ARSLAN: “KAMUDA KADROLU İŞÇİLERİN DÖRT KATI TAŞERON İŞÇİ VAR”

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, kamu kurumlarında kadrolu çalışan işçilerin dört katı taşeron işçi çalıştırıldığına dikkat çekerek, “Türkiye’de büyük bir haksızlık, adaletsizlik, vicdanları da yaralayan bir uygulamayla karşı karşıyayız. Bu sorunun çözümü Türkiye için önemli, çünkü ekonomik bir problemken sosyal problem olmaya doğru gidiyor. Türkiye’nin bu sosyal maliyeti ödeme zorunda bırakılmaması lazım” dedi.

Arslan, 4 Mart 2013 tarihinde Kanal A televizyonu yayınına katılarak taşeron işçilik konusunda değerlendirmelerde bulundu. Arslan, şuanda kamuda çalışan toplam kadrolu işçi sayısının 155 bin civarında olduğunu ve bunun belediyelerde çalışanların da dahil edilmesiyle birlikte 225 bine ulaştığını belirtirken, kamuda çalışan taşeron işçi sayısının ise 1 milyonu bulduğunu söyledi. Arslan, “Dolayısıyla kamuda çalışan kadrolu işçilerin dört katı taşeron işçi çalıştırması söz konusu. Bu işçilerin en büyük sorunu toplu sözleşme ve izin haklarını kullanamamaları, kıdem tazminatlarını ve fazla çalışma ücretlerini alamamaları. Hiçbir hukuki dayanağı olmadan bunlar, adeta köle gibi çalıştırılmakta, ücretleri de asgari ücret ya da biraz üzerinde. Bu da Türkiye’de büyük bir haksızlığı, adaletsizliği, vicdanları da yaralayan bir uygulamayı önümüze getiriyor. Bu sorunun çözümü Türkiye için önemli, çünkü ekonomik bir problemken sosyal problem olmaya doğru gidiyor. Türkiye’nin bu sosyal maliyeti ödeme zorunda bırakılmaması lazım” dedi.

Taşeron işçilik sorununun çözümü için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile birlikte çeşitli çalışmalar yapıldığını, raporlar hazırlandığını, konunun Üçlü Danışma Kurulu toplantılarında gündeme geldiğini ifade eden Arslan, şunları kaydetti:

“Bu sorunun önemli olduğu, Türkiye için büyük bir sorun olduğu ve çözülmesi gerektiği konusunda bir mutabakat var. Ama nasıl çözüleceği konusunda henüz tarafların tam mutabakatı sağlanamamıştır. Basından öğrendiğimiz kadarıyla Sayın Bakan bu çalışmalarını Bakanlar Kuruluna taşımış. Sayın Bakanın bu konudaki duyarlılığını, olumlu ve anlamlı buluyoruz. Ama nasıl bir çözüm önerdiklerinden somut bilgimiz olmadığı için o noktada değerlendirme yapamıyoruz. Umarım bizim taleplerimizi de dikkate alan bir çözümü Türkiye gerçekleştirir. Milyonlarca insanın beklentisi, umutları boşa çıkarılmadan bir çözüm yolu buluruz. Bu çok önemli, sosyal barışımız için de çok önemli, Türkiye’nin barışı için de önemli, Türkiye’nin sendikal dünyası için de önemli. Eğer bu sorunu aşabilirsek, örgütlü toplum olma konusunda da önemli bir sorunu aşacağız. Talebimiz, bu insanlar sendikalı olsun, toplu sözleşme haklarından yararlansın, mahkeme kararlarına uyularak kamuda kadrolu işçinin engelleri kaldırılsın. Kamuda çalışan arkadaşlarımız kadrolu olarak çalıştırılsın. Herkes kendi işinde kendi kadrosunda sendikalara üye olarak toplu sözleşme haklarından yararlanan barış içerisinde bir çalışma hayatını hedefliyoruz. Umarım bu yönde adımlar atılır.”