ARSLAN: “ TAŞERON UYGULAMASININ ACISINI HEP BERABER YAŞIYORUZ”
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, kamunun hizmet alımı işlemi ile taşeron uygulamayı kullanmasını, yasalardaki boşluklardan yararlanmak olarak değerlendirirken, "Bu uygulama sonucunda taşeron işçi yaptırımının acısını hep beraber yaşıyor” dedi.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 19 Ocak 2015 tarihinde V TV Ana Haber Bülteni’ne katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Genel Başkanımız katıldığı programda, taşeron uygulamasının olumsuz yanları, iş sağlı ve güvenliği alanında alınması gereken tedbirler, sendikal örgütlülüğün önündeki engeller ve asgari ücret uygulamaları hakkında açıklamalarda bulundu.
“Taşeron Uygulamasını Vicdan Sahibi Biri Olarak Kabul Etmek Mümkün Değil”
Kamudaki taşeron uygulamasının Türkiye’ye yakışan bir tablo sergilemediğini ifade eden Arslan, uygulamanın Türkiye’nin ekonomik, sosyal, siyasal ve hukuksal alanda yapılan reformlarına uymadığını vurguladı.
Kamunun hizmet alımı işlemi ile taşeron uygulamayı kullanmasını, yasalardaki boşluklardan yararlanmak olarak dile getiren Arslan, “ Kamu kurumları yapılacak olan işleri hizmet alımı üzerinden taşeron sistemi ile karşılıyor. Aslında kamunun bu işleri yaptırmak için alabileceği kadrolu eleman bedelinin yaratacağı yükü kaldıracak gücü var. Ama yasadaki bir takım boşlukları kullanarak, yasaların arkasından dolanarak bu işleri taşeron uygulaması ile hallediyor. Bu uygulama sonucunda taşeron işçi yaptırımının acısını hep beraber yaşıyor” dedi.
Kamunun, kamu hizmetlerini kendi kadroları ile yapması gerektiğinin altını çizen Arslan, bu uygulamayı bir sendikacı olmaktan çok, vicdan sahibi olan biri olarak kabul etmenin mümkün olmadığını ifade etti.
Son yapılan düzenlemelerle, asıl iş ile yardımcı işleri bakanlar kurulunun sınıflandırıyor olmasını küçük ama ümit vaat eden bir adım olarak nitelendiren Arslan, “ Asıl işlerde taşeron çalıştırılması bakanlar kurulu kararı ile yasaklanıyor. Ancak bizim talebimiz taşeron olarak devam eden kişilerin kadrolu olmalarıdır” dedi.
HAK-İŞ’in yoğun bir örgütlenme çalışması içerinde olduğunu vurgulayan Arslan, “ Yoğun çalışmalar ile taşeron işçileri örgütlemeye devam ediyoruz. Tespit alıyor, Toplu sözleşme çağrısında bulunuyor ve işçilerin sendikalı ve güvenceli yaşama geçmeleri için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.
“İSG Alanında 3 Tip Temel Sorun Var”
İş Sağlığı ve Güvenliği alanında 3 tip temel sorun olduğunu ifade eden Arslan, “ En temel sorun mevzuat sorunu, bu alanda TBMM’de bir komisyon çalışıyor ama çalışmalar yeterli düzeyde değildir. İkinci en önemli başlık denetim sorunu, bu alanda da alt yapı eksikliği sorunları var. Ama bizim bu alanda en çok önem verdiğimiz mesele zihniyet sorunu, işçi, işveren ve kamuoyu olarak hep beraber bir bilinç oluşturmamız gerekmektedir. Eğer topyekûn bir bilinç oluşturmazsak kazalardan sonra ağlamaya ve sızlanmaya devam ederiz” dedi.
Çalışmalarda insan merkezli bir yapı oluşturulmazsa sorunların çözüme kavuşamayacağını ifade eden Arslan, “ Çalışmalarımızda insan temelli bir yapı oluşturmazsak, insanı rezidansın bir parçası, inşaatın bir parçası olarak görürsek sonuç alacak bir çalışma sağlayamayız” dedi.
“Hükümet ve Devlet Sendikalaşmanın Önünü Açmalı”
Ölümlü iş kazalarının %97’sinin önlenebilir kazalar olduğuna dikkat çeken Arslan, örgütlü işyerlerinde kazaların %2 seviyesinde olduğunu, bu duruma bakıldığında Hükümetin ve Devletin sendikalaşmanın önünü açması gerektiğini ifade etti.
Arslan, “İnsanların en temel hakkı olan, anayasal hakkı olan, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir. Tabii ki bu çalışmaları yaparken işçileri koruyucu düzenlemeler yaparak önlemler alırsak verimli bir çalışma olur” dedi.
“Asgari Ücret Talepleri Karşılamaktan Uzak”
Asgari ücret konusunda her yıl 1 aylık bir komedinin sergilendiğinin altını çizen Arslan, “ 15 kişilik bir asgari ücret komisyonu her yıl 1 aylık süreçle bizi oyalıyor, işçi kesimini sadece bir işçi konfederasyonu temsil ediyor. Eksik temsil sisteminin düzenlenmesi gerekiyor. Türkiye’nin en büyük konfederasyonlarından HAK-İŞ olarak biz asgari ücret sonuçlarını medyadan öğreniyoruz. Tablo gerçekten içler acısı bir durumdadır. Açlık sınırı ve yoksulluk sınırları ortada iken asgari ücretin beklentileri karşılamadığını söylemek için bilim adamı olmaya gerek yoktur” dedi.
İşçilerin çalışma hayatında karşılaştıkları tüm sorunlarının tek çözümünün “Sendikal Örgütlülük” olduğunun altını çizen Arslan, bütün emekçileri, topyekün örgütlenmeye, HAK-İŞ çatısı altında birleşmeye davet etti.
Arslan, “ Bir olursak güçlü oluruz, sorunların çözümü ve hakların kazanımı için sendikalı olmaktan başka çare yoktur” dedi.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu