HAK-İŞ 4. KADIN EMEĞİ BULUŞMASI
“SENDİKALI KADIN İLE DAHA GÜÇLÜ GELECEĞE”
HAK-İŞ Konfederasyonu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde düzenlediği, “HAK-İŞ 4. Kadın Emeği Buluşması”, “Sendikalı Kadın İle Daha Güçlü Geleceğe” sloganıyla 8 Mart 2015 Pazar günü (bugün) Bilkent Otel’de gerçekleştirildi.
HAK-İŞ 4. Kadın Emeği Buluşması, Genel Başkanımız Mahmut Arslan, HAK-İŞ Onursal Genel Başkanı TBMM İdare Amiri, Çorum Milletvekili, Salim Uslu, AK Parti MKYK Üyesi, Manisa Milletvekili ve Hizmet-İş Sendikası Onursal Başkanı Hüseyin Tanrıverdi, ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, HAK-İŞ Yönetim Kurulu üyeleri, sendikalarımızın başkan ve yönetim kurulu üyeleri, 81 il ve KKTC’den gelen HAK-İŞ’e bağlı sendikalarımızın Kadın Komiteleri Başkan ve Yöneticileri ile kadın üyelerimizin yoğun katılımı ile gerçekleşti.
HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu ve HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın açılış konuşması ile başlayan toplantıda TBMM İdare Amiri, Çorum Milletvekili, HAK-İŞ Onursal Genel Başkanı Salim Uslu ile ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan’da birer konuşma yaptı.
Arslan: “8 Mart Ruhu Daima Canlı Tutulmalı”
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 158 yıl önce insanca yaşamak, onurlu yaşamak ve insana yaraşır yaşamak için çabalayan Amerikalı kadınların, yaşadığı katliamın anısına düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün ülkemizde yıllardır kutlanan ve içi doldurulmaya çalışılan bir gün olduğunu ifade etti.
8 Mart duyarlılığının daima canlı tutulması gerektiğini ifade eden Arslan, kadın sorunlarının bir güne sığdırılamayacağını ancak bu günün dolu dolu kutlanması gerektiğini belirtti.
Bu yıl kadına yönelik şiddetin sembolü haline gelen Özgecan Aslan adına HAK-İŞ tarafından bir hatıra ormanı oluşturulduğunu hatırlatan Arslan, “ Bu yıl insanlık dışı bir vahşet sonucu hayatını yitiren Özgecan Aslan kızımız için bir hatıra ormanı oluşturduk. Her Kadın Bir Fidan teması ile gerçekleştirilen tören Özgecan Aslan şahsında bütün kadınlar içindi” dedi.
“Dünyanın Her Bölgesinde Kadına Yönelik Şiddet Konusunda Simgeler Var”
Dünyanın her bölgesinde ve tarihin her anında kadına şiddet konusunda simge haline gelmiş olaylar ve kişiler olduğuna değinen Arslan, “Biz onları asla unutmadık ve unutturmayacağız” dedi.
Arslan, “ 1992 yılında Bosna da sadece kadın olduğu için Bakira Haseçiç’in 17 yaşındaki lise öğrencisi kızına, gözü önünde tecavüz edilmesini, annesinin sorunu emniyete gidip anlatması ve yardım istemesi sonucunda Sırp polisler tarafından tecavüze uğradığını unutmadık, unutmayacağız. Amerika da Ebugureyp hapishanesinde mahkum olan Nur Hanım’ın gönderdiği mektupta hapishanenin bombalanması için yalvarmasını unutmadık, unutmayacağız. Esat canisi tarafından zulme uğrayanlardan olan Ümmü Abdullah’ın, evine gelen 5 polis tarafından tecavüze uğramasını unutmadık unutmayacağız. Sisi’nin keskin nişancıları tarafından Rabia meydanında vurulan Esma kızımızı unutmadık. Gazze şifa hastanesinde çalışan sağlık çalışanı kardeşimizin 8 günlük bombardıman sonrası oğlu ve eşinin cansız bedenini almasını unutmayacağız. 2001 yılında kurban bayramı arefesinde canlı bomba üzerine atlayan kahraman Hatice Belgin’i de unutmadık unutmayacağız” dedi.
“HAK-İŞ Sorunların Çözümü İçin Daima Mücadelesini Sürdürecek”
HAK-İŞ’in sorunların çözümü için daima mücadelesini sürdüreceğini hatırlatan Arslan, “ Belki kapasitemiz ve imkanlarımız ile sorunların hepsiyle mücadele edemeyiz. Ancak bizim durduğumuz yer hak mücadelesinin yeri ve her zaman haklıdan yana mücadelemizi sürdüreceğiz. Yeryüzünün vicdanının kanadığı her yerde HAK-İŞ vicdanların yaralarını sarmak için orada olacakır ” dedi.
HAK-İŞ’in kadın konusunu sadece görsel figür olarak görmek ve sembolik anlam yüklenecek bir obje olarak görmekten çok medeniyet inşasındaki yolda temel yapı taşı olarak gördüğünü ifade eden Arslan, “ Biz kadını toplumun ve geleceğin en temel öznesi olarak görüyoruz. ” dedi.
Anadoludaki kadın hareketlerine değinen Arslan, “Bâciyan-ı Rum, yâni “Anadolu Kadınları” , günümüzden 7 asır önce “örgütlenmiş” bir topluluk olarak karşımızda durmaktadır. Ahi Evran Hz.lerinin eşi Fatma Bacı önderliğinde kurulan bu örgüt, Anadolu’nun yaşanabilir bir vatan haline gelmesinde inisiyatif almış, siyasi, sosyal ve ekonomik faaliyetlere katılmış, bugünkü anlamda “sivil toplum örgütü” olarak işlev görmüştür. Aynı tarihlerde Batı’da ise kadınların cadı ve günahkâr olarak suçlandığı, engizisyon mahkemelerinde yargılandığına, ölüme mahkûm edildiğine de dikkatlerinizi çekmek isterim. Sadece bu örnek bile “kadın örgütlenmelerimiz”in kaynağının medeniyet dünyamızda da bulunduğuna dair önemli bir göstergedir diye düşünüyorum” dedi.
7 asır önce gerçekleşen bu kadın yapılanmasının, maalesef bugün bütün çabalara, modern imkan ve araçlara rağmen, bu çapta ve bu ölçekte oluşturulamadığını ve yapılandırılamadığını vurgulayan Arslan, “ İşte HAK-İŞ bugün, tüm sendikalarıyla ERDEMLİ BİR KADIN yapılanmasını, bu vizyonla sürdürmektedir. Sendikal hareketi ve kadınların onurlu mücadelesini, ideolojik bir sapma ile tarihimizden koparma çalışmalarına rağmen, ısrarla tarihsel genlerimizden yeni sendikal değerler çıkarmaya çalışıyor, geleceğimizi tarihi birikimimizle inşa ediyoruz” dedi.
Arslan, HAK-İŞ’in Kadın Araştırması Sonuçlarını Açıkladı
Kasım 2014-Ocak 2015 tarihleri arasında 26 ilde, kadınların çalıştığı işkolları dikkate alınarak 10 işkolunda, 2514 çalışan kadın ile yüzyüze yapılan “Türkiye’de Çalışan Kadınlar: Sorunları, Beklentileri ve Sendikalara Karşı Tutumları” anketinin sonuçlarına değinerek konuşmasına devam eden Arslan, ankete katılan kadınların % 12,9’unun Kamu Sektöründe, % 87,4’ünün özel sektörde çalıştığını vurguladı.
Günümüzde en büyük sorunlardan biri olan asgari ücret konusunda açıklamalarda bulunan Arslan, “ Çalışan kadınların %11,4’ü asgari ücretin altında ücret alıyor. Bizim taşeron gerçeği araştırmamızda da bu sonuçlara ulaştık. Bu içler acısı, hayret ve ibretle ancak malesef Türkiye’nin acı gerçeği olarak gördüğümüz bir tablo” dedi.
Ankete katılan kadınların %60,8’inin kreş istediğini ifade eden Arslan, “ kreş sorunu çok büyük bir sıkıntı. Modern çalışma sisteminde kadınların anne olmasına, eş olmasına izin vermeyecek uygulamalar var. Bunlar için bir an önce tedbir alınmalı” dedi.
Doğum izni konusunda bir çok kadının büyük sıkıntılar içerisinde olduğuna değinen Arslan, ankete katılan her 4 kadından birinin doğum izni kullanırken sıkıntı yaşadığını ifade etti. Arslan, “ Kadınlar çalışma hayatında yer almak istiyor. Ancak annede olmak istiyor. Hükümetin son günlerde çalışan kadınlar için doğum izni konusunda düzenlemeleri var bunları da heyecan verici bir adım olarak görüyoruz” dedi.
Anket sonuçlarının tamamına ulaşmak için tıklayınız.
Uslu: “Kadının Değeri Bir Güne Sığdırılarak İfade Edilemez”
HAK-İŞ Onursal Genel Başkanı Salim Uslu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamanın bir adet olduğunu, amacın kadınları bir güne sıkıştırmaktan ziyade, bir farkındalık yaratmak olduğunu vurguladı. Uslu, “ Şüphesiz kadın denen şerefli insanı bir güne sığdırarak değeri ifade edilemez” dedi.
8 Mart’ın gerçekte Dünya Kadınlar Günü değil, kadın emekçiler günü olduğuna dikkat çeken Uslu, tarihimizde bu konularda önemli tespitler yapıldığını dile getirdi.
Uslu, “ Hiçbir peygamberin kabri mescit’in içinde yer almamaktadır. Ancak sadece Kabe’nin hemen yanında Hatem bölümünde Hz. Hacerin kabri yer almaktadır. Cenab-ı Hakkın beytinde yer verdiği bir kadındır. Kadın bizim dinimizde yeri ayrı olan bir varlıktır. Veda hutbesinde Hz. Muhammed’in de söylediği gibi ‘Kadınlar size Allah’ın Emanetidir’ onlara emanet gözüyle bakarak sahip çıkmamız gerekmektedir” dedi.
Kadınların sırtındaki yükün çok olduğunun altını çizen Uslu, “ Savaşların, yoksulluğun, işsizliğin yükünü en çok kadınlar çekiyor. O yüzden bizim kadın hakları ile ilgili çalışmalarımız daima devam edecektir” dedi.
“Kadınlar Uzun Süre İdeolojik Tartışmalar Arasında Kaldı”
Kadınların kimliğine, kılık kıyafetine ve aidiyetine bakılarak yanlış tartışmalar yapıldığını dile getiren Uslu, “ Hitler zamanında insanların atıldığı gaz odalarına benzer, kızların zorla sokulduğu ikna odaları vardı çok şükür bu günleri de atlattık. Kadın uzun süre boyunca ideolojik tartışmalar arasında kaldı. Kadınlara 1934 yılında seçme ve seçilme hakkı verilmesine rağmen, ancak 2013 yılında başörtülü kadınlara bu hak sağlandı” dedi.
Sarıeroğlu: “Kadın Konusunda Yeni Bir Modeli Arayışı İçerisindeyiz”
HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu ise, gerçekleştirilen 4. Kadın Emeği Buluşması’nın insanca onurlu bir mücadele için hayatını kaybeden kadınlar adına gerçekleştirildiğini ifade etti.
HAK-İŞ’in kadın konusunda bir model arayışı içerisinde olduğunu belirten Sarıeroğlu, “ HAK-İŞ kadınları bir nesne olarak değil, mücadelenin öznesi olarak görmektedir. Dolayısıyla HAK-İŞ kadın konusunda örnek teşkil edecek ve sendikal harekete kadın katılımını arttıracak bir model arayışı içerisindedir” dedi.
HAK-İŞ’te kadınların çok önemli bir konumu olduğunu vurgulayan Sarıeroğlu, samimiyetle yürütülen çalışmalar neticesinde sendikalardaki kadın sayısının arttığına dikkat çekti.
“HAK-İŞ’le Birlikte Daha Güçlü Bir Geleceğe”
HAK-İŞ Kadın Komitesi’nin yoğun bir yıl geçirdiğinin altını çize Sarıeroğlu, “ 2014 yılı içerisinde Sendikal Harekete Kadın Katılımını Arttırma projesi gerçekleştirdik. Proje kapsamında 10 ilde 81 ilden kadın katılımını sağladığımız eğitim projeleri gerçekleştirdik. 3 ay süren eğitimlerimizde 10 ilde anketler yaptık. Bu anket sonuçlarının kadın komitemizin çalışmalarına katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Analar Ağlamasın adında milli beraberlik ve beraberlik projesi, gerçekleştirdik. Proje kapsamında doğu da mağdur olan anneler ile birlikte olduk ve yaralarını sarma konusunda çalışmalar yaptık” dedi.
HAK-İŞ ile birlikte daha güçlü bir geleceğe gidileceğine olan inancını yineleyen Sarıeroğlu, “ Bu büyük bir ekip çalışması, Türkiye’de ve Dünya da 8 Mart’ın kadına yönelik şiddete dur demek için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum” dedi.
Özcan: “ Bir Ülkenin Kalkınmasında En Önemli Unsur Kadın İstihdamının Artması”
ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, eski bir HAK-İŞ çalışanı olarak etkinlikte bulunmaktan gurur duyduğunu, geriye dönüp bakıldığında özellikle kadın konusunda çok önemli gelişmelerin kaydedildiğini; fakat bunun yeterli olmadığını ifade etti.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin kadın haklarına büyük fırsatlar sağladığını belirten Özcan, bu konudaki çabalara, çözüm için geliştirilen politikalara ve yasalara rağmen daha kat edilmesi gereken uzun bir yolun olduğunu söyledi. Özcan, kadınların ancak 4’te birinin istihdam edilebildiğini ve büyük bir kısmının halen istihdam edilemediğini belirterek bir ülkenin kalkınmasında kadın istihdamının önemine işaret etti.
“Toplumsal cinsiyet eşitliği kadın haklarında büyük fırsatları sağlamaktadır. Bu konudaki çabalara ve çözüm için geliştirilen politikalara, yasalara rağmen gerek ataerkil yapı gerek kadınların çalışma hayatına girerken karşılaştığı önemli engeller bize kat etmemiz gereken daha uzun bir yol olduğunu göstermektedir” dedi.
Özcan yaptığı konuşmada, kadınların büyük bir kısmının halen istihdam edilemediğini belirtti. “Kadınlarımızın büyük kısmı istihdamın dışında bulunmakta ve dörtte biri çalışmaktadır. Bir ülkenin kalkınması için daha çok kadının istihdam edilmesi gerekmektedir; fakat sorun sadece bu değildir. Kadınlar çalışma hayatındayken de ücret eşitsizliği, güvencesizlik, ayrımcılık, mobing, şiddete maruz kalma gibi önemli ve acil çözüm bekleyen sorunlarla karşılaşmaktadır. Çocuk ve yaşlı bakım yetersizliği de bu sorunların başında gelmekte. Gerek ekonomik gerek mekânsal kaliteli ve yaygın kreş ve bakım merkezlerinin arttırılması kadın istihdamının da arttırılması için önemli bir ektendir; tabi sosyal haklarının güvence altına alınmasıyla” dedi.
Konuşmaların ardından konuşmacılara ve sendikalarımızın kadın komitelerinden belirlenen üyelere sendikalarımızın başkan ve yöneticileri tarafından plaket verildi.
TEMATİK EĞİTİM
“İş-Aile-Sendikal Hayatı Uyumlaştırma ve İletişim” konusunda Neuro Linguistic Programing (NLP) Uzmanı ve İletişimci Adnan Erbaş tarafından eğitim programı gerçekleştirildi.
Programda 81 İlden gelen HAK-İŞ’e bağlı sendikalarımızın Kadın Komiteleri Başkan ve Yöneticileri ile kadın üyelerimiz “İş-Aile-Sendikal Hayatı Uyumlaştırma ve İletişim” konusuna dair bütün sorularına yanıt bulabilecekleri interaktif bir eğitimle bilgi sahibi oldular.
KURUMSAL ÇALIŞMA
Eğitim sonrasında, 81 ilden gelen HAK-İŞ kadın temsilcileriyle, Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Gizem Yaşar Tutar ve HAK-İŞ Projeler Koordinatörü Şahin Serim’in koordinatörlüğünde "Çalışma Hayatı, Sendikalar ve Kadın" çalıştayı yapıldı.
Ardından Öz Orman-İş Sendikası Avukatı Gizem Bal, “Çalışma Hayatı ve Kadın Yeni Hukuki Düzenlemeler” konusunda katılımcılara bilgiler verdi.
HAK-İŞ 4. Kadın Emeği Buluşması HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkan Yardımcısı Arife Aktan’ın sonuç bildirgesini okumasıyla son buldu.
Toplantının ardından bir sonuç deklarasyonu yayınlandı. Ulaşmak için tıklayınız..
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu