L20 BAŞLANGIÇ TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Türkiye’nin dönem başkanlığındaki G20 kapsamında işçileri temsil etmek üzere oluşturulan Emek 20 (L20) çalışmaları resmen başladı. Genel Başkanımız Mahmut Arslan, L20’nin tüm dünyayı ve G20’yi doğrudan ilgilendiren bir yapı olduğunu belirterek, “Üç konfederasyon birlikte bir irade ortaya koyup, G20 Deklarasyonu’nda ve somut çıktılarında çalışma hayatına ilişkin isteklerimizin yer alması için yoğun bir lobi faaliyeti içerisinde gireceğiz. ITUC ve TUAC’ın destekleri ile Türkiye’nin G20 konusunda büyük bir başarıya imza atmasını sağlayacağız” dedi.
L20 toplantılarının organizasyonu için TÜRK-İŞ’in başkanlığında HAK-İŞ ve DİSK’in katılımlarıyla bir L20 organizasyon komitesi oluşturuldu. Bu kapsamda L20 Türkiye Başkanlığı Başlangıç toplantısı “İstihdam Yaratan Büyüme, Adil Ücretler ve Kapsayıcı Kalkınma” başlığıyla 4 Şubat 2015 tarihinde Ankara’da gerçekleştirildi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın katılımıyla gerçekleştirilen toplantıya, Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın yanı sıra HAK-İŞ Yönetim Kurulu, Konfederasyonumuza bağlı sendikaların Genel Başkanları, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, G20 Türkiye Şerpası Ayşe Sinirlioğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Erhan Batur, ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow, TUAC Genel Sekreteri John Evans, ILO Cenevre Genel Müdür Yardımcısı Anna Biondi, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Yağız Eyüboğlu, TEPAV Ticaret Çalışmaları Merkezi Direktörü Bozkurt Aran, G20, B20, T20 ve C20 temsilcileri ile çok sayıda uzman ve basın mensubu katıldı.
Babacan: “G20’de W20’yi Başlatmak İstiyoruz”
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, L20 toplantısını organize eden TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK Genel Başkanlarına teşekkür ederek, L20 toplantısın önemine dikkat çekti. Babacan, G20’nin temel platform olduğunu, G20’de alınan kararların dünyada yakından takip edildiğini ifade ederek, G20’nin tüm paydaşlara açılması gerektiğini belirtti. Babacan, G-20’de başlatmak istedikleri yapının W20 (kadın 20) olduğunu kaydederek, “Özellikle kadınların iş dünyasındaki rolünün ve etkinliğini arttırmaya yönelik yaptığımız bu çalışma, dünyada genel kabul gördü” dedi.
Babacan, “Formatı ve işleyişi ile ilgili G-20 ülkeleri arasında istişarelerimiz devam etmekte. Ama kadınların iş dünyasındaki sorunlarını, fırsatları, burada yapılması gerekenleri ele almanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Dönem başkanlığı önceliklerinin İngilizce “3-i” ile sloganlaştırıldığını ifade eden Babacan, “Kapsayıcılık (inclusion), Uygulama (implementation) ve yatırım (investment) dünyada eşitsizliğin ulaştığı boyutlar son derece kaygı vericidir. Eşitsizlik, sosyal, adalet, ekonomik sonuçlar doğurmaktadır. Saman alevi gibi geçici büyüme yerine sürdürülebilir büyümeyi önceliyoruz” dedi.
Dünya genelinde işsizlik rakamları umut verici olmadığını ifade eden Babacan, “Özellikle genç işsizlik bazı ülkelerde yüzde 50’i aşmış durumda. Bir de çok uzun süreli işsizler var. Bir yıldan uzun süre işsiz kalanları tekrar işgücü piyasasına geçmek oldukça zor. Her şeyin başında da güven sorunu var. Güven olmayınca yatırım ortamı sağlanamıyor. Bir ülkede öngörülebilir bir ekonomi ortamı yoksa yatırım yapılmıyor, yatırım yapılmayınca istihdam imkânları da doğmuyor. Türkiye, istihdamı yüzde 10’un üzerinde artıran iyi ülkeler arasında. Kadınların işgücüne katılım oranında da iyileşmeler var. Üniversite mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 70’lere ulaştı. Son 3 yıllık performansa bakıldığında kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 48” dedi.
Arslan, “Türkiye G20’de Büyük Bir Başarıya İmza Atacak”
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, toplantıda gerçekleştirdiği konuşmada taşeronlaşma, istihdam ve işsizlik, mesleki eğitim ve beceriler ile büyüme gelir dağılımı ve kayıtdışı çalışma konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
G20 zirvesine Türkiye’nin dönem başkanlığı yapacağı 2015 yılında L20’nin de Türkiye için önemine değinen Arslan, “ L20 tüm dünyayı ve G20’yi doğrudan ilgilendiren bir yapı, bu alanda 3 konfederasyon olarak birlikte bir irade ortaya koyup, G20 Deklarasyonu’nda ve somut çıktılarında çalışma hayatına ilişkin isteklerimizin yer alması için yoğun bir lobi faaliyeti içerisinde gireceğiz. ITUC ve TUAC’ın destekleri ile Türkiye’nin G20 konusunda büyük bir başarıya imza atmasını sağlayacağız” dedi.
Taşeron sorununun hala Türkiye için büyük bir dram olduğunu ifade eden Arslan, “Türkiye'de, kamu ve özel sektörde her geçen gün daha da yaygınlaşan taşeron işçilik uygulaması çalışma hayatının en temel sorunu haline gelmiştir. Örgütsüzlüğü, güvencesiz çalışmayı, kayıtdışını, kuralsızlığı tetikleyen, insan onuruna yaraşır düzgün iş tanımını yok sayan taşeron işçilik uygulaması, çalışma hayatının dengelerini bozmakta, ekonomik ve sosyal olarak büyük bir tahribat yaratmaktadır” dedi.
Taşeronlaşmanın, kamu hizmetlerinde verimsizliği beraberinde getirdiğini ve hizmet kalitesini düşürdüğünü vurgulayan Arslan, taşeron sorununun çözümü konusunda şu önerilerde bulundu:
“Yerel yönetimler başta olmak üzere her sektörde taşeronlaşmayı teşvik eden politikaların terk edilmesi ve mevcut taşeron olarak çalışanların durumlarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Mevcut durumun iyileştirilmesi için; işçileri korumaya ve taşeron şirketlerde çalışanların sendikal örgütlenmesinin önündeki engelleri kaldırmaya yönelik gerekli düzenlemelerin yapılması ve uygulanması büyük önem taşımaktadır. Taşeron işçilik uygulanmasında ILO standartları esas alınmalıdır.”
Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmak isteyen taşeronlara karşı bazı engeller getirildiğinin altını çizen Arslan, bu sorunun çözümü için L20 çalışmalarında taşeron sorunu üzerine ağırlık verileceğini vurguladı.
İşsizlik oranlarının hala beklenen seviyelere gerilemesinin Türkiye gibi gelişmiş ekonomiye sahip bir ülkeye yakışan tablo olmadığını dile getiren Arslan, “2003-2008 yılları arasında Türkiye büyük bir büyüme içine girdi. Ama sonuçlara ve istatistiklere baktığımızda gördük ki bu büyüme istihdam oranlarına yansımamış. Yapmamız gereken sorunların masaya yatırılıp enine boyuna tartışılması sonucunda, büyüme paralel bir istihdam sağlanmasıdır. 1 milyon 300 bin kişiye istihdam sağlanmasına rağmen işsizlik stokları yüzde 10 oranlarındadır. Bu oran dünyada kurumsal güç haline gelen Türkiye’ye yakışmayan bir tablodur” dedi.
Kayıtdışı ile mücadelede Türkiye’nin son 4 yılda büyük başarı sağladığını vurgulayan Arslan, “Son 4 yıl içerisinde büyük bir başarı ivmesi yakaladık, ama hala OECD ülkeleri içerisinde en yüksek kayıtdışı istihdam oranları Türkiye’de bulunmakta, insanların kayıtdışı çağdaş köleler olarak çalıştırılmasının önüne geçmek için, Hükümetin G20 kararlarını dikkate alarak bir düzenleme yapması gerekmektedir” dedi.
Sendikal örgütlülük oranlarının açıklanan son verilere göre yüzde 10.46 olduğunu ve yapılan tüm çalışmalar ışığında oranların istenilen seviyelere ulaşamadığını dile getiren Arslan, “Bu oran G20’ye ev sahipliği yapma iradesini gösteren, Dünyanın en büyük 16. Ekonomisine sahip ve gelişmesini devam ettiren Türkiye’de kabul edilecek bir durum değil” dedi.
İşverenlerinde örgütlenme konusunda bir irade ortaya koymasının sorunun çözümünde etkili olacağının altını çizen Arslan, alınan kararlara ve çıkarılan yasalara rağmen hala bir kesim işverenlerin örgütlenmenin önünde büyük bir engel oluşturduğunu, artık gelişen Türkiye standartlarında işverenlerinde elini taşın altına sokması gerektiğini ifade etti.
Dünyanın önem verdiği konular arasında yer alan ve genç işsiz oranlarının dünya ölçeğinde 74.5 milyona ulaştığı günümüzde ‘Mesleki Eğitim’ konusunda Türkiye’nin çalışmalar için geç kaldığını, ancak yapılacak düzenli ve sistematik bir çalışma ile çağın koşullarını yakalayacağını vurgulayan Arslan, “Ülkemizin genç işgücü potansiyeli de dikkate alınarak mesleki eğitim konusunda uzun vadeli ve sağlam temelli adımlar atılmalı, etkili bir koordinasyon sağlanmalı, Hayat Boyu Öğrenme desteklenmelidir. Eğitim sistemimiz açık, şeffaf, adil, esnek, öğrenmeyi özendirici, teşvik edici, gelişmelere uyum sağlayan, öğrenci merkezli ve taleplere duyarlı bir sisteme getirilmeli, eğitim sistemimizin yönetim anlayışında görev, yetki ve sorumlulukların dengeli dağılımına ve yerinden yönetim ilkelerini öne çıkaran, eğitim fırsatlarına erişimde bölgeler ve cinsiyetler arası farklılıkların azaltılmasına katkı sağlayan düzenlemeler yapılmalıdır” dedi.
L20 Türkiye Organizasyon Komitesi Başkanı Ergün Atalay ise, çalışan kesimin ülke ekonomilerinden daha fazla pay alma taleplerini küresel düzeyde devlet başkanlarına ileteceklerini belirterek, L20 ulusal bileşen olarak Türkiye’deki sorunlara çözüm bulacağını ifade etti.
Uluslararası İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Sharan Barrow, iş ve sürdürülebilir büyüme konularına bakacaklarını belirterek, işletme ve işçi arasındaki diyaloğun sağlanması ve güçlendirilmesi için çalışacaklarını kaydetti.
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, adil ücret, sosyal koruma ve göç olgusunun düzenlenmesinde yegane yolun sendikal hakları korumak olduğunu ifade etti. Beko, konuşmasının devamında grev uygulamasında yaşanan zorluklara ve hükümetin politikalarında yaşanan aksaklıklara değindi.
Dış İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, G20 Türkiye Şerpası Ayşe Sinirlioğlu ise, G20 için dünya çapında ortak bir çaba sarfedildiğini vurgulayarak, Türkiye’nin dönem başkanlığının önemine değindi. Sinirlioğlu, ülkeler tarafından G20 sürecinde birçok taahhüt verildiğinin altını çizerek, 2018 yılına kadar var olan taahhütlere ek olarak yüzde 2.1 oranında büyümenin de taahhüt edildiğini ve bu oranın göz ardı edilemeyecek derecede büyük olduğunu ifade etti. Sinirlioğlu, “Bu oranda bir büyüme demek dünya ekonomisine neredeyse Hindistan büyüklüğünde bir ekonomi kazandırmaktır” dedi.
Dünya’da ekonomik büyüme oranlarının hem yavaş hem de dengeli olmadığını ifade eden Sinirlioğlu, “ G-20’nin amaçlarına kapsayıcı büyüme maddesi eklendi. 100 milyona yakın işsiz var. Her büyüme de istihdam yaratmıyor. Toplum kesimleri arasında gelir dağılımı daha da bozuluyor ve ekonomik büyümeden çalışan kesimler adil bir pay alamıyor. G20 dönem başkanlığı çerçevesinde bu konulara da değineceğiz” dedi.
G20 içindeki büyüme arttırıldığında dünya ekonomisinin de bundan yarar sağlayacağını dile getiren Sinirlioğlu, Türkiye’nin dönem başkanlığının istihdam açısından dost bir başkanlık olacağını vurguladı.
Toplantıda ayrıca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Erhan Batur, TUAC Genel Sekreteri John Evans, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Yağız Eyüboğlu ve TEPAV Ticaret Çalışmaları Merkezi Direktörü Bozkurt Aran’da birer konuşma gerçekleştirdi.
Toplantı “L20 Türkiye Bildirisi”nin okunmasının ardından sona erdi.
HAK-İŞ/TÜRK-İŞ ve DİSK L20 Türkiye Bildirisine ulaşmak için tıklayınız…
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu