ARSLAN, ÇALIŞMA HAYATININ TEMEL SORUNLARINA DİKKAT ÇEKTİ
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, İŞKUR’un 8. Olağan Genel Kurulunda işsizlikten, işsizlik sigortası fonuna, asgari ücretten, kayıtdışı istihdam sorununa kadar çalışma hayatının temel sorunlarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Arslan, İşsizlik Sigortası Fonundan işsizlerin azami ölçüde yararlanması için çalışma yapılmasını talep ederken, asgari ücret konusunda rakamlardan önce asgari ücret tespit komisyonunun yapısının demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir yapıya getirilmesi gerektiğine işaret etti.
Genel başkanımız Mahmut Arslan, 3 Kasım 2015 tarihinde Türkiye İş Kurumu 8. Olağan Genel Kuruluna katılarak bir konuşma yaptı. İŞKUR’un yeni vizyonu ve üstlendiği rolü HAK-İŞ’in önemli bulduğunu belirten Arslan, “Özellikle işsizlikle mücadele mesleki eğitim hayat boyu eğitim iş başında eğitim ve bunun içerisinde kadın gençlik ve dezavantajlı gruplara yönelik ortaya konulan çözüm odaklı faaliyetler hakikatten heyecan verici bir noktadadır. Tabi ülkemiz gibi gelişmekte olan bir ekonominin işsizliğin hala yüzde 10’lar civarında olmasının getirdiği baskılar bütün bunlara rağmen İŞKUR’un dünya ekonomik krizine rağmen istihdamda oluşturduğu olumlu hava, geliştirdiği projelerle ortaya koyduğu performansı dikkate almamız gerekiyor” dedi.
“İşsizlik Temel Sorun”
Türkiye’nin temel sorunlarından birisinin işsizlik olduğunu ifade eden Arslan, “Yüzde 10 civarındaki işsizliğin üzerimizdeki baskılarını biliyoruz. Bu hem sendikal mücadeleyi zayıflatıyor hem de saygın iş kavramını maalesef geçersiz hale getiriyor” dedi. İŞKUR’un mesleki eğitime verdiği katkının önemsenmesi gerektiğini belirten Arslan, “İŞKUR’un gerek mesleki eğitim gerek aktif iş gücü programları gerekse özellikle girişimciler programı iş başı programı takdir edilecek bir durum. İş başı programlarını biliyorum, katılanları takip ediyoruz, hem işverenlerin yükünü azaltarak istihdam imkanları oluşturuyor hem de insanların bir yerde çalışarak iş konusunda tecrübelerini arttırıyor. Bütün bu sistematiğe baktığınız zaman olumlu görüyoruz. Bunun içerisindeki sorunların temeli aslında sendikasızlaşmanın getirdiği problemler var” dedi.
“İşsizlik Sigortası Fonu”
HAK-İŞ’in İşsizlik Sigortası Fonu konusunda sorunların giderilmesini arzu ettiğini belirten Arslan, şunları kaydetti:
“Biz özellikle işsizlik sigortası fonu konusunda bayağı dertliyiz. Bu derdimizi maalesef uzun yıllardır anlatamıyoruz. Herkes bizi dinliyor, hak veriyor ama bir türlü sonuca gidemiyoruz. İşsizlik sigortası fonunu amacı dışında kullanılması tartışması uzun zamandır devam ediyor. İşsizlik sigortası fonu sadece işsizlere ödeme yapan bir kurum değil elbette. İşsizlikle mücadelede çok önemli bir enstrüman olarak düşünülmüştür. Bu noktada da bir kısım teşvikler bir kısım dezavantajlı grupların istihdamında işverenlere sağlanan kolaylıkları biz, aslında işsizlikle mücadelede bir araç olarak görüyoruz. Ancak sorunun bir başka boyutu esas çözülmesi gereken, itiraz ettiğimiz konu şu, işsizlik sigortası fonunda faizlerle beraber seksen dokuz milyar bir kaynağımız var ama işsizler hala işsizlik sigortası fonunun ilk kurulduğundaki sisteme göre ödeme alabiliyor. Hem işsizlik sigortası fonundan yararlanmadaki şartlar çok ağır. İşsizlik sigortası fonu işsizler için bir çare olmaktan ne yazık ki çıkmış durumda. Özellikle işverenlerin ve işçilerin en çok burada söz hakkı var. Çünkü bu primler bizim ve çalışanlarımız tarafından ödenen primler. Bu primleri ödeyenlerin en azından işsiz kalmaları durumunda bu haklardan azami ölçüde yararlanması gerekiyor. Bizdek işsizlik batıdaki gibi teknik bir kavram değil. Türkiye’de işsizlik aç kalmakla eş anlamda. Dolayısıyla işsiz kalan insanların hiç değilse asgari şartlarını sürdürebileceği, hayatlarını sürdürebileceği bir rakamı dikkate alarak bunu yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor.
“Kayıtdışı Çalışma”
Kayıtsız çalışma konusunda çalışmaların iyiye gittiğini belirten Arslan, “Bundan on yıl önce Türkiye’nin istihdamının ortalamasına baktığınız zaman yüzde 55’in üzerinde kayıtdışı istihdamımız vardı. Bugün bu rakamlar yüzde 30’ların altına inmiş durumda. Yine yetersiz. Daha iyisini yapabiliriz, yapmak zorundayız. Bunun için de birlikte çalışmalıyız. Kayıtdışı çalışmayı kayıt altına alarak bir aşamayı geçiyorsunuz. Ondan sonra burada iyileştirme, saygın iş kavramını tartışmaya başlıyorsunuz” dedi.
“Asgari Ücret”
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun demokratik, çoğulcu ve katılımcı olması gerektiğinin altını çizen Arslan, “Bizim itirazımız asgari ücretin rakamlarından önce, asgari ücret tespit komisyonunun demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir yapıya getirmemiz gerekiyor. HAK-İŞ olarak 400.000 üyemiz var. Ancak HAK-İŞ ve DİSK asgari ücret tespit Komisyonu toplantısını medyadan öğreniyoruz” dedi.
Seçim döneminde bütün siyasi partilerin asgari ücret rakamları konusunda yarıştıklarını ifade eden Arslan, “Bir siyasi parti lideri bizi eleştiriyor. 1500 lira asgari ücreti seçim beyannamesine koyduk, HAK-İŞ’ten de Türk-İş’ten de destek alamadık diyor. Daha sonra da diyor ki, Mercedes’lere biniyorlar, yüksek maaş alıyorlar bunun hesabını soracağız. Asgari ücreti 1500 lira hedef koyan siyasi partimizi biz hiç eleştirmedik, hiçbir siyasi partiye bu rakamları nereden bulacaksınız demedik, bu benim işim değil, bu işverenlerin işi. Biz birine destek vermemiz gerekiyorsa o zaman 5000 lira diyene destek vermemiz gerekiyor. En fazla o söylemiş. Dolayısılya sendikaları asgari ücret tespit komisyonu yerine koymak ve mevzuatı, yapıyı bilmeden bunları eleştirmek gerçekten insafla bağdaşmıyor” dedi.
SGK istatistiklerine göre asgari ücretle çalışan altı milyon civarında sigortalı bulunduğuna dikkat çeken Arslan, “Bizim asgari ücret tespit komisyonunun yapısına itirazımız var. Bu yapı değişmediği sürece, asgari ücret tespit komisyonu sadece şeklen toplanır, bir ay süreyle kamuoyunu meşgul eder, daha sonra hükümetin belirlediği rakamlar büyük ölçüde kabul edilir” dedi.
İŞKUR’un yapısının da değişmesi gerektiğini söyleyen Arslan, “İŞKUR’un genel kurulunda ve İŞKUR’un yapısında da bir değişime ve dönüşüme ihtiyaç var. İŞKUR’un en temel ortaklarından biriyiz ama İŞKUR’da yokuz. İŞKUR’un genel kurul yapısının, yönetim yapısının da çoğulcu ve katılımcı bir noktaya taşımamız gerekiyor. Tabiki bütün bunlar için uzlaşma gerekiyor. Birlikte çalışıp konuşmamız gerekiyor” dedi.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu