BEŞİNCİ AHLÂK ŞÛRASI BAŞLADI
HAK-İŞ Konfederasyonumuz ve Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafından Mehmet Âkif Ersoy’un aziz hatırasına ithafen “İş Ahlâkı, Çalışma Hayatı ve Safahat” temasıyla gerçekleştirilen 5. Ahlâk Şûrası başladı.
İki gün sürecek olan Şûra’nın ilk gününde, Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Genel Başkan Yardımcımız Dr. Osman Yıldız, Genel Sekreterimiz Eda Güner, Genel Sekreter Yardımcımız Erdoğan Serdengeçti, SGK Yönetim Kurulu Üyesi Salih Kılıç, TYB Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, TYB Genel Başkan Yardımcıları, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Aydınlı, MEMUR-SEN Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bayraktutar, İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve TYB Şeref Başkanı Dr. Mehmet Doğan, konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızın genel başkan ve yardımcıları, akademisyenler ve basın mensupları katıldı.
İş Ahlâkı Şûrası, Genel Başkanımız Mahmut Arslan, TYB Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Aydınlı ve TYB Şeref Başkanı Dr. Mehmet Doğan’ın açılış ve protokol konuşmaları ile başladı.
“Alınterinin Benimsenmesi Gerektiğini Düşünüyoruz”
Arslan, HAK İŞ olarak rekabetin değil dayanışmanın sosyal hayatımıza hâkim olmasını benimsediklerini belirterek, “Endüstriyel ilişkilerde, fazla değer değil adil paylaşım itibar ve iltifat görsün istiyoruz. Finansal sermayenin değil, en yüce değer olarak emeğin, alın terinin benimsenmesi gerektiğine inanıyoruz. Gayri insaniliği yücelten bir ahlâki zihniyet üzerine değil, insanın bizatihi kendisini yaratılmışların en şereflisi gören bir ahlâki zemin üzerinde hayatımızı sürdürmeliyiz” dedi.
“Çatışmayı Değil, Uzlaşmayı İnşa Ediyoruz”
HAK-İŞ olarak kuruluşundan itibaren işçi-işveren ilişkilerini çatışma üzerine değil, uzlaşma üzerine inşa ettiklerini hatırlatan Arslan, “İşverenleri yenilmesi gereken rakipler olarak değil, birlikte çalışıp, birlikte başaran sosyal ortaklar olarak kabul ettik. Sermaye karşıtlığı söylemi yerine adil paylaşım, hakça bölüşümü savunduk. Hz. Mevlana’nın 8 asır önce ifade ettiği gibi “Ekmeği, ekmeği öğrendim, sonra ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini, sonra ekmeği Hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim” sözleri buna en güzel örnektir” diye konuştu.
“Yeni Bir Dünya Kurmak Mümkün”
Arslan, “HAK-İŞ olarak, yeni bir dünyanın mümkün olduğuna inandıklarını ve tarihimizde, kültürümüzde bunun birçok örnekleri var. Buna ilişkin hazine değerinde fikirler var” dedi. Arslan HAK-İŞ Konfederasyonunun bu hazineyi gün yüzüne çıkarmak için büyük çaba sarf ettiğini hatırlatarak, “Bu hazineden bütün insanlık yararlansın ve artık insanlığın asırlardır maruz kaldığı mezalim sona ersin istiyoruz. Esasen, yeni bir keşifte bulunduk, yeni bir icat ortaya koyduk iddiasında değiliz. İnsanlık tarihi boyunca şu veya bu şekilde var olan, yaşanmış ve hatta tarif edilmiş bir ekonomik ve sosyal düzenden bahsediyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“Adaletli Bir Sistem İnşa Etmeliyiz”
Hikmet ile hidayetten nemalanan işverenler ile işçilerin, fazla değeri değil adil paylaşımı ahlâki bir ilke olarak kabul etmeleri gerektiğine inandıklarını belirten Arslan, “Adaletli bir endüstri ilişkiler sistemi inşa edilsin istiyoruz. Fazla değer uğruna insanlar, insani değerlerinden arındırılmasın istiyoruz” diye konuştu.
Arslan, bugün, herkesin çok iyi bildiği finansal sermayenin şu veya bu şekilde adeta insanlığın tapındığı bir puta dönüştürüldüğünü hatırlatarak, “HAK-İŞ, bugün, burada, bu çağdaş putların yıkılması gerektiğini haykırmaktadır. Bize göre, menkul kıymetlerden oluşan putlar değil, değerli olan, en yüce değer olan, insanın emeğidir” şeklinde konuştu.
“Hikmet ve Hidayet”
Hikmet ve hidayetin ahlâk anlayışı olarak kabul edilmesiyle finansal sermayeyi, parayı, menkul değerleri değil, emeği, alın terini en yüce değer olarak görmeyi de öğreneceğimizi ifade eden Arslan, “İnsan emeği doğal hammaddeyi nadide bir ürün ve nimet haline getirmektedir. Yaradan, canlı ya da cansız her varlığın içine bir cevher gizlemiştir ve insan emeği, yaratılmışlardaki bu cevheri açığa çıkarma maharetine sahiptir” dedi.
Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Beşinci Ahlâk Şûrası’nın hayırlı olması dileğinde bulunarak, “Bu toplantının organizasyonunda görev alan hem HAK-İŞ Konfederasyonumuz hem Yazarlar Birliği muhtevası çok anlamlı olan bu toplantının hepimiz için yol gösterici, aydınlatıcı, fikirlerin buluşacağı bir toplantı olmasını diliyorum. Bu toplantıda ortaklık yapmak bizim için büyük bir onurdur” şeklinde konuştu.
“Bu Yıl Beşinci Ahlâk Şûrası’nı Düzenliyoruz”
TYB Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan konuşmasında Ahlâk Şûralarının bu yıl beşincisini kutlamaktan dolayı büyük bir gurur duyduklarını ifade ederek, “Ahlâk Şûrası ile bir gelenek başlatmış olduk. Ahlâk üzerine ve daha temel konular ve özel konular üzerinden bu konuyu ortak akıl ile müzakere etme, mütalaa etme süreçleri başladı” diye konuştu.
“Mehmet Âkif Ersoy’a İthaf Ediyoruz”
Arıcan, Beşinci Ahlâk Şûrası’nın bu yıl ülkemizin en büyük işçi konfederasyonlarından birisi olan HAK-İŞ Konfederasyonu ile gerçekleştirdiklerini vurgulayarak “Ahlâk Şûramızın bizler için yeni ufuklar ortaya çıkarmasını diliyorum. Ayrıca Şûramızın 2021 yılının İstiklal Marşı ve Mehmet Âkif yılı olması nedeniyle İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Âkif Ersoy’a ithaf ediyoruz” dedi.
“Hukuk Bir Çatıdır Ama Duvarları Ahlâktan Oluşur”
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Aydınlı konuşmasında, hukuk ve ahlâk ilişkisine değinerek, “Hukuk bir çatıdır ama duvarları ahlâktan oluşmaktadır. Duvarlar yıkılırsa çatı da çöker. Sayın Cumhurbaşkanımız akademik yıl açılışında yeni anayasa çalışmaları konusunda yürütülen çalışmalardan bahsetmişti. Ahlâk temelleri üzerine oturmuş yeni bir anayasanın yazılması lazım. Öncelikle anayasanın başlangıç hükümlerine ahlâk kavramını sokmamız gerekiyor. Buradan başlamamız gerekiyor. Anayasa yasaların anasıdır. Ahlâkı anayasa ile desteklemezseniz anayasa işlemez hale gelir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“Akif’i Rahmetle Anıyoruz”
TYB Şeref Başkanı Dr. Mehmet Doğan konuşmasında, “İstiklal Marşımızın kabulünün 100. Yılındayız. Bu yıl münasebetiyle şairimiz Mehmet Âkif Ersoy’u saygıyla anıyoruz. Onun sadece şiirlerinde, düşüncesinde değil, hayatında ve mücadelesinde de ahlâk en temel kavramdır. Hatta öyle bir zaman gelir ki ahlâk ile İstiklal Marşı arasında bir bağlantı kurmuştur” hatırlatmasında bulundu.
“Ahlâk İnsanın Her An Yaşadığı Bir Gerçekliktir”
Yeni nesiller yetiştirmenin, aynı zamanda ahlâkı yüksek karakterli nesiller yetiştirmek anlamına geldiğini vurgulayan Doğan, “Öğrenmek zekanın, yapmak ahlâkın işidir. Ahlâk insanın her an yaşadığı bir gerçekliktir. Bugün ülkemizin yaşadığı problemler ahlâki değerlerimizin dışlanmasındandır. Toplu yaşamak ahlâkı mecburi hale getirir. Ahlâk ferdi vicdanları oluşturur. Hukuk cezalandırır, ahlâk vicdani sorumluluk yükler. Hukuk kanunlara dayanır, ahlâk hukuktan daha kapsayıcıdır. Ahlâk meselesinin kaynağında, sorumluluk vardır” dedi.
İş ve iktisadi hayatı düzenlerken sadece kanunların yeterli olmadığını, kanunlara destek olarak ahlâkın gerekli olduğuna dikkat çeken Doğan, “Ahlâklı olmak, ahlâklı kalmak, emeğin hakkını vermek ve çalışanın işini hakkıyla yapmasıyla mümkündür. Bu dengenin kurulamadığı toplumlarda kargaşalığa düşmeye mahkum oluruz. Bugün burada bu konuları uzun ve boyutlu olarak konuşacağız” şeklinde konuştu.
İş Ahlâkı Şûrası protokol konuşmalarının ardından, TYB Başkanı ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın oturum başkanlığını yaptığı, İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve Araştırmacı Yazar Dr. Mustafa Özel’in konuşmacı olarak yer aldığı Açılış Dersleri gerçekleşti.
© 2021 HAK-İŞ Konfederasyonu