KADIN KOMİTEMİZ TBMM KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU TOPLANTISINA RAPOR SUNDU
HAK-İŞ Kadın Komitemiz TBMM “Kadın İstihdamının Artırılması, Kadın Girişimciliğinin, Kooperatifçiliğinin Güçlendirilmesi ve Desteklenmesi Kapsamında Mevcut Sorunların Tespiti ve Çözüm Önerilerinin Belirlenmesi” Konulu Alt Komisyon Toplantısına katılarak Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in görüş ve önerilerini sundu.
TBMM “Kadın İstihdamının Artırılması, Kadın Girişimciliğinin, Kooperatifçiliğinin Güçlendirilmesi ve Desteklenmesi Kapsamında Mevcut Sorunların Tespiti ve Çözüm Önerilerinin Belirlenmesi” Konulu Alt Komisyon Toplantısı 13 Ekim 2022 tarihinde AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek’in başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıya, HAK-İŞ Konfederasyonu Kadın Komitesi Başkanımız Fatma Zengin, HAK-İŞ kadın Komite Başkan Yardımcımız Hatice Ayhan, Hukuk Müşavirlerimiz Av. Hacer Türk Albayrak ve Av. Hatice Kübra Tok katıldı.
Kadın Komitesi Başkanımız Fatma Zengin, "Kadın İstihdamının Artırılması, Kadın Girişimciliğinin, Kooperatifçiliğinin Güçlendirilmesi ve Desteklenmesi" hakkında sunum gerçekleştirerek kadınların işgücü piyasasına katılımlarının arttırılması ve anneliğe bağlı ayrımcı uygulamaların önüne geçilmesi için konfederasyonumuzun görüş ve önerileri hakkında komisyon başkanı ve üyelerine bilgi verdi.
Zengin’in Komisyon üyelerine sunduğu HAK-İŞ raporunda şu görüşlere yer verildi:
• Bireysel/düzenli asgari gelir yardımı sisteminin kurularak, sosyal koruma sistemi güçlendirilmelidir.
• Güçlü bir toplumun inşaası için aile yapısını güçlendirecek politikalar geliştirilmelidir.
• İş, aile ve sosyal yaşamın uyumlaştırılmasına yönelik düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
• Bakım hizmetlerinin kadını çalışanları destekleyecek şekilde geliştirilmesini ve bakım hizmetlerine ulaşımın kolaylaştırılmasını talep ediyoruz.
• ILO’nun C190 nolu çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesine ilişkin sözleşmesi onaylanmalıdır.
• Kadın çalışanlar için esnek çalışma modelleri sosyal güvence boyutu ile ele alınmalıdır.
• Kadın emekçilerin çalışma hayatında ve sendikal harekette daha fazla yer almasını sağlayacak düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
• Çalışma hayatı ekseninde aile içi ve çalışma hayatındaki şiddetin önlenmesine ilişkin çalışmalar yapılmalıdır.
• Sosyal diyalog mekanizmalarındaki temsil sorunu çözülmeli ve demokratik, katılımcı bir anlayışıyla yeniden dizayn edilmelidir.
• Kayıt dışı istihdamda yer alan kadınların kayıtlı sektörlerde istihdamını kolaylaştıracak düzenlemeler yapılmalıdır.
• Kırılgan (kadın, genç, engelli, yaşlı) grupların çalışma hayatına katılımının desteklenmesine ilişkin uygulamalar hayata geçirilmelidir.
• İş Kanununda düzenlenen İzin sürelerinin artırılması ve kullanım şeklinin genişletilmesi gerekmektedir.
• Kreş açma zorunluluğu dair mevzuat hükmünde gerekli düzenlemelerin yapılmalı ve düzenleme ”150 işçi” olarak değiştirilmelidir.
• Kadın çalışanın anne olması halinde kendi isteğiyle işten ayrılması durumunda kıdem tazminatı hakkı ve/veya işsizlik ödeneği alabilmelidir.
• Ev içi hizmetlerde çalışanların sigortalanmaları prim ve yaş şartına bakmadan esnek kolaylaştırıcı düzenlemeler getirilmesi gerekmektedir.
• Ev hizmetlerinde çalışanların sigorta tescil işlemlerinin çalışma gün sayısı ve prime esas günlük kazanç beyanına göre prim tahakkukları gerçekleştirilecek olup, aylık prim ve hizmet belgesi düzenlenmesi konusunda işçi ve işveren bilgilendirilmelidir.
• Borçlar Kanununa bağlı çalışan kadınların İş Kanunu kapsamı dışında değerlendirilen çalışanlar hakkında gerekli yasal düzenlemeler yapılarak kadın çalışanlar arasında söz konusu hakların kullanımı konusunda adil düzenleme yapılmalıdır.
• İşçi kooperatifleri için ayrı bir yasal düzenleme yapılmalı ve bu yapılar teşvik edilmelidir.
• Doğum yapan kadın çalışana doğumdan sonra bebeğin bakımı için analık izni verilmekte ve ücreti SGK tarafından Geçici İş Göremezlik Ödeneği kapsamından karşılanmaktadır. Babalık izninin 40 güne çıkarılmasını ve aynı şekilde analık izni gibi SGK tarafından rapor dâhilinde bu iznin verilmesini ve ücretinin SGK tarafından karşılanmalıdır.
• Doğum borçlanmasının, kadınlara sigortalı bir işte çalışmaya başlamadan önce doğan çocuklarını da kapsayacak şekilde genişletilmelidir (Çalışma hayatına girmeden önce askerlik yapmış erkeklerin iş hayatına girdikten sonra askerlik borçlanması adı altında düzenlenen hak gibi)
• Kadın çalışana analık izni kapsamında doğum sonrasında verilen 8 haftalık izin 10 haftaya çıkarılmalıdır.
• Çocuk 2 yaşına gelene kadar çalışanların talebi olması halinde ve yapılan işin uzaktan çalışmaya elverişli olması durumunda uzaktan çalışma hakkı tanınmalıdır.
• Çalışanların iş, aile, yaşam dengesini kurabilmeleri için bakım hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi, ulaşılabilir olması, uygun fiyata ve 24 saat usulü hizmet gerekmektedir.
• Türk Borçlar Kanunu’na tabi olarak bakım hizmetlerinde 24 saat usulü çalışan kadın işçiler İş Kanunu’nda yer alan “iş güvencesi” hükümlerinden ve diğer yasal haklardan faydalanamamaktadır. Bu işçiler; süt izni, yarım çalışma ve kısmi çalışma haklarını kullanamamaktadır. Bu kapsamda ev hizmetlerinde çalıştığı kabul edilerek İş Kanunu kapsamı dışında değerlendirilen çalışanlar hakkında gerekli yasal düzenlemeler yapılarak kadın çalışanlar arasında söz konusu hakların kullanımı konusunda adil düzenleme yapılmalıdır.
• Türkiye’de birçok farklı sektör ve meslek grubunda cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği gözlenmekte olup ILO-TÜİK (Uluslararası Çalışma Örgütü-Türkiye İstatistik Enstitüsü) (2020) tarafından yayınlanan rapora göre 2018 yılında Türkiye’de cinsiyete dayalı ücret açığı %15,6 olarak tespit edilmiştir. Cinsiyete dayalı ücret açığının giderilebilmesi için sendikal örgütlülüğün önemine inanıyoruz. Sendikalar yoluyla cinsiyete dayalı ücret açığının denetlenebilmesi ve ücretlerin şeffaflaşması mümkündür.
Eşit işe eşit ücret konusunda Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri vasıtası ile denetimlerin sıklaştırılması cinsiyete dayalı ücret açığının giderilmesinde etkili olacaktır.
• İşyerinde Mobbing hakkında yasal mevzuat düzenlemeleri yapılmasını, gerekli denetim mekanizmalarının kurulmasını talep ediyoruz.
• Psikososyal unsurlar İş Sağlığı ve Güvenliği kapsamına alınmalıdır.”
© 2024-2025 HAK-İŞ Konfederasyonu