ARSLAN, İSGİP KAPANIŞ TOPLANTISINA KATILDI
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 27 Eylül 2017 tarihinde İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Projesi (İSGİP) Kapanış toplantısına katıldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 2015 yılında başlatılan, tekstil, deri, mobilya, gıda ürünleri, içecek imalatı ve kimya ürünleri imalatı sektörlerindeki iş yerlerindeki iş sağlığına yönelik ‘İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi Projesi’nin (İSGİP)’ kapanış töreni gerçekleştirildi.
Toplantıya Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın başkan ve yöneticilerinin yanı sıra TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Orhan Koç katıldı.
“Bu Projeyi Çok Önemsiyoruz”
Kapanış programında konuşan Arslan, “Bu projeyi HAK-İŞ olarak çok önemsediğimizi ve bu projenin çıktılarının bizim için son derece anlamlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum. Projede emeği geçen herkesi kutluyor, projenin daha da geliştirilerek yeni alanlarda ve yeni iş kollarında devam ettirilmesini arzu ettiğimizi belirtmek istiyorum” dedi.
2012 ve 2015 yıllarında İş Sağlığı ve İş Güvenliği tarihinde 2 tane çok önemli düzenlemeyi yaptıklarının bilgisini veren Arslan, “2012 yılındaki temel yasa olarak ortaya koyduğumuz iş sağlığı ve iş güvenliği müstakil yasamız 2015 yılında yaşadığımız çok acı kazalardan sonra yeni bir düzenlemeyle, yeni bir yasayla daha da güçlendirildi ve büyütüldü” şeklinde konuştu.
“2012 Yılından Bu Yana İş Kazalarında Evlatlarımızı Kaybetmeye Devam Ediyoruz”
Mevzuat konusunda büyük ölçüde bir sorunun olmadığını anlatan Arslan, “Ne yazık ki 2012 yılından bu tarafa zaman zaman iyileştirmeler olsa da iş kazalarında evlatlarımızı kaybetmeye devam ediyoruz. Hayatlarının baharında ülkemize, işyerine ve insanlığa güzel ve hayırlı işler yapacak olan evlatlarımızı çeşitli nedenlerle ve yüzde 99’u önlenebilir olan kazalarda kaybediyoruz. Bu bizim için büyük bir kayıptır” ifadelerini kullandı.
“Bu Konuyu Milli Bir Mesele Olarak Ortaya Koymamız Gerekiyor”
Hep birlikte topyekün bu çalışmaların millet olarak genişletilerek devam ettirilmesi gerekliliğini savunan Arslan, “Bunları hep söylüyoruz ama sonuç alamıyoruz. Onun için burada birkaç şeyi yeniden gözden geçirme zamanı geldi. Her gün ortalama 4 kişinin kaybedildiği bir ülkede bu konuyu bizim milli bir mesele olarak ortaya koymamız gerekiyor. Bu konunun üzerinde daha fazla durmamız, konuşmamız gerekiyor” açıklamasında bulundu.
“Sendikaların Olmadığı Bir Yerde İnisiyatif Mümkün Değildir”
Birinci derecede işverenlerin daha fazla sorumluluk ve inisiyatif alması gerektiğine işaret eden Arslan, “Sendikaların var olmadığı işletmelerde kim hangi inisiyatifleri alacak, hangi konularda tedbir alınması için talepte bulanabilecek? Bu mümkün değil. Sendikasız bir işletmede, işçi-işveren ilişkisinin dengede olmadığı, işçilerin yok sayıldığı ve muhatap kabul edilmediği bir yerde emekçilerin bu konuda inisiyatif alması mümkün değildir”
“Bu Konuyu Milli Bir Duruşla Çözebiliriz”
Ortaya çıkan bu sorunların başında örgütsüzlüğün olduğunu savunan Arslan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kıyaslanmayacak kadar iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda hem ilerdeyiz hem de ölüm oranları son derece düşük ve kaza sayısı da düşük durumda. Çünkü işçi-işveren ilişkilerinde toplu sözleşmelerde bu konuları kurumsal hale getiriyoruz. İşçi-işveren ilişkilerinin sendikal yapıyla işveren örgütlerinin birlikte çalışmasının ciddi bir şekilde olumlu yönde etkiler yaratacağını görüyor ve destekliyoruz. Bu konu bizim geleceğimizle doğrudan ilgilidir. Milli bir mesele, milli bir sorundur. Milli bir duruşla ancak bu konuyu çözebileceğimizi, bu konuda mesafe alabileceğimizi düşünüyorum.”
“Ölümlerin ve İş Kazalarının Olmadığı İş Hayatı Hepimizin Arzusudur”
“Ölümlerin hiç olmadığı insanların hayatlarının baharında geleceğe ait umutlarını kaybetmediği, iş kazalarında sakat kalmadığı, hayatların ocakların sönmediği bir iş hayatı hepimizin arzusudur” diyen Arslan, “Bu toplantıların bir tanesi daha yaparken olumlu bir gelişme olduğunu, kazalardaki ölüm oranlarının azaldığını, iş kazalarının azaldığını, meslek hastalıklarıyla ilgili sağlıklı verilerin önümüze konulduğu bir modeli görmeyi umut ediyoruz” diye konuştu.
“İş Sağlığı Ve Güvenliği Bizim İçin Milli Bir Meseledir”
Programda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının neden olduğu kayıpların gelişmekte olan ülkelerin kalkınma hamlelerinin önünde bir engel olduğuna dikkati çekerek, “İş sağlığı ve güvenliği konusunun sadece iş yeri ve çalışan düzeyinde değil, toplumun genelini doğrudan ilgilendiren bir öncelik olduğunu anlamamız gerekiyor. Bizim için iş sağlığı ve güvenliği milli bir meseledir” açıklamasında bulundu.
“Her Yıl 300 Milyon İş Kazası Meydana Geliyor”
ILO kaynaklarına göre dünyada her yıl işle ilgili kaza ve hastalıklar sonucunda 3,2 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiğini açıklayan Sarıeroğlu, “Her yıl 160 milyon yeni meslek hastalığı vakası ile 300 milyon ölümcül olmayan iş kazası meydana geliyor. Yani iş kazaları ve meslek hastalıkları sadece ülkemize has bir sorun değil, şu anda tüm dünyanın topyekün çalışma yaptığı bir alan. Hiçbir düzenleme, hiçbir çalışma giden canlarımızı geri getiremez. Önemli olan bu kayıpları engelleyecek çalışmaları yapmak, özveriyi göstermektir” sözlerini kullandı.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu