HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, “Uyuşturucu kullanımı, toplumların hem bugününü hem de geleceğini tehdit eden, maddi ve manevi pek çok kayba sebep olan önemli bir sorundur. Uyuşturucu kullanımına bağlı zararlar, sadece kullanıcı ile sınırlı, sağlık zararlarından ibaret değildir. Sağlık zararlarının yanı sıra çoğu zaman kişinin ailesine, içinde bulunduğu çevreye ve toplumun tamamına yansıyan sosyal, hukuki ve ekonomik zararları da beraberinde getirmektedir ” dedi.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN, 26 Haziran Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
"Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1987 yılında, uyuşturucu kullanılmayan sağlıklı bir toplum hedefine ulaşmak, uyuşturucu ile mücadele konusunda uluslararası alanda eylem ve işbirliğini güçlendirmek amacıyla 26 Haziran tarihini 'Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü' olarak kabul etmiştir.
Maalesef dünyayı tehdit eden bağımlılık ülkemiz gençlerini de tehdit etmektedir. Uyuşturucu kullanımı, toplumların hem bugününü hem de geleceğini tehdit eden, maddi ve manevi pek çok kayba sebep olan önemli bir sorundur. Uyuşturucu kullanımına bağlı zararlar, sadece kullanıcı ile sınırlı, sağlık zararlarından ibaret değildir.
Sağlık zararlarının yanı sıra çoğu zaman kişinin ailesine, içinde bulunduğu çevreye ve toplumun tamamına yansıyan sosyal, hukuki ve ekonomik zararları da beraberinde getirmektedir. Gençlerimizin temel değerlerinden uzaklaşmasına ruhsal ve fiziksel sağlığı olmayan bireylere dönüşmesine neden olmaktadır.
Uyuşturucu kullanımı ve kaçakçılığına yönelik Mücadelede farkındalık oluşturmak ve toplum bilincinin artırmak amacıyla dünyada olduğu gibi ülkemizde de 26 Haziran tarihinde, çeşitli etkinlikler yapılmaktadır. Yapılan etkinliklerde, sağlıklı yaşam davranışlarının önemi vurgulanmakta ve uyuşturucu kullanımının zararlarına dikkat çekilmektedir. Bu etkinlikler sadece bir günde değil sürekli yapılmalı ve bağımlılığın önüne geçilmelidir.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de önlenebilir ve öncelikli toplum sağlığı sorunlarından biri olan uyuşturucu ile mücadele çalışmaları, devletimiz tarafından en üst düzeyde kararlılıkla sürdürülmektedir. Ülkemizin ve dünyanın büyük sorunu olan uyuşturucuyla mücadelede biz sivil toplum kuruluşlarına da büyük görevler düşmektedir. Öncelikle kendi üyelerimizi sonrada toplumumuzu ve geleceğimiz gençlerimizi bilinçlendirmek ve korumak için gerekli sosyal çalışmaları yapılmalıdır. Bireysel, ailevi ve toplumsal zararları konusunda kişileri bilgilendirmek, uyuşturucu kullanımı ile savaşta en önemli unsur olacaktır. Amacımız bağımlılıklardan uzak; ruhsal, fiziksel ve sosyal olarak sağlıklı nesillerin yetiştirilebilmesini sağlamak olmalıdır.
Uyuşturucu arzının engellenmesi, bağımlıların rehabilitasyonu ve topluma kazandırılması konusunda yürütülen kararlı bir mücadelede sonuna kadar Devletimizin yanındayız. Uyuşturucu taşıyan kirli ellerin çocuklarımıza, gençlerimize ulaşmasını engellemek için devletimizle birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
Geleceğimiz çocuklarımız ve gençlerimiz devletimizin imkânları ve halkımızın duyarlılığı ile çevrelenmiş güvenli alanlarda huzur ve sağlık içinde gelişimlerini sürdürebilecektir.
Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadelede en önemli yöntem bilinçli toplum ve bilinçli bireylerdir."