HAK-İŞ’TEN
50. YILINDA ULUSLARARASI ETKİNLİK
‘‘ULUSLARARASI
SENDİKAL HAREKET FİLİSTİN’İN YANINDA’’
HAK-İŞ Konfederasyonu
olarak, 50 yıllık tarihi yürüyüşümüzde Filistin halkının adalet, özgürlük ve
onur mücadelesine yönelik sarsılmaz desteğimizi bir kez daha en güçlü şekilde
ilan ediyoruz.
Genel Başkanımız Mahmut
Arslan başkanlığında, 22 ülkeden 23 konfederasyonu temsilen toplam 45
uluslararası sendikal temsilcinin katılımı ve “Uluslararası Sendikal Hareket
Filistin’in Yanında” temasıyla 21 Ekim 2025 tarihinde Uluslararası Sendikacı
Liderler Filistin Özel Gündemiyle toplandı.
Toplantıya Genel
Başkanımız Mahmut Arslan’ın yanı sıra, Genel Başkan Yardımcılarımız Devlet
Sert, Mehmet Ali Kayabaşı, Genel Sekreter Yardımcımız Hamdi Abdullah Koçoğlu
ile Uluslararası Sendikal Liderler ve Basın Mensupları katıldı.
HAK-İŞ Olarak Dünya
Sendikal Hareketinde Aktif Rol Alıyoruz
Genel Başkanımız Mahmut
Arslan, HAK-İŞ Konfederasyonu olarak uluslararası sendikal hareketin etkin ve
güçlü bir aktörü olduğumuzu belirterek, dünyanın birçok ülkesindeki
konfederasyonlar ile iş birliklerimiz olduğunu, ITUC Başkan Yardımcısı olarak
görevimizin devam ettiğini, ETUC ve ITUC-AP gibi dünya sendikal hareketinin
amiral gemisi yapılarda aktif görev aldığımızı ifade etti.
HAK-İŞ Mazlum ve
Mağdurların Yanında
Arslan, HAK-İŞ’in mazlum
ve mağdurların her daim yanında olduğunu vurgulayarak, “Hem Türkiye'de hem de
dünyada olup bitenlere sessiz kalmamak adına ülkemizin, bölgemizin ve küremizin
bütün mağdur ve mazlumlarıyla dayanışma içerisindeyiz” dedi.
Zalimlere Karşı Dik
Duruşumuzu Filistin’de de Ortaya Koyduk
Filistin’in her daim
yanında olduğumuzu belirten Arslan, “Kimliği, ülkesi, statüsü ne olursa olsun
zalimlere karşı dik duruşumuzu her yerde olduğu gibi Filistin'de de net bir
şekilde ortaya koyuyoruz” dedi.
“Başkenti Kudüs Olan Özgür
ve Bağımsız Filistin Devleti Kuruluncaya Kadar Mücadelemiz Devam Edecek”
Dünyanın neresinde olursa
olsun HAK-İŞ olarak zalimlerin karşısında mazlumların yanında olduğumuzu yineleyen
Arslan, “Dün Bosna'da, Kosova'da, bugün Filistin'de, Yemen'de ve aynı zamanda
Libya'da, Irak'ta, İran'da, Lübnan'da, Suriye'de yapılan saldırılara karşı HAK-İŞ
olarak hep mazlum halklardan yana yer almayı temel bir ilke kabul ettik. Bu
doğrultuda özellikle 7 Ekim'den sonra Filistin ve Gazze'de yapılan katliamlara,
soykırıma, dünyanın gözü önünde insanlığın katledilmesine karşı ilk andan
itibaren net bir tavır ortaya koyduk. Bu tavrımız bugün de yarın da devam
edecektir. Temel yaklaşımımız Filistin halkının özgür iradesiyle kurulacak
başkenti Kudüs olan özgür ve bağımsız bir Filistin devletinin kuruluşuna kadar
mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Arslan’dan Uluslararası
Sendikacı Liderlere Teşekkür
HAK-İŞ’in mücadelesine
uluslararası arenada destek veren tüm sendikal yapılara ve sendikacı liderlere
teşekkürlerini ileten Arslan, “Bu mücadelemize güç veren, bizimle gerek
kongrelerimize gerek etkinliklerimize gerekse özellikle yıldönümü
kutlamalarımızda beraber olan, bize destek veren, bizimle dayanışma içerisinde
olan bütün sendikacı dostlarımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. HAK-İŞ
elindeki imkanları emek hareketinin geleceği için en verimli şekilde
kullanırken uluslararası sendikal hareketin de katkı ve desteğini gücü
istikametinde sürdürmektedir.” dedi.
Arslan, Dünyadaki bütün
yanlışlara, olumsuzluklara, haksızlıklara karşı emek hareketinin birlikteliğinin
önemine değindi.
“Filistin Halkının Yanında
Olmak İnsanlık Görevimizdir”
Katil ve Siyonist İsrail’in
Filistin’de tüm dünyanın gözü önünde soykırım gerçekleştirmesinin kabul
edilemez olduğunu vurgulayan Arslan, “Bu katil sürülerine karşı Filistinli
kardeşlerimizin yanında olmak ve onlarla dayanışma içerisinde olmak aynı
zamanda bir insanlık görevimizdir. Çünkü biliyoruz ki haklı olanlar mutlaka
kazanacaktır. Filistin halkı da mutlaka bu kazanımı elde edecektir. Biz yeter
ki onlarla birlikte olalım, onların davalarına destek olalım, onların
yaşadıkları zulümlere, haksızlıklara karşı onların yanında yer alalım” dedi.
Rezki Mezhoud: “Filistin
Halkı İle Dayanışmamızı Göstermek Adına Bu Toplantıdayız”
Afrika Sendikalar Birliği
Örgütü Genel Sekreteri Rezki Mezhoud, (OATUU) Filistin halkının haklı davasında
yanlarında yer almak, özgülüklerini bağımsızlıklarını savunmak ve dayanışma
duygusunu vurgulamak için toplantıda bir arada olduklarını ifade ederek,
Filistin’de yaşananların sadece bir çatışma olmadığını, sömürgeci Siyonist
aklın soykırım amaçlı bir projesi olduğunu belirtti.
“Filistin Halkının Haklı
Mücadelesine Tam Bir Şekilde Destek Veriyoruz”
Filistin
halkının haklı mücadelesine tam bir şekilde destek verdiklerini
belirten Mezhoud, “Filistin’de halka karşı hunharca işlenen suçları ortaya
çıkarmamız ve suçluların yargılanmalarını sağlamamız gerekiyor. Kötü amaçlı
propagandaları engellememiz lazım. Uluslararası işçi dayanışması ile adalet
sesinin hiçbir şekilde susturulamayacağını ve izole edilemeyeceğini göstermemiz
gerekiyor” dedi.
Mezhoud’dan Arslan’a
Teşekkür
HAK-İŞ konfederasyonu
nezdinde Genel Başkanımız Mahmut Arslan’a cesur girişimleri için teşekkürlerini
ileten Rezki Mezhoud, dayanışma toplantısının düzenlenmesinden dolayı
şükranlarını iletti.
Toplantıya katılan, uluslararası
sendikal hareket temsilcileri de gerçekleştirdikleri konuşmalarda, Filistin ve Gazze
halkı ile dayanışma duygularını dile getirerek, HAK-İŞ’in 50. Yılı kapsamında
gerçekleştirilen bu etkinlik dolayısıyla teşekkürlerini ilettiler.
Toplantı sonunda, HAK-İŞ
Konfederasyonu 50. Yıl ‘‘Uluslararası Sendikal Hareket Filistin’in Yanında’’
Ankara Deklarasyonu okundu.
Deklarasyonda şu görüşlere yer verildi;
HAK-İŞ
KONFEDERASYONU 50. YIL
‘‘ULUSLARARASI
SENDİKAL HAREKET FİLİSTİN’İN YANINDA’’
ANKARA
DEKLARASYONU
21-22
EKİM 2025, ANKARA
“HAK-İŞ Konfederasyonu,
kuruluşunun 50. yılı vesilesiyle düzenlenen uluslararası etkinlikler
kapsamında, 22 ülkeden 23 konfederasyonu temsilen toplam 45 uluslararası
sendikal temsilcinin iştirakiyle— “Uluslararası
Sendikal Hareket Filistin’in Yanında”
teması doğrultusunda, Filistin halkının adalet, özgürlük ve onur
mücadelesine yönelik sarsılmaz desteğini bir kez daha güçlü biçimde ilan eder.
Bizler, bu kapsamda; insan onuruna yakışır, adil ve kalıcı bir barış düzeni ile
halkların kendi kaderini tayin hakkı doğrultusunda yürüttüğümüz mücadeleyi
kararlılıkla sürdüreceğimizi beyan ederiz.
Filistin halkı, 77 yıldır
süregelen işgal, abluka ve sistematik şiddet politikaları altında var olma
mücadelesi vermektedir. Siyonist İsrail, Gazze’nin %85’ini yaşanmaz hale
getirmiştir. 7 Ekim 2023’ten bu yana özellikle Gazze’de yaşanan tarihin en
vahşi soykırımlarından biri olarak insanlık vicdanında derin izler bırakmıştır.
On binlerce sivilin yaşamını yitirdiği, binlerce çocuğun katledildiği ve enkaz
altında kaldığı bu süreç, adalet arayışının aciliyetini bir kez daha ortaya
koymuştur.
9 Ekim 2025 tarihi
itibarıyla İsrail ve Filistin Direniş Hareketi arasında varılan insani ateşkes
anlaşması, bölgede umutların yeniden filizlenmesi açısından önemli bir
gelişmedir. Bizler, bu ateşkesi kalıcı barışın temeli olarak görmekte;
tarafları anlaşmaya tam bağlı kalmaya, uluslararası toplumu ise sürecin
uygulanmasını etkili, şeffaf ve hesap verebilir biçimde güvence altına almaya
davet ediyoruz.
Bu süreçte Türkiye
Cumhuriyeti’nin, özellikle Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı
diplomatik girişimleri ve insani duyarlılığı, ateşkesin tesisinde belirleyici
bir rol oynamıştır. Türkiye, bir kez daha barışın, adaletin ve insanlığın sesi
olmuştur. Aynı zamanda Mısır, Katar ve diğer garantör ülkelerin yapıcı
katkılarını da takdirle karşılamakta; bu çabaların kalıcı bir barış düzenine
dönüşmesi için uluslararası toplumun ve garantör ülkelerin daha fazla
sorumluluk üstlenmesi gerektiğini önemle vurgulamaktayız.
Geçmişte olduğu gibi
bundan sonra da Filistin’e olan bu desteğimizi artırarak sürdürmeye,
Filistin’in yeniden kalkınması, sosyal yaşamın onarılması ve halkın onurlu bir
geleceğe kavuşması için tüm imkânlarımızı seferber etmeye devam edeceğiz. Bu
yaklaşım, bizim için yalnızca bir dayanışma eylemi değil hem insani hem de
vicdani bir görev olarak, emek hareketinin evrensel değerlerinin doğal bir
yansımasıdır.
Uluslararası sendikal
hareketin temsilcileri olarak, Filistin Genel Sendikalar Federasyonu (PGFTU) ve
Gazze Sendikalar Federasyonu (GPGFTU) başta olmak üzere tüm Filistinli emek
örgütleriyle dayanışma içinde olunmasına karar verilmiş olup; işgal, yıkım, açlık
ve yoksulluğa mahkûm edilen Gazze halkının sesi olmanın, küresel sendikal
hareketin ahlaki ve vicdani bir sorumluluk olduğunu teyit etmiştir.
Bu deklarasyon ile
uluslararası topluma şu çağrılarda bulunuyoruz:
·
Başkenti Kudüs olan, bağımsız ve coğrafi
bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti’nin kurulması süreci hızla
desteklenmelidir.
·
Ateşkes süreciyle ilgili olarak, başta ITUC
ve ETUC olmak üzere tüm Dünya Sendikal Hareketine, mevcut tüm imkânlarını
seferber ederek Filistin halkıyla dayanışma içinde olmaları çağrısında
bulunuyoruz.
·
Gazze’ye yönelik abluka derhal
kaldırılmalı, acil olarak kapsamlı insani yardımların yeterli ve kesintisiz bir
şekilde ulaşımı garanti altına alınmalıdır.
·
Filistin ve Gazze’de işlenen savaş
suçlarının cezasız kalmaması için, sorumluların uluslararası hukuk ve insan
hakları normları çerçevesinde Uluslararası Ceza Mahkemesi ile Uluslararası
Adalet Divanı nezdinde yargılanması; alınan kararların eksiksiz uygulanması ve
adaletin sağlanması amacıyla uluslararası mekanizmaların etkinleştirilmesi
gerektiğine inanıyoruz.
·
Filistinli emekçiler için insana yakışır
iş, sosyal koruma ve yeniden inşa süreçlerinde uluslararası dayanışma
güçlendirilmelidir.
·
Ateşkesin ardından altyapı, sağlık, eğitim
ve konut alanlarında kapsamlı bir uluslararası iş birliği mekanizması
kurulmalıdır.
Bizler, bu deklarasyon
ile, Filistin halkının adalet, özgürlük ve onurlu yaşam mücadelesinin her daim
yanında yer almaya devam edeceğiz. Başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin
Devleti’nin kurulması yönündeki her girişimi destekleyecek; her uluslararası platformda
Filistin halkının sesi olmayı sürdüreceğiz. Filistin halkının meşru haklarının
savunulması yönünde gösterdikleri kararlı çabalarından ötürü ITUC ve ETUC’un
girişimlerini destekliyoruz. Bu sürecin, uluslararası sendikal dayanışmanın
daha da güçlenmesine katkı sağlayacağına olan inancımızı yineliyoruz. Bu
vesileyle, HAK-İŞ 50. Yıl Etkinlikleri kapsamında düzenlenen bu “Uluslararası
Sendikal Hareket Filistin’in Yanında” programı doğrultusunda, emek
hareketinin küresel dayanışma ruhunu güçlendiren bir dönüm noktası olduğuna
inancımızı yineliyor; barışın, adaletin ve insan onurunun hâkim olduğu bir
gelecek için Tüm hükümetleri, uluslararası kuruluşları ve sendikal hareketleri
Filistin halkının yanında durmaya davet ediyoruz”
SAYGILARIMIZLA.
© 2024-2025 HAK-İŞ Konfederasyonu