ARSLAN, ANADOLU AJANSI TİS İMZA TÖRENİNE KATILDI
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Konfederasyonumuza bağlı Medya İş Sendikasının örgütlü olduğu Anadolu Ajansı’nda 1. Dönem Toplu İş Sözleşmesi imza törenine katıldı. Arslan, HAK-İŞ’in en genç sendikasının ilk toplu iş sözleşmesini imzalamaktan duyduğu gururu dile getirdi.
Konfederasyonumuza bağlı Medya-İş Sendikasının örgütlü olduğu Anadolu Ajansı'nda (AA) 1. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin imza töreni 18 Mart 2014 tarihinde gerçekleştirildi. Törene, Genel Başkanımız Mahmut Arslan ve Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AA Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Öztürk, Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Gürsel Eser, Konfederasyonumuza bağlı Sendikaların Genel Başkanları ve Anadolu Ajansı Yöneticileri çalışanları katıldı.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, törende yaptığı konuşmada, HAK-İŞ’in en genç sendikasının ilk toplu iş sözleşmesini imzalamaktan duyduğu gururu dile getirdi. Arslan, Anadolu Ajansında toplu iş sözleşmesinin iki yıldır mesnetsiz iddialarla engellendiğini ifade eden Arslan, “Kısa zamanda toplu iş sözleşmesini imzalayarak bu mutluluğu yaşamak istedik, ancak iki yıldır olağanüstü engellemelerle karşılaştık. Rekabet edeceksek, adam gibi centilmence yapmak istedik. Ancak öyle büyük bir ideolojik körlük var ki bunun önüne geçti. 30 yıllık sendikal hayatımda ilk kez böyle birşeyle karşılaştım” dedi. Arslan, bu süreçte başından itibaren ortaya koydukları sendikal ilkelerden asla taviz vermediklerini belirterek, “Sayın Genel Müdür ile yaptığımız ilk toplantılarda hep şunu söylemiştik: 'Biz toplu sözleşmelerin çatışmanın, kavganın, grevlerin olmadığı bir pasta törenine dönüştürelim, pasta keserek sözleşmemizi imzalayalım' demiştik ve bu hedefe doğru yürüdük adım adım” dedi. Toplu iş sözleşmesinin imzalanmaması nedeniyle Ajans çalışanlarının mağduriyet yaşadığını ifade eden Arslan, bu mağduriyetin giderilmesi için AA Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün çeşitli girişimlerde bulunduğunu da kaydetti.
“Gerçekten sizin yaptığınız işin matematik hesabıyla ücreti tanımlanamaz” diyen Arslan, “Onun için bu kurumda, sizin daha çok alacağınız olduğuna inanıyorum, daha fazla alacaklısınız. Biz bunların bir kısmını size sağlamaya çalıştık. Geldiğimiz nokta Türkiye'de imzalanan hiçbir toplu iş sözleşmesiyle kıyaslanamaz” dedi.
Arslan, Konfederasyonumuza bağlı sendikalar tarafından özellikle uluslararası şirketlerde oluşturulan Endüstriyel İlişkiler Kurulu’nun önemine dikkat çekerek, “Buradan Genel Müdürümüze çağrı yapıyorum, inşallah bu anlamda birlikte çalışmayı beraber çalışmayı oluşturmamız gerekiyor. Kurumun, bu vizyonuna uygun eğitim anlayışını da geliştirmemiz gerekiyor. Birlikte bu kurumla ilgili kaygılarımızı, beklentilerimizi, hedeflerimizi oturup konuşmalıyız. Bunu da beraber yapacağız. Bu eğitim formatını kısa zamanda başlatmamız gerekiyor” dedi.
Arslan, Anadolu Ajansı bünyesinde çalışan taşeron işçilerin de toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi ve sendikalı olması konusunda mutabakata varıldığını belirterek, AA Genel Müdürü Kemal Öztürk’e söz konusu taşeron işçilerin AA bünyesinde istihdam edilmesi çağrısında bulundu. Arslan, “Atılan adım çok önemli ve anlamlıdır. Ancak bu adımı devam ettirmemiz gerekiyor” dedi.
Arınç, “Sözleşmenin TRT, RTÜK ve BYEGM’ye Örnek Olmasını Dilerim”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kendisinin medyayla ilgili kurumlardan sorumlu bakan olduğunu anımsatarak, TRT, RTÜK, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) ve AA'nın kendisine bağlı olduğunu belirterek, "Bu sözleşmelerin TRT, Basın Yayın Ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) ve RTÜK'e de örmek olmasını dilerim" dedi.
Basın İlan Kurumunun da kendisine bağlı olduğunu ve yerel medyanın sorunlarının da kendisini ilgilendirdiğini vurgulayan Arınç, bütün bu kurumlarda sendikalaşmaya sonuna kadar var olduklarını söyledi.
Arınç, sendikaları hak arayacağı bir paydaş olarak gördükleri, olmazsa olmaz olarak kabul ettiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Çalışanlarımızın haklarını her kurumda savunacak bir sendikaya ihtiyaç olduğunu geçmişte işçi sendikalarının avukatlığını yapmış olan bir kardeşiniz olarak da, buna yürekte inanan bir insan olarak hep savundum, savunmaya devam edeceğiz. Şüphesiz başka sendikalarımız da var. Onları da saygıyla karşılıyoruz ama Anadolu Ajansında yetki alan ve bu yetkiyi bileğinin hakkıyla alan, yargı sürecinde de büyük bir titizlikle ve sabırla bu süreci takip eden bir sendikamız var. Dolayısıyla onun kuruluşu da çok yeni ama iki sene sonunda geldiği nokta bir başarı noktası. Bu başarıyı her yerde büyük bir gururla anlattım. Dedim ki hatta bizim kurumlarımızda bir sendika var, iki sendika var, üç sendika var. kaç tane olursa olsun hepsine saygımız var. Yeter ki çalışanımız hangisini daha çok tercih ediyorsa biz onunla toplu sözleşme yapalım.”
Arınç, Medya-İş'in sabrının sonunun başarı olduğunu, bu başarının kutlanması gerektiğini dile getirerek, "Bu sözleşmelerin TRT, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğüne ve RTÜK'e de örnek olmasını dilerim" dedi.
Öztürk: "Bu sözleşme 17 ay önce gerçekleşecekti"
Anadolu Ajansı Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Öztürk, AA'daki toplu iş sözleşmesiyle ilgili olarak, “İşçiler haklarını aldılar, işveren haklarını korudular. Yani kazan kazan. Biz de kazandık, çalışanlarımız da kazandı. Daha önceki toplu iş sözleşmenin hiçbir kazanılmış hakkı geri gitmemiştir. Bilakis üstüne çıkılmıştır” dedi.
AA'nın geldiği noktanın kendileri açısından olduğu kadar ülke için de büyük gurur kaynağı olduğunu vurgulayan Öztürk, 57 ülkede Ajansın, yani Türkiye'nin temsilcisi bulunduğunu bildirdi.
Medya-İş Sendikası kurulduktan sonra TGS'nin süreci mahkemeye götürmemesi durumunda toplu iş sözleşmesinin 17 ay önce gerçekleştirileceğine dikkati çeken Öztürk, şöyle konuştu:
“Maalesef 17 ay önce işveren olarak çalışanlarımıza zam yapmak, toplu iş sözleşmesi yapmak istememize rağmen yapamadık. Ben en sonunda hiçbir şekilde 'sendikayı tanımıyorum' diyerek, arkadaşlarımla birebir toplu iş sözleşmesi yapmak istedim, sıkıldım. Dünyada tek örnektir, işveren toplu iş sözleşmesi yapmak istiyor, başka bir sendika bunu mahkemeye götürüp engelliyor. Dünyada tektir bunun örneği, bunu da burada yaşadık.”
Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Gürsel Eser de kurulduğu günden bugüne çok önemli mesafeler kaydeden Medya-İş Sendikası'nın bugün AA'da yaptığı toplu iş sözleşmesiyle taçlandığını söyledi. Eser, eski sendika olan TGS ile girdikleri görüş ayrılığı nedeniyle çıktıkları bu yolda ilk günden beri destek veren herkese teşekkür etti.
Bugün basın sektöründe sadece Anadolu Ajansında sendikal faaliyet yürütüldüğünü ve toplu iş sözleşmesi yapıldığına dikkati çeken Gürsel, bu durumun basın emekçileri adına gerçekten utanılacak bir durum olduğunu dile getirdi.
Basın sektöründe yaşanan tüm olumsuzluklara dur demek için sendikal örgütlenmenin önemine dikkat çeken Eser, “Medya-İş, tüm meslektaşlarımıza ardına kadar açıktır buradan tüm basın emekçilerine bir daha seslenmek istiyorum. Medya-İş olarak örgütlenme faaliyetlerimiz hız kesmeden devam etmektedir. Sendika olarak en büyük hayalimiz, genelde tüm dünyada özellikle ülkemizde sansürün ve otosansürün olmadığı, düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin ortadan kalktığı, gazetecilerin sendikal haklarının ve çalışma koşullarının güvence altına alındığı meslek etiğinin öne çıktığı bir medya yapılanmasıdır.”
Toplu iş sözleşmesi pasta kesilerek kutlandı
Konuşmaların ardından, Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AA Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Öztürk ve Medya-İş Sendikası Genel Başkanı Gürsel Eser toplu iş sözleşmesini imzaladı. İmzaların ardından AA çalışanları ile birlikte toplu iş sözleşmesi pastası kesildi.
Toplu iş sözleşmesi ile düşük ücretlilere öncelik verilerek yapılan maaş iyileştirmesinin yanı sıra, "kreş, giyecek, yakacak, eğitim, bayram, yabancı dil tazminatı" gibi kalemlerde de ücret artışı sağlandı.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu