ARSLAN: “HAK-İŞ MİLYONLARI TEMSİL ETMELİ”
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Türkiye’de 13 milyon işçinin sadece 1 milyon 300 bininin sendikalı olduğunu belirterek, “13 milyon sigortalı işçinin bizimle birlikte olmamasının sorumlusu bizleriz. Onlara ulaşabilmeliyiz. Onlarla birlikte mücadele etmeliyiz. HAK-İŞ milyonları temsil etmeli. Bunu yapabiliriz” dedi.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, 24-27 Şubat 2015 tarihinde Bursa İnegöl’e bağlı Oylat’ta Hizmet-İş Sendikamız tarafından 4 yıldır kesintisiz sürdürülen Eğitim Programının son grubu olan İstanbul 8 No’lu Şubeye yönelik seminerine katıldı. Eğitim programına, Hizmet-İş Sendikası Genel Merkez yöneticileri, şube başkanları, iş yeri sendika temsilcileri ve komite başkanları katıldı.
Türkiye’de 13 milyon işçinin sadece 1 milyon 300 bininin sendikalı olduğunu belirten Arslan, “HAK-İŞ’in üye sayısı ise 300 bin. Hizmet-İş Türkiye’nin en büyük 2. Büyük sendikası. Üye sayımız 115 bin civarında. Ama iş kolunda 800 binden fazla işçi var. Çoğu örgütsüz, güvencesiz. Bunlar bizi bekliyor. Onları da sendikalarla buluşturmak zorundayız. 13 milyon sigortalı işçinin bizimle birlikte olmamasının sorumlusu bizleriz. Onlara ulaşabilmeliyiz. Onlarla birlikte mücadele etmeliyiz. HAK-İŞ milyonları temsil etmeli, Hizmet-İş 100 binleri temsil etmeli. Bunu yapabiliriz!” diye konuştu.
Aynı işyerinde çalışan kadrolu ve taşeron işçiler arasındaki ücret farklarının yüksek olduğunu ve taşeron işçilerin yüzde 8.5’unun asgari ücretin altına ücret aldığını kaydeden Arslan, “Bu bir trajedidir. Bunları görmezden gelemeyiz. 1 milyon 200 bine yaklaşan kamudaki taşeron işçileri yok sayamayız. Bunların acısını duymak, hissetmek zorundayız. İşçiler bizi bekliyor, ifade edemeseler de bizi bekliyorlar” şeklinde konuştu.
“Yeni Bir Sendikal Anlayışı Yerleştirmemiz Gerekiyor”
Genel Başkanımız Arslan, toplantıda yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Bizim farkımız insana ve onun değerlerine yaklaşımımız; sorunlarla nasıl mücadele edileceğine dair getirdiğimiz çözümler ve bu anlayış doğrultusunda hakim kılmaya çalıştığımız yeni sendikal anlayışımızdır. Diğer sendikaların yaptığı sendikacılığı yapacaksak bize ihtiyaç yok. Bizim de böyle bir anlayışımız yok. Bunu kabul etmediğimiz için HAK-İŞ ve Hizmet-İş’i kurduk. Bu, farklı bir sendikal yapıda olmaktır. Bu toprakların bize bıraktığı bütün müktesebatı sahipleniyoruz. Bugünün çağdaş değerleriyle yerli değerlerimizi birleştirip, içselleştiriyoruz. Mevlana Hz.’lerinin söylediği gibi: “Biz pergel gibiyiz. Sabit ayacağımız bizim değerlerimizde durur, hareketli ayağımızla 72 milleti dolaşırız.” İşte bu önemli bir uygarlık bilincidir. İnsana ve insanlara getirdiği ufuk, yorum bugün hala geçerlidir. Biz kendimizi bu çizgide görüyoruz. 1976’dan bugüne HAK-İŞ’in çizgisi aynı. Bize ait değerlerle hareket ediyoruz. Bizim ilk ilkemiz Önce İnsan Önce Emektir. İnsanı önceliyor, önemsiyoruz. Bizim evrensel bir değer sistemimiz var. Süzülerek gelmiş tarihimizden ve o istikamette sisteme sahibiz. İddialarımızın bütünü o tarihi müktesebatta yatıyor. Oradan kopmadan, çağdaş sorunlarımıza nasıl çözüm bulacağız, buna kafa yormamız gerekiyor.”
“Yeni Sorunlar Eski Anlayışla Çözülmez”
Sendikal hareketin kiriz içinde olduğunu ve adeta bir doğum sancısı çektiğini ifade eden Arslan, şunları söyledi:
“Sendikal hareket ülkemizde bu anlamda gelişemedi. Aynı amaç etrafında bir arada toplanmadı. Bir çatışma kültürüne kilitlendi. Batıda vahşi kapitalizme bir başkaldırı idi sendikacılık. Yeni dünya, yeni ve farklı çözümleri bize zorunlu kılıyor. Mevcut sorunları eski anlayışla çözemeyiz. Dünyada sendikal hareket yeni bir evreye doğru gitmek zorunda. İşyeri, işçi kavramı değişti. İşyerleri büyük fabrikalar değil, her yer işyeri oldu. İşçi işveren ilişkileri değişti, üretim biçimi değişti. Küreselleşme dünyayı bir köye dönüştürdü. Bütün bunlara bakarak bizim yeni bir sendikal anlayışı yerleştirmemiz gerekiyor. Batı bu işin yürümeyeceğini fark etti. Kendilerini değiştirmeye çalışıyorlar. Batıda sol sendikal hareket bizdeki sol sendikal hareketin yapamadığını yaptı, kendilerini değiştiriyorlar. Eski anlayışın sürdürülemeyeceğini anladılar ama bizimkiler hala anlayamadı. Sendikacılık bugün kendini tüketiyor, tıkanmıştır. Onun için HAK-İŞ’in 12. Genel Kurulunun teması “Medeniyetler Buluşmasından Küresel Sendikal İnşaya” idi. Bunun mücadelesini veriyoruz. Bu topraklarda bize ait değerleri ortaya çıkarmak zorundayız. Bu çizgide yeni bir sendikal anlayışı inşa etmek zorundayız. Bize iş düşüyor. Bunu başarmak zorundayız. Başardığımız ölçüde hem ülkemiz, hem insanlık için hayırlı sonuçlar çıkacaktır.”
Program sonunda katılım sertifikası verilerek, toplu fotoğraf çektirildi.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu