ARSLAN, SENDİKALI KADIN TAKIM KAPTANLARIYLA BİR ARAYA GELDİ

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, HAK-İŞ Kadın Komitesi tarafından hayata geçirilen Yeterlilik Odaklı Sendikalı Kadın Takım Kaptanları Yetiştirilmesi Projesi İkinci Düzey Eğitim Programı Kapanış toplantısına katılarak Kadın Takım Kaptanlarına hitap etti.

Toplantıya Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın yanı sıra, HAK-İŞ Genel Sekreter Yardımcıları Eda Güner, Erdoğan Serdengeçti, HAK-İŞ Uzmanları ile Denizli, Ankara, İstanbul, Konya ve Rize’de eğitim alan emekçiler katıldı.

“HAK-İŞ Önemli Bir Misyonu Temsil Etmektedir”

Genel Başkanımız Mahmut Arslan,  45 yıl önceki ekilen fidanın şu anda koca bir çınar olduğunu gördüklerini ve ilk günkü aşkın şevkini ve heyecanını yaşadıklarını belirterek, HAK-İŞ’in 22 Ekim tarihinde 45. Yılını kutlayacağını belirtti. Arslan konuşmasında 45 yıl önce sendikaların bir araya gelerek kurduğu HAK-İŞ’in, dünden daha güçlü, kendinden daha çok emin, kendine daha çok güvenen, geleceğine umutla bakan, önemli bir tarihi noktada bulunduğunu ifade etti. Arslan, “HAK-İŞ 1976 yılında Türkiye’de binden fazla sendika ve onlarca konfederasyonun olduğu bir dönemde kuruldu. Peki bu kadar sendika ve konfederasyonun olduğu yerde HAK-İŞ neden kuruldu? Çünkü HAK-İŞ bunca anlayışların dışında bir misyonu ve değeri temsil etmektedir” diye konuştu.

“Tarihi Bir Sorumluluğumuz Var”

Arslan, HAK-İŞ’in sendikal anlayışının diğer konfederasyonlardan farklı olduğuna dikkat çekerek, “Peki sendikal anlayışımızın temellerini neler oluşturuyor? Kurucu başkanlarımız bu konfederasyonu kurdular ama bizlerin bunu neyin üstüne inşa etmemiz gerekiyor. Burada da tarihi bir sorumluluk üstleniyoruz. Bildiğimiz sendikal kavramın içinde sendikacılık adına her şey olacak ama başka şeylerde olacak. Neydi onlar? Tarihi yürüyüşümüzün en önemli kilometre taşlarından birisi olan ve bu Anadolu topraklarının bize armağan ettikleri müktesebatı içine alarak, bu toprakların bir ürünü yerli ve milli bir sendikal duruşu temsil etmeliyiz. İkincisi bizi biz yapan değerlerimiz var” şeklinde konuştu.

“HAK-İŞ Duruşundan Vazgeçmeyecek!”

HAK-İŞ’in gücüne ve büyüklüğüne dikkat çeken Arslan, “170 ülkede, 360 Konfederasyonun üyesi olduğu ve 207 milyon işçiyi temsil eden Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) başkan yardımcılığı görevi HAK-İŞ’e verilmiştir. HAK-İŞ bu gücü duruşundan almıştır. HAK-İŞ, duruşundan, değerlerinden, milli çıkarlarımızdan vazgeçmeden ve aynı zamanda dünya sendikal hareketinin öncülüğünü ve liderliğini yapmaktadır” dedi. 

HAK-İŞ’in yerli ve milli bir sendikal hareket olduğunu belirten Arslan, “Hz. Mevlâna’nın ifade ettiği gibi; biz pergel gibiyiz. Pergelin bir ucu kendi değerlerimizde ve kendi misyonumuzda sabit dururken, hareketli ayağıyla da 72 milleti geziyoruz.  72 milleti gezmek evrensel sendikal mücadelenin tarafı olmaktır. Yani bir yönümüzle de evrensel bir sendikal anlayışı da temsil ediyoruz” şeklinde konuştu.  

“İşte 45 Yıllık Mücadelemizin Adı Bu”

Arslan, sendikal hareketin önemli yapı taşlarından birisi olduğunu ve insana, emeğe büyük değer verdiğini belirterek, “Bizler insana, emeğe, insanı insan yapan değerlere dair nerede düzgün güzel bir şey varsa gidip onu almalıyız. Ama bu değerleri peki hangi potada eriteceğiz? Önce bunları kendi değerlerimiz, kendi inançlarımız ve kültürümüzle yoğuracağız, eleştireceğiz ve onu kendimize ait noktaya taşıyacağız ve sonrasında yeni bir sendikal anlayışı inşa edeceğiz. İşte 45 yıllık mücadelemizin adı bu” dedi.

HAK-İŞ Konfederasyonunun sadece sendikal hareketten ibaret olmadığını, insanı ilgilendiren her konuda HAK-İŞ’e büyük görevler düştüğünü ifade eden Arslan, “Dünyanın neresinde HAK-İŞ ile ilgili bir mesele varsa bilin ki HAK-İŞ’ten bir şeyler bekleniyordur. Genel kurulumuzda aldığımız bir karar var. HAK-İŞ ülkemizin, bölgemizin ve küremizin bütün mazlumlarına borçludur. Derisinin rengi, giyimi, konuştuğu dil, yaşadığı coğrafya, kültürü, yaşam biçimi ne olursa olsun mazlumların bizden alacağı vardır, biz onlara borçluyuz. Bu sorumlulukla hareket etmek zorundayız. O yüzden Hz. Peygamberimiz diyor ki, “Mazlumun dini sorulmaz” Mazlumla beraber olacağız, onların gözyaşlarını dindireceğiz, onların elinden tutacağız. Bizler o yüzden Arakan, Libya, Yemen, Gazze, Suriye, Irak, Afganistan, Bosna’dayız. Bizler buralardan kaçamayız” diye konuştu.

“Hedefimiz 14 Milyon Üyeli Bir HAK-İŞ” 

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Türkiye’de 14 milyon sigortalı çalışan olduğunu ve bunlardan sadece 700 bin kişinin HAK-İŞ çatısı altında toplanmasının yeterli olmadığını belirterek, “14 milyon sigortalı çalışan işçileri HAK-İŞ’e nasıl kazandırırız? HAK-İŞ ilkeleri ve anlayışı var ama bu işçilere HAK-İŞ’i kim anlatacak? Bizler de anlatmaya çalışıyoruz ama HAK-İŞ’i emekçilere sizler anlatacaksınız” dedi.

İyi bir sendikacılığın nasıl yapılacağı konusunda da açıklamalarda bulunan Arslan, sorumlulukların farkında olan bir sendikacı olarak sorunların bir parçası olmak yerine çözümün bir parçası olmaya gayret ettiklerini söyledi. Arslan, Türkiye’nin dört bir yanından gelen eğitimcilerin aldıkları eğitimleri yaşamlarına ve çalışma hayatına uygulayarak başarıyı yakalayacaklarına dikkat çekerek, “Sendika Kaptanlarının öncelikli olarak kendilerini gerçek bir kaptan statüsüne taşımaları ve bu bilgileri bir yaşam biçimine dönüştürmesi gerekiyor. Öğrendiklerimizi önce kendimiz yaşayacağız ve herkesi kucaklayacağız ve herkese karşı kapsayıcı bir dil ve üslubumuz olacak” şeklinde konuştu.

“700 Bin Üye Yeterli Değil”

Arslan, 40 yıldır sendikal harekette, 10 yıldır da HAK-İŞ Genel Başkanlığında görev aldığını hatırlatarak, 120 bin üyenin olduğu günlerden bugün 700 bin üyesi olan bir HAK-İŞ ile hizmet vermeye devam ettiklerini ifade etti. Arslan, “Türkiye’de 14 milyon sigortalı işçi var. HAK-İŞ’in bu 14 milyondaki payı 700 bin. Neden 7 milyon değil, niçin bütün fabrikalarda, belediyelerde biz yokuz, olmak zorundayız. Bu sorunun cevabını vermek zorundayız, bundan kaçamayız. Unutmayalım ki 7 milyon olursak daha çok şeyler yapabiliriz” dedi.

“14 Milyon Üyeli Bir HAK-İŞ Hayal Ediyoruz”

Arslan, HAK-İŞ Konfederasyonunun demokrasinin, özgürlüğün ve geleceğin teminatı olduğuna dikkat çekerek, “İyi ki HAK-İŞ var, iyi ki HAK-İŞ’tesiniz. HAK-İŞ’i bütün bu inandıklarını yapmaya çalışan, çabalarını daha ileriye taşımaya çalışan bir karınca gibi düşünün. O yüzden kendimizi elde ettiğimiz küçük başarılarla değil, hedef olarak koyduğumuz büyük hedeflere yürümek için sorumlu hissetmemiz lazım. Hayalim şudur: Ülkenin 14 milyon işçisinin hepsinin HAK-İŞ’li olduğu bir Türkiye hayal ediyoruz” diye konuştu.

“İçinizdeki Cevheri Keşfettiniz”

Arslan konuşmasında medeniyet coğrafyamızda kadının yeri ve rolünün hiçbir zaman tartışılmadığını, kadını dışlayan, yok sayan, kadını yerinden ve rolünden uzaklaştıran bir anlayışın Anadolu topraklarında asla olmayacağına vurgu yaptı. Arslan, kursiyerlere aldıkları eğitimlerin kendilerine büyük yarar sağlayacağını belirterek, “Bu kaptanlık görevi artık sizlerin. Bu kaptanlığı siz daha ileriye taşıyacaksınız. Burada sizlere verilen eğitimlerde kürsüye çıktınız konuştunuz ve kendinizi ifade ettiniz. Bu sizin içinizdeki cevheri ortaya çıkarma maharetidir. Burada bizler sizin içinizdekini ortaya çıkardık. Her birinizin içinde bir cevher olduğunu unutmayın. Önemli olan onu nasıl ortaya çıkaracağınızdır. Bunu inşallah evinizde, ailenizde ve iş hayatınızda kullanacaksınız. İyi ki buradasınız, iyi ki bu eğitimleri aldınız ve kaptan oldunuz hepinizi kutluyor ve tebrik ediyorum” dedi.