HALK ARTIK DARBE İSTEMİYOR

     HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, 27 Mayıs askeri darbesinin üzerinden 51 yıl geçmesine rağmen bu tarihin toplumun belleğinde kara bir leke olarak kaldığına dikkat çekerek, “27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan başta olmak üzere gerçekleşmiş ya da gerçekleşmemiş birçok darbeyi yaşayan bu halk, artık darbe istemiyor” dedi.

 HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, 27 Mayıs askeri darbesinin yıldönümü nedeni ile yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:

            “Bugün 27 Mayıs 1960’ta yapılan askeri darbesinin üzerinden 51 yıl geçti. 27 Mayıs Türk demokrasi tarihinde yaşanan travmaların başlangıcı olmuştur. Darbenin ardından, demokrasinin gelişimi ve yerleşmesi açısından önemli bir rol üstlenen Başbakan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanlarından Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanlarından Hasan Polatkan’ın idamı toplumsal tarihimizde derin bir iz bırakmış, milli iradeye baskı altına alınmıştır.

           Zaten Türk demokrasi tarihinin yarısı ihtilal, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerle geçerken, bir o kadar süresi de bunların konuşulması, çağrı ve daveti ile geçmiştir. En sertinden postmodernine, muhtıralısından, habersizine ve gece yarısı yayınlanan e-muhtırasına kadar, bu ülkede ortalama her on yılda bir demokrasi kesintiye uğratılmıştır.

          27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan başta olmak üzere gerçekleşmiş ya da gerçekleşmemiş birçok darbeyi yaşayan bu halk, artık darbe istemiyor. Çünkü demokratik sürece ve siyasi işleyişe yapılan müdahalelerin sonunda ülkemiz, temel hak ve özgürlükler; ekonomi, siyaset ve sosyal açıdan geriye giderken, uluslararası demokratik platformlarda da ikinci sınıf ülke muamelesi görmüştür.

          Darbe ve ihtilal dönemlerinde en büyük zararı emeği ile geçinenler görmektedir. Yapılan anti demokratik müdahalelerde çalışanlar, ekonomik ve sosyal açıdan hak ve iş kayıplarına uğramışlardır. Ülke hep geriye gitmiştir. Darbeler, siyasi ve toplumsal travmalar yaratmıştır.

         Bizler çalışanlar olarak, ancak demokratik gelişmiş ve kalkınmış bir ülkede hakkımızı alacağımıza inanıyor, ülkemizde demokratik işleyişe yönelik karşı çıkışları nereden gelirse gelsin tasvip etmiyor ve kınıyoruz.

        Darbeler sonucunda başta yasalar olmak üzere hayatımıza nüfuz etmiş düzenlemelerin, sivil ve demokratik bir anlayışla yeniden ele alınmasına talep ediyoruz. Darbe kalıntısı yasaların değiştirilmesinin gecikmesinin darbe heveslerine katkı yaptığı açıktır. Darbe kalıntısı kanunların değiştirilmesi darbelere verilecek en iyi ders olacaktır ve darbelere set çekmek anlamına gelecektir.”