DİKTATÖR-TERÖR-ZORUNLU GÖÇ SARMALI BİRLİKTE ÇÖZÜLMELİ

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN,  “HAK-İŞ olarak, hangi ülkede nerede olursa olsun, teröre ve terör örgütlerine karşıyız. Suriye ve Irak başta olmak üzere Ortadoğu’da yaşananları bütün boyutlarıyla tartışmamız gerektiğine inanıyoruz. Dünya, diktatör-terör ve zorunlu göç sarmalını birlikte ele almalı ve çözmelidir” dedi.

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:

“IŞİD tarafından Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğunda rehin aldığı 49 konsolosluk personelinin hiçbir can kaybı olmadan özgürlüklerine kavuşması ve Türkiye’ye getirilmelerinin mutluluğunu yaşıyoruz. Ülke olarak çok zor ve yıpratıcı bir süreç yaşadık. Soğukkanlı ve kararlı bir şekilde birlik ve beraberlik duygusu içerisinde hareket edilen bu süreç, başarıyı getirmiş ve sonunda vatandaşlarımız sağ salim bir şekilde ülkesine ve ailelerine kavuşmuştur.

Bu kararlı duruşun mimarı ve uygulayıcısı olan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu olmak üzere, tüm hükümet üyelerimizi, güvenlik güçlerimizi ve operasyonu gerçekleştiren Milli İstihbarat Teşkilatımızın bütün çalışanlarını yürekten kutluyoruz.

HAK-İŞ olarak, hangi ülkede nerede olursa olsun teröre ve terör örgütlerine karşıyız. Suriye ve Irak başta olmak üzere Ortadoğu’da yaşananları bütün boyutlarıyla tartışmamız gerektiğine inanıyoruz. Ancak, Türkiye’nin çeşitli ulusal ve uluslararası koalisyonlar tarafından Ortadoğu’da oluşturulmak istenen karanlık kuyuya çekilmesini istemiyoruz. Çünkü Suriye ve Irak’ta terör örgütleri çeşitlenerek artıyor. HAK-İŞ olarak, 12 Haziran 2014 tarihinde yaptığımız açıklamada, ‘Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgedeki yeni oluşumların bölgenin geleceği açısından kaygı verici olduğunu, Suriye sorunu çözülmediği müddetçe, yeni adlarla bir dizi farklı oluşumların artarak devam etmesi endişesini yaşadığımızı ifade etmiştik. Aynı açıklamamızda, ‘Musul’da 49 vatandaşımızın rehin alınması olayını, Türkiye’nin üzerinde oynanan oyunların bir göstergesi olduğunu belirtmiş ve Türkiye’nin istikrarını bozarak, güçsüzleştirmek isteyenlerin Türkiye’yi Musul’da oluşturulmak istenen karanlık bir kuyuya çekmek istediklerini’ ifade etmiştik. Yaşadıklarımız, HAK-İŞ tarafından yapılan bu tespitlerin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha göstermiştir.

HAK-İŞ olarak, Suriye ve Irak başta olmak üzere Ortadoğu’da yaşananları bütün boyutlarıyla tartışmamız gerektiğine inanıyoruz. Dünya, diktatör-terör ve zorunlu göç sarmalını birlikte ele almalı ve çözmelidir. Irak’ta nasıl ki IŞİD ile mücadele çerçevesinde önce ulusal düzeyde sorunun kaynağı çözülmeye çalışılmış ve Irak üst düzey yönetimi değiştirilmiş ve ardından terör örgütü ile savaşılmışsa, Suriye’de de doğruluğu test edilmiş bu yöntemin uygulanması gerekmektedir.

Suriye’de sorunun kaynağının Esad yönetimi olduğu konusunda bütün dünya hemfikir olmasına rağmen, sorunun kaynağı yerine sorunun ürettiği IŞİD özne olmuş durumdadır. Suriye’de ve Irak’ta bombalarla binlerce insan katledilirken, sessiz kalan ABD ve batılı güçler çıkarları uğruna ve bölgedeki hegemonyalarını güçlendirmek amacıyla bir oyun peşindedir.

Suriye ve Irak Türkiye’nin sınır komşularıdır ve bu ülkelere yapılacak bir operasyonun faturası doğrudan Türkiye’ye çıkacaktır. Türkiye bu oyuna gelmemelidir. Batılı güçler istedi diye Türkiye Ortadoğu bataklığına girmemelidir. Çünkü sorunun kaynağına inmeden yapılacak müdahaleler bölgede daha büyük sorunlar yaratacaktır. Batılı güçler istedi diye Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sokmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu Türkiye için ciddi bir problem olur. Hükümetin şuana kadar gösterdiği kararlılığı son derece önemli buluyoruz. Bundan sonra da bu çerçevede hareket edilmesi batılı ülkelerin oyununa karşı dikkatli olunması gerekmektedir.”