28 ŞUBAT’IN 28. YILINDA SENDİKACI GÖZÜNDEN 28 ŞUBAT

28 Şubat 2025 11:54, Haberler


28 ŞUBAT’IN 28. YILINDA SENDİKACI GÖZÜNDEN 28 ŞUBAT

 

HAK-İŞ HER ZAMAN MİLLET İRADESİNİN YANINDA SAF TUTMUŞTUR

 

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 28 Şubat döneminde en büyük darbenin toplumsal hayata, millete ve ekonomiye vurulduğunu anımsatarak, HAK-İŞ’in bütün tehdit ve şantajlara rağmen darbelerin karşısında ve millet iradesinin yanında saf tuttuğunu ifade etti. Arslan, bunun da HAK-İŞ açısından bir gurur kaynağı olduğunu belirterek, “Bizim için darbelerdeki sınavlarımız; Konfederasyonumuzun tarihine altın harflerle yazılmış, hiçbir zaman silinmeyecek, birer onur kalesine dönüşmüş tutumlardır” dedi.

 

HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 28 Şubat’ın 28. Yılında “Sendikacı Gözünden 28 Şubat” temasıyla bir basın toplantısı gerçekleştirdik. Toplantıya Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Genel Başkan Yardımcılarımız Yunus Değirmenci, Devlet Sert, Halil Çukutli ve Mehmet Ali Kayabaşı ile Genel Sekreterimiz Eda Akbulut, Genel Sekreter Yardımcılarımız Fatma Zengin, Hamdi Abdullah Koçoğlu, Sendikalarımızın Genel Başkan, Genel Başkan Yardımcıları ile HAK-İŞ teşkilatımız katılım gösterdi.

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlayan programda, ülkemizde siyasi, toplumsal ve ekonomik açıdan ağır yaralar açan, insan onuru ve haysiyetini ayaklar altına alan darbe dönemlerini ve HAK-İŞ’in darbe dönemlerine ilişkin mücadelesini anlatan kısa film izlendi.

 

“HAK-İŞ Her Zaman Darbelerin karşısında Oldu”

 

Genel Başkanımız Arslan, 12 Eylülünden 28 Şubat, 27 Nisan ve 15 Temmuz’a kadar HAK-İŞ’in her dönem darbelerin karşısında yer aldığını anımsattı. Arslan, 1960 ve 1971 darbelerinde henüz HAK-İŞ’in kurulmadığını, ancak kurulmuş olsaydı o darbelere de karşı olacağını ifade etti. Arslan, 12 Eylül darbesinin zorlu süreçler olduğunu belirterek, “O dönemde rahmetli genel başkanımız Necati Çelik ve öncesinde Aziz Yılmaz olmak üzere yönetim kurulu üyelerimiz zor şartlarda darbe ve darbecilere karşı direndiler. 12 Eylül darbesinden sonra karşılaştığımız 28 Şubat darbesine her ne kadar post modern darbe denilse de bizim açımızdan HAK-İŞ açısından gerçek bir darbedir” diye konuştu.

 

“28 Şubat Ülkemizde Derin Yaralar Açmıştır”

 

Ülkemizin çok partili hayata geçtikten sonra neredeyse her on yılda bir darbe veya muhtıralara sahne olduğunu, bunun sonucu olarak da TBMM ve siyasi partilerin kapatıldığını, millet iradesinin hiçe sayıldığını, başta yaşam hakkı olmak üzere temel insan haklarının çiğnendiğini ifade eden Arslan, pek çok insan hakları ihlali ile sonuçlanan ve yüzbinlerce insanın mağdur olmasına neden olan ve diğer klasik anlamdaki darbelerden farklı özellikleri bulunması açısından “Postmodern” olarak nitelenen 28 Şubat darbesinin ülkede derin yaralar açtığını söyledi.

 

“Tarihin En Utanç Verici Darbesi”

 

Türk tarihi içerisinde en utanç verici darbelerinden birisi olan 28 Şubat’ta HAK-İŞ Konfederasyonu ve yöneticilerinin sürekli tehdit ve baskı altında tutulduğunu söyleyen Arslan, “HAK-İŞ, o dönem büyük bir baskı altında tutuldu. Konfederasyonumuz yöneticileri olarak sürekli bir tehditle karşı karşıya kaldık. Geceleri telefonlarımız aranarak ‘Bu gece son yarın askeri darbele geliyor’ tehditleriyle korkutma, geri adım atma, yaptığımız itirazlara karşı geri çekilmememizin istendiği çeşitli baskılar denenmiştir” diye konuştu.

 

“HAK-İŞ Millet İradesinin Yanında Yer Aldı”

 

28 Şubat döneminde en büyük darbenin toplumsal hayata, millete ve ekonomiye vurulduğunu ifade eden Arslan, “Devletin, milletin paraları bankalar aracılığıyla hortumlanmış; milyarlarca dolarlık ekonomik kayıp yaşanmıştır. Bütün bunlar milletin gözleri önünde yaşanmıştır. Görevleri çalışanların temsil ettiği kesimlerin haklarını korumak olan bu örgütler ve başta konfederasyonlar olmak üzere yakın tarihimizde ki en yüksek zamlar verilmesine rağmen, bu çeteler ne yazık ki hükümetin istifa etmesi için saf tutmuşlardır. HAK-İŞ bütün bu karşımızdaki geniş kitleye rağmen millet iradesinin yanında yer almış ve darbelerin her türlüsüne karşı çıkmıştır. Bizim için darbelerdeki sınavlarımız; Konfederasyonumuzun tarihine altın harflerle yazılmış, hiçbir zaman silinmeyecek, birer onur kalesine dönüşmüş tutumlardır” dedi.

 

“28 Şubat, Bir Nesli Yok Etmiştir”

 

28 Şubat sürecinde yaşanan gerçek hikayelerden örnekler veren Arslan, “İnsan onurunu yerle bir eden, insan onurunu ayaklar altına alan bu zihniyet, Türkiye'de en ağır darbe sonuçlarına sebebiyet vermiş, gencecik çocuklardan oluşan bir nesli yok etmiştir. 28 Şubat darbesinin sonuçları ve muhataplarının yargılanması konusunda HAK-İŞ gerçekten tarihi bir sorumluluğu üstlenmiş bulunmaktadır. HAK-İŞ olarak 28 Şubat darbesinin yargılanma sürecinde 12 Eylül darbesinde olduğu gibi müdahillik talebinde bulunduk. 12 Eylül darbesine müdahilliğimiz kabul edildi ama 28 Şubat darbesinde ısrarımıza rağmen ne yazık ki mahkeme bizim müdahilliğimizi kabul etmedi” dedi.

 

“Yargı Harekete Geçmeli”

 

Darbe sonrası yapılan yargılamalarda sadece askerler üzerine odaklanıldığını belirten Arslan, “Yargılamalar sadece askerler üzerine odaklanmış. Darbenin diğer muhataplarına ne yazık ki dokunulmamıştır. Halbuki 28 Şubat darbesinin askerler dışında başka unsurları da vardı. 28 Şubat darbesinin en büyük sorumluları medya ve onların patronlarıdır. Onlar askerleri, bürokrasiyi, bir kısım çevreleri tahrik ederek, yalan haber yaparak, iftira atarak, insanların özel hayatlarına müdahale ederek bunu gerçekleştirdiler. Kendilerini bu ülkenin sahibi gören iş çevreleri de ne yazık ki bu darbe süreçlerinde yargılanmadılar ve haklarında soruşturma açılıp ceza almadılar ve bir grup askerin dışında ne yazık ki sınırlı sayıda bir ceza verildi” diye konuştu.

 

Arslan, savcılara çağrıda bulunarak, 28 Şubat darbesinin 28. Yılında, ülkemizin yargısının yeniden harekete geçmesini istediklerini belirtti. Arslan, “28 Şubat darbesinin bütün darbecilerinin yeniden yargılanması ve bir daha buna tevessül etmemeleri için bu yargılamaların yapılmasını arzu ediyoruz” dedi.

 

Bu yargılamaların gerçekleşmediği takdirde yeni darbe girişimlerinin her zaman olabileceğine dikkat çeken Arslan, 15 Temmuz Türkiye’yi işgal ve hain darbe girişimini, daha sonra gerçekleştirilen 104 Emekli Amiral Bildirisini ve Emekli Büyükelçiler Bildirisini örnek olarak gösteri. Arslan, “Nefretleri, kinleri içlerinde saklı, ellerine bir fırsat geçerse yeniden Türkiye’yi darbe karanlığına götürmek isteyen kesimler olabilir. Bunların umutlarını boşa çıkarmak için darbecilerin sorgulanıp yargılanmasını talep ediyoruz” dedi.

 

“Demokrasi Olmazsa Olmazımız”

Darbe girişimlerinin ve darbelerin ülkemizde bir daha yaşanmaması için demokrasinin önemine dikkat çeken Arslan, “Demokrasi yoksa biz de yokuz. Demokrasi yoksa ekmek yok, demokrasi yoksa aş yok, demokrasi emekçiler için sendikalar için olmazsa olmazımız. Millet iradesinin hiçe sayıldığı demokrasimizin yerle bir edildiği, işçi haklarının yok sayıldığı ve sendikaların cezalandırıldığı bir dönem ve bu dönemlerde en büyük kayıpları çalışanlar vermiştir” dedi.

“İyi Ki HAK-İŞ Var”

28 Şubat Darbesinin gerçekleştiği dönemde HAK-İŞ’in tarihi yürüyüşüne yakışır şekilde darbecilerin karşısında tavır aldığının altını çizen Arslan, “Konfederasyonumuzun tarihi yürüyüşünde bir kez daha bizim için altın harflerle yazılan darbelere karşı mücadelemizin altını çizmek istiyorum. İyi ki HAK-İŞ var. İyi ki HAK-İŞ gibi millet iradesinin her zaman yanında saf tutan milletin iradesine hiçbir şekilde kim tarafından hangi amaç olursa olsun müdahale edilmesine karşı çıkan bir HAK-İŞ var” diye konuştu.  

 

HABERE AİT GÖRSELLER :

28 Şubat 2025 11:54, Haberler


© 2024-2025 HAK-İŞ Konfederasyonu