ARSLAN, İŞ HUKUKU DEĞERLENDİRME SEMPOZYUMU’NA KATILDI
Genel Başkanı Mahmut Arslan, 23 Mayıs 2025 tarihinde Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve Türkiye Adalet Akademisi işbirliğiyle düzenlenen "İş Hukuku Değerlendirme Sempozyumu 2025" programına katıldı.
Sempozyuma Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Genel Başkan Yardımcımız Mehmet Ali Kayabaşı, Genel Sekreter Yardımcımız Hamdi Abdullah Koçoğlu, Hizmet-İş Sendikamızın Genel Sekreteri Oğuz Aksoy, Hizmet-İş Sendikamızın Hukuk İşleri Daire Başkanı Kürşat Kaya, Genel Başkan Danışmanlarımızdan Dr. Cavit Demiral, Muharrem Özkaya, işçi ve işveren temsilcileri, hakimler, akademisyenler, uzmanlar ve hukuk müşavirleri katıldı.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, asgari ücret tespit komisyonu yapısının değişmesi gerektiğini dile getirerek, “2024 yılı asgari ücreti belirlenirken en büyük konfederasyon vazgeçti. Artık Asgari Ücret Tespit Komisyonu yapısını değiştirmeden toplanamayacak. Buradan hükümetimize çağrımızı yineliyoruz. Bu, krize sebep olacak. Gelin Konfederasyonlar işçi ve işveren tarafı asgari ücreti belirleyelim. Hükümete de diyelim ki bizim aramızda bir sorun olursa seni çağırırız. Yoksa biz aramızda çözsek ne olur? Çünkü kamunun asgari ücretli çalışanı yok. Dolayısıyla bence bu tür yeni adımlara yeni bir kısım hamlelere ihtiyacımız var” dedi.
“Arabuluculuk Sisteminin Tümden Kaldırılmasını İstiyoruz”
Arslan, işçilerin sigorta, vergi ve gelir adaletsizliği, kıdem tazminatı ile iş kazaları konusunda yaşadıkları sorunlara değinerek, arabuluculuk sisteminin acıları çoğalttığını, insanların yüreğini daha da yaktığını, o yüzden bunun zorunluluktan kurtarılması ve tümden kaldırılması gerektiğini dile getirdi.
Arslan, sendikalaşmanın önündeki engellerin kaldırılmasını sendikal hareketin daha da güçlü olmasının önemine değinerek, “Aslında sendikalaşma kayıt dışıyla da mücadelenin önemli bir aracı. İki özellikle iş sağlığı, iş güvenliği konusu ve iş kazalarındaki kaybettiğimiz evlatlarımızın iş kazalarında ölüm oranlarını kaza sayısını minimuma indiriyor. Rakamlar yüzde birin altına düşüyor. Sendikal örgütlülüğün olduğu yerlerde işçi ölümleri önlenebilir kazalar ve işçi ölümlerinin oranı yüzde birin altına düşüyor. Üç, gelir adaletsizliğine önemli bir katkı veriyor. Gelir adaletsizliğinin ortadan kalkması için toplu sözleşme sistemi bunu regüle ediyor. Dört, haksız rekabeti önlüyoruz. Bizim örgütlendiğimiz yerlerde kayıt dışı olmadığı için kayıt dışı sektörün korunması kayıtlı işletmelere karşı bir haksızlık olur. O zaman sendikal örgütlülük sadece sendikalara güç sağlamıyor, sadece üye sağlamıyor. Ülkenin sosyal barışına, ülkenin ekonomik dengelerin oluşturulmasına ve gerçekten gayri safi milli hasıladan daha fazla imkân, daha fazla katkı almayı da sağlamış oluyor. Dolayısıyla sendikal örgütlülüğün Türkiye'nin sosyal barışı için çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz” dedi.
“Bu Ülkenin Gücüne İnanıyoruz”
Arslan, bu ülkenin potansiyeline, gücüne, müteşebbis ruhuna, üretimine, ihracatına güvendiğini belirterek, “Bu ülkede bakıyorsunuz her şey olumlu gidiyor. İstihdam artıyor. Işsizlik en alt noktada geliyor. Üretim artıyor, ihracat artıyor. Bütün makro dengeler hoşumuza gidiyor. Ama bize gelince de milli gelirden aldığımız pay son beş yılda aşağı gidiyor. Türkiye'de her şey iyiye gidiyorsa niye biz kaybediyoruz? Burada bir paylaşım sorunu var. Bence bu paylaşım sorununda hepimize büyük sorumluluklar düşüyor” dedi.
© 2024-2025 HAK-İŞ Konfederasyonu