EMEK ÖRGÜTLERİNİN TÜRKİYE-ARNAVUTLUK İLİŞKİLERİNE KATKILARI MASAYA YATIRILDI

09 Mayıs 2024 15:32, Haberler


EMEK ÖRGÜTLERİNİN TÜRKİYE-ARNAVUTLUK İLİŞKİLERİNE KATKILARI MASAYA YATIRILDI

Türkiye-Arnavutluk İlişkilerinin 101. Yılı dolayısıyla “Emek Örgütlerinin İki Ülke İlişkilerine Katkıları” konulu bir program Arnavutluk’ta gerçekleştirildi.

HAK-İŞ ve Arnavutluk Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu (BSPSH) ile ortaklaşa düzenlenen ve TİKA tarafından desteklenen “Türkiye-Arnavutluk İlişkilerinin 101. Yılı: Emek Örgütlerinin İki Ülke İlişkilerine Katkıları” konulu program, 9 Mayıs 2024 tarihinde Arnavutluk’ta gerçekleştirildi. 

Programa, Genel Başkanımız Arslan’ın yanı sıra, Genel Başkan Yardımcımız Yunus Değirmenci, BSPSH Genel Başkanı Gezim Kalaja, T.C.  Arnavutluk Büyükelçiliği Eğitim Ateşesi Metin Bulut, TİKA Tiran Ofisi Temsilcisi Mustafa Ata, ALSAR Vakfı Başkanı Mehdi Gurra, Genel Sekreterimiz Eda Akbulut, Genel Sekreter Yardımcımız Fatma Zengin, HAK-İŞ Disiplin Kurulu Başkanı ve Öz Güven Sen Sendikamızın Başkanı Ömer Yılmaz, Disiplin Kurulu Üyesi ve OLEYİS Sendikamızın Başkanı Vedat Böke, Denetim Kurulu Üyesi ve Öz Toprak İş Sendikamızın Başkanı Metin Özben, HAK-İŞ İstanbul İl Başkanımız Mustafa İluk, HAK-İŞ Türk Dünyası Komitesi Başkanımız Fatih Bakırtaş, Dış İlişkiler Koordinatörümüz Merita Yıldız katıldı.

Arnavutluk-Türkiye İlişkileri 

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, sivil toplum örgütlerinin demokrasiler açısından öneminden bahsetti. HAK-İŞ için Türkiye’nin gücü HAK-İŞ’in gücü HAK-İŞ’in gücü Türkiye’nin gücü ifadesini kullandığını anımsatan Arslan, Arnavutluk demokrasisi açısından da BSPSH’nin gücünün Arnavutluk’un gücü olduğunu ifade etti. 

Arnavutluk Türkiye ilişkilerinin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan döneminde zirveye çıktığını ifade eden Arslan, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’nin yeryüzündeki tüm mağdur ve mazlumların sesi ve soluğu olmaya devam ettiğini ifade etti. Arslan, “Arap dünyası başta olmak üzere bölgemizde kendi halklarının liderlerine değil, Türkiye ve Erdoğan’a güvenen milyonlar var. Bunun da sorumlulukları var tabi. Türkiye elindeki gücünü sonuna kadar kullanıyor.” dedi.

Türkiye ve Arnavutluk ilişkilerini sadece siyasi değil, ekonomik ilişki olarak da görmemiz gerektiğini belirten Arslan, “İnşallah yeni başlangıçlara hep birlikte imza atacağız” dedi.

“HAK-İŞ ve BSPSH’nin Bir Kardeşlik ve Dostluk İlişkisi Var”

HAK-İŞ ve BSPSH olarak iki konfederasyon ilişkilerimiz uzun yıllara dayandığına vurgu yapan Arslan, “İlişkilerimizde İki sendika ilişkisinin ötesinde bir kardeşlik ve dostluk ilişkisi var. Tarihi ve kültürel bağlarımız, değer ve inanç ortaklığı bizi daha da birbirimize yaklaştırıyor. Bizim HAK-İŞ -BSPSH iş birliğini, ortaklığın ötesinde, kardeşlik olarak daha da ileriye taşımamız gerekiyor” dedi. İki konfederasyonun da ITUC üyesi olması nedeniyle uluslararası pek çok alanda karşılıklı ilişki ve iş birliği içinde çalıştığına değinen Arslan, İki ülkenin ötesinde iki kardeş kuruluş olarak başarılı çalışmalara imza atılacağını söyledi. 

“Kosova’yı Arnavutluk’tan Ayrı Görmüyoruz”

Kosova’yı da Arnavutluk’tan ayrı görmediğinin altını çizen Arslan, Kosova, Arnavutluk ve HAK-İŞ olarak üçlü bir sacayağı oluşturulduğunu, üç konfederasyon olarak üç ayrı ülkede yeni projelerin hayata geçirildiğini dile getirdi. Kosova Arnavutluk iş birliklerinin daha da geliştirmeye çalışılacağının altını çizen Arslan, pek çok ülke ve sendika ile iş birliği yapıldığını belirtti. 50 ülkede 60’a yakın sendika ve STK ile iş birliği yapıldığını ifade eden Arslan, “Biz bir işçi örgütü ama aynı zamanda bir STK olarak ülkemizin, bölgemizin ve küremizin bütün mağdur ve mazlumları, derisinin rengi, konuştuğu dil, yaşadığı coğrafya, inançları, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun HAK-İŞ’in onlara borcu olduğunu, onların da HAK-İŞ’ten alacaklı olduğunu genel kurulda kayıtlarımıza geçirdik. Dolayısıyla dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğramış bütün mağdur ve mazlumların bizden alacaklı olduğunun farkındayız. Bu sorumlulukta hareket ediyoruz” dedi.

“HAK-İŞ Filistin Konusunda Büyük Bir Sorumlulukla Hareket Ediyor”

HAK-İŞ kuruluşundan bu yana Filistin konusunda büyük bir sorumlulukla hareket ettiğine değinen Arslan, “Filistin halkı büyük bir acı ve felaket yaşamaktadır. Kendi toprakları işgal edilmiş mülteci durumuna düşmüşlerdir. Topraklarını ele geçirenlerin kölesi durumuna düşürülen Filistin topraklarından bahsediyoruz. Adım adım işgal edildiğini görüyoruz. Yarım yüzyıldır Filistinli kardeşlerimizin yanındayız” dedi. 

Filistin’e Yardımlarımızı Ulaştırdık

HAK-İŞ Konfederasyonu’nun ulusal ve uluslararası alanda Filistin’le dayanışma konusunda yürüttüğü çalışmalara ilişkin örnekler veren Arslan, “7 ekimden sonra ise katliamlara karşı direnen halka can suyu oluşturmaya çalıştık. Gazze’ye ulaştırmak için bağış kampanyası başlattık. 500 Bin dolarlık bir kampanyayı hayata geçirdik. Türk Kızılay’ı ile iş birliği yaparak refah sınır kapısından belli bir miktardaki yardım paketlerimizi ulaştırdık. Ancak hala Gazze’de ki kardeşlerimizin temel ihtiyaçları karşılanmadığı gibi bütün dünyanın gözü önünde Gazze de insanlık ölüyor. İnsanlığın ölümüne göz yuman emperyalistleri lanetliyorum. ABD başta olmak üzere bölgesel ve küresel örgütlerin soykırıma karşı net bir tavır alamamasından üzüntü duyuyorum” dedi.

“Bütün Utanç Tablosuna Rağmen Dayanışmamızı Sürdüreceğiz”

İnsan hakları deyince sadece kendileri için önemli gördükleri Ukrayna için bütün imkanlarını seferber eden Avrupa’nın Filistinlileri unutmalarının kabul edilemez olduğunu belirten Arslan, “Onların katledilmesine sessiz kalanlara ne diyebiliriz. Sadece utanın ve insanlığın yüz karası olduğunuzu görün. Bütün utanç tablosuna rağmen dayanışmamızı sürdüreceğiz” dedi.

HAK-İŞ’in tüm etkinliklerinde Filistin’i ön plana çıkardığını ve sesini duyurmak için elinden gelen tüm mücadeleyi verdiğini ifade eden Arslan, “8 Mart’ı Filistin’le dayanışma toplantısına dönüştürdük. 1 Mayıs’ı Kocaeli de Filistinli İşçilerle Dayanışma Toplantısına dönüştürdük. Sadece konuşmuyor bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Filistin bir insanlık sorunu, HAK-İŞ bir insani duruş sergilemeye çalışıyor” dedi.

“Kudüs ve Mescid-i Aksa Bize Tarihi ve Dini Sorumluluklar Yüklüyor”

Kudüs ve Mescidi Aksa’nın bizlere tarihi ve dini değerlerle sorumluluklar yüklediğini hatırlatan Arslan, “Birincisi Filistin ile tarihi bir bağımız var. Tarihimizin bize yüklediği sorumlulukların bilinciyle tarihi bağlarımız için Filistin’e ilgisiz kalamayız. İkincisi, Mescidi Aksa, Filistin ve Kudüs ilk kıblemizdir. Kur’an’da etrafı ile beraber mübarek kılınmış bir yer olarak görüyoruz. İnancımızın gereği Filistin ile ilgilenmek, bir şeyler yapmak zorundayız. Üçüncüsü bir sivil toplam kuruluşu olarak, insan hakları olarak Filistin ile ilgilenmek zorundayız. 100 yıldan fazla toprakları işgal edilmiş, mülteci duruma gelmiş insanların yanında durmamız gerekiyor” diye konuştu.

Kalaja: “HAK-İŞ ve BSPSH Arasındaki Birliktelikten Şeref Duyuyoruz”

Arnavutluk Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu (BSPSH) Genel Başkanı Gezim Kalaja, HAK-İŞ ve BSPSH arasında yakın bir dostluk ve dayanışma olduğuna dikkat çekerek, bu birlikteliğin uzun yıllara dayanan bir dostluk olduğunu ve devam edeceğini belirterek, HAK-İŞ ve BSPSH arasındaki birliktelikten şeref duyduğunu ifade etti.

“Recep Tayyip Erdoğan ile Gurur Duymalısınız”

Türkiye-Arnavutluk ilişkilerinin 101. Yılını birlikte kutlamaktan onur duyduklarının belirten Kalaja, iki ülkenin tarihi bağlarının Osmanlı dönemine uzandığını ifade etti. Kalaja, “600-700 yıl önce de Osmanlı İmparatorluğu zamanında Türkiye ve Arnavutlar beraberdi. Çanakkale’de hep birlikte düşmana karşı savaştık. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan döneminde Türkiye ve Arnavutluk ilişkilerini daha üst düzeye çıkarmıştır. Kendilerine teşekkürlerimizi iletiyoruz. Bütün balkanlar için çok önemli bir şahsiyettir. Bu günlerde Arnavutluk ve tüm balkanlar gözlerini Türkiye’ye çevirmiştir. Erdoğan gibi lideriniz olduğu için gurur duymalısınız. Ben Türk vatandaşı değilim, Arnavutluk maden ve işçi sendikaları başkanıyım sizin liderinizden dolayı gurur duyuyorum. O Sadece Türkiye değil bütün balkanları garanti ediyor” dedi.

Sendikal ilişkilerin her geçen gün kuvvetlenen bir bağ ile devam ettiğini belirten Kalaja, HAK-İŞ’in Türkiye ve Arnavutluk’ta işçi hareketinin gelişmesine katkıda bulunduğunu ifade ederek, HAK-İŞ ve Türkiye Cumhuriyeti Arnavutluk Büyükelçiliği’ne teşekkür etti.  

Kalaja, Arnavutluk Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu’nun demokrasi ve özgürlüklerin savunucusu olarak, HAK-İŞ ile birlikte olacağını ifade etti.

Değirmenci Panelde Konuştu 

Konuşmaların ardından, Moderatörlüğünü Kamu Çalışanları Sendikası Başkanı Arjola Alika’nın yaptığı panelde Genel Başkan Yardımcımız Yunus Değirmenci, BSPSH Başkanı Gezim Kalaja, Prof. Ardian Muhaj ve Prof. Dr. Yılmaz Yeşil birer konuşma yaptı. 

Kalaja: “HAK-İŞ’in Filistin Konusunda Yürüttüğü Çalışmaları Takdirle İzliyoruz”

BSPSH Başkanı Gezim Kalaja, Filistin ve Gazze’de insanlık dramına değinerek, İsrail’i kınadı. Türkiye ve HAK-İŞ’in Filistin konusunda yürüttüğü çalışmaları takdirle izlediklerini ifade eden Kalaja, “Bir millet ve devlet tarihten silinemez. İsrail iyi bilmelidir ki Filistin halkı kendi kaderini tayin etme hakkına sahiptir. Dünya devletleri de Filistin halkını savunmalıdır. Bu toplantıda bu çağrımız yankılanmalıdır. Bunun için HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan kardeşime ve yaptıkları çalışmalarına hayranım. Başkanımız sendikal çalışmalarının yanı sıra bu konuda da başarılı çalışmalar yapmaktadır. Herkes HAK-İŞ’in in sürekli liderliğine inanıyor” dedi. 

“Desteklerinden Dolayı Mahmut Arslan Madalyayı Hak Ediyor”

HAK-İŞ ve Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın kendileri için çok ayrı bir yeri olduğunu belirten Kalaja,  “İki ülke ve iki sendikanın gelişmesine gösterdiği destekten dolayı genel başkanımız Arslan bir madalyayı  hak ediyor” dedi. 

Değirmenci: “Genel Başkanımız Arslan ile Yol Yürümekten Onur Duyuyoruz”

Genel Başkan Yardımcımız Yunus Değirmenci, panelde yaptığı konuşmada Kalaja’nın Genel Başkanımız Mahmut Arslan ile ilgili söyledi sözlere dikkat çekerek, teşekkürlerini iletti. Değirmenci, “Beraber yol yürümekten, birlikte mücadele etmekten onur duyduğumuz, doğruya doğru, eğriye eğri diyecek kadar cesur bir Genel Başkanımız var. Konfederasyonumuz HAK-İŞ’i büyüttüğü için, yurt içinde ve yurtdışındaki aktif görevlerini başarıyla gerçekleştirdiği için, Türkiye ve dünyadaki tüm çalışanların abisi olduğu için kendisiyle gurur duyuyoruz” dedi.  

Değirmenci, Genel Başkanımız Arslan’ı sendikal hareketin lideri olarak gördüklerini belirterek, “Kendisi bizim büyüğümüz, abimizdir. Onun için her zaman her mücadeleyi vermekten imtina etmiyoruz” dedi. Değirmenci, Kalaja’ın bahsettiği madalyayı Öz Çelik-İş Sendikası olarak bir toplantı salonuna Genel Başkanımız Arslan’ın adını verdik. “Allah onu başımızdan eksik etmesin. Onunla birlikte Türkiye’de HAK-İŞ mücadeleye devam edeceğiz” dedi. 

Arnavutluk Bizler İçin Kutlu Topraklardır

Genel Başkan Yardımcımız Yunus Değirmenci, güçlü, tarihi ve kültürel bağlarla bağlı olduğumuz Arnavutluk’ta sendikacı dostlarla bir araya gelmiş olmanın, heyecanını ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Değirmenci, “Buraya geldiğimizde de yabancı bir ülkeye gelmiş gibi hissetmedik. Burası, atalarımızın hoşgörüyle bereketlendirdiği, camilerle şereflendirdiği, kültür hazinesiyle zenginleştirdiği kutlu topraklardır” diye konuştu.

Balkanlarda refah ve istikrarın gelişmesinde, Türkiye-Arnavutluk ilişkilerinin güçlü olmasının rolünün büyük olduğuna dikkat çeken Değirmenci, “HAK-İŞ’in Balkan ülkelerine yönelik faaliyetleri, iki ülke halkı arasında güçlü kültürel bağların kurulmasında önemi ve katkısı büyüktür. Arnavutluk Bağımsız Sendikalar Konfederasyonu ile tam 30 yıldır en zor dönemlerde bile iş birliğimiz devam etmiştir. Bu iş birliğimizi, dostluk ve dayanışma temelinde daha da ileriye taşıyacağımıza olan inancım sonsuzdur” dedi.

Arnavutluk Türkiye Büyükelçisi Tayyar Kağan Atay’ı temsilen panele katılan Eğitim Ateşesi Metin Bulut, gerçekleştirilen panel ve projenin öneminin büyük olduğunu belirterek, “Çok yönlü ekonomik, ticari, eğitsel ve kültürel ilişkilerimizin iki ülkeye mensup tüm emek ve işgücü örgütleri vasıtasıyla Balkan coğrafyasına ulaştıracakları mesaj ve yapacakları bilgi paylaşımı gönül coğrafyamızın zenginleşmesinde yeni bir sayfa oluşturacaktır” dedi.

Arnavutluk Alsar Vakfı Başkanı Mehdi Gurra, panelin verimli geçmesi dileğinde bulunarak, panelin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Gurra, “Bugün, panelde yapılacak olan iki ülke arasındaki ilişkilerin analizi, bu ilişkilerin geniş yelpazesini ve her açıdan sağladığı faydaları vurgulamak için önemlidir. Bu panel bize göstermektedir ki, Türk-Arnavut ilişkilerinin devletlerarası ve kişilerarası olarak güçlendirilmesi yalnızca hükümetlerin değil, tüm toplumsal yapıların katkılarını beklemektedir” şeklinde konuştu.

HAK-İŞ Türk Dünyası Komitesi Başkanı Fatih Bakırtaş, projenin amacının, Türkiye-Arnavutluk ikili ilişkilerinin 101. yıl dönümünde tarihsel, kültürel ve siyasi bağlar başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşları, çalışanlar ve onların üyesi olduğu emek örgütleri tarafından ele almak ve iki ülke ilişkilerini endüstriyel ilişkiler sistemi perspektifiyle inceleyerek gelecekteki iş birliği olanaklarını değerlendirmek olduğunu ifade etti.

Bakırtaş, İki ülke arasındaki ilişkilerin resmi olarak tesis edilmesinin 101. yılına müteakip düzenlenecek olan program faaliyetlerinin içeriği gereğince iki ülke arasında sendikalar arası diyalogu, dolaylı olarak sivil toplum diyalogunu pekiştirecek konuların ele alınacağını vurguladı. 

Panelde TİKA Tiran Ofisi Temsilcisi Mustafa Ata da bir selamlama konuşması yaptı. 

Programda Prof. Ardian Muhaj Türkiye Arnavutluk ilişkileri, Prof. Dr. Yılmaz Yeşil de iki ülke arasındaki ilişkilerin sağlanmasında sivil toplum kuruluşlarının önemi ve ALSAR vakfı örneği konusunda değerlendirmelerde bulundu.


09 Mayıs 2024 15:32, Haberler


© 2024-2025 HAK-İŞ Konfederasyonu