgu yapan Arslan, “Türkiye son beş yılda yüksek enflasyon ile emekçilerin
yoksullaştığı, buna karşı sermayenin daha da güçlendiği bir dönemi yaşıyor.
Bunu bu ülkenin kaderi olarak göremeyiz. Bu aslında ülkemizin gelirlerinin
adaletsiz bir şekilde dağıtıldığının bir göstergesidir. Mili gelirimiz artıyor
ama yoksulluk giderek artıyor. Biz bu sorunların kaynağına inilip, bu
sorunların çözümü konusunda HAK-İŞ olarak kararlılığımızı sürdürüyoruz” dedi.
Gelir Dağılımı
Adaletsizliği
Gelir dağılımı
adaletsizliği konusunda OECD rakamları ile ilgili bilgiler veren Genel
Başkanımız Arslan, ülkemizin OECD üyesi 55 ülke arasından gelir dağılımı
adaletsizliği açısından en kötü dördüncü ülke olmasının ülkemize yakışmayan bir
tablo olduğunu belirtti. Arslan, “Bu ülkenin kaynakları, imkanları, bu ülkenin
gerçekten elde ettiği imkanlara karşın bu bize yakışmıyor. Türkiye büyüyorsa,
zenginleşiyorsa buradan çalışanların da yeterli payı alması gerekiyor” dedi.
Vergi Konusunda
Görüşmelerimiz Devam Ediyor
Ülkemizdeki vergi
tablosuna bakıldığında dolaylı ve doğrudan vergi oranlarının dünyanın tam
tersine olduğunu belirten Arlan, özellikle verginin toplanması ve toplanan
verginin adil bir şekilde paylaştırılması konusunda Maliye Bakanımız başta
olmak üzere kamuoyu ve siyasi parti gruplarıyla tek tek görüşülerek adaletsizliğin
giderilmesi için taleplerimizin sıralandığını ifade etti.
HAK-İŞ’ten Vergi Konusunda
Yenilikçi Yaklaşımlar
HAK-İŞ’in vergi
konusundaki yenilikçi yaklaşımlarına değinen Arslan, işverenlerin vergi
muafiyeti gibi çalışanlarında temel ihtiyaçlarının vergiden düşülmesi
gerektiğini ve aile yükümlülüklerine göre bir vergi modelinin oluşturulması
gerektiğini vurguladı.
“Emeklilik Sistemindeki Mağduriyetleri
Giderecek Yeni Bir Modele İhtiyacımız Var”
Mevcut emeklilik
sisteminin acilen gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek hükümete çağrıda
bulunan Arslan, “Emeklilik sisteminin mevcut yapısı işçiler ve emeklilik hakkı
kazanacak olanlar için adaletsizliklerle dolu. Özellikle daha fazla prim ödeyen
kişilerin daha düşük maaş almalarına sebep olacak bir adaletsizlik var. 2024
yılında emekli olmayı planlayan ancak emekliliğini erteleyen bir çalışan
2025’te emekli olması durumunda %35 oranında bir kayıpla karşılaşacak. 2025
yılında emeklilik hakkını elde edecek olan için büyük bir sıkıntı var. Bu sene
emekli olamıyor. Emeklilik hakkı gelmemiş, 2025 yılında emekli olduğu zaman da
bu sene emekli olana göre yüzde 35 gelir kaybına uğruyor. Bu haksızlık, bu
adaletsizlik çünkü daha fazla prim ödüyor. Daha çok prim ödeyen yüksek emekli
maaşı almalı. Bu mağduriyetleri giderecek yeni bir modele ihtiyacımız var”
dedi.
“Asgari Ücret Tespit
Komisyonunun Yapısı Değiştirilmeli”
Asgari Ücret Tespit
Komisyonunun yapısının değiştirilmesi gerekliliğini yineleyen Genel Başkanımız
Arslan, ülkemizde asgari ücretin bir genel ücrete dönüştüğünü vurgulayarak,
komisyonun yapısının daha kapsayıcı, daha demokratik, daha geniş uzlaşmayı sağlayabilecek
şekilde yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Arslan, “Eğer bunu
yapmazsak asgari ücret tespit komisyonunda işverenler var, bir tane işçi
kuruluşu var, bir de hükümet var. İşverenlerle hükümet hemen anlaştığı andan
itibaren işçilerin hiçbir hükmü falan kalmıyor. İşverenler oturuyorlar,
hükümetle anlaşıyorlar, asgari ücreti belirliyorlar. Böyle bir sistem asla
kabul edemeyeceğimiz bir sistem” dedi.
Özellikle asgari ücret
belirlenirken yeni kriterler getirilmesi gerektiğini ifade eden Arslan, “Asgari
ücret tek kişilik bir işçi için belirleniyor. Halbuki Türkiye ailesi güçlü
ülkelerden bir tanesiyiz. Ve ne yazık ki kadınların çalışma hayatında yer
alması dünya ortalamasının da Avrupa ortalamasının da çok altında. Dolayısıyla
biz asgari ücret belirlenirken evli iki çocuklu bir işçinin dikkate alınarak
asgari ücretin belirlenmesini istiyoruz” dedi.
Asgari ücret belirlenirken
sadece asgari ücretin değil, asgari ücretin üzerinde ücret alan işçilerin de
ücretlerinin aynı oranda arttırılması gerektiğini ifade eden Arslan, “Aksi
halde, kamuda ve özel sektörde toplu sözleşme yapılan iş yerlerindeki ücretler
yavaş yavaş asgari ücrete yaklaşmış oluyor. Bu sistem böyle devam ederse birkaç
yıl sonra bütün çalışanların ücretleri asgari ücrete dönüşecek. Onun için bir
başka talebimiz de asgari ücret arttığı zaman diğer ücretlerin de
arttırılmasıdır” dedi.
31 Mart Yerel Seçimleri ve
Sendikal Baskılar
31 Mart yerel seçimleri
ile birlikte özellikle Dem Partili ve CHP’li pek çok belediye de çalışan
üyelerimizin işlerini kaybettiğini, 50 bine yakın üyemizin baskı, tehdit,
sürgün ve işten çıkarmalarla sendikalarımızdan istifa ettirildiğini, 5 bin
civarından üyemizin işten çıkarıldığını vurgulayan Arslan, “Türkiye'de büyük
bir kaosa, büyük bir haksızlığa, adaletsizliğe sebebiyet verildi. Bu konuda hem
Diyarbakır'da hem de Van'da direnişimiz devam ediyor. Yedi aydır işten çıkarılan
arkadaşlarımız Van'da İpekyolu Belediyesi'nin önünde, Diyarbakır'da Büyükşehir
Belediyesi'nin önünde eylemlerini devam ettiriyorlar. Buradan O eylemci
arkadaşlara tekrar selam ve saygılarımızı gönderiyoruz. Türkiye'nin değişik
bölgelerinde üyelerimizi yönelik baskılara karşı yargı süreçlerini başlattık ve
bu yargı süreçlerinden de işe iade mekanizmalarını kullanarak pek çok
arkadaşımızı işten çıkarılmalarına karşı açtığımız davaları kazandık. Ancak
kazandığımız davalara rağmen işverenler çalışanlarımızı işe almamakta ısrar
ediyorlar. Bu konuda da konfederasyonumuz ve sendikamız olarak hukuki
haklarımızı sonuna kadar kullanıp bu haksızlığı gidermek için mücadele edeceğiz”
dedi.
“Zulümle Abat Olanın Sonu
Berbat Olmuştur”
Genel Başkanımız Arslan,
Suriye'de yaşananlara da değinerek, “Suriye halkının gerçekleştirdiği devrimi
buradan tebrik ediyoruz, kutluyoruz. 60 yıllık BAAS rejiminin, 14 yıllık Esad
rejiminin zulmünün sona erdiği bir Suriye ile karşı karşıyayız. Suriye halkı
diktatörlerin, zalimlerin, zulüm sahiplerinin ebedi olmadığını bir kez daha
ortaya koymuştur. Tarih boyunca hep böyle olmuştur. Zulümle abat olanın sonu
berbat olmuştur. Bu zulümleri halkına yapan, halkını bombalayan, şehirlerini
yok eden, onları zindanlarda zulümlerin bin çeşidine maruz bırakan ve gerçekten
halkının yarısını yerinden eden, yarısını da ülke dışına gitmesini sağlayan bu
zalim Esad rejiminin yıkılması belki dünya içinde bir örnektir” dedi. Esad
rejiminden kaçarak hayatlarını kurtarmak için topraklarımıza sığınan 4 milyona
yakın Suriyeliye 15 yıldır ev sahipliği yaptığımızı hatırlatan Arslan, Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Adalet ve
Kalkınma Partisi ile Cumhur İttifakına teşekkürlerini iletti.
“Uluslararası Toplum
Suskun”
Filistin’de Siyonist
İsrail’in kurulduğu 1948 yılından bu yana bir zulüm yaşandığını, 7 Ekim’den
itibaren de tam bir kaos ve trajedinin söz konusu olduğunu ifade eden Arslan,
İsrail’in kural tanımaz tavrını ve uluslararası toplumun suskunluğunu
eleştirdi. Arslan, “Siyonist devlet, uluslararası hiçbir kuralı tanımadan,
uluslararası sözleşmelerin hiçbir maddesini dikkate almadan, uluslararası
toplumu yok sayarak Gazze'de büyük bir katliam ve soykırım yapmaktadır.
Maalesef uluslararası toplum, başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Arap
Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı, Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşlar
İsrail'in katliamları karşısında sessiz, suskun ve bir şekilde seyirci
kalmışlardır” dedi.
“Filistin’e Yardımlarımız
Devam Ediyor”
7 Ekim sonrası
konfederasyonumuz tarafından başlatılan yardım kampanyasının devam ettiğini ve
Filistinli kardeşlerimize yardımların ulaştırılması için yoğun çaba
harcandığını vurgulayan Arslan, kampanyada 37 milyon liraya yakın bir meblağın
toplandığını ve Türk Kızılay’ı başta olmak üzere birçok kurum ve ülke ile
yardımların ulaştırılması için iş birliği yapıldığını belirtti.
HAK-İŞ’in özgür ve bağımsız bir Filistin devleti
kurulana kadar mücadeleye devam edeceğini söyledi.
© 2024-2025 HAK-İŞ Konfederasyonu