ARSLAN, BASIN MENSUPLARI İLE BİR ARAYA GELDİ
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 24
Ocak 2025 tarihinde Hizmet-İş Sendikamızın 47. Kuruluş Yıldönümü kapsamında
basın mensupları ile biraraya geldi.
Basın toplantısına Genel Başkanımız
Arslan’ın yanı sıra, Hizmet-İş Sendikamızın Genel Başkan Vekili Halil Özdemir,
Genel Başkan Yardımcıları İdris Ersoy, Celal Yıldız ve Mehmet Keskin, Genel
Sekreteri Oğuz Aksoy, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yeşilyurt ve basın
mensupları katıldı.
Genel Başkanımız Arslan, çalışma
hayatında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri ile gündeme dair önemli
açıklamalarda bulundu.
“78 Vatandaşımızın Hayatını Kaybettiği
Yangın İçin Derin Üzüntü İçerisindeyiz”
Bolu Kartalkaya’da 78 vatandaşımızın
hayatını kaybettiği elim yangının ardından derin üzüntü içerisinde olduğumuzu
ifade eden Arslan, ihmaller sonucu engellenebilir olan facialarda insanlarımızı
kaybetmenin kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Özellikle denetimlerin
arttırılması gerekliliğine vurgu yapan Genel Başkanımız Arslan, iş kazalarını
engelleyici 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gibi mevzuatların
olmasına rağmen denetimlerin az olması ve sorumluğun kimse tarafından
üstlenilmemesi sonucunda felaketlerin yaşandığına dikkat çekti.
“Böylesine Acı Tablolarla
Karşılaşmamak İçin Topyekûn Bir Zihniyet Dönüşümüne İhtiyacımız Var”
Genel Başkanımız Arslan, ülkemizde
sendikal örgütlenmenin olduğu iş yerlerinde ölümlü iş kazalarındaki oranın
yüzde birin altında olduğunu anımsatarak, sendikal örgütlülüğün olduğu iş
yerlerinde denetim mekanizmasının daha sıkı olduğunu bununla birlikte hem
kayıtdışılığın ortadan kalktığını hem de gelir adaletsizliğine çözüm
bulunduğunu dile getirdi. HAK-İŞ’in bu üç konudaki ısrarını sürekli devam
ettireceğini ifade eden Arslan, “Mevzuatlar da eksiklik varsa bununda
giderilmesi gerekiyor. Amasız fakatsız mevzuatların uygulanması ve
denetimlerinin yapılması gerekiyor. Böylesine acı tablolarla karşılaşmamak için
topyekûn bir zihniyet dönüşümüne ihtiyacımız var” dedi.
Medyanın Bolu Kartalkaya’da
yaşananları gündemde tutmasının çok değerli olduğuna değinen Arslan, “Biz
toplum olarak çabuk unutuyoruz. Çabuk unutulunca da çözümler de gecikiyor. Bize
düşen bu mevzuatı ve bu düzenlemeleri yeniden değerlendirip bir zihniyet
dönüşümünü gerçekleştirerek topyekûn bir kararlılığı ortaya koymaktır”
dedi.
“Yerel Seçimlerinden Ardından
Hizmet-İş Sendikamıza Operasyon Başlatıldı”
Genel Başkanımız Arslan, 31 Mart Yerel
Seçimlerinin ardından bazı CHP’li ve ağırlıklı olarak DEM Partili belediyeler
tarafından Hizmet-İş Sendikamıza yönelik büyük bir operasyon başlatıldığının
altını çizerek, Hizmet-İş Sendikamıza üye 60 bin işçinin zorla sendikamızdan
istifa ettirildiğini, 10 binin üzerinde üyenin işten çıkarıldığını yine 5
binden fazla işçinin de sürgün edildiğini ifade etti. Özellikle Van ve
Diyarbakır başta olmak üzere çadır eylemlerinin dokuzuncu ayında hala devam
ettiğini dile getiren Arslan, “Üyelerimiz işe dönene kadar mücadelelerini
destekliyoruz ve onlarla beraberiz. Özellikle bölgede yaşanan bu gelişmeler
Uluslararası Sendikal Hareketin de gündeminde. Üyesi olduğumuz ITUC ve ETUC
gündeminde de yer aldık. Önümüzdeki günlerde bölgeye ziyaretler
gerçekleştirilecek” dedi.
KÇP Süreci Başladı
Kamuda 700 bin işçiyi ilgilendiren
Kamu Çerçeve Protokol sürecinin 1 Ocak itibariyle başladığını ve
konfederasyonumuza üye 370 bin kamu işçisini temsilen HAK-İŞ’te bir
koordinasyon kurulu oluşturulduğunu dile getiren Arslan, HAK-İŞ Genel Başkan
Yardımcıları Devlet Sert ve Halil Çukutli’nin yöneticiliğinde kamuda toplu
sözleşmeleri olan sendikalarımız ile iki toplantının gerçekleştirildiğini
belirtti. Arslan, HAK-İŞ ve Türk-İş olarak bu yıl da KÇP görüşmelerinde
ortaklaşa çalışmalar gerçekleştirilmesi yönünde görüşmeler yapıldığını
vurguladı. Bu yıl Anayasa Mahkemesinin yeni bir düzenleme ile konfederasyonlar
yerine sendikaların yetkili olduğunu, sendikaların yetki devri yapması
durumunda konfederasyonların yetkili olacağı konusunda karar verdiğini kaydeden
Arslan, “Toplu iş sözleşmesi sürecinde konfederasyonumuzun çağrısına cevap
veren sendikalarımızın Konfederasyonumuzun yetkili olması konusunda bir yetki
devri söz konusu oldu. Dolayısıyla sendikalarımız toplu sözleşme müzakerelerini
sürdürürken kamu çerçeve protokolünün yapılması konusunda da HAK-İŞ yetkili
olarak müzakereleri devam ettirecek” dedi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu Yapısına
İtiraz
Genel Başkanımız Arslan, asgari ücret
tespit komisyonu yapısının Türk endüstriyel ilişkiler sistemine yakışmayan, katılımcılıktan,
çoğulculuktan uzak ve antidemokratik olduğunu ifade etti. Bu yapıdan sağlıklı
bir asgari ücretin çıkmayacağını dile getiren Arslan, “Her yıl Aralık ayında gerçekleşen tiyatronun birer
figüranı olmaktan artık usandık. Bu asgari ücret tespit komisyonunun
yapısından Türkiye'nin ihtiyacı olan bir asgari ücreti ne yazık ki çıkarmak
mümkün değil” dedi.
Komisyonda yer alan konfederasyonun
HAK-İŞ’in kuruluşundan bu yana dile getirdiği itirazı son asgari ücret
toplantısında dile getirdiğini, yapının temsiliyetten uzak olduğunu ve bu şekilde devam etmesi halinde toplantıya
katılmayacaklarını söylemelerinin önemli olduğunu ifade eden Arslan, “HAK-İŞ’in
çabaları komisyonda yer almak ve diğerlerini saf dışı bırakmak için değil, O
komisyonu demokratik, çağdaş, uzlaşmayı esas alan, katılımcı bir noktaya
getirelim, asgari ücreti sağlıklı bir şekilde tespit edelim gayretinin,
çabasının ürünüdür bizim itirazlarımız” dedi.
“Yüksek Hakem Kurulundan da Sağlıklı
Kararların Çıkması Mümkün Değil”
Benzer şekilde Yüksek Hakem Kurulu
yapısının da antidemokratik olduğunu vurgulayan Arslan, bu yapıdan da sağlıklı
Yüksek Hakem Kurulu kararının çıkması mümkün değil. Hem asgari ücret tespit
komisyonu yapısı hem de Yüksek Hakem Kurulu’nun masaya yatırılması günü
gelmiştir” dedi.
HAK-İŞ’ten Asgari Ücret Sempozyumu
Şubat ayında HAK-İŞ’in Asgari Ücret
Tespit Komisyonu’nun nasıl olması gerektiğine ilişkin bir sempozyum
düzenleneceğinin bilgisini aktaran Arslan, sempozyumda konunun derinlemesine
inceleneceğini ve dünyadaki iyi uygulama örneklerinin de masaya yatırılacağını
belirtti.
“Önümüzdeki Aylarda Asgari Ücrette
Yeni Bir Düzenleme Bekliyoruz”
Türkiye’de asgari ücret konusunda
sorunlar yaşanmasına neden olan önemli bir diğer konunun, asgari ücretin bir
geçim ücretine dönüşmesinden kaynaklığını dile getiren Arslan, batıda asgari
ücretle çalışanların oranının %10’u geçmediğini ülkemizde bu oranın %50
olduğuna dikkat çekerek, “1 Ocaktan geçerli olacak asgari ücretin beklentileri
karşılamaktan çok uzak ve enflasyonun bile altında belirlenmiş olması bizi hem
üzdü hem de önümüzdeki dönemler için tedirgin etti. O nedenle önümüzdeki
aylarda inanıyorum ki talepler de bu doğrultuda, asgari ücrette yeni bir
ilerlemeyi, yeni bir düzenlemeyi de beklediğimizi ifade etmek istiyorum” dedi.
Belediye Şirket İşçilerinin 52 Günlük
İlave Tediye Hakkı Verilmeli
Yerel yönetimlerde çalışan 650 bin belediye
şirket işçisinin önemli bir sorununun yargı kararıyla henüz çözülememiş
olduğunu vurgulayan Arslan, kamuda kadro alan işçiler için 52 günlük ilave
tediye ödenirken, yargı kararıyla belediye şirketlerinin kamu şirketi
sayılmaması yüzünden 650 bin belediye şirket işçisinin ilave tediye
alamamasının büyük bir kargaşaya neden olduğunu belirtti. Arslan, “Bazı alanlarda sermayesi yüzde 100
belediyelere ait olan şirketlerin kamu şirketi kabul edilmemesi, bazı yerlerde
belediyelerin kamu olarak kabul edilmiş olması gibi çelişkiyi de bu vesileyle
görmüş olduk. Onun için 2023’te yapmış olduğumuz
toplu sözleşmenin akabinde oluşturduğumuz bir anlaşmayla 6772 sayılı kanunla
ilave tediye ödenmeyen şirketlerde bunların ödenmesi konusunda bir protokol
imzaladık. Bununla ilgili bir yasal düzenleme istedik. Bununla ilgili yasal
düzenlemelerin yapılmasını bekliyoruz” dedi.
KİT’lerde Kadro Alamayan 100 Bin İşçi
Var
Genel Başkanımız Arslan, KİT’lerde
çalışan ve kadro alamayan 100 binin üzerinde işçinin olduğunu onların da kamu
işçisi olması konusunda bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu kaydeden Arslan, dönemin
Bakanı Vedat Bilgin ile bu konuda bir protokol imzalandığını ve yeni Bakan
Vedat Işıkhan ile de bir protokol imzalandığını hatırlatarak, kadro
alamayanların kadro almaları için mücadelenin devam ettiğini ifade etti.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan,
HAK-İŞ’in 2024 yılında vergi sisteminde adaletin sağlanması başta olmak üzere,
asgari ücret tespit komisyonu yapısı ve ücretin belirlenmesi, emeklilik maaş
bağlama sistemindeki mağduriyetlerinin giderilmesi, emekli maaşlarının asgari
ücretin altında kalması vb. çalışma hayatını doğrudan ilgilendiren tüm konular
için, üç konfederasyonun ortak bir dizi eylem başlattığını anımsatarak,
özellikle vergi konusunda Türkiye’de sistemin sorunlu işlediğini dile getirdi.
Az Kazanandan Çok, Çok Kazanandan Az
Vergi Alınıyor
Arslan, sistemin az kazanandan çok,
çok kazanandan az vergi alacak şekilde dizayn edildiğini ve büyük bir gelir
adaletsizliği olduğunu belirtti. Arslan, konu ile ilgili olarak itirazlarımızın
devam ettiğini, ülkemizin milli gelirinin artması, makroekonomik değerlerin
olumlu düzeyde gelişmesine ve Türkiye’nin büyümesine rağmen, OECD ülkeleri
arasında gelir dağılımı adaletsizliğinde en kötü ülkeler arasında olduğumuz
tablonun ülkemize yakışmadığının altını çizdi.
“Vergi Sisteminde Aile Yükümlülükleri
de Dikkate Alınmalı”
Dünya örnekleri ile
karşılaştırıldığında ülkemizde adil bir vergi sistemi olmadığını, aile
yükümlülüklerinin dikkate alınmadığını ifade eden Arslan, özellikle Almanya’da
uygulanan vergi sistemindeki aile yükümlülüklerinin dikkate alındığı
uygulamanın ülkemizde de olması gerekliliğini ifade etti.
Vergi dilimlerinde de büyük sorunlar
olduğunu ve çalışanların vergi dilimleri nedeniyle neredeyse yılda iki
maaşlarının vergiye gittiğini vurgulayan Arslan, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti
bir sosyal devlet, bu sosyal devletin en temel anlayışlarından bir tanesi
güçsüzü, zayıfı korumaktır. O nedenle vergi sisteminin adil, hakkaniyetli bir
şekilde yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor” dedi.
“Türkiye’de Hızla Yeni Bir Sosyal
Restorasyona İhtiyacımız Var”
2016 yılından itibaren emekli
maaşlarının asgari ücretin altında seyretmeye başladığını, en düşük emekli
maaşının asgari ücret düzeyine çıkarılması gerektiğini belirten Arslan, “Emeklilerin
asgari ücret bile almadığı vergilerin çalışanların üzerine yüklendiği ve asgari
ücretin bir geçim ücreti olarak önümüze konduğu bir dönemde Türkiye'nin hızla
yeni bir sosyal restorasyona ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Filistin’de Kalıcı Barış İstiyoruz
Filistin’de ateşkesin sağlanmasının
son derece önemli olduğunun altını çizen Arslan, bu gelişmenin ardından barışın
gelmesini beklediklerini dile getirdi. Filistin direnişini sonuna kadar
desteklemeye devam edeceklerinin atlını çizen Arslan, “İsrail 7 Ekim'den bu
tarafa hiçbir başarı elde edememiştir. Hiçbir askeri başarı
gerçekleştirememiştir. Filistinli direnişçileri teslim alamamıştır. Filistin
halkına sadece, sivil halka bomba yağdırarak, katliam yaparak, soykırım yaparak
Filistinli direnişleri yıldırmak istemiştir. Bunu da başaramamıştır” dedi.
Arslan, HAK-İŞ olarak kuruluşumuzdan bu yana Filistin’e desteğimizin devam
ettiğini dile getirerek, “Başkenti Kudüs olan özgür ve bağımsız Filistin
devleti kurulana dek mücadelemiz ve desteğimiz devam edecektir” dedi.
“Suriye'de Gerçekleşen Halk Devrimini
Sonuna Kadar Destekliyoruz”
Suriye’de BAAS ve Esad rejiminin
yıkılmış olmasının Suriye halkı için büyük bir başarı olduğunu vurgulayan
Arslan, “Suriye'de gerçekleşen halk devrimini sonuna kadar destekliyoruz. Suriye halkını bu başarıları için, bu
devrimleri için HAK-İŞ olarak kutluyoruz, tebrik ediyoruz” dedi.
HAK-İŞ Olarak Tecrübe ve Katkılarımızı
Paylaşmaya Hazırız
Bölgedeki diğer ülkelerde olduğu gibi endüstri ilişkiler sistemlerinde, sendikal yapıların oluşmasında tecrübelerimizi ve katkılarımızı komşu kardeş ülkemiz Suriye ile paylaşacağımızı hatırlatan Arslan, “Eğer isterlerse bu konuda destek olacağımızı da belirtmek istiyorum” dedi.
© 2024-2025 HAK-İŞ Konfederasyonu