ASLAN: “KİMSE MİLLİ İRADENİN ÜSTÜNDE DEĞİLDİR”

Herkes, görevini ‘millet menfaati’ bilinciyle yerine getirmeli ve ülkenin ekonomik ve sosyal dengelerini bozacak davranışlardan sakınmalıdır."

HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, demokrasi içinde hiç bir grubun kendisine ayrıcalıklı yer edinemeyeceğini ve herkesin millet iradesine saygılı olması gerektiğini bildirdi.

Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğunu ve ülkedeki tüm sosyal ve siyasî grupların, demokrasinin nimetlerinden ve fırsatlarından eşit düzeyde yararlanması gerektiğini anlatan Settar Aslan, hiç bir kamu görevlisinin, siyasî irade karşısında ‘yönetimin ortağı’ gibi davranamayacağını ve siyasî otorite dışında hiç kimseden talimat alamayacağını kaydetti. Settar Aslan şunları söyledi:

“Son 2 haftadır yaşananlar, bir yolsuzluk takibatına değil; Türkiye’nin meşru siyasî iktidarına karşı uluslararası bir operasyonun varlığına işaret etmektedir. Yolsuzluk adı altında aylardır biriktirilen ve birbiriyle alakası olmayan dosyalar birleştirilerek, adeta bir ‘siyasî deprem’ yaratma hırsıyla yürütülmek istenen operasyonların, siyasî bir darbeyi amaçladığı anlaşılmaktadır.

Demokrasiyi tek geçerli yönetim biçimi kabul eden biz emek temsilcileri, siyasî iktidarların sadece ve sadece sandıkla gelip gitmesi gerektiğine inanıyoruz. Yargı darbesi de dâhil, her türlü darbeye karşı çıkıyoruz. Biz emekçiler, ekmeğimizi ancak ve ancak demokrasi dönemlerinde büyütebildik. Biz yoksulluk ve yolsuzluğa karşıyız. Siyasî iktidarın yapacağı yanlışların bedeli seçim sandığında ödetilir. Nitekim Türkiye, ortalama olarak her 2 yılda bir seçim sandığına gitmektedir. Ve milletimiz her seçimde sağduyusunu göstermiştir. Ama yanlışı yapan ‘bürokratik oligarşi’ olursa, bunun hesabını nasıl ve kimden soracağız?

Demokrasilerde hiç kimse, hiç bir zümre millet iradesinin üstünde değildir. Hiç bir görüş, demokrasinin nimetlerinden yararlanmak suretiyle, devlet içinde siyasî otoriteye karşı örgütlenip, kamusal güç ve yetki kullanamaz. Ayrıca yargının çeşitli kademelerinde görev alanlar da ‘mutlak sorumsuz ve dokunulmaz’ olmamalıdır. Herkes, görevini ‘millet menfaati’ bilinciyle yerine getirmeli ve ülkenin ekonomik ve sosyal dengelerini bozacak davranışlardan sakınmalıdır.

Türkiye’nin ihtiyacı, sivil ve demokratik bir Anayasa yapılmasıdır. Ayrıca tüm toplum kesimleri olarak sağduyulu hareket etmeli ve üretim, istihdam, kalkınma konularına odaklanmalıyız.”