ARSLAN,
KONYA’DA ÇALIŞMA HAYATININ GÜNDEMİNİ DEĞERLENDİRDİ
Genel Başkanımız Mahmut
Arslan, Konya’da düzenlediği basın toplantısında Türkiye çalışma hayatı ve
dünyada yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Genel Başkanımız Mahmut
Arslan’ın, 6 Ocak 2025 tarihinde Konya’da gerçekleştirdiği basın toplantısına, HAK-İŞ
Konya İl Başkanımız ve Hizmet-İş Sendikası Konya 2 No’lu Şube Başkanı Hüseyin
Keçeci, Hizmet-İş Sendikamızın Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yeşilyurt, Konya
1 No’lu Şube Başkanı Abdullah Bacaklı, Genel Başkan Danışmanları Mustafa
Taştekin ve Aytekin Koç, HAK-İŞ’e bağlı sendikalarımızın Konya Şube Başkanları,
işyeri sendika temsilcileri, komite başkan ve yardımcıları ile basın mensupları
katıldı.
“HAK-İŞ Yarım Asırdır
Türkiye Emek Hareketine Katkı Sunmayı Sürdürüyor”
Genel Başkanımız Mahmut
Arslan, Türkiye'nin en büyük işçi konfederasyonlarından biri olan HAK-İŞ’in Türk
Endüstri İlişkiler Sistemi içinde önemli bir sivil toplum kuruluşu olarak
faaliyet gösterdiğini belirterek, “HAK-İŞ yarım asırdır Türkiye emek hareketine
katkı sunmayı sürdürüyor. 2024 yılının getirdiği ağır ekonomik koşullar ve
yüksek enflasyon nedeniyle HAK-İŞ olarak, emekçilerin sorunlarını gündeme
taşımak için bir dizi eylem kararları aldık. Türkiye genelinde mitingler
düzenleyerek, diğer işçi konfederasyonlarıyla iş birliği yaparak ortak çözümler
geliştirdik. Özellikle yüksek enflasyon, adil olmayan vergi sistemi, asgari
ücret düzenlemeleri ve emeklilik sistemi gibi konulara odaklandık" dedi.
“Emekçilerin Haklarını
Savunmak İçin Mücadeleye Devam Edeceğiz”
Türkiye'nin ekonomik
büyümesine rağmen emekçilerin bu büyümeden yeterince pay alamadığını ifade eden
Arslan, Türkiye’nin 2023 yılında kişi başına düşen milli gelirini 10 bin
dolardan 13 bin dolara, 2024 yılında ise 15 bin dolara çıkarmasının
beklendiğini ifade eden Arslan, bu büyümenin çalışanlara yansımadığını söyledi.
HAK-İŞ olarak, emekçilerin haklarını savunmak için mücadeleye devam
edeceklerini dile getirerek, "Bu ülkenin büyümesinden emekçiler de hak
ettikleri payı almalı. Türkiye'nin geleceği, ekonomik adaletin sağlanmasına
bağlıdır" dedi.
OECD ve Avrupa Birliği
ülkeleriyle yapılan kıyaslamalara dikkat çeken Arslan, "OECD ülkelerinde
çalışanların milli gelirden aldığı pay yüzde 50'ye yakınken, Avrupa Birliği
ülkelerinde bu oran yüzde 60-65 seviyesinde. Türkiye’de ise bu oran yüzde 25’e
düşmüş durumda. Pandemi, deprem ve çevremizdeki savaşların yarattığı mali
yükler nedeniyle çalışanların milli gelirden aldığı pay son yıllarda yüzde
30’dan yüzde 25’e geriledi. Bu, OECD ortalamasının yarısı ve Avrupa Birliği'nin
üçte biri seviyesindedir" dedi.
“Türkiye Bölgesel Güç Olma
Yolunda İlerliyor”
Arslan, Türkiye’nin gelir
dağılımındaki adaletsizlik, vergi sistemi ve çalışanların karşı karşıya kaldığı
sorunlarla ilgili de görüşlerine dile getirdi. Türkiye’nin büyüyen bir ekonomi
olarak bölgesel güç olma yolunda ilerlediğini de belirten Arslan, çalışanların
bu büyümeden yeterince faydalanamadığını söyledi.
“Vergi Gelirlerinin Yüzde
66’sı Dolaylı Vergilerden Oluşuyor”
Arslan, Türkiye’deki vergi
sisteminin adaletsizliğine de dikkat çekerek, "Ne yazık ki, çok kazanan
az, az kazanan ise çok vergi ödüyor. Çalışanlar, yıl boyunca elde ettikleri
gelirlerinin yaklaşık yüzde 20’sini vergi olarak geri ödüyor. Bunun yanı sıra,
toplumun büyük kesimleri dolaylı vergilerle daha da yük altına giriyor. Vergi
gelirlerinin yüzde 66’sı dolaylı vergilerden oluşuyor. Ancak servet sahibi
olanlar ya hiç vergi ödemiyor ya da çok az ödüyor" şeklinde konuştu.
“Çalışanlar Ülkenin
Ekonomik Yükünü Taşıyor”
Ülkemizde kayıtlı
çalışanların ve işletmelerin Türkiye’nin vergi yükünü taşıdığını ifade eden
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, "En düşük gelirli kesimler bile dolaylı
vergilerle büyük bir yük altına girerken, yüksek gelirli grupların teşvikler ve
istisnalarla vergiden muaf tutulduğu bir sistem adaletli olamaz. Çalışanlar
ülkenin ekonomik yükünü taşırken, zenginleşen küçük bir kesim servetlerine
servet katıyor" dedi.
“Ülkemizin Sosyal Bir
Restorasyona İhtiyacı Var”
Arslan, gelir
adaletsizliği ve yüksek enflasyonun Türkiye’nin sosyal barışı için tehdit
oluşturduğunu da belirterek, "Gelir dağılımındaki bu uçurum, Türkiye
demokrasisi ve sosyal dayanışması için büyük bir tehlikedir. Ülkemizin sosyal
bir restorasyona ihtiyacı var. Vergi sisteminden asgari ücret politikalarına,
emeklilikten çalışanların haklarına kadar her alanda adil ve sürdürülebilir
reformlar yapılmalıdır. Biz emekçiler olarak üzerimize düşen fedakarlığı
yapmaya hazırız. Ancak bu büyümeden herkesin hak ettiği payı alması için
adaletli bir sistem kurulmalıdır" dedi.
“Refahın Adil Paylaşımı
İstiyoruz”
Arslan, refahın adil
paylaşımı ve vergi sistemindeki adaletsizliklerin çözülmesinin, Türkiye’nin
sosyal barışı ve dayanışması için hayati önemde olduğunu da dile getirerek, “Çalışanlar
gelir dağılımından yeterli payı alamıyor. Refahın adil paylaşımı, yalnızca
ekonomik bir gereklilik değil, aynı zamanda toplumsal barışın korunması için de
vazgeçilmezdir. Türkiye’nin vergi sistemi, daha fazla kazananın daha az, az
kazananın daha fazla vergi ödediği bir yapıya dönüşmüş durumda. Bu durum
sürdürülebilir değil. Acilen adil bir vergi modeli inşa edilmeli. Verginin adil
dağılımı, ekonomik ve toplumsal dengeler için elzemdir. Toplanan vergiler,
toplumun geniş kesimlerine hizmet edecek şekilde adil bir şekilde
kullanılmalıdır” diye konuştu.
"Emeklilik ve Vergi
Sistemi Acilen Gözden Geçirilmeli"
Genel Başkanımız Mahmut
Arslan, emeklilik sisteminin de Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunlardan
biri olduğunu da belirterek, “Mevcut emeklilik sistemi adaletsizlikler içeriyor
ve yüksek enflasyon nedeniyle emekli maaşları giderek eriyor. Son yıllarda
emekli maaşları asgari ücretin altında kalmaya başladı. 2016’ya kadar
emeklilerimiz, asgari ücretin üzerinde maaş alıyordu. Ancak son 8 yılda,
emeklilik maaşları asgari ücretin gerisinde kaldı. Bu tablo kabul edilemez. Ayrıca,
emeklilik sisteminin aylık bağlama kriterlerinin, daha fazla prim ödeyen ve
sistemde daha uzun süre kalan kişilerin maaşlarının daha düşük olmasına yol açtı.
2024 yılında emekli olan bir kişi, 2025 yılında emekli olan bir kişiden %35
daha yüksek maaş alacak. Böyle bir çarpıklık hiçbir sistemde kabul edilemez.
Emeklilik sisteminin adil bir şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor” dedi.
"Asgari Ücret Tespit
Komisyonunun Yapısı Değişmeli"
Genel Başkanımız Mahmut
Arslan, asgari ücret tespit komisyonunun mevcut yapısının demokratik olmadığını
ve bu yapının değiştirilmesi gerektiğini belirterek, “Komisyonun yapısı
1970’lerden kalma ve demokratik değil. Bu yapı, çoğunlukçu bir sistemle
çalışıyor. İşveren ve hükümet bir araya geldiğinde karar zaten alınmış oluyor.
İşçilerin burada figüran olarak yer alması, çalışanlara büyük bir haksızlık. Batı
Avrupa’da asgari ücret, bir minimum ücrettir ve istisnai olarak uygulanır.
Çalışanların %3-4’ü bu ücreti alır. Türkiye’de ise asgari ücret bir geçim
ücreti haline gelmiş durumda. Çalışanların yaklaşık %50’si asgari ücretle
çalışıyor. Bu, asgari ücret değil; geçim ücretidir. Asgari ücretin, bir geçim
ücreti yerine minimum ücret olarak düzenlenmesi ve çalışanların daha iyi
koşullarda yaşam sürdürebilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır” dedi.
“Kamu Çerçeve Protokolü
Yerel Yönetimlere de Uygulanmalı”
Arslan, kamu çerçeve
protokolünün yerel yönetim işçileri için de uygulanması gerektiğini ve bu
taleplerinde ısrarcı olduğumuzu ifade ederek, “Belediyelerin ve özel idarelerin
kamu çerçeve protokolünün kapsamına dahil edilmesi için çabalarımızı
sürdüreceğiz. 2017 yılında çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin
yaklaşık 1 milyon taşeron çalışanın kadroya geçmesini sağladık, ancak KİT’lerde
çalışan bazı işçiler bu düzenlemeden mahrum bırakıldı” dedi.
Belediye şirketlerinde
ödenmeyen 52 günlük ilave tediye sorununa da dikkat çeken Arslan, “Bu sorunun
çözümü için Vedat Işıkhan ile bir protokol imzaladık. Meclis’ten bu konuda bir
yasal düzenleme yapılmasını bekliyoruz” dedi.
“Ev İşçilerinin Sendikal
Hakları İçin Mücadele Ediyoruz”
Sendikamızın ev işçilerini
örgütlemeye devam ettiğini belirterek, “Şu ana kadar 30 bin üyeye ulaştık. Bu
yıl bitmeden hedefimiz 50 bin sayısına ulaşmak. Ev işlerinde çalışanların sosyal
güvence ve sendikal haklara erişimini sağlamak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Ev
işçileri için sosyal güvenlik kapsamı ve iş kanunu çerçevesinde yeni
mevzuatları hayata geçirmek istiyoruz. Bu kapsamda çalışmalarımız devam ediyor”
şeklinde konuştu.
“Anadolu Coğrafyası Tarih
Boyunca Göçmenlere Kucak Açmıştır”
Arslan, terörle mücadelede
gelinen noktadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Hiçbir şekilde demokratik
bir ülkede devletin dışında silahlı bir güce yer yoktur. Terörün sona ermesi
konusundaki çabalara tam destek veriyoruz” ifadelerini kullandı. Suriye’deki
savaş nedeniyle ülkemize sığınan göçmenlerin düşmanlaştırılmasını eleştiren
Arslan, “Anadolu coğrafyası tarih boyunca göçmenlere kucak açmış bir liman
olmuştur. Suriyeli misafirlerimizle dayanışma içinde olmaya devam etmeliyiz”
dedi.
“Gazze’ye Yardımlarımız
Sürüyor”
Arslan, Gazze’de devam
eden insanlık dramına dikkat çekerek, HAK-İŞ Konfederasyonu olarak
yardımlarının devam ettiğini belirterek, “Gazze’de hastanelerin ilaç ihtiyacını
karşıladık ve şu anda bir aşevini finanse ediyoruz. Toplamda 37 milyon TL’yi
aşan yardımları Gazze’ye ulaştırdık” dedi.
© 2024-2025 HAK-İŞ Konfederasyonu