KAYITDIŞI İSTİHDAM ÇALIŞTAYINA KATILDIK
Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından düzenlenen kayıt dışılığın yoğun olduğu düşünülen inşaat, turizm, tekstil ve mobilya sektörlerinde alanında uzman akademisyen, sektör ve kamu/kurum kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin görüşlerini paylaştığı “Kayıt Dışı İstihdam Çalıştayı”na katıldı.
SGK tarafından 27 Ekim 2015 tarihinde Ankara’da düzenlenen “Kayıt Dışı İstihdam Çalıştayı”na Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız’ın yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Dr. Mehmet Selim Bağlı, SGK Başkan Vekili Cevdet Ceylan, AB Türkiye Delegasyonu-Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı François Begeot, Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Semi Okumuş, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Bülent Pirler, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Genel Sekreteri Naci Sulkalar, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, SGK Sigorta Primleri Genel Müdürü Ahmet Açıkgöz katıldı.
Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız, çalıştayda yaptığı konuşmada, kayıtdışılık konusunu bir çalıştay ile masaya yatıran Sosyal Güvenlik Kurumu’nu kutlayarak, bu ve benzeri sosyal diyalog temelli çalışmaların devam etmesi dileğinde bulundu.
Yıldız, sendikacılık ile SGK’nın birbirine bağlı hale geldiğini, SGK verilerinin sendikacılığın kaderi haline geldiğini ve kayıtdışılığın, AB sürecinin de önemli bir konusunu oluşturduğunu ifade etti.
Kayıtdışılık için hukuksuzluk, haksızlık, istismar, kuralsızlık, vicdansızlık ve modernlik karşıtlığı gibi bir çok negatif tanımlama yapılabileceğini ve yapılması gerektiğini ifade eden Yıldız, kayıtdışılığın vicdani boyutuna vurgu yaptı ve “Felsefi açıdan bakıldığında vicdanen rahat olmak dünyalara değer” dedi.
Çağdaşlık açısından bakıldığında kayıtdışılığın, modernleşmenin ve medeniyetin karşıtlığını oluşturduğunu kaydeden Yıldız, “Kayıtdışılığın olduğu yerde Çağdaş Sistemlerin garantisi olmalıdır. Modernlik, kayıt üzerine geliştirilen politikalarla gelişebilecek bir olgudur. Kayıt yoksa, hedef kitle de yok demektir. Türkiye, Kayıtdışı ile Mücadele Stratejisini istediğimiz/beklediğimiz şekilde geliştiremedi. Maliye Bakanlığı odaklı bir strateji geliştirildi. Toplumsal bir strateji haline getirilemedi. Bu nedenle, Kayıtdışı hedeflerini birlikte belirlemeliyiz” diye konuştu.
Yıldız, kayıtdışılık ile mücadelenin temelde bir sistem anlayışı olduğunu belirterek, “Sisteme inanmak lazım. Sistem kurmanın herkesin menfaatine olduğuna inandırmak gerekmektedir. Sistem, ‘mağdur’ değil, ‘mağrur’ yapar. Devlette sisteme uymalıdır” dedi.
Türkiye’de piyasa işlerinin çok kayıtsız olduğuna, birçok işkolunda, istihdamda kayıt yerine bahşiş sisteminin işlediğine dikkat çeken Yıldız, “Bunu dönüştürmek, değiştirmek lazım. Bahşiş sistemini, çıraklık ve mesleki eğitim yöntemi olmaktan çıkarmak gerekir. Gözle görülen işlerde nasıl önlem alınamaz benim çok anladığım ve kabul ettiğim bir durum değil. Gelir dilimlerindeki vergi artışının mantığını anlamak mümkün değil. Mutlaka düşünülmelidir. Ortalaması üzerinden sabitlenmelidir ya da dilimler arasındaki oranı artırılmalıdır. Vergi dilimlerindeki anormal artış, toplu iş sözleşmesi düzenini alt üst etmektedir” dedi.
HAK-İŞ olarak sendikaların ve sendikacılığın kayıtdışılığın panzeri olduğuna inandığını ifade eden Yıldız, “Ancak bu durum mevcut sisteme yansımıyor. Ortada bir paradoks var. Sendikalar, mevcut sistem gereği ancak kayıtlı işçileri üye yapabilmektedir. Ancak kayıtlı olmayan işçileri kaydedemiyoruz. E-devlet sisteminde kayıtsız işçiler için ayrı bir kategori açılabilir. Sendikalar bu şekilde, kayıtsız çalışmayı engelleme de etkin olabilir” dedi.
Yıldız, HAK-İŞ’in taşeron işçilere yönelik büyük bir örgütlenme kampanyası yürüttüğünü ve büyük oranda da başarıya ulaştığını hatırlatarak, örgütlenme çalışmalarının tamamlanmasının ardından taşeron işçilerin toplu iş sözleşmesi hakkından yararlanması için çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Yıldız, bu kapsamda 22-24 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirilen HAK-İŞ’in 13. Olağan Genel Kurulunda Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun taşeron işçilerin toplu iş sözleşmelerinin biran önce gerçekleştirilmesi konusunda talimat verdiğini söyledi.
Asgari ücret konusuna da değinen Yıldız, asgari ücretin sosyal açıdan önemli bir konu olduğunu ve bu nedenle şuanda siyasetin de temel odak noktasını bu konunun oluşturduğunu kaydetti. Asgari ücretten verginin kaldırılmasının çok anlamlı olmadığını, sistemi bozacağı ve zincirleme olarak sorunlar yaratacağına dikkat çeken Yıldız, bunun yerine makul ve gerekli artışlar ile devlet katkı olarak yılda bir veya iki ikramiye verebileceğini söyledi.
HAK-İŞ’in yürüttüğü projeler ve çalışmalar hakkında da bilgi veren Yıldız, en son inşaat işkolundaki sendikal örgütlenmesini tamamlamasıyla HAK-İŞ’in şuanda bütün işkollarında örgütlenmesini tamamlamış Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonlarından biri olarak faaliyetlerini yürüttüğünü kaydetti.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu