HAK-İŞ’TEN İSVEÇ BÜYÜKELÇİLİĞİ ÖNÜNDE KINAMA EYLEMİ

27 Ocak 2023 15:34, Haberler


HAK-İŞ’TEN İSVEÇ BÜYÜKELÇİLİĞİ ÖNÜNDE KINAMA EYLEMİ

HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin Stockholm Büyükelçiliği yakınlarında Yüce Kitabımız Kur-an’ı Kerim’in yakılması girişimini İsveç Büyükelçiliği önünde düzenlediğimiz eylemle kınadık.


Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Genel Başkan Yardımcımız Dr. Osman Yıldız, Genel Sekreterimiz Eda Akbulut, HAK-İŞ’e bağlı sendikalarımızın başkan ve yönetim kurulu üyelerinden oluşan kalabalık bir HAK-İŞ grubu, 27 Ocak 2023 tarihinde, İsveç’te Kur'an-ı Kerim’e ve İslamiyet’e yönelik saldırıyı kınamak amacıyla “İsveç’in Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’i Yakma Girişimine İzin Vermesini Lanetliyoruz, Şiddetle Kınıyoruz” pankartıyla İsveç Büyükelçiliği önünde buluştu, Büyükelçilik önüne siyah çelenk bıraktı. 

Genel Başkanımız Mahmut Arslan başkanlığındaki HAK-İŞ üyeleri, İsveç Büyükelçiliği önünde toplanarak “Kur’an-ı Kerim Kutsaldır Dokunulmazdır İsveç’i Lanetliyoruz, İsveç’te Devlet Destekli İslam Düşmanlığını Lanetliyoruz Kınıyoruz, Kur’an Benim Kutsalımdır, Kur’an-ı Kerim’i Yakanın Elleri Kurusun, Özgürlük Değil Barbarlık, Haddini Bil İsveç, İfade Özgürlüğü Değil Nefret Suçu, Cumhurbaşkanımızı Hedef Alan Eylemleri Kınıyoruz” yazılı dövizleri tutarak “İsveç Şaşırma Sabrımızı Taşırma, Kur-an’a Uzanan Eller Kırılsın, Kutsalıma Dokunma” sloganları attı.

“Saldırıları Lanetliyoruz”

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, “Bugün HAK-İŞ konfederasyonu olarak Avrupa’nın değişik ülkelerinde başlayıp, devam eden Kur’an-ı Kerim yakma girişimleri ve Türkiye’ye yönelik bir kısım operasyonları protesto etmek ve bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek için İsveç Büyükelçiliği’nin önündeyiz. Öncelikli olarak İsveç’te başlayan ve yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıları lanetliyoruz ve bu saldırıları yapanları şiddetle kınıyoruz” dedi.

“İfade Özgürlüğü Olarak Değerlendirenleri Kınıyoruz” 

Arslan, gerçekleştirilen saldırının alçakça olduğunu belirterek, “Bu alçakça saldırıyı yapanları nefretle, şiddetle kınadığımız kadar bu saldırıları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiren, başta İsveç Hükümeti olmak üzere bu konudaki tavırlarını değiştirmeyen bütün hükümetleri lanetliyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Dünyanın hiçbir demokrasisinde ırkçılık, kutsal değerlere saldırı, nefret suçu asla ifade özgürlüğü olarak kabul edilemez” dedi.

Dünyanın yaşadığı geçmiş tecrübelerden yola çıkarak, ırkçılığın ve faşizmin dünyayı ve Avrupa’yı hangi noktaya getirdiğinin, tarihteki savaşlarla görüldüğünü dile getiren Arslan,  “İnançlara, değerlere ve toplumun hassasiyetlerine karşı yapılan saldırılar nefret suçu olarak tanımlandığı halde, Avrupa’nın ne yazık ki demokrasileri ile övündükleri ülkelerinde bu saldırıları nefret suçu kapsamında değil, ifade özgürlüğü kapsamında kabul etmesi, aslında yeniden hortlatılmak istenen İslamofobi ve arkasındaki hesaplar yatıyor” dedi.

“HAK-İŞ Olarak Durduğumuz Yer Çok Net”

HAK-İŞ’in durduğu yerin çok net olduğunu belirten Arslan,  “İnsanların derisinin rengi, konuştuğu dil, yaşadığı coğrafya, inancı, meşrebi, mezhebi ne olursa olsun, insan olarak değerlidir ve kıymetlidir ve onun temel hakları vardır. Bu haklardan bir tanesi de inanç hürriyetidir” dedi.

Algı Operasyonları

İslam dünyasında ve Türkiye ile ilgili önümüzdeki seçimlere yönelik bir provokasyon ve algı operasyonu planının hayata geçirildiğini söyleyen Arslan,  “Türkiye’yi kızdıracaklar, toplumun bu hassas dengelerini bozacaklar, bir kısım hedefledikleri çatışmalar, protestolar şiddete dönüşecek ve bundan da yararlanacaklar” dedi. 

Demokrasi Vurgusu

Genel Başkanımız Arslan, ülkemizin bu ve benzeri oyunlara gelmemesi gerektiğini belirterek, “Bütün milletimizi, bütün insanlığı buradan uyarıyorum. Bu provokasyonlara asla itibar etmeyiniz. Buna karşı mücadelemizi demokratik çerçevede yapacağız. Demokratik haklarımız sonuna kadar kullanacağız. Demokrasi dışı bütün bu girişimlere demokratik yollarla tepki koyacağız. Hukuki yollarla tepki koyacağız. Kamu diplomasisi ile tepki koyacağız ama asla onların çizdiği rotaya girmeyeceğiz. Onların provokasyonlarına alet olmayacağız. Onların bekledikleri iç kaos ve kargaşaya fırsat vermeyeceğiz. AB ve başta İsveç, Danimarka ve geçtiğimiz hafta Hollanda daha önceden İsviçre vs. bütün Avrupa ve batı ülkeleri kendilerine yönelik en küçük bir şiddeti en acımasız şekilde bastıranlar, asla ve asla demokrasiyi, insan haklarını, ifade özgürlüğünü yok sayanlar, bize yönelik saldırılar olduğunda demokrat kesiliyorlar” dedi.

“Göçmenler Sarı Saçlı Mavi Gözlü İse Bütün Kapıları Açtılar”

Dünyada çifte standardın acımasız yüzünün son yaşanan savaşlar ile bir kez daha ortaya çıktığını belirten Arslan, “Ukrayna savaşından sonra yaşanan çifte standartlar ve ikiyüzlü davranışlar bir insan olarak hepimizi yaralamıştır. Eğer göçmenler sarı saçlı mavi gözlü ise bütün kapıları açtılar. Ama göçmen derisinin rengi esmer, saçı siyah, kara gözlü ise bütün kapıları kapattılar. Yetmedi Akdeniz’i adeta mezarlığa dönüştürdüler. Yunanistan’ın faşist uygulamalarını, botları delerek insanları Akdeniz’in derin sularına itenleri alkışladılar. Batıya sınırlar çektiler, Suriyeliler, Libyalılar, Afrikalılar gelmesin diye. Ama Ukraynalılar için kapıları açtılar. Dolayısıyla bu batının ikiyüzlülüğü, şairin dediği gibi ne yazık ki ‘Tek dişi kalmış canavar’ olmayı maalesef yüz yıldır devam ettiriyorlar” dedi.

İsveç Temsilcimiz İle Görüşme Gerçekleştirdik

Konfederasyonumuz İsveç temsilcisi Rafet Candemir ile yaşanan süreç ile alakalı olarak hukuki ve sivil toplum açısından neler yapılabileceğini görüştüğünü belirten Arslan, “Sivil toplumun geçmişte yaptığı dayanışmayı, İsveç’te yeniden sahneye koymamız gerektiğini görüştük" 

“Saldırılar Türkiye Cumhuriyeti’ne Yapılmış Saldırılardır”

Stockholm de meydana gelen ve ülkemize yönelik ağır provokasyon içeren Cumhurbaşkanımızın maketinin ve Türk Bayrağının çiğnenmesi olayının Türkiye’yi PKK terör örgütü üzerinden dizayn etmek olduğunu belirten Arslan, “PKK’nın her türlü alçakça provokasyonlarına destek oluyorlar. Türkiye’yi PKK üzerinden tasarımlamak istiyorlar. Türkiye’nin iç savaşından güç devşirmek istiyorlar. Türkiye’yi yenmek için PKK’yı kullanıyorlar. Bu terör örgütü hem PKK, hem FETÖ ne yazık ki batının elinde Türkiye için kullandığı en önemli silahlardan birisidir. Bu silahların onlara döndüğü gün onlar başka bir şekilde davranacaklardır, tıpkı geçenlerde Fransa’da olduğu gibi” dedi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan saldırıların Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılmış saldırılar olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Arslan, “Sayın Cumhurbaşkanımız sadece Tayyip Erdoğan değil, Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanıdır. Sayın Erdoğan’a saldırılar Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılmış saldırılardır. Bunu herkes böyle bilsin” dedi.

“Türkiye’nin ve Dünyanın Barışına Yönelik Bir Provokasyon ve Saldırıdır”

Arslan,  İsveç’teki demokratların ve İsveç halkının geniş bir kesiminin bu eylemleri onaylamadığını belirterek “Ama sessiz kalmaları bu eylemin maalesef hala onaylandığı imajını getiriyor. Onun için Türkiye olarak biz bu tür saldırıların son bulmasını, bu ülkeleri yöneten hükümetlerin sorumlu davranmalarını, ülkelerin değerlerine, ülkelerin bağımsızlık sembolü bayraklarına, liderlerine yönelik bu tür saldırılar aslında Türkiye’nin ve dünyanın barışına yönelik bir provokasyon ve saldırıdır. Yeterince sorunu var insanlığın, Avrupa’nın yeterince sorunu var. Bu sorunu sanki unutturmak, sanki arka arkaya provokasyonlarla Türkiye’nin seçimlerini etkilemek isteyen uluslararası emperyalist güçlerin oyunlarını hep beraber bozacağız” dedi. 

“14 Mayıs Tarihi Bir Gün Olacak”

Emperyalist güçlerin, her seçim döneminde birçok oyun tezgâhladıkları belirten Arslan, ortaya koydukları bütün oyunların bugüne kadar Türk Milleti tarafından boşa çıkarıldığını, 14 Mayıs seçimlerinin de bu tezgâhların sona erdiği tarihi bir gün olacağını ifade etti.

Arslan, HAK-İŞ olarak bütün kutsallarımıza yönelik kimden, nereden ve hangi zamanda nasıl bir tepki ve saldırı gelirse gelsin, ilk günkü gibi tepkimizi, ilk günkü gibi mücadelemizi sürdüreceğimizi vurgulayarak, “Bu haklı mücadelemize katkı veren destek veren bütün kardeşlerimize, HAK-İŞ mensuplarımıza yürekten teşekkür ediyor, tepkilerimizi, itirazlarımızı demokratik yollarla sürdürmeye devam etmeye çağırıyorum” dedi.

Siyah Çelenk Bıraktık

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Genel Başkan Yardımcımız Dr. Osman Yıldız, Genel Sekreterimiz Eda Akbulut ve üye sendikalarımızın Genel Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte İsveç Büyükelçiliği önüne “Özgürlük Değil Nefret Suçu” yazılı siyah çelenk bıraktı.

HABERE AİT GÖRSELLER :

27 Ocak 2023 15:34, Haberler


© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu