HAK-İŞ: “ULUSLARARASI OPERASYONA KARŞI TOPLUMU UYANIK VE SAĞDUYULU OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ”

HAK-İŞ Yönetim Kurulu, 17 Aralık 2013 tarihinde yapılan operasyona ilişkin yaptığı açıklamada, “Yolsuzluk ve rüşvet operasyonları kapsamında, uluslararası operasyonla Türkiye’nin istikrarını bozarak, güçsüz bir Türkiye yaratmak istenmektedir. Toplumun bütün kesimlerini uyanık ve sağduyulu olmaya davet ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

HAK-İŞ Yönetim Kurulu tarafından yapılan basın açıklamasında şu değerlendirmede bulunuldu:

“Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada istikrar ve büyümesiyle örnek bir ülke olduğu bir dönemde yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının gündeme gelmesini son derece manidar buluyoruz. Yerel seçimlere üç ay gibi kısa bir süre kalmışken, yapılan operasyonlar ve arkasından gelen çeşitli kirli tuzaklarla siyaseti dizayn etmeye yönelik bir çalışma yapıldığını görüyoruz.

Birden fazla dosyanın birleştirilmesiyle yolsuzluk ve rüşvet operasyonları kapsamında, uluslararası operasyonla Türkiye’nin istikrarını bozarak, güçsüz bir Türkiye yaratmak istendiği açıktır.

HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, yolsuzlukla ciddi ve sistematik bir şekilde mücadele edilmesinden ve sorumluların yargı karşısına çıkarılmasından yanayız. Ancak henüz soruşturmanın başında şüphelilerin peşinen suçlu ilan edilmesi en basit tabiriyle masumiyet karinesinin ihlali anlamına gelmektedir. Yakın geçmişte yaşadığımız tecrübelerden ders çıkarmalı, kişilik hakları ihlal edilmeden yargı süreci tamamlanmalıdır.

Bu süreçte uluslararası operasyonlar gölgesinde Halk Bankası’nın kurumsal kimliğini yıpratmaya yönelik bir durumla karşı karşıyayız.

Uluslararası ticaretin odağında yer alan Halkbank’ın uluslararası arenada hedef haline getirilmesini ve sonrasında operasyonun yapılmasını dikkat çekici buluyoruz. Halk Bankası’na yönelik bir linç anlayışı çerçevesinde yargısız infaz yapılmış olmasını üzüntüyle izliyoruz.

Toplumun bütün kesimlerini uyanık ve sağduyulu olmaya, uluslararası oynanan oyunlara alet olmamaya davet ediyoruz. Gün birlik ve beraberlik içerisinde bugüne kadar elde edilen kazanımları koruyarak, daha güçlü ekonomi ve demokrasi yolunda hızla ilerleme zamanıdır.

Türkiye’nin Cumhuriyet’in 100. yılı olan 2023 hedeflerine, hukuk devleti; sosyal devlet, açık toplum, şeffaf ve güvenilir devlet yapısını başarmak için herkesin üzerine düşeni yapması ulusal bir sorumluluktur.

Bu süreç yargı bağımsızlığının ve yeni anayasaya olan ihtiyacı bir kez daha ortaya koymuştur. Yargı sistemi uluslararası ve AB standartlarına uygun olarak yeniden dizayn edilmeli, yeni sivil ve demokratik bir anayasa hayata geçirilmelidir.”