HAK-İŞ 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ’NÜ KUTLADI 

HAK-İŞ’TEN KÜRESEL KADIN EMEĞİ BULUŞMASI 

HAK-İŞ Konfederasyonu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, “Çalışma Hayatında ve Sendikalarda Kadın Sorunlarına Çözüm Modeli Oluşturma” ana temasıyla gerçekleştirilen Küresel Kadın Emeği Buluşmasıyla kutladı.

7-8 Mart 2013 tarihlerinde Ankara Rixos Otel’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Çorum Milletvekili, TBMM İdare Amiri ve HAK-İŞ Onursal Genel Başkanı Salim Uslu, AK Parti Manisa Milletvekili ve MKYK Üyesi Hüseyin Tanrıverdi, Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Agâh Kafkas, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit, AK Parti İstanbul Milletvekili M. Belma Satır, Ak Parti Ankara Milletvekili Tülay Selamoğlu, AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Türkan Dağoğlu, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özaslan, ILO Türkiye Direktörü Ümit Efendioğlu, MEMURSEN Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, İŞKUR Genel Müdürü Dr. Nusret Yazıcı, HAK-İŞ Yönetim Kurulu Üyeleri, bağlı sendikalarımızın genel başkan ve yönetim kurulu üyeleri ve eşleri ile uzmanların, akademisyenlerin, yabancı misyon temsilcilerinin, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinin yöneticilerinin katılımlarıyla gerçekleştirilen Küresel Kadın Emeği Buluşmasında HAK-İŞ ve üye sendikalarının kadın komitesi üyeleri, ülkemizin 81 ilinden HAK-İŞ’e üye sendikaların kadın temsilcileri ile Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ITUC) Avrupa Bölgesel Konseyi (PERC) gibi uluslararası işçi sendikaları konfederasyonlarından ve çok sayıda ülkenin ulusal işçi sendikaları konfederasyonlarından kadın sendikacılar bir araya geldi.

HAK-İŞ’in Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde gerçekleştirdiği 2. Uluslararası Kadın Konferansına Belçika, Arjantin, Azerbaycan, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Brezilya, Eritre, Fas, Filistin, Gürcistan, Irak, İran, Kosova, İtalya, Kamerun, Kenya, Kongo, KKTC, Makedonya, Malavi, Moritanya, Nijerya, Pakistan, Portekiz, Ruanda, Romanya, Senegal, Somali, Sudan, Tanzanya, Tunus, Uganda, Ürdün, Yemen, Zambiya’dan kadın sendikacılar katıldı.

Konferans, 36 ülkeden gelen 44 kadın sendikacının ve Türkiye’nin her bölgesinden gelen sendikalı kadınların katılımcıyla, kadınların hayatın her alanında yaşadıkları sorunlarına özelde ise kadınların çalışma hayatına girişte ve çalışma hayatında yaşadıkları sorunların çözümüne, kadınların sendikal temsil ve katılımını etkin şekilde artırmaya, kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanmasına, kadına yönelik ayrımcılıkla mücadeleye, kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik karşılıklı görüş alış-verişinin yapıldığı Sosyal Zirve şeklinde tamamlandı.  

GENEL BAŞKAN ARSLAN: 

“KADIN ÖRGÜTLENMELERİMİZİN KAYNAĞI MEDENİYET DÜNYAMIZDADIR” 

Etkinliklerin açılışında konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan kadınların milletimizin tarihinde oynadığı önemli rolleri dile getirerek, “Kadınlar Anadolu’nun yaşanabilir bir vatan haline gelmesinde inisiyatif almış, siyasi, sosyal ve ekonomik faaliyetlere katılmış, bugünkü anlamda sivil toplum örgütü olarak işlev görmüştür. Aynı tarihlerde Batı’da ise kadınların cadı ve günahkâr olarak suçlandığı, engizisyon mahkemelerinde yargılandığına, ölüme mahkûm edildiğine de dikkatlerinizi çekmek isterim. Sadece bu örnek bile kadın örgütlenmelerimizin kaynağının medeniyet dünyamızda da bulunduğuna dair önemli bir göstergedir diye düşünüyorum” dedi.

Konuşmasında Amerika’da zenci ayrımcılığının kalkmasına yol açan Rosa Parks olayına da yer veren Arslan, Mevlânâ’nın “Kadın Hakk’ın nurudur” sözünün altını çizdi. HAK-İŞ’in kadınlara dönük çalışmalarını anlatan Arslan Kadın Komitelerimizden ve uluslararası alanda elde edilen kazanım ve başarılardan söz etti.

Ülkemizde kadınların ayrımcılığa tabi tutulduğu önemli sorunlardan birinin kamuda başörtüsü yasağı olduğunun altını çizen Genel Başkan Arslan, “ Başbakanımıza geçtiğimiz hafta yaptığı, Kamuda başörtüsü sorununun düzeleceğine ilişkin açıklamasından dolayı teşekkür ediyorum. Ancak, sorun hâlâ devam ediyor. Şu an büyük ölçüde toplumsal bir mutabakatın sağlandığı bu konuda, ülkemizin uzun yıllardır yaşadığı bu yasak ve utanca son verilmesi için kalıcı bir çözüm bekliyoruz” dedi.

“Kadınların çalışma hayatında daha fazla yer alması, ayrımcılığın ortadan kaldırılması, önemli bir hedef olarak önümüzde durmaktadır. Yapılan tüm düzenlemelere ve kadınların iş gücüne katılımında yasal açıdan herhangi bir ayrım olmamasına rağmen, bu durum hâlâ rakamlara yansımamaktadır. Bunu aşabilmenin yolu da yasalardan çok, kafaları değiştirmekle mümkündür” diyen Arslan, bu konuda bir zihinsel dönüşüm gerektiğinin altını çizdi.

Genel Başkan Mahmut Arslan, fırsat eşitsizliği ve ayrımcılık, çocuk bakımı ve çocuk yardımları, asgari gelir desteğinin uygulanması, aile yardımının modern bir sosyal güvenlik sigortası olarak uygulamaya konulması, kadın istihdamını artırmaya yönelik teşvik mekanizmalarının etkinleştirilmesi, ebeveyn izni düzenlemeleri, doğum sonrası izinler, gibi konuların önümüzdeki dönemde sosyal taraflarla tartışılarak bir an önce yeni uygulamaların hayata geçirilmesini ümit ettiklerini ifade etti.

“ŞEHİT ANALARI DÜNYANIN VİCDANIDIR”

Filistin’de, Gazze’de, Bosna’da, Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de, Afrika’da, Somali’de, Hocalı’da, Sincan-Uygur’da, Arakan’da ve Türkiye’de şehit anası olmanın zorluklarını anlatan Arslan, “İşte o kadınlar, her türlü acının ve savaşın içinde dünyanın vicdanıdırlar” dedi.

HAK-İŞ’in ‘sadece yapılanlardan değil, yapmaya muktedirken yapılamayanlardan da sorumlu olmak’ ilkesiyle dünyanın her yerindeki trajedileri, kadınların yaşadıkları sorunları kendi trajedisi ve sorunları olarak gördüğünü vurgulayan Genel Başkan Arslan, Türkiye’de yaşanan terör sorunu ve terörün bitirilmesi sürecine de değinerek, “İçerisinde bulunduğumuz hassas süreçte kadınlarımıza önemli görevler düşmektedir. Ülkemiz kadınları terörün sona erdirilmesi sürecine dahil olmalı, çözüm için katkı ve destek vermelidir. Terör en çok kadınları vurmakta, bedelini en ağır bir şekilde kadınlar, eşler, analar ödemektedir. Onun için onları tarihi bir görev beklemektedir. Biz HAK-İŞ olarak terörün bir an önce sona ermesi için bu süreci destekliyoruz. Türkiye terörle ilgili 30 yıldır verdiği mücadele yeni bir aşamaya gelmiştir. Hükümetimizin terörün sona erdirilmesi çabalarını önemsiyoruz. Bu çabaların başarılı olmasını istiyoruz. Çünkü hiçbir şey insan yaşamından daha değerli değildir” dedi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN’DAN HAK-İŞ’E TEŞEKKÜR 

Coşkulu salona hitap eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise HAK-İŞ’e böyle bir organizasyon düzenlediği için teşekkür ederek, kendisinin de tüm kalbiyle Dünya Kadınlar Günü'nün kaybedilmiş hakların yeniden elde edilmesine vesile olmasını dilediğini, HAK-İŞ ve bağlı sendikalarını ayrıca tebrik ettiğini belirtti. İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı sırasında HAK-İŞ ile çalıştıklarını ve 10 yılı aşkın süredir çalışma hayatını ve çalışanları ilgilendiren her konuda, diğer tüm işçi konfederasyonları ve HAK-İŞ'le istişare yaptıklarının altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

“HAK-İŞ'in ve işçilerinin mücadele konusunda ne kadar azimli, ne kadar kararlı olduklarını iyi biliyorum. Ancak HAK-İŞ, çalışma hayatına sendikal mücadeleye, diyaloğun, uzlaşmanın müzakere kültürünün hakim olması, bilimsel mücadelenin eylemin önünde gitmesi noktasında gerçekten istikrarlı bir çizgi çizdi.

HAK-İŞ, dünyadaki değişimi yakından takip ederek, küreselleşmenin emek üzerindeki etkisini çok iyi analiz ederek yerelden küresele yayılan örnek bir sendikal mücadele ortaya koydu. Bunu müzakerelerimiz esnasında hep yaşadım ve yaşadık. Tabi şimdi bakan arkadaşlarım bu müzakereleri yürütüyorlar. HAK-İŞ'i sürdürdüğü emek mücadelesi yanında yerel ile küresel birlikteliği, oradaki birleşmeyi, oradaki zihniyeti buluşturma noktasında attığı adımı, muhafazakârlık ile değişim arasındaki o hassas çizgiyi büyük bir dikkatle gözettiği için özellikle kutluyor ve tebrik ediyorum.”

“KADININ HER ANLAMDA HAK MÜCADELESINDEN YANAYIZ”

Kadının her anlamda hak mücadelesinden yana olduklarını ifade eden Erdoğan, “Bunu bütün yüreğimizle destekliyoruz ve destekleyeceğiz” dedi.

Kadının çalışmasında 'esnek çalışma' diye ifade edilen adımın çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu konuyla ilgili olarak, Çalışma Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışmaları olduğunu belirterek, esnek çalışma metodu ile anneliği rahatlatacak adımların getirileceğini söyledi.

“BİZ, KADINLARLA BİRLİKTE HAREKET EDEN BİR HAREKETİZ”

Biz, kadınlar için çözüm üreten değil, kadınlarla birlikte çözüm üreten bir iktidarız. Biz, kadınlar için mücadele eden değil, kadınlarla birlikte hareket eden bir hareketiz. İstanbul İl Başkanlığımdan bu yana kadınların siyasette en ön saflarda yer almasını istedim, hamdolsun başardım da. İstanbul'da nasıl kadınlarla başarılı olduysak Türkiye'yi büyütme mücadelesinde de hep kadınlarla birlikte olduk. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette önce kadın dedik. Anayasa, yasalarda önce kadın dedik. Sosyal yardımları yaparken erkeğe değil kadına emaneti teslim ettik. Şehitlerimizin annelerini, eş ve çocuklarını öncelikle gözettik. Onları milli bir emanet olarak gördük ve her sorunlarıyla yakından ilgilendik. Engelli kardeşlerimizin çilekeş annelerini öncelikle gözettik. Onların hayatlarını kolaylaştıracak adımlar attık ve onlara asgari ücret dedik ve ödemeye başladık. Kimsesiz, yoksul hanım kardeşlerimizi gözettik, nakdi yardımlara başladık. Ayda 250 TL ve şu ana kadar 262 bin 353 kardeşimize bu ödemeyi yapıyoruz. Şu ana kadar yarım milyar ödeme yaptık. Siyasette iş hayatında, bilim ve sanatta, sporda ve istihdamda farklı zemin hazırladık kadınlara.”

Şiddet mağduru kadınlara sahip çıktıklarını, şiddeti önlemeye ve cezalandırmaya yönelik etkili düzenlemeler yaptıklarını, şiddet nedeniyle evini terk etmek zorunda olan kadınlar için evler açtıklarını anlatan Erdoğan, “Kadının mutlu olmadığı hiçbir toplumun refah içinde olabileceğine inanmıyoruz. Anneleri huzurlu olmayan bir toplumun huzurlu güvenli olabileceğine inanmıyoruz. Kadınların ve annelerin haklarını elde ettikleri toplumun tüm bireyleri umut dolu bir toplum meydana getirecektir. Bunu biliyor bunun için mücadele ediyoruz.”

 “İŞÇİSİZ İŞVEREN, İŞVERENSİZ İŞÇİ OLAMAZ” 

 ''Bizim tarihimiz ve medeniyetimizde çok temel bir ilke var. İnsan için den yani emeğinden başka bir şey yoktur. Bir başka ilke 'çalışana hakkını, emeğinin karşılığını alın teri kurumadan verin'. Bizim tarihimizde işçi ve işveren münasebetleri, emek mücadelesi, emek örgütlenmesi işte bu ve benzeri pek çok temel ilkenin üzerinde gelişti'' diyen Erdoğan, işçi-işveren münasebetinin adeta bir elmanın iki yarısı gibi olduğuna vurgu yaptı.

Erdoğan, işçisiz işveren, işverensiz işçi olamayacağının altını çizerek, ''Dolayısıyla bunlar birbirinin tamamlayıcısıdır, mütemmimidir. İşveren, girişimci, yatırımı yapmadığı zaman benim emekçi kardeşim nerede çalışacak bir yer bulacak. Bunu bilmemiz lazım, bunu görmemiz lazım. Onun için fabrika kapattırmak veya fabrika kapatmak bir başarı değildir. Yani bir grevin neticesi fabrikaları kapatmak değildir. Bir lokavtın neticesi de aynı şekilde kendisi için geleceğe yönelik bir çıkar sağlamak değildir” dedi.

Kazan-kazan anlayışı ile hem işverenin hem de işçinin kazanması gerektiğini söyleyen Erdoğan, ''Yani işverenin şunu söylemesi lazım: Benim işçim olmadan ben olamam. İşçinin de şunu düşünmesi lazım. İşveren benim ekmek kapımdır. Öyleyse bu bir ortak dayanışmadır. Bunu başarmamız lazım. Dayanışma içinde olmamız lazım. Bu dayanışmayı sağladığımız anda bir üçüncü devre giriyoruz. O da nedir- Ülke kazanır, millet kazanır. Yani sadece benim işçi kardeşim kazandığı ile kalmayacak. Sadece işverenin kazandığı ile kalmayacak. Buradan bir de vergi ödeniyor. O vergi ile ne oluyor- O ülkeye yatırımlar oluyor. Ne oluyor- Millet için okullar, hastaneler bütün bunlar oralardan yapılıyor'' ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN, HAK-İŞ’Lİ KADINLARIN ÇÖZÜM SÜREÇLERİNDE YER ALMASINI İSTEDİ 

Terör sorununda çözüm süreci içerisinde olunduğunu anımsatan Erdoğan, “Burada hanım kardeşlerimden çok şey bekliyorum. Çünkü eğer siz bir işe, 'dur' derseniz evvelallah o iş durur. Bu mücadelede sizin gücünüzü hisseden, gören, bilen bir Başbakan olarak sizden özellikle bu desteği bekliyoruz ve hanım kardeşlerimizin sorunlarını çözmede katkısını aldığımız HAK-İŞ Kadın Komitesi'nin çok daha aktif biçimde dayanışma ve işbirliği içinde ortak çözüm süreçlerinde yer almasını diliyorum” diye konuştu.

Konuşmasının ardından Erdoğan, HAK-İŞ ve bağlı sendikalarına üye başarılı emekçi kadınlara plaket verdi.

Başbakan Erdoğan’dan Öz İplik-İş Sendikasına üye Canan İşbilen, Hizmet-İş Sendikasına üye Fatma Şengül, Öz Gıda-İş Sendikasına Üye Hülya Güzel, Öz Büro-İş Sendikasına üye Kıymet Çoşgun Ertek, KKTC Kamusen’e üye Meryem Köksal, Öz Orman-İş Sendikasına Üye Mehtap Gülap, Öz Taşıma-İş Sendikasına üye Dilek Yıldırım, Öz Ağaç-İş Sendikasına Üye Cemile Şahin, Çelik-İş Sendikasına Üye Birsen Bolat, OLEYİS’e üye Sema Acar, Öz İş Sendikasına Üye Cangül Bozkurt, Medya-İş Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Eda Ay plaket aldılar.

Genel Başkan Mahmut Arslan da Erdoğan'a günün anısına bir hediye takdim etti. Erdoğan’a günün anlamı ile özdeşen emekçi bir kadın olan Yaşar Nezihe Hanım tarafından ülkemizde yazılan ilk 1 Mayıs şiiri hediye edildi. Şiir ülkemizin önemli ve öncü kadın hattatlarından Ayten Tiryaki tarafından hazırlandı.

ŞAHİN: “KADIN SEVGİDİR, SORUMULUKTUR, EMEKTİR” 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de konuşmasında, ''Ailemizle yuvamızla işimizle sorunun değil çözümün bir parçası olmaya devam edeceğiz'' dedi. Kadının duygusal zekâsının ve varlığının, toplumun ve toplumsal barışının en büyük güvencesi olduğunu belirten Şahin, kâinatın kadının ve erkeğin onuru ve sorumluluğu üzerine yaratıldığını ifade etti.

İnsanı diğer insandan üstün kılan özelliğinin ne dili ne ırkı ne mezhebi ne rengi ne de cinsiyeti olduğunu vurgulayan Şahin, ''Bize verilen sorumluluğun hakkını vermek ve çalışmak, insanı insandan üstün kılan en büyük özelliktir'' diye konuştu.

Şahin, analığın çok önemli bir vasıf olduğunu dile getirerek, ''Yüce Mevla’mın bize verdiği en kutsal görev. Hepimiz biliyor ve inanıyoruz ki hiçbir makamı, hiçbir parayı evladımızın bir tüyüne değişmeyiz. Analığımızı, doğurganlığımızı, ailemizi güçlü değer tutmak zorundayız. O yüzden aile ve iş yaşantısını uyumlaştırmak, o yüzden eğitimin, sağlığın, sosyal güvencenin önündeki bütün engelleri kaldırmak için yola çıktık'' dedi.

 
Geçen yıl, İstanbul Anlaşması'nı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çekincesiz olarak imzalayan ilk ve tek ülke olmasının onurunu yaşadıklarını anlatan Şahin, ''Bugün milli gelirin bizim 5 katımız, 10 katımız olan ülkelerin bu anlaşmayı beklettiğini gördük. Nedeni de dünyada kriz var, Avrupa'da kriz var. Bu anlaşmayı imzalarsak kadına yönelik şiddetle ilgili bize maliyet gelecek dendi. Oysa Başbakanımız, 'eğer yaşam hakkıysa kadına yönelik şiddetle mücadeleyse bunun maliyeti olmaz, gereği yapılsın' talimatı üzerine biz bu anlaşmayı imzaladık'' dedi.

 ÇELİK: “KADIN İSTİHDAMINI ARTTIRDIK”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise, "Hayat bir kadın bir erkek iki kişi ile başladı. Bugün insanlık 7 milyara ulaştı. İnsanlık tarihi acılarla, savaşlarla özellikle de kadınların çektiği çilelerle doludur. İnsanın çok ama insanlığın kıt olduğu bir dünyada yaşadığımızı vurgulamak istiyorum. Kadınlar kimi dönem diri diri toprağa gömüldü, kimi zaman cadı avına hedef oldu. Şiddet, ucuz işçilik gibi negatif tanımlamalara hedef oluyor. Oysa ailenin direğidir, bizim medeniyetimizde baş tacıdır, kadınsız toplum çorak topraklar gibidir" şeklinde konuştu.

Küresel ekonomik krizin etkilerini sürdürmeye devam ettiğine işaret eden Çelik, şöyle devam etti: ''2012'de dünyada 4 milyon kişi, işsizler ordusuna ilave oldu. Yapılan araştırmalarda, 2013 yılında 5 milyon, 2014 yılında ise 3 milyon kişinin dünya işsizler ordusuna katılacağını ortaya konmaktadır. Dünya işsizliği üretmeye doğru giderken bizler sizlerin talimatıyla, Başbakanımızın talimatıyla ve önderliğiyle yürütülen ekonomik politikalar, teşvik paketleri, istihdam paketleri, mesleki eğitim, işbaşı eğitim, iş ve meslek danışmanları, kısa çalışma ödeneği, sağlıklı çalışma ortamı ve sendikal özgürlük, örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırma gibi son derece önemli düzenlemeleri gerçekleştirerek Avrupa'da işsizlik ortalaması yüzde 10,8 iken Türkiye'de bu alınan önlemler neticesinde yüzde 9,8 olan işsizlik oranı yüzde 9,2'ye gerilemiş bulunmaktadır.2004 yılından bu yana kadın istihdamında 2 milyon 260 bin istihdam gerçekleşti ve istihdam oranı yüzde 20'den yüzde 26'ya çıktı. Başbakanımızın talimatıyla gerçekleştirdiğimiz kadınlarımızla ilgili bir hususu belirtmek istiyorum. 18 yaşın üstündeki kadınları istihdam ettiğinizde uygulanan teşvik var. Bu teşvike göre işveren payı hazine tarafından karşılanmaktadır. Bu uygulama neticesinde 2008'den bu yana 1 milyon 357 bin kadınımız bu teşvikten yararlanmıştır, yalnız ocak ayında 128 bin kadının bu teşvikten yararlanarak istihdamı gerçekleşmiştir.''

Nüfus artış hızını gözeten, aile birliğini koruyan, sağlıklı nesillerin yetişmesini teşvik eden istihdam politikalarını hayata geçirmek için çalışmaları sürdürdüklerini anlatan Çelik, kadınların sendika yönetimlerine taşınmasını istedi.

 ITUC-PERC Başkan Yardımcısı ve PERC Kadın Komitesi Başkanı Mariana Kniesner ise yaptığı konuşmada, “2013’teki en önemli sorunlarımızdan biri eğitimdir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan’a teşekkür ediyoruz, Anayasa’da ve günlük çalışma hayatında kadınlara daha çok hak tanınmasını, işgücü piyasasına kadınların katılımını istiyoruz” dedi.

 HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Jülide Sarıeroğlu da etkinliklerin açılışında bir konuşma yaptı. Sarıeroğlu HAK-İŞ’in geçmişten bugüne üye sendikalarıyla birlikte kadın odaklı çalışmaları kapsamlı şekilde büyük bir titizlikle yürüttüğünü ifade ederek, “tüm çalışmalarımızı başta üyelerimiz olmak üzere ülkemizdeki tüm kadınların politik/ekonomik ve sosyal haklarını geliştirmek, kadın hakları konusunda kadın ve erkeklerin bilinç düzeylerini artırmak, kadınların toplumsal hayatın her alanında rol ve statülerini yükseltmek, üretim ve yönetime katılma imkânlarını geliştirmek için gerçekleştiriyoruz” dedi. Yapılan tüm düzenlemelere rağmen kadınların hala önemli sorunları olduğunu ifade eden Sarıeroğlu, “Kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanmasında, cinsiyet ayrımcılığının ortadan kaldırılmasında yasal düzenlemeler elbette çok önemli ancak yeterli değildir. Gerek kadınların çalışma hayatında daha fazla yer alması gerekse kadın-erkek eşitliğine ulaşmak için yasal açıdan sağlanan gelişmelerin eksiksiz olarak uygulamaya konulması en önemli hedef olarak önümüzde durmaktadır” dedi.

Kadın sorunları kapsamlı makroekonomik politikalar ile desteklenmesi ve tüm politikalar ile ana akımlaştırmayla bütünleştirilmesi gerektiğini söyleyen Jülide Sarıeroğlu “Cinsiyet Eşitliği Kurumu kurulmasının, ebeveyn izni uygulamasının ülkemize kazandırılmasının, çocuk bakım konusunda aile ve sosyal yardım sigorta kolunun kurularak yeni bir model oluşturulmasının ayrıca 21 ülkede olduğu gibi ülkemizde de 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesinin önemli gelişmeler olacağına inanıyoruz” dedi.

“OSMANLI TOPLUMUNDA KADIN” SERGİSİ YOĞUN İLGİ GÖRDÜ 

Protokol konuşmalarından sonra Başbakan Erdoğan, Genel Başkanımız Arslan’la birlikte “Osmanlı Toplumunda Kadın” konulu serginin açılışını yaptı. Başbakan ve bakanların dikkatle inceledikleri sergi, toplantıya yurtdışından katılan misafirler ve Türkiye’nin 81 ilinden gelen HAK-İŞ’li kadınlar tarafından yoğun ilgi gördü.

Programın öğleden sonraki bölümünde TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı, Ak Parti Kocaeli Milletvekili A. Sibel Gönül bir konuşma yaparak, HAK-İŞ Kadın Komitesi’nin hazırladığı uluslararası toplantı için HAK-İŞ’e teşekkür etti.

Kadınların çalışma hayatında ve karar alma mekanizmalarında istenilen düzeyde temsil edilmediğini ifade eden Gönül, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun kadının sosyal ve ekonomik statüsünü artırmaya yönelik çalışmaları hakkında bilgi verdi. Gönül, çalışmaları halen devam eden, ‘Her Alanda Kadın İstihdamının Arttırılması ve Çözüm Önerileri Konulu Alt Komisyon ve Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Konulu Alt Komisyonların’ geldikleri aşamaları katılımcılar ile paylaştı.

ILO Türkiye Temsilcisi Ümit Efendioğlu “ILO Perspektifinden Çalışma Hayatında Kadın” konulu yaptığı konuşmasında, “Dünyada ve ülkemizde kadının toplumsal eşitliğinin sağlanması, kadın istihdamının arttırılması gibi birçok çalışma sürdürülüyor. Genç kadın işsizliği, ülkemizde ve dünyada büyük sorun. Ayrımcı uygulamalar önlenmeli ve kadınlar güçlendirilmeli. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak zorundayız” dedi.

Ankara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülay Toksöz “Türkiye Çalışma Hayatında ve Sendikalarda Kadının Konumu” konulu konuşmasında kadınların çoğunun tarımda istihdam edildiğini belirterek, “Her üç kadından biri aile işçisi olarak ücretsiz çalışmaktayken, erkeklerde bu oran yüzde 5’tir, yaklaşık 20 milyon kadın işgücünün dışındadır. Erkekler gelir getirici işlerde çalışırken kadınlar karşılıksız çalışıyor ve sosyal güvenlikten yoksun. Hedefimiz kadınların işgücü piyasasına erkeklerle eşit biçimde katılmalarını sağlamak” dedi.

Ardından Gönül’e, Efendioğlu’na ve Toksöz’e Genel Başkanımız Mahmut Arslan tarafından günün anısına plaket takdim edildi. 

KADIN SORUNLARI OTURUMDA TARTIŞILDI 

TV24 muhabiri Petek Us’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Kamu ve İşveren Perspektifinden Çalışma Hayatında Kadın Sorunları ve Çözüm Önerileri” adlı oturumda TİSK Araştırma ve Dış İlişkiler Uzmanı Esra Belen, “Yüksekokul mezunu kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 70’lere ulaşırken, okur-yazar olmayan kadınlarda bu oran yüzde 17’lerdedir. Esnek çalışma biçimleri kadın istihdamı için yeterli olmamakla birlikte önemli bir uygulamadır” dedi.

TESK Dış İlişkiler Uzmanı Zeynep Ercan ise oturumda yaptığı konuşmada TESK’in uyguladığı projelerden söz ederek, “2002-2009 yılları arasında kadın girişimciliğinin desteklenmesi için projeler uyguladık. Kadın girişimciliğinde temel eksiklik finansman ve kendine güven noktasında” dedi.

Oturumda Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığı Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Nurcan Önder ise Ulusal İstihdam Stratejisinin 2023’te neler yapılacağına dair bir doküman olduğunu belirtti. Önder, “Politika olarak kadınların bakım yükümlülüklerinin azaltılması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadın odaklı düzenlemelerin AB normlarına uygun olmasının sağlanması, kadın girişimciliğinin yükseltilmesi benimsenebilir. Tarım sektöründe kayıtdışılığın azaltılması, kadınların istihdam oranlarının artırılması da bu politikalardandır” dedi.

Konuşmacılara HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan tarafından plaket takdim edildi.

YABANCI KONUKLAR FORUM KONUŞMALARINDA HAK-İŞ’İ ÖRNEK GÖSTERDİ 

Yurtdışından Uluslararası Kadın Buluşmasına davetli olarak katılan yabancı heyetlerin konuşmasına geçildi. Azerbaycan’dan Agil Dadashov, Brezilya’dan Celia Regina Costa, Bosna-Hersek’ten Selma Bogilovic, Fas’tan Fatiha Essehir, Filistin’den Basem aI-Izzatali Alafandi, Irak’tan İlham Nasrah Rahmattulah, İran’dan Sima Asghari, İtalya’dan Barbara Filippi, Kenya’dan Carolyn Chepkoech Rutto, Arjantin’den Viviana Ester Garcia, Makedonya’dan Mırjana Andreska, Moritanya’dan El Ghaida Nbeya, Kongo’dan Cecile Voka, Nijerya’dan Obiageli Esther Eze, Pakistan’dan Rabeea Hadi, Portekiz’den Ana Pires, Ruanda’dan Datİva Mukaruzima, Sudan’dan Leyla Mehdi İbrahim, KKTC Kamu-Sen’den Ayşe Özdemirağ birer konuşma yaptılar. Konuşmalarda kadın sorunlarının küresel ölçekte büyük önem taşıdığına vurgu yapıldı. HAK-İŞ’in kadın sorunlarına duyarlılığının bütün dünya sendikaları tarafından benimsenmesi gereken değerli çalışmalar olduğunu belirten konuşmacılar Türkiye’de gerçekleştirilen çalışmaları örnek gördüklerini söylediler.

Oturumların ardından Hizmet-İş Sendikası Kadın Komitesi Başkan Yardımcısı Arzu Kahveci tarafından “Çalışma Hayatında ve Sendikalarda Kadın Sorunlarına Çözüm Modeli Oluşturmak İçin Küresel Kadın Emeği Buluşması II. Uluslararası Kadın Konferansı Sonuç Deklarasyonu” okundu.

HAK-İŞ KADIN KOMİTELERİ ÇALIŞTAYDA BULUŞTU 

Etkinliklerin ikinci gününde ise 81 ilden gelen HAK-İŞ Kadın Temsilcileri “HAK-İŞ Kadın Stratejisi Hazırlama” çalıştayında buluştular. Kadın temsilciler yaşanan sorunlara değindiler. Bu sorunların aşılması noktasında HAK-İŞ olarak ülke genelinde neler yapılaması gerektiğine dair bir beyin fırtınası şeklinde geçen çalıştayda kadın işgücünün güçlendirilmesi için HAK-İŞ’in yapacaklarına dair bir yol haritası oluşturuldu.